Gizli tanık Serdar Sertçelik’in firar davası sil baştan!..

Müyesser YILDIZ   12punto.com.tr

Bora Kaplan’ın suç örgütü lideri olduğu suçlamasıyla 68 yıl hapis cezasına çarptırıldığı davanın hem sanığı hem de gizli tanığı olan Serdar Sertçelik’in yurtdışına firarında ihmalleri olduğu suçlamasıyla 6’sı emniyet personeli 11 sanık hakkında açılan davanın sil baştan görülmesine karar verildi. Davaya bakan Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi dört celse sonra “yetkisizlik” kararı alıp dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti. Savcının talep ettiği ve daha önce reddedilen “görevsizlik” kararının hakim değişikliğinden sonra gerçekleşmesi dikkat çekti.

13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü celsesinde sanıklardan; Bora Kaplan operasyonunu yapan komiserler Gökhan Karaca, Ufuk Gültekin, Metehan İlkyaz ile Serdar Sertçelik’in polislerle bağlantısını sağlayan Nurullah Özgür Kopuk ve avukatları hazır bulundu.

EMNİYETTEKİ MASAYA KONAN MERMİ 

Duruşmanın başlangıcında beyanları alınan sanıklar, beraatlarına karar verilmesini isterken, eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı, Polis Başmüfettişi Murat Çelik’in avukatı Deniz Dilşad Güldenoğlu, Bora Kaplan örgütünün, yargı ayağı olan çok tehlikeli bir örgüt olduğunu belirterek, “Bu dava Bora Kaplan suç örgütünün ayağa kalkmak için intihar çığlığıdır.” dedi. Av. Güldenoğlu, Murat Çelik’in ömrünün terör ve suç örgütleriyle mücadeleyle geçtiğini anlatırken de müvekkilinin 23 Ağustos 2023’te Ankara KOM’a daha ilk adımı attığında onu bekleyen tek şeyin kalem değil mermiler olduğunu, masasına oturmadan tehdit gördüğünü açıkladı. Av. Güldenoğlu, sözkonusu mermilerin fotoğrafları ile buna ilişkin tutanağı mahkemeye sunarken de Murat Çelik’in bir kahraman olduğunu vurguladı.

Murat Çelik’in diğer avukatı Cengiz Varol ise Serdar Sertçelik’i 41 gün 24 saat boyunca izleyen Tanık Koruma Şubesi’nin her ne hikmetse Sertçelik’in firar ettiği 27 Kasım gecesi ne olduğunu bilmediğini anlatıp bu şubenin müdürünü suçladı.

''POLİSLER DOKTORUN İRADESİNİ SAKATLADI''

Serdar Sertçelik hakkında “Gözaltına alınmasında tıbbi açıdan sakınca vardır.” şeklinde rapor düzenleyen Dr. Recep Emre Şişman’ın avukatı, müvekkilinin yönlendirildiğini, yönlendirme için talimat verildiğini öne sürerken, “Müvekkilim 8 aylık asistan doktordur. Polisler ısrarla başında durup rapora bu ifadeyi yazdırmıştır. İradesi sakatlanmıştır. Suç işleme kastı yoktur. Yazdığı metnin sonucunu anlayacak durumu da yoktur.” diye konuştu.

Sanıklardan eski KOM Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın avukatı Recep Öksüz de Bora Kaplan soruşturmasını yürüten Savcı Mustafa Kaya’nın, “yapılan operasyonlarda polislerin herhangi bir  ihmali yoktur” yönünde ifade verdiğini belirterek şunları söyledi:

“40 yıllık hukuk hayatımda böyle bir iddianame görmedim. İddianameyi hazırlayan savcı gizli tanık savcısıdır. Gizli tanık savcısı bu iddianameyi yazamaz. Uluslararası bir boyut kazanan Bora Kaplan suç örgütünün siyasi, yargı ve Emniyet uzantıları deşifre edildi. Bunun hazırlatıp göndermiş olduğu iddianameyle bu vatan kahramanları yargılanıyor.”

KAYIP POLİS 

Eski KOM Şube Müdürü Kerem Gökay Öner’in avukatı Suna Öztaşdöndören ise mahkemede dinlenen tanık polislerden Ahmet Deniz’in, Serdar Sertçelik’e verilecek raporla ilgili talimatı polis memuru Resul Altun’un ilettiğini bildirdiğini, bunun üzerine sözkonusu polisin de dinlenmesi için Emniyet’e müzekkere yazıldığını, ancak Emniyet’ten, “Resul Altun diye biri yok.” şeklinde cevap geldiğine dikkat çekip, bu kişinin dinlenmesi talebini tekrarladıktan sonra şöyle konuştu:

“Türkiye tarihinde bir suç örgütü hiç bu kadar güçlü olmamıştır. Bir mafya o kadar güçlü ki, yargı mensupları ile içli dışlı, suç örgütü üyelerinin haklarında takipsizlik kararı defalarca veriliyordu. Velev ki, sanıkların Serdar Sertçelik’in kaçmasında ihmalleri varsa, Tanık koruma Şube Müdürünün de ihmali vardır. Serdar Sertçelik, Bora Kaplan’ın İstinaf’taki dosyasına katılma talebinde bulunuyor; ama bu mahkemenin yazdığı hiçbir müzekkereye cevap gelmiyor. Yeniden müzekkere yazılarak Serdar Sertçelik’in ifade vermesini, ayrıca Dr. Recep Emre Şişman’ın da bundan sonraki duruşmalarda hazır edilmesini istiyoruz. Ettiği Hipokrat yeminine rağmen kimin, ‘gözaltına alınmasında sakınca vardır’ şeklinde baskı altında, yönlendirmeyle rapor yazmasına neden olduğunu öğrenmemiz gerekir. Burada verilecek aleyhte bir kararla, yargının Bora Kaplan’a hediye paketi sunmuş olacağını düşünüyoruz.”

Beyanlarının tamamlanmasından sonra mütalaası sorulan Savcı, dava konusu suçlarda görevli mahkemenin ağır ceza mahkemeleri olduğunu belirterek, “görevsizlik” kararı verilmesi talebini tekrarladı.

Sanıklar ve avukatları, yargılamayı sürüncemede bırakacağı gerekçesiyle bu mütalaayı kabul etmezken, önceki hakimin “yetkisizlik” talebini reddettiğini hatırlattı.

Ancak yeni hakim, “görevsizlik” kararı verip dosyayı ağır ceza mahkemesine sevk etti.

Müyesser YILDIZ

17 Eylül 2025