Hablemitoğlu Suikastı Davası: En önemli tanık tanıklık yapamayacak durumda
Akademisyen Yazar Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı davasının en önemli tanıklarından birisi olan ve gerekirse zorla getirilmesi kararı alınan eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın sağlık sorunları sebebiyle tanıklık yapamayacağına ilişkin doktor raporu göndermesinin ardından Mahkeme heyetinin Şıvgın’ın evine giderek ifadesini almayı planladığı öğrenildi.
12punto
Müyesser YILDIZ - 12punto.com.tr
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü celsesinde tutuksuz sanıklar Levent Göktaş, Fikret Emek, Tarkan Mumcuoğlu, Mehmet Narin ve Aydın Köstem duruşma salonunda hazır bulunurken, tutuklu sanık Nuri Gökhan Bozkır ile başka suçtan hükümlü Enver Altaylı duruşmaya Sincan Cezaevi’nden SEGBİS’le katıldı.
Bugünkü duruşmada da tanıkların dinlenmesine devam edildi.
“Zihni Çakır İstihbarat Elemanı Olmak İsteyen Birisiydi”
İddianamenin en önemli dayanağı yapılan gazeteci Zihni Çakır’ın suikasttan bilgisi olduğunu öne sürdüğü, FETÖ/PDY üyeliğinden hükümlü eski emniyet müdürü Bayram Özbek sanıkları tanımadığını, Hablemitoğlu’nu ise medyadan tanıdığını, Ankara’da 1996-1998 yılları arasında çalıştığını, suikast tarihinde ise İstanbul’da görevli olduğunu belirterek Çakır’ın iddialarını yalanladı.
Zihni Çakır’la kitaplarının aynı yayınevinde basılmasından dolayı tanıştığını, birkaç kez görüştüğünü, ancak Hablemitoğlu suikastı hakkında konuşmadıklarını, belki Mehmet Eymür’ün ve Doğu Perinçek’in sitelerinde bu konuda yapılan yayınlar üzerinde değerlendirmede bulunmuş olabileceklerini anlatan Özbek, Çakır için şu ifadeleri kullandı:
“Kendisi hakkında başka iddialarından dolayı 2013-2014’te davalar açtım. Tutarsız, yalan yanlış bilgileri pazarlayan, dengesiz, elindeki birtakım bilgileri abartarak herkese satacak, herkesin tanıdığı bir insan. Kendisini polise pazarlamaya çalışan bir tipti. Bunu da herkes biliyordu. Önce Ergenekon aleyhine sonra FETÖ aleyhine çalıştı. İstihbarat elemanı olmak istiyordu. Nüfuz ticaretini meslek haline getirmiş birisidir.”
Savcı Zafer Ergün, Özbek’e, “Mehmet Eymür’ün Atin.org ve Yeşil.org’da Hablemitoğlu suikastıyla ilgili yazılar yazıldığını söylediniz. Ben bunları bilmiyorum. Ne yazıldı?” sorusunu yöneltti.
Tanık Bayram Özbek bu yazılar hakkında bilgi verirken, sanık avukatlarından Ali Soykan şuna dikkat çekti:
“Savcı Bey ‘Görmedim.’ dedi, ama iddianamenin ek klasörlerinde merhum Necip Hablemitoğlu’nun Mehmet Eymür’le e-mail yazışmaları var.”
MAHKEME HEYETİ EVİNE GİDECEK
İddianameye göre Hablemitoğlu suikastı, Köstebek isimli kitabı yazmasından dolayı Enver Altaylı ve davanın firari sanığı, FETÖ’nün sözde Türkiye imamı Mustafa Özcan tarafından organize edilip, “Levent Göktaş örgütü” eliyle gerçekleştirdi.
Bu bağlantının en önemli dayanağı ise eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın ifadeleri oldu. Şıvgın, Savcı’ya verdiği ifadede; merhum Necip Hablemitoğlu’nun eski AKP Milletvekili Ramazan Toprak’la bürosuna geldiğini, onlar ayrılırken gelen Enver Altaylı’nın, “Kim bunlar?” diye sorduğunu, kendisinin de anlattığını ve böylece Altaylı’nın, Hablemitoğlu’nun Gülen cemaati hakkında çalışma yaptığını ilk kez burada kendisinden öğrendiğini anlatıp şunları söylemişti:
“Bu olaydan sonra, 2002’nin Eylül ya da Ekim ayında olabilir, Samanyolu TV’de katıldığım bir programın çıkışında Enver Altaylı beni Mustafa Özcan’la tanıştırdı. Enver Altaylı benim büroda Necip Hablemitoğlu’nun yaptığı işlerle ilgili ‘ıvır zıvır’ demesine rağmen Mustafa Özcan’a farklı aksettirmiş ki, Mustafa Özcan bana, ‘Bir doçent bununla ilgili bir çalışma yapıyor, biz bu kişi ile nasıl görüşürüz?’ diye sordu. Ben de, ‘Bu konuya karışmam, beni ilgilendirmez, konuşmak istiyorsa konuşur.’ dedim. Görüşme sonrasında Necip Hablemitoğlu’nu bu konuda bilgilendirdim.”
Ancak hem Ramazan Toprak hem Enver Altaylı, Şıvgın’ın bu ifadesini yalanladı. Toprak, Enver Altaylı ile hiçbir görüşmesi ve teması olmadığını bildirip, “Halil Bey’in şeker hastalığı nedeniyle geçmiş tarihteki olayları karıştırmış olabileceğini düşünüyorum.” açıklamasını yaptı. Enver Altaylı da Şıvgın’ın, Mustafa Özcan ve Hablemitoğlu’nu görüştürmek için kendisinden aracı olmasını istediğini, ama yardımcı olamayacağını söylediğini belirterek, “Şıvgın’ın asıl amacının kendisinin FETÖ’cü olmadığını göstermek olduğunu düşünüyorum.” dedi.
İşte bu beyanlardan sonra Mahkeme Halil Şıvgın’ın tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Ancak Şıvgın’ın ağır hasta olduğuna yönelik rapor gönderilmesi üzerine, naip hakim ile bazı avukatlardan oluşan bir heyetin Şıvgın’ın evine giderek ifadesini alması kararlaştırıldı. Şıvgın’ın yoğun bakımda olduğu bilgisi gelince de ambulans eşliğinde zorla getirtilmesi için karar alındı.
74 yaşındaki Şıvgın’ın bu haftaki duruşmalarda dinlenmesi planlanıyordu. Ancak yine, “Tanıklık yapamaz.” şeklinde doktor raporu gönderdi. Bu gelişme üzerine Mahkeme’nin yarın verilecek ara kararla üç hakim ve bazı avukatlardan oluşan bir heyetin gelecek celse öncesinde Şıvgın’ın evine giderek ifadesini almayı planladığı öğrenildi.