Kadın cinayetleri son bulmuyor! Tartıştığı eşini öldüren şüphelinin ifadesi ortaya çıktı

Gaziantep'te, Eyüp Turan Karabağ evli olduğu Bahar Karabağ'ı tartıştıktan sonra tabanca ile vurarak öldürdü. Olay sonrası ifadesi alınan Karabağ'ın, silahı temizlerken elinde patladığını iddia etti. Ancak ön otopsi raporuna göre atışın bitişik atış mesafesinden yapıldığı ortaya çıktı.

Aslı Ağırdil

Aslı AĞIRDİL - 12punto.com.tr

Olay Gaziantep'in Şahinbey ilçesinde meydana geldi. 17 Ocak 2024 tarihinde saat 17.00 sıralarında otomobil tamiri yapan Eyüp Turan Karabağ (34), tartıştığı eşi Bahar Karabağ'a (31) tabanca ile ateş etti. Karabağ, Polis merkezinde verdiği ilk ifadesinde temizlediği sırada tabancanın ateş aldığını ve eşini yanlışlıkla öldürdüğünü savundu. Karabağ, ikinci ifadesinde silahla oynarken elinde kazayla ateş aldığını söyledi. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü tarafından ifadesi alınan sanık eş, intihar etmek amacıyla silahı aldığını ve aralarında tartışma yaşanırken silahın ateş aldığını söyledi. 

Tutuklu olarak yargılanan sanığın savcılık tarafından iddianamesi hazırlanıyor. Eyüp Turan Karabağ'ın olayı kaza gibi gösterip indirim almaya çalıştığını söyleyen Bahar Karabağ’ın abisi Ömer Taşkömür, gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyor. 

İNTİHAR ETMEK İSTERKEN

12Punto'ya konuşan abi Ömer Taşkömür, sanığın verdiği üç ifadenin de çelişkili olduğunu iddia etti. Ablasının ölümünün kaza olmadığını savunan abi Taşkömür, olay günü yaşananları şöyle anlattı:

"17 Ocak çarşamba günü telefonda bir tartışmaları oluyor. Saat 16.00 gibi ablam, babamı arıyor. ‘Baba çabuk bize gel bu Eyüp beni öldürecek elinde silah var' demesi üzerine babam çıkıp eve gidiyor. Eve gittiği zaman katil merdivenlerden aşağı koşarak iniyor. Merdivende birbirlerini görünce babamın yukarı çıkmasını engelliyor. Babam da kendisini itip çıktığı zaman bakıyor ki yatak odasında kanlar içinde kızı yatıyor. Beraber hastaneye gidiyorlar. Hastaneye gittiğinde ölmüş. Orada polisler Eyüp Turan Karabağ'ı tutukluyor. Karabağ'ın hastanede verdiği ifadede; silahı temizlerken elimde patladı diyor. Tekrar karakola gittiğinde ise şöyle bir ifade veriyor; 'Silahla oynarken elimde kazayla ateş aldı'.”

BİTİŞİK ATIŞ MESAFESİNDEN…

Sanık Eyüp Turan Karabağ,  Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğünde avukatı eşliğinde verdiği ifadede ise şunları söylüyor:

“Eşim Bahar'a hitaben ‘Ben bu kadar ekonomik sıkıntılarla, zorluklarla mücadele ediyorum, sen neden böyle gerginlik yaratıyorsun. Ben artık yaşamak da istemiyorum. Gel çocukların yanında tartışmayalım yatak odasına gidip konuşalım’ dedim. İkimiz yatak odasına girdik. Tekrar eşime hitaben ‘Bana neden yardımcı olmuyorsun, neden her dediğime karşı çıkıp girginlik çıkarıyorsun. İlla canıma kast etmemi mi istiyorsun?’ diyerek bağırdım. Sinirlerime daha fazla hakim olamadım intihar etmek için yatak odasında bulunan elbise dolabının üst bölmesinde bulunan silahımı almak için dolabın kapağını, hatırlamıyorum sağ ya da sol elimle açtım, yukarıya elimi kaldırıp dolabın üst bölmesinde 7.65 mm silahımı aldım. Silahı alır almaz sürgüsünü çekip bıraktım. Ani bir refleksle sağ elimde bulunan silahım: kafama doğrulttuğum an da tam karşımda bulunan eşim Bahar ‘Dur yapma’ diyerek her iki eliyle silah bulunan sağ el dirsek kısmıma sarıldı. Elimi benden geriye yani kendisine doğru hızlı bir refleksle çektiği anda elim silahın tetiğinde olduğu için parmağım tetiğe baskı uyguladı ve silah bir el ateş aldı. Bu esnada eşimin ellerini silaha değip değmediğini bilmiyorum. Bana mani olmaya çalışan eşim Bahar kafasından yaralandı ve yatağın üzerine düştü.”

Cumhuriyet Başsavcılığı ön otopsi raporu bulgularına göre; isabet etmiş olan mermi çekirdeği öldürücü nitelikte olup, atışın bitişik atış mesafesinden yapılmış olduğu belirtiliyor.  

'KIZIM YERDE YARALI BİR ŞEKİLDE YATIYORDU'

Sanık Karabağ savcılıkta verdiği ifadede olay sonrasını şu sözlerle anlatıyor:

“Kendi cep telefonumdan 112'yi arayarak olayı bildirip adresi verdim ve acele ambulans istedim. Ambulansın gecikeceğini düşündüğüm için yatağın üzerinde kafasından yaralı vaziyette yatan eşimin her iki koluna girerek sürükleyerek dışarıya doğru çıkarmaya çalışıyordum ki henüz antrede iken kayınbabamın içeriye girdiğini gördüm. Daire kapısı açıktı. Ben eşimi sürükleyerek çıkartmaya çalışırken aynı zamanda ‘Yardım edin.’ diye bağırıyordum. Zaten kayınbabam Metin'de yanımdaydı.”

Baba M.T. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde Sanık Karabağ’ın ifadelerini yalanladı:

“Kızımın ikametinin bulunduğu binanın merdivenlerinden yukarı çıkarken Karabağ'la karşılaştık. Kızım nerede diye sorduğumda bana ‘kızında bir şey yok içeri girme’ diyerek önümde durdu ben içeri girmek için ısrar ettim. Kendisi de bana ‘ben de arabamı binanın önüne getireyim’ dedi, kendi benim önümden çekilince ben de kızımın ikametine girdim, direk olarak yatak odasına girdiğimde kızım yerde kafasından yaralı bir şekilde yatıyordu.” 

Taşkömür, Sanık Karabağ'ın tutuklu yargılandığını belirtirken, olayın kazaya getirilmeye çalışıldığını iddia etti. Karabağ, ifadesinde olay saatinde eşini dışarıya çıkarmaya çalıştığını söyledi. Taşkömür şöyle devam etti:

“Savcı iddianamesini hazırlanıyor. Silah da kaçak. Silahın balistik raporları ve telefon inceleniyor Ayrıca 112'yi aradım diyor ama hiçbir şekilde ambulans gelmiyor. Evlerinin hastaneyle arası 5 dk. Olaydan sonra iş yerindeki arkadaşlarını, eniştesini, babasını arıyor, onlara ulaşmaya çalışıyor. Bu kişileri aradığı telefon kayıtlarında var.”

ÖNCESİNDE DE ŞİDDET VE TEHDİT VAR İDDİASI

Abi Ömer Taşkömür, kardeşinin son bir yıldır şiddete ve tehdide maruz kaldığını da iddia etti. Kardeşinin korktuğu için olayı ailesine anlatmadığını vurgulayan Kaşkömür şunları söyledi:

“Son 1 yıldır sürekli ablama şiddet uygulamış, tehdit etmiş ve dövmüş. Ablama da 'bunu kimseye anlatmayacaksın, anlatırsan aileni öldürürüm' diyormuş.Taziyeye bir kadın geldi. Kadına anlatması için vasiyet bırakmış. 'Beni çok dövüyor, eziyet ediyor, tehdit ediyor. Kimseye anlatamıyorum yoksa beni öldürür. Anneme, babama söyleyin ağlamasınlar, çocuklarıma iyi baksınlar'. Karşı tarafın ailesinin şiddet olaylarından haberi de varmış. Ört bas etmeye çalışmışlar. 

Çocuğun birini televizyonun olduğu odaya koymuş. Televizyonu da son sesine kadar açmış. Diğeri de uyuyor. Çocuklardan biri muhtemelen görmüş. Psikolojisi iyi değil. Çocuklar bizimle birlikte. Velayet davası da açtık.”