Yargıtay'daki Ergenekon kumpası davasında Can Atalay örneği verildi
Ergenekon kumpası davasında görev alan hakim ve savcılar hakkında “görevi kötüye kullanma, hürriyeti tahdit, suç uydurma, evrakta sahtecilik” suçlamalarıyla görülen davaya devam edildi. Davanın ayrıntılarını 12punto yazarı ve gazeteci Müyesser Yıldız aktardı.
12punto
Müyesser YILDIZ/12Punto.com.tr
Davanın katılanlarından Av. Hüseyin Buzoğlu, Ergenekon hakim ve savcılarının “hürriyeti tahdit” suçunu nasıl işlediğini anlatırken, AYM kararına rağmen Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmemesi örneğini verince, Mahkeme Başkanı, “günlük siyasete girilmemesi” uyarısında bulundu.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nde görülen ve 5 yıldır devam eden davanın bugünkü 52'inci celsesine örgüt üyeliğinden tutuklu sanıklar Mehmet Murat Yönder ile Mehmet Murat Dalkuş bulundukları cezaevlerinden, birkaç ay önce tahliye edilen eski mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese İstanbul'dan SEGBİS bağlantısıyla katıldı.
Yine geçen hafta denetimli serbestlik kapsamında tahliye edildiği ortaya çıkan eski üye Hüsnü Çalmuk da duruşma salonunda hazır bulundu.
Ergenekon mağdurlarından ise sadece İbrahim Özcan, Bülent Sarıkahya, Erdal Şahin, Murat Yücel ve Av. Hüseyin Buzoğlu ile katılan avukatlarından Erkin Etike'nin katıldığı duruşma Savcının dün Mahkemeye sunduğu 27 sayfalık esas hakkındaki mütalaasını okumasıyla başladı. Savcı, tüm sanıkların zincirleme şekilde “görevi kötüye kullanma ve hürriyeti tahdit” suçlarından cezalandırılmasını isterken, sözkonusu eylemleri örgütsel saikle ve terör suçu kapsamında işledikleri değerlendirmesini yaptı.
"GÜNLÜK SİYASETİN DIŞINDA KONUŞALIM"
Mütalaa ve dosyaya gelen evraklar konusunda beyanları sorulan katılanlardan Av. Hüseyin Buzoğlu, bu kadar ciddi iddialara rağmen sanıkların tahliye edildiğine ve Mehmet Ali Pekgüzel'in dinlenmesi kararından vazgeçildiğine dikkat çekip, esas hakkında mütalaaya karşı savunmada tüm sanıkların duruşmada hazır edilmelerini istedi.
Ardından “hürriyeti tahdit” suçuyla ilgili olarak Hatay Milletvekili Can Atalay'ın AYM'nin kararına rağmen tahliye edilmemesi örneğini veren Av. Buzoğlu, “Bu konu çok ciddi tartışmaları beraberinde getirecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yargıtay Başkanıyla görüştüğünü söylemesiden sonra Yargıtay Başkanlığı, 3. Ceza Dairesi'nin kararını savundu.” deyince araya giren Mahkemenin Başkanı Abdülkadir Güngören, “Günlük siyasetin dışında bu davayla ilgili konuşun.” uyarısında bulundu.
Ancak Av. Buzoğlu, Atalay örneği üzerinden şöyle devam etti:
“Prof. Doğan Soyaslan gibi yetkin bir hukukçu, AYM'nin tahliye kararına uymayan 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyelerinin hürriyeti tahdit suçu işlediği tespitini yapıyor. Bu beyefendiler de bilinçli bir şekilde, kasten ve örgüt tarafından verilen talimatla müvekkilimin yıllarca tutuklu kalmasına sebebiyet vermişlerdir.
Etkin pişmanlık göstermeden, kasten yaptıklarını da itiraf etmişlerdir. İddia makamının suçun işlendiği konusunda çok doğru tespitleri var. Bunlar da dikkate alınarak sanıklar hakkında tutuklama kararı verilmesini talep ediyorum.”
Katılanlardan Murat Yücel ise 12 Eylül mahkemelerinde de yargılandığını, ama Ergenekon mahkemesinde yaşadıklarını yaşamadığını, tam bir cendereden geçtiğini, dönemin Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı Nurettin Soyer ve savcısının gösterdiği merhameti bunların göstermediğini, ailelerini coplarla, gazlarla dağıttırdığını anlatıp, “Bunları hak ettiğimi düşünmüyorum. Kaçma şüpheleri olduğu için tutuklamalarını istiyorum.” dedi.
Katılan İbrahim Özcan da şöyle konuştu:
“Hz. Mevlana'nın bir sözü var: Testinin içinde ne varsa, dışına o taşar. Anladık ki, bu testinin içi boş. Artık bu testiyi doldurmak Türk Milleti'ne kaldı. Bu davada Kuddusi Okkır vefat etti. Mütalaada hiç anılmaması bana manidar geldi.”
"SAVCI HAZIR METİN OKUDU" İDDİASI
Katılanların ardından talepleri sorulan sanıklardan Hüsnü Çalmuk kovuşturmanın genişletilmesini isterken, “Savcı hazır bir metin okudu. Savcı, mahkemeyi yanıltma girişiminde bulunmaktadır.” iddiasında bulundu. Çalmuk, Ergenekon yargılamaları sırasında İlker Başbuğ'un tanık olarak dinlemesini isteyip, duruşmada hazır ettiği eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'den söz ederken de birkaç kez, “İlhan Koşaner.” dedi.
Sanık Hasan Hüseyin Özese ise “Ergenenekon vardı” açıklamasını yapan eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Binali Yıldırım'ın tanık olarak dinlenmesi talebinde bulundu. Özese, sabit ikametgâhı olması, kaçma ve delilleri karartma ihtimali bulunmaması gerekçesiyle de hakkındaki tutuklama talebinin reddedilmesini istedi.
Katılanlar ile sanıkların, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma için süre istemesinin ardından Mahkeme, sanıkların tutuklanması ve tanık dinlenmesi taleplerini reddederek, duruşmayı 13 Aralık'a erteledi.