12punto gündeme getirmişti: Doç. Dr Hazal Papuççular Kazdağları'ndaki çevre katliamına tepki gösterdi
Cengiz Holding'in Kazdağları'nda yürüttüğü çevre katliamı gündemdeki sıcaklığını korumaya devam ediyor. Bölgede yürütülen maden faaliyetlerine tepki gösteren 12punto yazarı Doç. Dr. Hazal Papuççular Kazdağları'nda yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
12punto
Türkiye'nin dört bir yanında talan faaliyetlerine kaldığı yerden devam eden Cengiz Holding, bu kez de Kazdağları'nda çevre katliamını sürdürdü. Bölgedeki pek çok ağacı kesen şirket maden arama faaliyetlerine devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde 12punto'nun gündeme getirdiği Kazdağları'ndaki çevre katliamına tepki gösteren yurttaşlar Cengiz Holding'i protesto etmişti.
Kazdağları eylemine katılan bir yurttaş, “Biz istemiyoruz. Çamları kendi ellerimizle diktik. Ellerimle diktim. Yazık değil mi? Dün geldik durdurduk, bugün yine gelmişler” dedi.
Bölge sakini bir diğer yurttaş 72 yaşındaki Mülkiye Yılmaz ise “Kazdağlarının talan edilmesinden dolayı buradayım. Ona buna peşkeş çekilmesini istemiyoruz. Böyle bir talan hiçbir yerde görülmüş değil. Bu ağaçları babaları mı dikti? Sorumsuzca kesiyorlar” diyerek yapılan çevre katliamına tepki gösterdi.
İşte Kazdağları'ndaki protestolardan öne çıkanlar:
??12punto Çanakkale Bayramiç'ten bildiriyor
— 12punto (@12puntocomtr) November 9, 2024
Yurttaşlar, Cengiz Holding'in ağaç katliamına karşı ayakta
Bastonuyla eyleme gelen yurttaş, gözyaşları içinde isyan etti.
“Gece gündüz ağlıyoruz biz. Yazıklar olsun. Ben 2 tane çocuklarımla diktim bu çamları...
Müslüman evladı… pic.twitter.com/b1T2Sx5wu1
??12punto Çanakkale Bayramiç'ten bildiriyor
— 12punto (@12puntocomtr) November 9, 2024
Cengiz Holding Kazdağları'nda çevre katliamına başladı
Bölge halkı yurttaşları eyleme davet etti
“Çamları kendi ellerimizle diktik. Yazık değil mi? Dün geldik durdurduk, bugün yine gelmişler.”
Haber: @besteburcakk… pic.twitter.com/yFwFxyRVrp
12punto'nun gündeme getirdiği Kazdağları katliamıyla ilgili olarak 12punto yazarı Doç.Dr Hazal Papuççular dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
'BÖLGENİN YÜZDE 76'SI MADEN ŞİRKETLERİNE RUHSATLANDI'
Kazdağlarının tarihsel önemine dikkat çeken Papuççular, son döenmde bölgede yaşanan çevre tahribatına değindi. TEMA Vakfı’nın Nisan 2020’de yayımlanmış raporu hakkında bilgiler veren Papuççular bölgenin ciddi bir tehdit altına olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
''TEMA Vakfı’nın Nisan 2020’de yayımlanmış raporu, Kazdağları yöresini Biga yarımadası ve Kuzey Ege’yi kapsayan 1.697.062 hektar alan olarak tanımlıyor. Bu alanın yüzde 76’lık bir bölümüyse çeşitli faaliyetler kapsamında maden şirketlerine ruhsatlanmış durumda. Bu oran bize tüm bölgenin ve ekosistemin büyük bir tehlike altında olduğunu gösteriyor. Zira, bugünlerde maden projesi için kesilen ağaçlarla gündeme gelen yörede, Kanadalı maden şirketi Alamos’un altın çıkartmak için nasıl bir tahribat yarattığını hepimiz anımsıyoruz.''
SİYANÜR VE AĞAÇ MESELESİ
Kazdağları'nı geçmişte işleten Kanadalı şirketle ilgili gündeme gelen siyanür meselesi hakkında da değerlendirmelerde bulundu. O dönemde tartışmaların artmasıyla birlikte Bakanlığın siyanür iddialarını yalanladığı belirtilmişti.
Fakat meselenin siyanürle birlikte bölgede kesilen ağaç sayısı olduğunu ifade eden Papuççular yazısına şu şekilde devam etti:
''Kanadalı şirketin çokça tartışıldığı 2018-2019 yıllarındaki haberlere baktığınızda, sıklıkla tepkileri dindirmek için yapılan açıklamaları görüyorsunuz. Örneğin siyanür meselesi... O dönemde tartışmaların artmasıyla önce ilgili bakanlık sahada siyanür kullanılmadığını belirtmişti. Ancak sonrasında şirket siyanürün sadece son aşamada kullanılacağını söylemiş ve bunun çevreye kesinlikle zarar vermeyeceğini de eklemişti. Mesele sadece siyanür de değil. Bölgede kesilen ağaç sayısı da tartışma konusu olmuş, TEMA’nın 200 bine yakın hesapladığı kesim, yetkililer tarafından 13 bin civarı olarak açıklanmıştı. Tepkileri azaltmaya çalışan şirket ise, yeniden ağaçlandırma çalışmaları için Orman Bakanlığı’na para ödediğini açıklamıştı. Şirket CEO’subasına verdiği demeçte “altı buçuk yıl içerisinde, bu alana yeniden ekim yapılacak. 10 yıl içerisinde ise biraz daha fazlası yapılacak ve yeniden bir ormana benzeyecek”. Bu demeçlerin üzerinden 5 yılı aşkın vakit geçti, bölgenin birkaç yıl sonratam olarak neye benzeyeceğini hepimiz göreceğiz.
Ancak söylenmesi gereken bir başka şey daha var: 2021 yılında Kanadalı şirketin lisansları iptal edildi. Aktivstler, yaratılan tahribatın şirkete ödetilmesini istedi. Oysa, iptal edilen izinler sebebiyle kayba uğradığını söyleyen şirketin başka planları vardı. 2021 yılında bölgeden çekilmek zorunda kalan Alamos kendi internet sitesinden Türkiye’yi dava edeceğini duyurdu. O dönemde sivil toplumun rekreasyon başlasın çağrılarına ise olumlu bir yanıt gelmedi. Sonrasıyla ilgili bir bilgiye, açıkçası rastlamadım... Ama doğa tahrip edildiğiyle kaldı desek pek yanılmayız sanıyorum ki.''
BİR EKOSİSTEMİN TARUMAR EDİLMESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Bugün ise Kazdağları'nda bu kez Cengiz Holding'in çevre katliamı gündemde. Cengiz Holding’in Halil Ağa Altın ve Bakır Madeni Projesi kapsamında Bayramiç’te ağaç kesimlerine başlanması, hem bölge halkının hem de çevreci sivil toplum kuruluşlarının tepkisini çekti. Bölgedeki yurttaşlar Kazdağları’nda ekolojik tahribat riski yaratacak projeye karşı birleşti.
12punto yazarı Doç.Dr Hazal Papuççular yeni projeyle birlikte toplamda 1 milyon ağacın kesilebileceği uyarısında bulunarak bu ekokırım'a karşı mücadele etmesi gerektiğini belirterek yazısını şöyle noktaladı:
''Bir ekosistemin tarumar edilmesi tehlikesiyle karşı karşıyayız. Tabii ki bununla da kalmıyor. Proje sahasının bir kısmı aynı zamanda 1.dereceden arkeolojik sit alanı olarak görünüyor. Yani doğal miras kadar kültür mirasımız da söz konusu. Son günlerde hem yöre halkı hem de sivil toplum temsilcileri Bayramiç’te başlayan çalışmaları durdurmak için mücadele veriyor. Bu, sadece yöre halkı için değil, olası bir ekokırıma karşı ve aynı zamanda gelecek nesiller için de verilen, gayet haklı bir mücadele...''