8. Yargı paketi meclise gelecek... İstanbul Barosu’ndan tepki: Siyasi iktidarda o bakış açısını maalesef göremiyoruz.

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hüseyin Köprülü, 8. Yargı Paketi'nin ayrıntılarına ilişkin Sabah'ta yer alan haberle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

12punto

Yeni yılda Meclis'te tartışılacak konulardan birisi de 8. Yargı paketi olacak. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Adalet Bakanı paketin 60’dan fazla maddeden oluştuğunu söyledi, denetimli serbestlikle ilgili "Suç, işleyenin yanına kar kalmaması lazım” dedi.  

Çalışmalarla ilgili bilgi veren Adalet bakanı Tunç, "Suç, işleyenin yanına kar kalmaması lazım. Yani 2 yılın altında cezaya hüküm giyen biri, koşullu salıverme süresiyle beraber denetimli serbestliği de dikkate aldığımızda hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye oluyor.

Bu da toplumda bir cezasızlık algısına neden oluyor. Bu anlamda denetimli serbestlik süresini otomatik 1 yıl şeklinde değil de bir oran getirerek, beşte 1 olabilir, bu tabii milletvekillerimizin takdirindedir. "ifadelerini kullandı.

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hüseyin Köprülü Köprülü, yeni yargı paketiyle ilgili, 12punto'ya yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Siyasal İktidar yıllardır "yargı paketleri", "insan hakları eylem planları", "reform" adı altında torba yasalar yapıp duruyor. Ancak içerisine baktığımızda insan haklarına işlerlik kazandıracak, hukuk güvenliğini topluma yaşatacak değişiklikler göremiyoruz. Zaten mahkemelerde tabiri caizse kendine özgü geleneklerini bozmamak için direniyor.

Avukatı yargının kurucu unsuru olarak içselleştirememiş yasa koyucular yargıda "reform", "plan" ya da "paket" adı ne olursa yapacağı düzenleme yenilik olmayacaktır. Özellikle ceza yargısında 'avukatsız mahkeme bile kurulamamalıdır' iradesi olursa, o zaman bir reformdan bahsedebiliriz. Siyasi iktidarda o bakış açısını maalesef göremiyoruz.

Basına yansıyan haberlerden edindiğim bilgiye göre, 8. Yargı Paketinde ceza yargısında istinaf başvuru süresinin uzaması ve koruma tedbirlerine ilişkin tazminatlara ilişkin kesinleşme istinafta olacak. İstinaf başvuru süresi uzamalıdır evet, ama bunlar etkili bir istinaf denetimini sağlayan ya da gereksiz koruma tedbiri ya da gereksiz koruma tedbiri uygulanması durumunda yeteri kadar tazminat hükmü kurulmasını sağlayacak düzenlemeler değil.

Makul sürede yargılanma hakkı ile ilgili tazminat komisyonu ise yeni değil 2012 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan makul sürenin aşılmasından adil yargılanma hakkı ihlalleri; 2018 ve 2023 yılında ise Anayasa Mahkemesi'ne yapılan makul sürenin aşılmasından adil yargılanma hakkı ihlalleri ile ilgili tazminat komisyonları kurulmuştu.

Anayasa Mahkemesi Temmuz 2023’te Keser Altıntaş kararı ile makul sürede yargılamanın kronik hale geldiği daha önceki ihlal kararlarına rağmen bu sorununun çözülmediğine ilişkin “düşme” kararı vermişti. Bu düzenleme hızlı bir şekilde Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya gerek kalmadan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne gidecek başvuruları engellemek için düşünülmüştür. Ancak makul sürede yargılama ve bu suretle adil yargılamaya ilişkin bir reform değil.

Değişiklik düşünülen diğer durumlara ilişkin kanun teklifi ortaya çıktığında ayrıntıları görerek değerlendirme yapmak lazım. Örneğin haberde olmayan 'Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması'na ilişkin ya da cezaların ertelenmesinin yeniden düzenlenmesine ilişkin de bir düzenleme yapılması gerekiyor. 

Herhalde onları da kanun teklifi ortaya çıktığında göreceğiz.”