Can Atalay’ın avukatı 12punto’ya konuştu: Yargıtay anayasayı tanımadığını ilan etti

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığına, kararın uyulmamasına karar verdi. Atalay'ın avukatı Özen, Yargıtay'ın kararını 12punto'ya yorumladı.

Kübra Karasu

Kübra KARASU - 12punto.com.tr

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay hakkındaki yargılamanın durması istemini bir kez daha reddetti. Atalay'ın avukatı Deniz Özen, alınan kararla ilgili 12punto.com.tr’ye konuştu. 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nce verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi'nin kararına uyulmamasına karar verdi. Daire, söz konusu kararın juristokratik (Jüristokrakrasi, yargıçlar yönetimi. Demokrasinin aksine, yargıçların oligarşik bir yönetim oluşturmasını tanımlar ve eleştirel bir anlam taşır) bir davranış olduğunu ifade etti.

AYM’NİN FİİLEN KAPATILDIĞININ İLANI

Can Atalay'ın avukatı Deniz Özen, kararı 12punto.com.tr’ye değerlendirdi. Söylenebilecek pek bir şey olmadığını belirten Özen, Yargıtay’ın bu kararla anayasayı tanımadığını ilan ettiğini vurguladı. Özen şunları söyledi:

Alınan karar, Türkiye’de hiçbir bir yurttaşın hiçbir anayasal güvencesinin artık kalmadığını gösteriyor. Yargıtay bu kararıyla anayasayı tanımadığını ilan etmiştir. Anayasanın yürürlükte olmadığını ilan etmiştir. Anayasanın 153. maddesinin olmadığını ilan etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin fiilen kapatıldığını ilan etmiştir. Bunun ötesinde söylenebilecek pek bir şey yok.”

'BU ARTIK 599 MİLLETVEKİLİNİN MESELESİDİR'

Özen, sürecin artık Can Atalay meselesi olmaktan çıktığını belirterek şunları söyledi:

“Bu artık uzun zamandır Can Atalay meselesi olmaktan çıkmıştı. Bir hukuk devleti krizine dönüşmüştü. Bugün gelinen aşama itibarıyla artık çok net şekilde şunu söyleyebilirim. Burada Can Atalay’ı ilgilendiren bir meseleden öte geriye kalan 599 milletvekilinin meselesidir bu. Çünkü 599 milletvekili de aynı tehditle karşı karşıyadır. En ufak bir şeyde herhangi bir ceza soruşturmasında aynı şey onların da başlarına gelebilir. Bu aslında yasama faaliyetinin de fiilen bitirilmesi anlamına gelir. 

Çıkarılabilecek tek sonuç şu. Artık yasamaya da yargının vereceği karara da yalnızca yürütme kararı veriyor.”