Cem Gürdeniz’den Montrö uyarısı: Egemenliğimize doğrudan müdahale sayılır.

ABD Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander’ın basın açıklamasında kullandığı ifadeler, ABD’nin Montrö Sözleşmesi’ni ihlal etme niyetinde olduğu şeklinde yorumlanarak tartışma yaratmıştı. Wallender’in açıklamalarına tepki gösteren Gürdeniz, “Montrö uygulamalarına karışmak Egemenliğimize doğrudan müdahale sayılır.” dedi.

12punto

ABD Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander, önceki gün düzenlediği basın toplantısında, Montrö Sözleşmesi ile ilgili açıklamada bulunarak, "Türkiye dahil Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerle çatışmadan uzaklaşmak için birlikte çalışabiliriz. Türkiye, koruyucusu olduğu Montrö Sözleşmesi'nin ilgili maddesini uygulamaya koymuştu." ifadesini kullanmıştı.

Wallander'in ifadeleri ABD'nin Montrö Sözleşmesi'ni feshetme ya da değiştirme isteğinde olduğu yönünde yorumlanmıştı. Emekli Amiral Cem Gürdeniz, Wallender’in açıklamalarına sosyal medyadan tepki gösterdi. “Neocon emperyalizmi sınır tanımıyor” diyen Gürdeniz şunları yazdı:

"ABD Savunma Bakan Yardımcısı Bayan Celeste Wallender dünkü basın toplantısında Ankara’nın 24 Şubat 2022’den bu yana yürürlükte olan Montrö’nün 19.madde uygulamasını değiştirmesini ve boğazları NATO savaş gemilerine açacak şekilde yorumlamasını istemiş ve özellikle Türkiye ile bu konuda çalışmak istediğini söylemiş. Montrö Sözleşmesinin ve Türk Boğazlarının sahibi bir devlet olarak Montrö uygulamalarına karışmak Egemenliğimize doğrudan müdahale sayılır. ABD Karadeniz’de NATO genişlemesi nedeniyle başlamasına neden olduğu savaşı durdurmak yerine Rusya’yı kışkırtmaya devam ederek uzatmayı istiyor. Türkiye bu konuda asla hata yapmamalıdır. Diğer yandan ABD çöküşün ve karmaşanın içindeki bir devlet olarak Lozan ve Montrö’ye taraf olmadığı halde bu cüreti nereden alıyor, ona bakmak gerekir. Daha dün İsveç’in NATO üyeliği iktidar ve ana muhalefet ile tam kadro mecliste onaylandığı bir konjonktürde ABD Savunma Bakan Yardımcısının konuşması pek de sürpriz sayılmamalı. Neocon emperyalizmi sınır tanımıyor. Türkiye’nin verdiği her tavizden sonra daha çoğunu isteyecektir."