CHP'ye oturma eylemi eleştirisi: Toplarsınız Taksim’e 1 milyon kişiyi...

CHP'nin Meclis'te tuttuğu 'Adalet Nöbeti'ne Eski Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş'ten eleştiri geldi. Güneş, "İnönü ve Ecevit'in oturma eylemi yaptığını görmedim" dedi.

12punto

Yargıtay 3. Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay tutukluluğunun sürmesinin hak ihlali olduğu kararı üzerine, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Yaşanan gelişmeler üzerine CHP TBMM'de Adalet Nöbetine başladı. Eski CHP Genel Başkanı Hurşit Güneş sosyal medya hesabından CHP'nin eylemini eleştirdi.

Güneş eleştirilerini sosyal meyda hesabından yayınladı. İsmet İnönü ve Bülent Ecevit dönemlerini hatırlatan Güenş şunları yazdı:

"Yargıtay 3. Dairesi, AYM’nin Hatay MV Can Atalay’ın tutukluluğunun sürmesinin hak ihlali olduğu kararı üzerine, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Bu elbette Anayasal düzene skandal bir darbe!. İşin garip tarafı Cumhur İttifakı bu skandala sahip çıktı. Bunun üzerine 20 günü aşkın bir süredir, CHP Adalet Nöbeti tuttu. İl örgütlerinin nöbeti dün sona ermiş bulunuyor. CHP Milletvekillerinin nöbeti ise herhalde hala sürüyor. Tabii bu arada halkı çok ilgilendiren bütçe Mecliste müzakere ediliyor.

2011 yılında seçimlerin hemen sonrasında Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ile İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın tutukluluğunun sürmesi üzerine CHP TBMM Genel Kuruluna girmeme kararı almıştı. Bunun “süresiz” bir protestoya dönüşmesini doğru bulmadığımı o dönem MYK’da ifade etmiştim (Kayıtta). Nitekim, CHP’nin o karardan dönüşü bir hayli sancılı olmuştu.

Protesto hareketleri toplumun dikkatini çekmek için yapılır. Özellikle de parlamento dışında kalan örgütler biçare olarak buna başvururlar. Ancak CHP’nin adalet nöbetleri iktidarı sarsmadığı gibi, haberlerde bile yer almaz hale geldi. Fakat asıl önemlisi parlamenter siyaset içinde tüm siyasal opsiyonların tükendiği noktaya varılmış gibi ana muhalefetin bu protesto süreçlerini denemesi aslında ülkedeki otoriterleşmeyi perçinliyor. İşte bunu ciddiyetle düşünmek gerekiyor.

Parlamentodaki ana muhalefet partisinin çok önemli sorumlulukları ve siyasal kapasitesi vardır. Seçimlerde halkın önemli bir kısmının desteğini alıp sonra parlamento dışında kalmış bir STK’nın gösterdiği siyasal tepkileri göstermek o seçmene haksızlıktır. (Hatırlatalım; bir çok sosyoekonomik iyileşmeyi CHP sağlattığını savunmuyor mu? Örneğin taşeron işçiler. Daha bir çok örneği var!) Bir haksızlığı halka göstermek kadar, ana muhalefetin o haksızlığı gidermek için çaba göstermesi sorumluluğu vardır.

Siyasal sürecin elverdiği tüm meşru müzakere, uyarı ve uzlaşma süreçleri denenmeli, hatta zorlanmalıdır. Usta siyasetçiler bunları kurgular ve sonuç alırlar. 1954 seçimlerinde DP 503, CHP ise sadece 31 Milletvekili çıkarabilmişti.. DP o dönemde türlü antidemokratik işler yaptı. Ama İsmet İnönü’nün Mecliste oturum eylemi yaptığını ben hiç duymadım. 1970’li yıllarda MC hükümetleri ülkeyi cephelere böldü, kana buladı. Ecevit’in de oturum eylemi yaptığını hiç görmedim.

CHP ağır ve güçlü bir partidir. Gücü kurucusundan gelir ve Erdoğan’ın baskıcı gücü onun yanında solda sıfır kalır! Bütün meşru parlamenter siyasal süreçler sonuna kadar denenmeli. Olmadı mı, Toplarsınız Taksim’e 1 milyon kişiyi (o tarihte İstanbul nüfusu 4 milyondu) yer yerinden oynar! Ecevit de onu yapmıştı!"