Faruk Bildirici yazdı: Uzaya gidişin örtülen yanı

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici "‘Uzay yolculuğu’ AKP’nin yerel seçim propagandasının elverişli enstrümanı haline getirildi. Yolculuk, Türkiye’deki bilimsel ve teknolojik bir gelişmenin sonucuymuş gibi gösterilmeye çalışılıyor ama maliyetinden hiç söz edilmiyor" değerlendirmesini yaptı.

12punto

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, ilk Türk astronot Alper Gezeravcı'nın 'uzay yolculuğu'nu değerlendirdi.

İktidara yakın gazetelerin attığı manşetlere dikkat çeken Bildirici, "Tek satır bile olsa yolculuğun maliyetinden söz etme gereği duyulmaması, iktidar medyasının yaklaşımının somut örnekleriydi. İktidar medyasının haber sitelerinde, televizyon kanallarında da hep aynı tavır sergilendi; yolculuğun milyonlarca dolarlık ödeme karşılığında yapılıyor olmasının üzeri örtüldü" ifadelerini kullandı.

Faruk Bildirici'nin "Uzaya gidişin örtülen yanı" başlıklı yazısı şöyle;

Günlerdir “Türkiye’nin ilk astronotu uzayda”, “Yıldızları bana getir” haberlerinin sağanağı altında yaşıyoruz. Alper Gezeravcı’nın uzay istasyonunda kalacağı 14 gün boyunca da artarak sürecek bu sağanak. Sonra daha ne kadar süreceğini ise kestiremiyorum. Alper Gezeravcı’nı kent kent, meydan meydan gezdirirlerse şaşırmamak gerek.

Çünkü ulusça böbürlenelim derken ölçü epeyce kaçtı; “uzay yolculuğu” AKP’nin yerel seçim propagandasının elverişli enstrümanı hale getirildi. Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğu, Türkiye’deki bilimsel ve teknolojik bir gelişmenin sonucuymuş gibi gösterilmeye çalışılıyor iktidar ve medyası tarafından.

Amaç bu yolculuğu “ulusal başarı” olarak topluma aktarmak ve propaganda için kullanmak olunca doğal olarak Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğunun maliyetinden hiç söz edilmiyor. Maliyetin belirsizliği, bu haberlerin temel sorunu. Resmi bir açıklama yapılmadığı gibi, iktidar medyasının bu bilgiyi öğrenmek ve aktarmak gibi bir girişimi olmadı.

Hürriyet’in “Türkiye uzayda”, Sabah’ın “Bu büyük gurur Türk milletinin” başlıklı sayfalarında tek satır bile olsa yolculuğun maliyetinden söz etme gereği duyulmaması, iktidar medyasının yaklaşımının somut örnekleriydi. İktidar medyasının haber sitelerinde, televizyon kanallarında da hep aynı tavır sergilendi; yolculuğun milyonlarca dolarlık ödeme karşılığında yapılıyor olmasının üzeri örtüldü.

70 MİLYON DOLAR!

Muhalif medyada ise uçuşun maliyetinin 55 milyon dolar olacağı haberleri yayımlandı. Oysa bu miktar, uzay yolculuğunun maliyeti değil, Elon Musk’un sahibi olduğu Axiom Space firmasına ödenecek para. Ama o da ünlü havacılık sitesi Space.com’un, Ax-1 ile ilgili eski açıklamalara dayanarak yaptığı bir tahmin.

Şirkete yapılacak ödemeye öbür giderler eklendiğinde Gezeravcı’nın uzay yolculuğunun maliyeti daha da büyüyecek. Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu, DW’ye “Görevin maliyeti biraz değişken. Ancak yapılacak görevin şu an için yaklaşık maliyetinin 70 milyon dolar civarında olduğunu söyleyebilirim” açıklaması yapmıştı.

TİCARİ YANI YOK SAYILDI

İktidar medyasında Axiom Space’in uzay yolculuklarının geçmişine değinilmemesi de önemli bir eksiklik. Maliyet gibi bu bilgiye de değinilmeyerek, uzay yolculuğunun ticari yanı örtülüyor.

Axiom Space’in internet sitesinde Alper Gezeravcı için “Görev uzmanı (Mission Specialist) deniyor. Alper Gezeravcı’nın katıldığı Axiom-3’den önceki Axiom-2 uçuşundaki Suudi Arabistan’dan Ali Alqarni ve Rayyanah Barnawi ile Axiom-1 uçuşundaki İsrailli işinsanı Eytan Stibbe ve Kanadalı işinsanı Mark Pathy de “Görev uzmanı” olarak tanımlanıyorlar.

Uçuş yönetimiyle ilgili görevleri olmayan bu yolcular, medyada ise “uzay turisti” ya da “ziyaretçi” olarak adlandırılıyor. Nitekim Türkiye’de de Anadolu Ajansı, Yeni Şafak, Hürriyet, CNNTürk, TRTHaber, ilk uçuştaki Eytan Stibbe ve Mark Pathy için “uzay turisti” yazmışlardı.

Onlar “uzay turisti” diyen iktidar medyasının, aynı şekilde ücretini ödeyerek uzay yolculuğuna katılan Alper Gezeravcı’ya “astronot” demesi çelişik bir tutum. Hele Sabah’ın “Uzay yarışında artık biz de varız” gibi başlıklar da abartılı ve gerçeği yansıtmaktan hayli uzak…