'Kanser hastalığının yüzde 30-50’si önlenebilir'

Korkulan hastalık kanserde risk faktörünün önlenmesi kanser yükünü azaltabiliyor. Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Başak, “Günümüzde kanserin yüzde 30-50’si önlenebilir." dedi.

12punto

Kanserin açıklanamayan kilo kaybı, halsizlik ve ağrı şikâyetleri ile ortaya çıkabileceğini belirten Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Başak, “Günümüzde kanserin yüzde 30-50’si önlenebilir. Risk faktörlerinin değiştirilmesi veya önlenmesi, kanser yükünü önemli ölçüde azaltabilmektedir. Tütün kullanımı kanser için en önemli risk faktörüdür ve kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 22’sinden sorumludur” dedi.

Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Başak, kanser hastalığı hakkında bilgilendirmede bulundu.

Kanserin tanımını yapan Uzm. Dr. Başak, “Kanser vücuttaki normal hücrelerin çok aşamalı bir süreçte tümör hücrelerine dönüşerek kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan bir hastalıktır. Sonraki aşamada kontrolsüz çoğalan bu hücreler çevre ve uzak organlara yayılabilir. Açıklanamayan kilo kaybı, halsizlik ve ağrı şikâyetleri ile ortaya çıkabilir. Kanser beraberinde taşıdığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra sosyal, maddi ve manevi yönleri ile mücadelesi zor bir hastalıktır” diye konuştu.

Dünya genelinde de kanser hastalığının yükünün her geçen gün artış gösterdiğini dile getiren Uzm. Dr. Başak, “21’inci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğu bilinen bir gerçektir. Ülkemizde, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği üç kanser türünde tarama yapılmaktadır. Bunlar kolorektal (kalın bağırsak) kanser, meme kanseri ve serviks (rahim ağzı) kanseridir” şeklinde konuştu.

EN SIK GÖRÜLEN KANSER TÜRLERİ

Kanserin ölüm nedeni olarak kalp ve damar hastalıklarının hemen ardından geldiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Başak, şunları söyledi:

“Yurdumuzda en sık görülen kanserler erkeklerde akciğer, prostat, kalın bağırsak, rektum, mide ve pankreas; kadınlarda meme, akciğer, kalın bağırsak, rektum, serviks, over, mide ve pankreas kanserleri olarak sıralanabilir. Deri kanseri sıklığı her iki cinste de yüksektir.”

YÜZDE 90-95’İ YAŞAM BİÇİMİNDEN KAYNAKLI

Kanserin nedenlerini anlatan Uzm. Dr. Başak, “Tüm kanser vakalarının sadece yüzde 5-10'u genetik kusurlara atfedilebilirken, geri kalan yüzde 90-95'inin kökleri çevreye ve yaşam biçimine dayandırılmaktadır. Günümüzde kanserin yüzde 30-50’si önlenebilir. Risk faktörlerinin değiştirilmesi veya önlenmesi, kanser yükünü önemli ölçüde azaltabilmektedir. Tütün kullanımı, kanser için en önemli risk faktörüdür ve kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 22’sinden sorumludur” dedi.

RİSK FAKTÖRLERİ

Uzm. Dr. Başak, kanserde risk faktörlerini şu şekilde sıraladı:

“Sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin kullanımı,

Pasif içici olma (sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin dumanına maruziyet),

Fazla kilolu veya obez olma,

Düşük meyve ve sebze alımı, sağlıksız beslenme,

Yetersiz fiziksel aktivite,

Alkol kullanımı,

Cinsel yolla bulaşan İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu,

Hepatit B (HBV) veya diğer kanser yapıcı enfeksiyonlar,

İyonize ve ultraviyole radyasyon,

Kentsel hava kirliliği,

Katı yakıtların kullanımıyla oluşan kapalı alan dumanı,

Kansere neden olabilecek maddelere çalışma ortamlarında maruz kalmak.”

ERKEN TANI ÖNEMLİ

Kanserin tedavisinin güç olduğunu ve erken tanının önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Başak, “Cerrahi ve radyoterapi lokal tedavi yöntemleri olup, bu yöntemlerden sonra kemoterapi ve immünoterapi gibi sistemik tedaviler uygulanabilmektedir. Kemoterapi sitotoksik ilaçlarla yapıldığı için özel bir ihtisas konusudur. Etkili dozlarda, fakat hastayı yan tesirlerden koruyarak yapılması gereklidir. Birçok kanserin iyileşme olasılığı, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse yüksektir” dedi.