Nilüfer Tıp ve Kuvayı Milliye Müzesi

Müzeler geçmiş yılların hafızasıdır, müzeler ülkelerin ve şehirlerinin aynasıdır, müzeler gelecek kuşakların yol haritasıdır.

Dr. Ceyhun İrgil 20 yıl önce kafasına koymuş tıp müzesi yapmaya.

İlk fikir aklına geldiğinden günümüze kadar hayallerini sağlık müzesi ile süslemiş ve adımlarını hep müze kuracağı yönünde atmış.

Sağlık müzesi ile ilgili araştırmalar, belgeler ve bilgiler toplamaya başlayınca işin ucu Kuvayı Milliye’ye, Kurtuluş Savaşı’na, Kızılay’ın ilk kurulduğu yıllara ve Kurtuluş Savaşı'ndaki önemine varmış.

Müze için toplamış olduğu, sergiye değer eşyalar çoğaldıkça işin ucu maddiyata dayanmış.

Dr. Ceyhun İrgil bütün kazancını bu işe gönüllü olarak yatırmaya başlamış.

Toplanan sergi eserleri için evinin kapılarını açmış ve onlar ile bütünleşmeye başlamış.

Bu arada yapmış olduğu ameliyatlarda hastaların vücudundan çıkan ilginç taşları, hastaların izniyle sergileyeceğine dair sözlerini de vermiş.

Kimi eşyaları gönüllü bağışlarla elde ederken büyük bir kısmını da para ile satın alarak kurmayı planladığı müzeye koymak için yıllarca saklamış.

"İRGİL, İŞE RUHUNU VERMİŞ"

Nilüfer Belediyesi de kendisine müze alanını tahsis etmiş. Bu mekân aynı zamanda tıp araştırma merkezine de sergi, toplantı ve eğitim merkezi olarak tasarlanmış.

Açılış günü çok kalabalık olduğu için ben de pazar günü sevgili İrgil’in bu mücadelesini özellikle görmeye ve gezmeye gittim.

Şöyle gidip iki dakika bir bakayım diyebileceğiniz bir müze değil, gerçekten işin ruhunu vermiş.

Burada Uludağ’ın isminin nasıl ve kimler tarafından verildiğinden Bursaspor’un kuruluşunun müze ile ilgisini, cumhuriyetin ilanından sonra memleket hastanelerine, çocuk felci ve salgın hastalıkları ile dünyada en iyi mücadele eden bir Türkiye’ye tanıklık edebileceksiniz.

Bence bu müze şehrimize büyük bir hizmet verecek, geleceği parlak, gelişecek ve inanıyorum ki dünya çapında bir müze olacak.

Belediyelerin de bu işe sahip çıkması büyük bir özveri ve belediye hizmetlerinin ta kendisi bence.

Bir şehirde ne kadar müze varsa gelecek turist de şehirde o kadar fazla kalır.

Ayrıca müzeler sayesinde gelecek nesillerin gidecek oldukları yollara ışık tutan fenerlerdir müzeler.

Mutlaka gezilmesi gereken bu müze için Dr.Ceyhun İrgil şöyle söylüyor…

“Bursa Uludağ Üniversitesi ile başlayan tıp serüvenimde maddi ve manevi olarak aldıklarımı ve kazandıklarımı olduğu gibi tekrar ülkeme ve Bursalılara geri veriyorum”

Cerrah olan İrgil yazmış olduğu makaleler ile de dünya çapında ödül almış ve aynı zamanda 26. Dönem CHP Bursa Milletvekilidir. 

Ben de şehrimize bağışlamış olduğu bu müze için neler yapabileceğimizi sorduğumda, kendisi bana “Müzeye gelin, gezin benim için en büyük yardım bu” diye cevap verdi.

Ben de pazar günleri de açık olan bu müzeyi gezin, görün, aynı zamanda eski Bursa’yı, eczanelerini, muayenehanelerini, ilaç merkezlerini kısaca tarihi yaşayın diyorum.

Saygılarımla

YALÇIN ARAS