Prof. Dr. Naci Görür, 12punto'ya konuk oldu: 'Marmara çökerse, bağımsızlık kalmaz...'

Prof. Dr. Naci Görür, usta gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu'nun hazırlayıp sunduğu 12'den programına konuk oldu. Başucu niteliğindeki programda, Prof. Dr. Görür, olası İstanbul Depremi ve depremin etkierine dikkat çekti. Prof. Dr. Görür ayrıca; "Maramara çökerse, ne bağımsızlık kalır, ne ekonomi" dedi.

12punto

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından tüm Türkiye'nin gözü İstanbul'a çevrildi. Prof. Dr. Naci Görür, usta gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu'nun hazırlayıp sunduğu 12'den programına konuk oldu. Başucu niteliğindeki programda Prof. Dr. Görür, olası İstanbul Depremi ve tüm Türkiye için depremin yıkıcı sonuçlarını anlattı.

Görür, endişeleri nedeniyle depremi konuşmak istemeyenler için, " Başına bir iş geleceğine dair bir endişen varsa bunu konuşmamakla değil; nasıl tehlikeler varsa o tehlikeleri bertaraf etmek zorundasın. Bu çağdaş insanının gerekliliği; aman söylemeyelim, depremi konuşmayalım demeyi,beni affetsinler, cehalet olarak görüyorum" ifadelerini kullandı. 

''İŞ İŞTEN GEÇTİ Mİ?''

Usta gazeteci Mollaveisoğlu'nun "Türkiye için iş işten geçti mi?" sorusuna Görür, şu şekilde yanıt verdi:

"Hayır hiçbir zaman öyle bir şey söz konusu değil. Ama tabii geç kalıyoruz, kaldık. Deprem bölgeleri ekosistemin başlangıçta cezbedici olduğu yerler. Depremden korkmamak gerekiyor. Deprem, dünyanın yaşadığını gösteriyor. Türkler kendi iradesini ortaya koyarsa, bu depremden 15-20 yıl içinde kurtuluruz"

Hükümetlerin deprem hazırlık sürecinde eksikliklerini değerlendiren Prof. Dr. Görür, "Cumhuriyet döneminde, 2010 yılına kadar takip ettikleri strateji çağ dışı bir stratejiydi, bilimsel anlamda. Deprem olduğunda halkla dertleşiriz, çorbasını suyunu veririz şeklindeydi. Deprem bölgesinde yaşayan insan bilinçli olsaydı devlet erkanı geldiğinde 'depremden önce neredeydiniz?' diye sorardı" dedi. Partizanlığın olmaması gerektiğini belirten Görür, önemli olanın deprem hazırlığı olduğunu ifade etti. 

"OLUMLU BULDUM"

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in görüşmesinde deprem konusunun konuşulmasına değinen Prof. Dr. Görür, "Son seçimlerden önce gerek iktidarın gerekse muhalefetin davranışlarını çok olumlu buldum. Bunları konuşmaları güzel ama icraat da önemli. Televizyona çıkmalarına bile gerek yok hemen sokağa çıkıp başlasınlar. Merkezi yönetimle yerel yönetimin işbirliği çok önemli. Ülke için muhalefeti, hükümeti halkı birlik olamıyorsa ne için birlik olur?" diyerek önemli olanın parti değil ülke olduğunu belirtti. 

Dünyada, yer bilimi ve deprem konusunda yayınlar yapıldığını ve bu yayınlarda bir gecede on binlerce insanın ölmesinin, o toplumun 'kokuşmuş' olduğunu belirtildiğini aktaran Prof. Dr.  Görür, "Çünkü o toplumda demirden çalınmıştır, çimentodan çalınmıştır, denetim yoktur gibi şeylerden dolayı bu söyleniyor. Bir sürü insanımız 6 Şubat depremlerinde öldü. Bir tane yetkili çıkıp istifa etmedi " diyerek Kahramanmaraş merkezli depremleri de hatırlattı. 

DEPREM DİRENCİ İÇİN 6 BİLEŞEN!

Depreme hazırlık için yeni bina yapımının öncelikli olmasını eleştiren  Prof. Dr. Görür, "Belediye başkanları çıkıp ev yapacaklarını söylüyor. Onun kafasında yeni bina yapımı ile depreme hazırlık yapıldığını zannediyor. Oysa ki depreme bölgesine yapılacak en kötü şey yeni bina yapmak. Çünkü nüfus da artıyor" diyerek asıl çözümü şu şekilde ifade etti:

"İnsanı ve yapı yönünden olası bir depremde hasarı, zararı ve can kaybını minimum seviyeden atlatmasıdır. Bir kentin 6 tane bileşeni vardır; yönetim, halk, altyapı, yapı stoğu, ekosistem ve ekonomidir. Bu 6 bileşeni deprem dirençli yaparsan kent deprem dirençli olur" 

Depremde insanlarının zarar görmeden  çıkmasını sağlayan binanın; en iyi bina olduğunu aktaran Prof. Dr. Görür ayrıca binanın hasar almasının normal olduğunu belirtti. 

DEPREM FONU İÇİN FİKİR VERDİ

Hükümetin, deprem fonu oluşturması gerektiğini ve merkezin Ankara'da olması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Görür, "Bugüne kadar olanlara benzemesin. Devlet ve Merkez Bankası garantili bir şekilde olsun. Evini güçlendirecek olan kişi bu bankaya gelsin. Banka, alması gerekeni alsın ve direkt fona göndersin. Fonda direkt yurt dışındaki yatırımcıya göndersin. Hükümet yok direkt; yurt dışındaki yatırımcılar buna bayılır" diyerek bina yeniliği için çözüm sundu. 

"NE EKONOMİ NE SİYASİ BAĞIMSIZLIK..."

Prof. Dr. Görür, Marmara Bölgesi'nin depreme hazır olmadığını aktararak cümlelerini şu şekilde tamamladı:

"Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının yüzde 60'ını Marmara Bölgesindeki sanayi ve ekonomi karşılıyor. Peki hazır mı? Hayır değil ve nasıl hazırlayacaklarını da bilmiyorlar. Eğer Marmara Bölgesi çökerse, tüm ülke çöker. Ne ekonomi bağımsızlığı kalır ne de siyasi bağımsızlığı kalır"