Siyasetçi Çetinkaya hatırlattı: Bir zamanlar Bandırma Füze Kulübü vardı

"1959 yılında Kirkor Divarcı'nın projesinin olduğu ev yakılmasaydı, Sn Alper Gezeravcı kendi uzay aracımızla giden biri olacaktı."

12punto

İlk Türk astronot Alper Gezeravcı'nın da dahil olduğu AX-3 misyonunun içinde bulunduğu Dragon uzay aracının kapsülü TSİ 00.49'ta Kennedy Uzay Merkezi'nden fırlatıldı.

Gezeravcı'nın uzaya çıkmasını değerlendiren Siyasetçi Nurhan Çetinkaya, Bandırma Füze Kulübü'nü hatırlattı. Kulübün Kirkor Divarcı öncülüğünde yaptığı uzay çalışmalarını anımsata Çetinkaya şunları yazdı:

Alper Gezeravcı yı Tebrik ederim, "İstikbal Göklerdedir" olmuş ilk sözü.

Bugün cebinde 55 milyon dolar ve fiziki şartları uygun olan herkesin gidebileceği bir uzay seyahati gurur mu değil mi anlam vermedim ama 1959 yılında Kirkor Divarcı nin projesinin olduğu ev yakılmasaydı, Sn Alper Gezeravcı kendi uzay aracımızla giden biri olacaktı.

Bandırma Füze Kulübü 1959 yılında, Bandırma’da lise öğrencileri tarafından, Türkiye’de eşi benzeri görülmeyen bir kulüp kurulur Bu gençler, oldukça kısıtlı imkanlara rağmen hemen işe koyulurlar, hesaplar kitaplar yapılır ve ardından da pratik denemelere başlanır. Liseli gençlerin kurduğu kulübe katılanların sayısı da giderek daha fazla artmaktadır. Ve kulüpteki gençler arasında her şeyden vazgeçecek kadar kararlı bir isim vardır: Kirkor Divarcı Ermeni asıllı bir Türk vatandaşı olan Divarcı, sırf bu uğurda birçok fırsatı elinin tersiyle itmiştir.

Divarcı, nişanlısı ile biriktirdikleri 400 lirayı, füzenin ilk hali için, hiç düşünmeden kullanacak kadar gönül vermiştir bu işe… V2-Rocket Kirkor Divarcı, projesini önce İstanbul Teknik Üniversitesi’ne onaylatır. Ardından da Türk Silahlı Kuvvetleri ile temasa geçer. Ordunun da desteğiyle, ilk füze fırlatışını gerçekleştirir.

19 Eylül 1962… Kirkor Divarcı’nın, ordunun da desteğiyle hayata geçirdiği projesi, “Marmara 1” adı verilen ve üzerinde ay yıldız olan 1 metre 33 cm’lik, 2.5 kiloluk ilk Türk füzesi, semaya çıkar… Bazı teknik başarısızlıklar ve şanssızlıklar olsa da Marmara-I, gökyüzünü zorlayan “ilk gerçek füzemiz” olarak tarihe geçer. Ve bu başarı füze çalışmalarını sürdürenlere de cesaret verir Kirkor Divarcı’nın başka füze denemeleri de olmuştur (Marmara-II).

Zaman içerisinde giderek daha da başarılı bir hale gelen füze çalışmaları sonucunda, Bandırma Füze Kulübü’nün İstanbul ve Ankara’da şubeleri açılır. Sonra da hiç durmadan füze gönderilmeye başlanır. Marmara-I ve Marmara-II’yi Hürriyet-I ve Hürriyet-II takip eder Kirkor Divarcı’nın umut vadeden çalışmaları ve bu işe gönül vermiş idealist gençler sayesinde, zamanla daha da güzel gelişmeler yaşanır… Örneğin “Aktrüs” isimli bir proje üzerinde çalışılmıştır. Buna göre 4 m, 500 kg ağırlığında olması planlanan füzeyle birlikte, uzaya ilk kez bir canlı gönderilecektir (fare).

Sonra görünmeyen bir el, füze çalışmalarını yapanlara “bitti” der. Ve Kirkor Divarcı’nın evinde çıkan ani bir yangınla, tüm projeler kül olur… Bu olayın üzerine gidilmez ve hala da aydınlatılabilmiş değildir. Deneme alanları kapatılır ve çalışmalar birden bire sonlandırılır. Kısacası, 1959 yılında umut verici bir şekilde başlayan ve 1963’te zirveye çıkan çalışmalar, faili meçhul bir bıçakla kesilir.