Tiyatroda haksız ödenek dağıtımına kimin gücü yetecek ve buna kim son verecek?

Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi Yürütme Kurulu üyesi, oyuncu ve Kuzguncuk Sanat Kurucusu Gizem Duman Şeşen tiyatronun önemli sorunlarını kaleme aldı. Şeşen, "Bakanlığa sesleniyorum. Bu yıla kadar göz yumulan haksız ödenek dağıtımına kimin gücü yetecek ve buna son verecek?" dedi

12punto

"Bunu ben de yaparım"

Modern sanatın toplumdaki özet cümlesi. 

Sizler belki yeni aşinasınız bu cümleye fakat bizler yani tiyatrocular ilk günden beri içi içeyiz. Gerek sahnede gerek ekranda ya da beyazperde de insanların karşısına çıkan tüm oyuncuların arkasından mutlak söylenmiştir.

Bildiğiniz üzere bizim toplumumuzun yarısı oyuncu bir diğer yarısı hakemdir. Tamamı da siyasetçi denebilir. Yakın zamanda hızla yayınlan doktorlar, öğretmenler, mühendislerde mevcut tabi ama o konulara girmeden derhal kendi mesleğime dönüyorum.

Mesleğim diyorum çünkü tiyatro benim mesleğim. Yine toplumun neredeyse tamamı, yaptığı işler ile mesleğini karıştırır. O gün hangisi öndeyse mesleği o oluverir. Sizce meslek edinmek bu kadar kolay mı? Örneğin ben bu satırları yazarken ve muhtemelen yayınlandığı için sizler okurken bu beni köşe yazarı yapar mı? Bence yapmasın. Korkarım. Ben bilmediğim işlerle anılmaktan korkarım ve utanç duyarım. Eğitimi almadığım bir konuda çalışmalar asla yapmam. Kaynak belirtmeden iddiada bulunmam gibi gibi örnekleri çoğaltabilirim ve kendimi hop ideal insan katına çıkarabilirim.

Ülkemizde bir sürü kavram kargaşası yaşanırken bunlara ek olarak meslekler birbirine karışmış durumdadır. Kimin ne yaptığını “Evraklar” belirler oldu ve bu “evraklar” kolayca alınabilir durumdadır. Özel tiyatroların sayısını ve kapasitesini belirlemek amacıyla Kültür Bakanlığı'nda bir sistem kuruldu. Belirtilen resmi evrakları (vergi levhası-ticaret odası kaydı-sgk listesi- faaliyet belgesi) sisteme yüklediğiniz zaman veri tabanına kayıt yapmış oluyorsunuz.  Kayıtlı tiyatrolar da hibelerden, projelerden yararlanabiliyor. Sistem diyor ki; "Eyyy şirket sen artık benim için bir “tiyatro”sun ve benim tiyatroyu desteklemek amacıyla hazırladığım tüm projelere başvuru yapabilirsin"

Böylece tiyatroların biraz nefes almasını, hayatta kalmasını sağlamaya çalışıyorlar. Buraya kadar müthiş değil mi? 

Baktınız ki tiyatrocular kolayca hibe alıyor. Ne kadar aldığı önemli değil. Hibe bizim ülkemizde -havadan gelen paradır.- Aldığımız paraya karşılık asla sorumluluk hissetmeyiz bir de herkese haber salarız -gelin burada bedava para var- diye. Yılda bir alınan bu hibe paraların karşılığında oldukça zayıf bir denetimle ile oyun oynanması beklenir. Denetimin zayıflığının sebebi bence sanatçılara güvenilmesi. Fakat sanatçıların eşi, tekniği, kuzeni, komşusu derken bir sürü şirket kuruluyor patır patır. Hepsinin evrakları tamam. Sistem onay veriyor. Sistem mesleki yeterlilik ve ahlak sorgulamadığı için hop onlarca fason şirket tiyatroculara ayrılan üç kuruşun içinde buluyor kendini. Nasıl oluyorsa bu fasonlar ya da fasonların fasonları merdiven altı bile olmayan şirketler yıllardır sahne alan, bilinen, tanınan, Türk Tiyatrosu'na yön veren isimlerden daha fazla ödenek almaya başlıyor. O zaman diyorsun ki, hadi bizimkiler sistemin içindeki boşluğu bulup dalıverdiler. Peki sen denetimi ne diye bıraktın ya da bıraktırıldın mı? Tam olarak orada ne oluyor? 

Bakanlığa sesleniyorum. Bu yıla kadar göz yumulan haksız ödenek dağıtımına kimin gücü yetecek ve buna son verecek?

Sanatçıların, bakanlığa güvenme zamanı gelmedi mi? Sanatçı kartına itiraz eden sözde tiyatrocuları duymayı bırakıp -Hadi yapıyoruz. Artık bizim ülkemizin sanatçıları güvencelerini alacak.- demeyi bakanlığımızda düşünen bir makam var mı?

"Dağıtılan ödenekler açıklanmasın" diyen tiyatroculara rağmen bu yıl ödenekler kime, nasıl ve ne kadar verildi diye açıklanacak mı?

Uluslararası turneler yapabilmemiz için vize konusunda bakanlığımız bize referans olacak mı? Pandemi zamanı oyun oynayamazken düşürülen vergiler, asıl şimdi düşecek mi? Mesleki yeterliliğe sahip tiyatrolar ne zaman vergiden muaf olacak? Şirketler demedim. Tiyatrolar dedim. Veri tabanına kayıtlı olan “şirketler” mesleki yeterliliğe uygunluk açısından tekrar incelenecek mi? Sanat ve siyaset ilişkisini ne zaman hükümete yakınlık seviyesinden uzaklaştırılacak? 

Gizem Duman Şeşen

Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi Yürütme Kurulu üyesi / Oyuncu - Kuzguncuk Sanat Kurucusu