Kemal Okuyan: 'Yaşananlarda İsrail istihbaratının parmağı çıkabilir'

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan konuk olduğu "Haberin Olsun" programında Filistin-İsrail gündemine dair yorumlarda bulundu. Okuyan, "Yaşananlar Hamas İsrail'e saldırıyor diye açıklanamaz. Belki bundan 10 yıl sonra yaşananlarda İsrail istihbaratının parmağı çıkabilir" deyip şu ifadeleri kullandı: "Batı medyasının denetimindeyiz çok ciddi bir İsrail etkisi var"

12punto

Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan konuk olduğu Flash TV'deki "Haberin Olsun" programında ülke ve Filistin-İsrail gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Dün başlayan Filistin - İsrail arasındaki savaşa dair "Yaşananlar Hamas İsrail'e saldırıyor diye açıklanamaz" diyen Okuyan aynı zamanda cumhuriyetin 100. yılında TKP'nin yapacağı siyasi çalışmalara ve Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'ne değindi.

'HAMAS GERİCİLİĞİ İSRAİL'E SALDIRIYOR DİYE AÇIKLANAMAZ'

Filistin ve İsrail arasında başlayan savaşa dair açıklamalarda bulunan Kemal Okuyan "Yaşananlar Hamas İsrail'e saldırıyor diye açıklanamaz" dedi. Okuyan konuşmasında "Batı medyasının denetimindeyiz çok ciddi bir İsrail etkisi var bunu bilmek gerekiyor. Filistinli sivillere, çocuklara dönük olaylar olduğunda kanıksanan görüntüler söz konusu İsrailliler olduğunda çok büyük bir infiale dönüşüyor. İnsanların ölmesinin hiçbir şekilde savunulacak bir tarafı yok ama öte yandan şunu söylemek gerekiyor.

Şimdiye kadar on binlerce Filistinli öldürüldü. Filistin bir hapishaneye çevrildi. Gazze de Batı Şeria da öyle. Dolayısıyla bu olaylar ''Gördünüz mü Hamas gericiliği İsrail'e saldırıyor'' diye açılanamaz. ''Dinciler saldırıyor'' diye de açıklanamaz. Bunu diyenler İsrail'i laik bir ülke mi zannediyor? Yahudiler ağır bir zulüm gördüler ama bunun acısını Filistinlilerden çıkarma hakları yok" ifadelerine yer verdi.

'PERDE ARKASINDA BAŞKA ŞEYLERİN OLMASI...'

Filistin'e verilen desteği Hamas'a destek vermekle eşitlenmesini eleştiren Kemal Okuyan, "Bu Hamas'a destek değil. ABD Irak'ı işgal ettiğinde Saddam'ı mı destekledik?" dedi. 

Kemal Okuyan konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Belki bundan 10 yıl sonra yaşananlarda İsrail istihbaratının parmağı çıkabilir. ABD istihbaratı da o bölgede çok güçlü. İsrail hükümetinin de çok zor dönemden geçtiği, hükümete ciddi protestoların olduğu bir dönemdi. Hükümetler barıştan nemalanmazlar, hep savaş isterler. Bunun perde arkasında başka dinamikler harekete geçmiş olabilir, bu birşeyi değiştirmez. Filistin'e dönük sistematik saldırılar var, sivilleri öldürüyorlar." 

'TÜRKİYE NE ÇEKİYORSA KAPİTALİZMDEN ÇEKİYOR'

Cumhuriyetin 100. yılına dair değerlendirmelerde bulunan Kemal Okuyan, "Cumhuriyetin değerlerinin kapitalizmin egemen olduğu bir ülkede yaşama şansı yok" dedi.

Okuyan, sözlerine konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

"Cumhuriyet'e dair değerlerin ayağa kalkması eskiye dönüş biçiminde olamaz. Türkiye'de kapitalizm çok gelişti. Ortada yeni bir gerçek var. Türkiye'de şunun kabullenilmesi gerekiyor. 100 yıl önce bir Cumhuriyet kuruldu. Cumhuriyet kurulurken Türkiye yoksul, gelişmemiş bir ülkeydi, az gelişmişlikten çekiyordu. Şimdi ise Türkiye ne çekiyorsa kapitalizmin çok gelişmesinden çekiyor. Türkiye'yi bağımlı, geri kalmış, dünyanın bir kenarında bir ülke olarak görenler yanılıyorlar.

100 yıl sonra bir şey yapacaksak şunu görmemiz lazım. Cumhuriyetin değerlerinin kapitalizmin egemen olduğu bir ülkede yaşama şansı yok. Sermaye bunu istemiyor. Komünist olmanız gerekmiyor ama cumhuriyete, laikliğe, bağımsızlığa, anti-emperyalizme inanıyorsanız komünistlerin sözüne kulak vereceksiniz. TÜSİAD'la, patronlarla, büyük sermayeyle olmaz bu iş. Türkiye'deki cumhuriyetçi birikim bir muhasebe içine girmeli ve giriyorlar zaten görüyoruz.

Türkiye'nin başına gelen felaketlerin sorumlusunun aslında AKP değil sermaye sınıfı olduğunu görmeye başlayan bir cumhuriyetçi kesim var. Bunun devam etmesi lazım. Bu ülkenin ayağa kalkması gerekiyor ve bu şekilde ayağa kalkacak. Bunun çok büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum."

'TÜRKİYE KARANLIĞA GÖMÜLÜR'

Türkiye Komünist Partisi'nin geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleştirdiği konferans kararıyla kamuoyuna duyurduğu Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi hakkında bilgi veren Okuyan, "Türkiye'deki cumhuriyetçi birikimle komünistler arasındaki etkileşimi artırmaya dönük bir hamle Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi. Türkiye'de nasıl ki sol laiklik ve anti-emperyalizmden kaçamazsa cumhuriyetçiler için de ''Ben emek meselesini küçümserim ama cumhuriyetçiyim'' demek gibi bir imkan yok.

Cumhuriyet meselesi de tıpkı laiklik gibi yoksulları öteleyen bir şey haline geldikçe biz kaybediyoruz. Türkiye'de zenginler ve yoksullar var. Zenginler de çok az. Yoksulların cumhuriyete sahip çıkmadığı durumda cumhuriyet ayağa kalkmaz. Öte yandan Türkiye'deki cumhuriyetçi birikim olmadan Türkiye karanlığa gömülür" dedi.

'Türkiye'de halkçı, devrimci, sosyalist belediyeciliğin örneklerini artıracağız'

Program yerel seçimlerde TKP'nin hedeflerine ve stratejisine de değinen Kemal Okuyan "Türkiye'de halkçı, devrimci, sosyalist belediyeciliğin örneklerini artıracağız" dedi.

Okuyan'ın konuya ilişkin konuşması şöyle:

Okuyan "Maçoğlu popüler oldu çünkü rantla işi olmadığı, rant dağıtmadığı görüldü. Bunu halk görüyor. Türkiye'deki yerel yönetimlerin özü ise rant paylaşımı. Biz yaklaşan yerel seçimlerde örnekleri artırabileceğimizi düşünüyoruz. Rantçı düzen partilerinin yerel yönetimlerde kurduğu tahakkümü kırabileceğimizi düşünüyoruz. Parti olarak bunun hazırlıklarını yapıyoruz.

Bazı yerlerde çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Tabi ki TKP olarak genel siyaseti bir kenara atmayacağız. Türkiye'nin çok önemli meseleleri var. Mutlaka ve mutlaka Türkiye'de halkçı, devrimci, sosyalist belediyeciliğin örneklerini artıracağız.

Bundan eminiz. Muhalefet de iktidar da yerel yönetimlerde ciddi bir pastayı paylaşıyorlar. Dikkatle bakıldığında aralarında hiçbir fark yok. Aynı mekanizma işliyor. Bunu ancak biz değiştirebiliriz. Bize de diyorlar küçük yerde yaparlar da büyük yerde ranttan dolayı onlar da yapamaz. Bizim kendi iç denetim mekanizmamız buna izin vermez.

Dersim Belediyesi'nde bir tane kadromuz yok. O belediye için çalışan arkadaşlarımız başka yerden geçim sağladı belediyeden değil. Kadrolaşma, rant dağıtımı bir komünistin yanından geçmez. Büyük bir zenginlik birilerine dağıtılıyor bir sürü şirket ihya oluyor. Diyorlar ki yerel yönetim yasası elimizi bağlıyor. O zaman mücadele etsinler, dirensinler."