TÖK-AR’dan 2023 fiyat artışı raporu: Kuru soğana yüzde 527, zeytinyağına yüzde 318 zam
Başta akaryakıt ve gıda ürünleri olmak üzere her şeye zam yağmuru durdurulamıyor.
12punto
Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) Genel Başkanı Fuat Engin, TÖK-AR'ın 2023 yılı temel gıda maddeleri fiyatlarına yönelik araştırma sonuçlarını değerlendirdiği açıklamasında, beş zincir marketten alınan ve aylık olarak izlenen 23 temel gıda maddesinin fiyatlarındaki artışların devam ettiğini, bu durum karşısında tüketicinin temel gıda maddelerine ulaşmada her geçen daha fazla zorluklar yaşadığını belirtti.
Başta akaryakıt ve temel gıda ürünlerinde olmak üzere fahiş fiyat artışları durdurulamıyor. TÖK Araştırma Merkezi (TÖK-AR) yayınladığı araştırmada 1 Ocak 2023-31 Aralık 2023 tarihleri arasındaki Temel Gıda Maddelerindeki fiyat artışlarını ortaya koydu. Araştırmaya göre kuru soğanın fiyatı % 527, kaşarın kilosu %346, zeytinyağının litresi %318 arttı.
Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) açıklama yayınlayarak fiyatlardaki artışlara dikkat çekti. Fiyat artışlarını artık kontrolden çıktığını vurgulayan TÖK’ün açıklamasında “fahiş zamlar tüketiciyi artık tüketmiştir” denildi. Açıklama şu şekilde:
“Basına ve Kamuoyuna;
Artık, Tüketemediğimiz İçin Tükenmeye Devam Ediyoruz!..
Özellikle son iki yılda ülkemizde yaşanan fiyat artışları artık kontrol edilemez bir hale gelmiştir.
Başta akaryakıt ürünleri olmak üzere, yapılan tüm fahiş orandaki zamların, tüm üretim ve tüketim süreçlerine olumsuz etkileri bilinmektedir. Ayrıca üretim girdilerindeki artışlar yanında, fırsatçılar tarafından yapılan fahiş zamlar tüketiciyi artık TÜKETMİŞTİR.
Özellikle akaryakıt ürünlerine yapılan zamlar her defasında fiyatlara yansıtılmakta olup, akaryakıt ürünlerine yapılan indirimlerin ise, ürün fiyatlarına indirim olarak yansıtılmaması ve yeniden yapılan fiyat artışları nedeniyle de tüm ürünlerin fiyatının artırılması nedeniyle de, fiyat artışları artık kontrolden çıkmıştır. Yaşamın her alanına yansıyan zamların iğneden ipliğe tüm tüketim maddelerine kontrolsüz bir biçime dönüşmesi tüketicinin yaşamını alt üst etmeye neden olmuştur.
Yaşanmakta olan tüm bu olumsuzlukların konut kira ve satış fiyatlarına yansıtılmasıyla da önemli bir barınma sorunu yaratmış olup bu durum tüketicileri oldukça zorlamaktadır.
Yeniden değerleme sonucu ortaya çıkan %58,46 oranındaki artışlar tüketicinin yaşamına (Pasaport, Sürücü belgesi, Kimlik kartı ücretlerine, harçlara, cezalara, vergilere vb.) yansıtılırken ülke nüfusunun büyük bir bölümünün almakta olduğu 17.002 TL asgari ücret ile memur ve emeklilerinin maaşlarına yapılacak %49,25 artış yanında, açıklanan enflasyon oranı olan %37,56 emekli maaşı artışlarının gerek fiyat artışları karşısında, gerekse yeniden değerleme oranları karşısında tüketicinin durumunu gözler önüne sermektedir. Artık tüketiciler zamanın büyük bölümünü artık halk ekmek büfeleri ile et süt kurumu mağazaları önünde kuyruklarda geçirmektedir.
Tüketiciler kira+beslenme+fatura sarmalı içinde kaybolmuşlardır. Sosyal yaşamın olmazsa olmazlarından kültür, sanat, gezi, vd. sosyal faaliyetleri artık gerçekleştirmek mümkün değildir.
TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları gerçekleri yansıtmadığı gibi, bu oranlar dikkate alınarak yapılan maaş artışları ise yaşanan sorunları büyütmekten öte bir işe yaramamaktadır.
Açıklanan asgari ücretin ve milyonlarca emeklinin maaşlarının açlık sınırının altında kalması kabul edilemezdir. TÜİK'in açıklamış olduğu enflasyon oranları tüketiciler açısından önemli ölçüde güven sorunu yaratmıştır/yaratmaktadır.
Tüketici Örgütleri Konfederasyonu Araştırma Merkezi'nin (TÖK-AR) yaptığı çalışma sonuçları, özellikle de son iki yıl içindeki fahiş fiyat artışlarının boyut kazanarak devam etmesi tüketicinin alım gücünü yer ve yeksan etmektedir. Toplumun geleceğine ilişkin kaygılarımız giderek artan oranda devam etmektedir.
Önceki yıllarda olduğu gibi, 2023 yılında da, 5 zincir markette, 23 çeşit temel tüketim maddesi fiyatlarını aylık olarak kayıt altına aldığımız fiyatların ölçüsüz bir biçimde artarak devam ettiğini, bu durum karşısında tüketicinin artık temel gıda maddelerine ulaşamadığını 2022 ve 2023 yıllarında yaşanan fiyat artışlarının ise dur durak bilmeden artan hızla devam ettiğini göstergesi olduğunu görüyoruz.
TÖK Araştırma Merkezinin (TÖK-AR)
01.Ocak/31.Aralık-2023 Temel Gıda Maddeleri Araştırması
5 zincir market ortalaması |
2022 |
%Değişim |
2023/11 |
2023/12 - 2022-2023 %Değişim –24 aylık Değ. |
Kuru Soğan/kg./TL |
1,99-12,50 |
528% |
12,50 – 11,90 |
-0,5 - 527,5 % |
Patates/kg./TL |
4,99-13,50 |
178% |
13,50 – 18,90 |
40 - 218 % |
Kaşar Peynir/kg/TL |
61,50-201,00 |
227% |
201,00-440,00 |
119 - 346 % |
Beyaz Peynir/kg./TL |
63,80-199,95 |
214% |
199,95 - 332,00 |
65 - 279 % |
Süt/lt./TL |
7,90-21,95 |
177% |
21,95 – 45,45 |
107 - 284 % |
Tereyağı/kg./TL |
83,40-199,95 |
137% |
199,95 – 365,00 |
84 - 221 % |
Kıyma/kg./TL |
74,60-154,90 |
107% |
154,90 – 350,00 |
126 - 233 % |
Kuşbaşı/kg./TL |
89,95-163,90 |
83% |
163,90 – 399,65 |
143 - 226 % |
Tavuk/kg./TL |
25,90-42,90 |
66% |
42,90 - 70,90 |
65 - 131 % |
Sucuk/kg. TL |
109,80-342,50 |
211% |
342,50 – 630,00 |
84 - 295 % |
Zeytinyağı/lt. /TL |
52,90-119,90 |
125,00% |
119,90 – 346,00 |
193 - 318 % |
Ayçiçeği Yağı/ lt. TL |
25,90-37,50 |
45,00% |
37,50 – 46,50 |
25 - 70 % |
Un/kg./TL |
9,50-19,50 |
106% |
19,50 – 26,00 |
33 - 139 % |
Şeker/kg./ TL |
10,39-25,50 |
145% |
25,50 – 34,50 |
34 - 179 % |
Ekmek/adet TL |
2,50-5,00 |
100% |
5,00 -8,00 |
60 - 160 % |
Çay/kg. TL |
39,90-79,50 |
100% |
79,50 -159,00 |
100 - 200 % |
Makarna/pkt./TL |
5,10-11,75 |
130% |
11,75 – 16,00 |
40 - 170 % |
Pirinç/kg./ TL |
14,15-32,50 |
130% |
32,50 –50,00 |
51 - 181 % |
Bulgur/kg./TL |
9,25-16,60 |
79% |
16,50 – 26,50 |
60 - 139 % |
Kuru Fasulye/kg /TL |
19,20-29,50 |
54% |
29,50 – 53,00 |
69 - 123 % |
Mercimek/kg./ TL |
12,75-26,50 |
108% |
26,50 – 53,00 |
100 - 208 % |
Yumurta/AD. |
1,20-3,69 |
204% |
3.69 – 4,80 |
30 - 234 % |
Su – 5 Litre/TL |
2,95-8,00 |
171,00 |
8.00 -15,00 |
89 - 260 % |
Tüketicinin olmazsa olmazı olan temel gıda maddelerinin 2023 yılı fiyat artışlarına baktığımızda, zam şampiyonlarının, Zeytinyağı %193, Kaşar peyniri % 119, Sucuk % 84, Süt % 107, Çay %100, Tereyağı % 84, Pirinç % 51, Mercimek %100, Kuru fasulye %69, Bulgur %60, Beyaz Peynir %65, Kıyma %126, Kuşbaşı %143 Su % 89, Ekmek %60 olduğu görülmüş olup, listedeki diğer temel ürünlerde değişik oranlarda artmaya devam etmiştir/etmektedir.
Diğer yandan, 2022 ve 2023 yıllarının toplam fiyat artışlarını birlikte değerlendirdiğimizde Kaşar peynirinin %346, Beyaz Peynirin %279, Sütün %284, Zeytinyağı %318, Suyun % 260, Kıymanın %233, Kuşbaşının %226, Yumurtanın %234, Makarnanın %170, Ekmeğin %160 artış göstermiş olması tüketicinin gelirinde yaşanan artış karşısında fiyat artışlarındaki ürkütücü tabloyu ortaya koymaktadır.
Gıda enflasyonunun en önemli sebepleri arasında yer alan tarımsal ve hayvansal üretime ilişkin girdi fiyatlarındaki yüksek artışlar karşısında üretim yapan yerli üreticilerin desteklenmesi yerine ithalata dayalı bir politika izlenmesi sorunun giderek büyümesine neden olduğu gibi, fırsatçıların bu durumu haksız kazanç sağlamaya dönüştürmesi de söz konusudur.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2023 Aralık ayı sonucuna göre;
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 14.431 TL’ye,
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlariçin yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 47.009 TL’ye,
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 18.796 TL’ye yükseldiği görülmüştür.
Ortaya çıkan bu gerçekler karşısında tüketicinin Gıda maddeleri+Kira+Faturalar gibi zorunlu giderler başta olmak üzere temel ihtiyaçlar karşılayabilmesinin ve insanca yaşayabilecek bir alım gücüne sahip olması mümkün görünmemektedir.
Bir kez daha söylüyoruz, Sosyal hukuk devleti olmanın gereği, Anayasanın 172. Maddesi ile Evrensel Tüketici Haklarından, tüketicilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, ekonomik çıkarlarının korunması, zararlarının karşılanması haklarına ilişkin beslenme barınma, ısınma, aydınlanma gibi önlemleri almak sosyal devlet olmanın en temel gereklerinden olup, aynı zamanda ülkeyi yönetenlerin en temel görevlerinden olmak zorundadır.
Tüketiciler olarak artık sözün bittiği noktadayız. Zamların zulmüne zaman geçirmeden son verilmelidir.
TÖK olarak, temel ihtiyaçlar konusunda tüketicinin ekmeğine aşına soğuk su katanları ve buna göz yumanları bir kez daha uyarıyoruz! ZAMLARIN ZULMÜNE SON VERİN!.."