Tuncay Mollaveisoğlu: “Suriye’nin parçalanması ulusal çıkarlarımızla örtüşmüyor”
Suriye'de yaşanan gelişmelerin çeşitli algı oyunlarıyla Türkiye'nin lehine gelişmelermiş gibi değerlendirilmesini eleştiren gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu, Suriye'nin ulus devlet yapısının korunamadığını ve bu sayede PKK ve PYD gibi örgütlerin gelişmiş silahlarla donatılmış bir güç haline geldiğini söyledi
12punto
Gazeteci ve yazar Tuncay Mollaveisoğlu, Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, bölgedeki gerçeklerin saptırıldığını ve algı yönetimiyle farklı bir tablo çizildiğini ifade etti.
Suriye’nin bölünmesiyle Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehditlerin ve ekonomik yüklerin artışına dikkat çeen usta gazeteci, değerlendirmesinde Suriye’nin parçalanmasının sonuçlarına dair şu tespitlerde bulundu:
Mollaveisoğlu, Suriye’nin ulus devlet yapısının korunması durumunda, PKK ve PYD gibi örgütlerin gelişmiş silahlarla donatılmış bir güç haline gelemeyeceğini belirtti. “Suriye bölünmeseydi, bu örgütler mevcut ulus devlet yapısında yer bulamazdı” ifadelerini kullandı.
Suriye’nin parçalanmasının Türkiye’ye ağır ekonomik sonuçlar doğurduğunu söyleyen Mollaveisoğlu, milyonlarca sığınmacının Türkiye’ye gelmesinin, milyarlarca liralık bir harcama gerektirdiğini ve bu kaynakların eğitime, sağlığa, altyapıya ayrılabileceğini ifade etti.
Türkiye’nin bütçe açığını zam ve vergi artışlarıyla kapatmaya çalıştığını ve bunun da Suriye’deki krizle bağlantılı olduğunu aktaran Mollaveisoğlu, ayrıca, sığınmacı akını nedeniyle kiraların yükseldiğini ve gıda enflasyonunun da arttığını dile getirdi.
Suriye’nin bölünmesinin Türkiye’deki kentlerin güvenlik sorunlarını artırdığını, sokaklarda güvensizlik ortamı yarattığını ve kentlerin yoğun göçle büyük bir baskı altına alındığını vurgulayan usta gazeteci, bu noktada, Suriye’nin parçalanmasına sevinenlerin Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehditleri ve yükleri anlamaktan uzak olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Suriye’nin parçalanması, ulusal çıkarlarımızla zerre örtüşmüyor. Kazananlar belli. Ancak vatandaşlara baskı, iftira ve algı oyunlarıyla bir hayal pazarlanıyor”