Amatör bir gökbilimci, Jüpiter'e çarpan kuyruklu yıldızı çekti

Japonya'da amatör bir gökbilimci, Jüpiter'e çarpan bir kuyruklu yıldızın videosunu yakalamayı başardı.

12punto

Sosyal medyada paylaşılan videoda gezegenin yüzeyinde olağanüstü bir parlama meydana geldiği görülüyor.

Uzaydaki gökcisimlerinin devamlı gezegenimize veya başka gezegenlere çarptığı haberlerini sıklıkla duyuyoruz. Ancak çoğunlukla bu çarpışmalara ait görüntüleri elde etmek çok zor olduğundan ne yazık ki görmemiz mümkün olmuyor ve merakta kalıyoruz. Yeni ortaya çıkan bir görüntüyse bu merakınızı giderecek türden.

ÇARPTIĞI TEK GEZEGEN DEĞİL

Chip'in aktardığı haberde Japonya'da amatör bir gökbilimci Jüpiter'e çarpan bir kuyruklu yıldızın videosunu yakalamayı başardı. Bu ayın başlarında atılan bir tweet ile paylaşılan videoda, süper parlak bir kuyruklu yıldızın ya da bu tür cisimlere verilen adla bolide'nin gaz devine çarpması sonucu gezegende meydana gelen güçlü bir parlama görülüyor.

Elbette bu süper parlak kuyruklu yıldızların çarptığı tek gezegen Jüpiter değil.

Bu ateş toplarının Dünya'ya çarptığını da zaman zaman görüyoruz, ancak genellikle atmosferimize fazla giremeden patlayıp parçalanıyorlar. Daha öncesinde de Jüpiter, güçlü çekim gücü nedeniyle geçtiğimiz yıllarda benzer çarpışmalara sahne oldu.

Bu özel kuyruklu yıldız çarpması, bu zamana kadar gördüklerimizle karşılaştırıldığında olağanüstü bir şey değil; yine de izlemesi oldukça etkileyici. Bununla birlikte gökbilimciler patlamanın Jüpiter'in kendisine herhangi bir zarar vermediğini söylüyorlar.

 

1994'te Jüpiter'e çarpan bir başka kuyruklu yıldız, gezegenin atmosferinde devasa izler bırakmış ve Jüpiter'in stratosferine aşırı derecede sıcak dumanlar göndermişti. Elbette Bolidler şimdiye kadar Dünya için pek bir tehdit oluşturmadı. Ayrıca böyle bir durumda, NASA'nın DART programı gibi gezegenimizi gelen gök cisimlerinden korumaya yardımcı olacak programlar var.

Ancak Dünya'ya çarpan bolidler sorun yaratacak kadar büyük değil ve çoğu zaman ya atmosferde yok oluyorlar ya da geniş okyanus alanlarına düşüyorlar. Bu da onları bulmayı ve incelemeyi genellikle imkansız hale getiriyor.