Diş kaybı kabul edilmesi gereken bir sorun olmaktan çıkıyor; İşte bilimsel çözümler
Her yıl milyonlarca kişi diş sağlığında sorun yaşıyor. Problemlerin çoğu diş kaybıyla sonuçlanıyor. Kaybedilen dişlerin tekrar çıkması mümkün mü?
12punto
12punto / ÖZEL
Diş kaybını önlemek ve sağlıklı dişlere sahip olmak için kişilerin dikkat etmesi gerekenler var. Düzenli diş fırçalanması, vitamenlerin düzenli alınması ya da dişleri aşındıracak kaybına neden olacak yiyecek ve içeceklerin tüketilmemesi gibi onlarca sayılacak madde var. Ancak bunlara rağmen yaşlılıkla beraber diş kaybı kaçınılmaz hale gelebiliyor.
Bunun önüne geçmek isteyen bilim insanları ise 'dökülen dişlerin' yerine tekrar çıkmalarını sağlamak adına çalışmalar yapıyor.
DİŞLERİN YENİDEN ÇIKMASI MÜMKÜN OLABİLİR Mİ?
Kök hücre tedavisiyle dişlerin yenilenmesi ya da iyileştirilmesine yönelik çalışmalar 20 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Kök hücre bazlı doku mühendisliği kullanarak dişlerin yenilenmesinin yanı sıra özel tedavilerle dişlerin kökünden çıkması gibi kulağa imkansız gibi gelen gelişmeler de yaşanıyor.
Yeni araştırmalar dişlerin yeniden büyümesinin mümkün olduğunu da gösteriyor. Hala daha fazla çalışma ve test yapılması gerekiyor, ancak bu gelişme önümüzdeki yıllarda diş bakımını değiştirebilir.
Konu hakkında yüzlerce makale yayınlanmış durumda ancak son zamanlarda Columbia Üniversitesindeki araştırmacıların yıllar önce yayınladığı makale tekrar gündeme geldi. Texas A&M Üniversitesinden Darwin Prockop ve Colombia Üniversitesinden Jeremy J Mao tarafından 2012'de yayınlanmış 'yüzdeki kök hücreler, dişin yenilenmesi ve ötesi' adlı makalede dişlerin kök hücre ile yenilenmesine gönderme yapılıyor.
Burada söylenene göre kök hücreden 9 hafta içerisinde yeni bir diş üretilebiliyor.
Mao, tarafından geliştirilen yeni teknik sayesinde periodontal bağlar ve alveol kemiği yeniden oluşturulma potansiyeli gösteriyor. Hatta söylenene göre bu çevresindeki dokuya tamamen entegre olabilen doğal dişlerin büyümesini de sağlayabilir.
Araştırmadan Dr. Mao'nun 2012 yılında çalışmasıyla ilgili yaptığı bir açıklamada şu sözler yer alıyor:
''Diş rejenerasyonunda önemli bir husus, parası yetmeyen veya diş implantları için iyi aday olmayan hastalar için tedavilere dönüşebilecek uygun maliyetli bir yaklaşım bulmaktır. Bulgularımız, anatomik olarak şekillendirilmiş diş benzeri yapıların canlı bir organizmada gerçekleştirilen veya meydana gelen rejenerasyonunun ilk raporunu temsil ediyor.''
Araştırmacılara göre, diş benzeri yapıların rejenere edilerek tekrar üretilmesi açısından bu çalışma bir ilk olma özelliği taşıyor.
Çin'deki bilim insanları 2019 yılında hasar görmüş ya da çürümüş dişleri normale döndürecek bir buluş yaptıklarını duyurdular. Yeni malzeme diş minesinin yapısını taklit ediyor. Kristal benzeri mineralin dişlerde büyüyebileceğini ve kalıcı olarak bu etkinin süreceğini aktarıyor.
South China Morning Post'ta yayınlanan çalışmada, bilim insanlarının hasar görmüş dişlerde, diş minesini onarabilen ve ömür boyu dişi koruyan dünyanın ilk malzemesini geliştirdiklerini belirtiliyor.
Science Advances dergisinde yayınlanan makalede buluşun Zhejiang Üniversitesindeki araştırmacılar tarafından geliştirildiği yazıyor. Araştırma, kalsiyum fosfat iyonu kümelerinden oluşan malzemenin dişler üzerinde ince bir koruyucu kalkan tabakası oluşturabildiğini gösterdi. Şeffaf, kristal benzeri mineral, balık pullarına benzeyen bir yapıya ve "neredeyse insan dişindeki mineyle aynı" yüksek mekanik dayanıklılığa sahip.
KÖK HÜCRE DİŞ İMPLANTLARI NEDİR?
Kök hücre diş implantları dişlerin bazı kısımlarının yeniden büyümesini sağlayabilir. Bilim insanları, diş özündeki kök hücrelerin uyarılmasının yeniden büyümesine neden olabileceğini gösterdi. Bu, boşlukların dolguya gerek kalmadan tersine tekrar gelişmesini sağlayabilir.
Bu yılın ağustos ayında yayınlanan bir başka makalede ise kök hücreden türetilen organoidlerin diş minesine proteinlerini sağlamasına olanak tanıyor. Organoidler kendi kendilerini yenileyebilen, organ işlevi gösterebilen, doğrudan doku veya kök hücrelerden elde edilen üç boyutlu hücre grupları olarak tanımlanıyor. Organoidler yapısal ve işlevsel olarak elde edildikleri dokuyla benzerlik gösteriyorken aynı zamanda organoidlerde kendini yenileyebilen kök hücre grupları da bulunur. Bunlar kök hücreler organizmadaki kök hücreler gibi diğer hücre türlerine dönüşebilirler.
Washington Üniversitesi Tıp Fakültesinden bilim insanları hasar görmüş dişleri onarmak ve kaybedilmiş dişleri kök hücre tedavisiyle yenileyerek geliştirmeye odaklandı. Burada kök hücrelerden, dişleri hasardan ve çürümeden koruyan diş minesini oluşturan proteinleri salgılayan organoidler oluşturuldu.
Washington Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi diş hekimliği profesörü Hai Zhang, "Bu, hasarlı dişleri onarmak ve kaybedilenleri yenilemek için kök hücre bazlı tedaviler geliştirmeye yönelik uzun vadeli hedefimiz için kritik bir ilk adımdır" dedi.
Söz konusu araştırma makalesi 14 Ağustos 2023'te Developmental Cell dergisinde yayınlandı.
Bu yılın ağustos ayında yayınlanan bir çalışmaya göreyse dişlerin uzaması ve hatta çıkmasına yardımcı olabilecek bir ilaç geliştirildi. Japonya'daki Kyoto Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmada geliştirilen USAG 1 adı verilen ilaç, doğuştan dişlerinin yapısında sorunu olan, bazı dişleri çıkmayan ya da dişleri normalden daha kısa olan kişilerin yaşadığı sorunları çözmeye odaklanıyor.
Diş sağlığı ile ilgili sorunlar çoğunlukla ilerleyen yaşlarla gelse bile dişlerin tamamen yokluğu ya da kısa kalması gibi sorunlar tüm dünyada yüzde 1 oranında görülüyor.
Araştırma enstitüsünden diş hekimliği ve ağız cerrahisi bölüm başkanı Dr. Katsu Takahashi, 30 yıldır bu ilaç hakkında çalıştığını açıkladı. Japonya'da The Mainichi gazetesinde yaptığı açıklamalarda ise şunları söyledi:
''Dişlerin uzaması ya da çıkmayan dişlerin yeniden çıkması gibi tedaviler her diş hekiminin hayalidir. Üzerinde çalıştığımız ilaçla bu hayali gerçekleştirebileceğimiz konusunda bir şüphe duymuyoruz.''
Geliştirilen bu ilacın doğuştan diş sorunu olanların yanı sıra çürük ya da diğer hastalıklar sebebiyle dişlerini sonradan kaybeden kişilere umut olması bekleniyor. İlacın klinik deneylerinin 2024 yılında başlaması ve 2030 yılına kadar da piyasaya sürülmesi hedefleniyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Eda Güler de Türkiye'de en yaygın ağız sağlığı sorununun diş çürüğü olduğunu aktardı:
"Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, dünya nüfusunun üçte birinden fazlası diş çürüğüyle yaşıyor. Bu sorunu önlemenin en kolay yolu ağız hijyenine özen göstermek. Okul çağındaki çocukların yüzde 60 ila yüzde 90'ında, yetişkinlerin ise neredeyse tümünde diş çürüğü mevcut. Sağlık Bakanlığının 2018 yılında yaptığı Türkiye Ağız ve Diş Sağlığı Profili Araştırma Raporu'na göre diş çürüğü, en yaygın ağız sağlığı problemi olarak görülüyor."