Çin ve Tayvan çatışmasının panoraması: Krizde son durum ne?

Çin lideri Xi Jinping yeni yıl mesajında, Tayvan'ın Çin Halk Cumhuriyeti topraklarıyla birleşmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Tayvan'ın mevcut Başbakanı Lai Ching-te (William Lai) ise, Çin ile Tayvan'ın "birbirine bağlı olmadığını" söyledi. Peki Çin ve Tayvan geriliminde son durum ne? İşte ayrıntılar...

Melik Çelik

Melik ÇELİK-12punto.com.tr

Tayvan, 13 Ocak'ta Demokrat İlerici Partisi (DPP), Kuomintang (KMT), Tayvan Halk Partisi (TPP) ve Çin Partisi ile sandığa gidiyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için DPP'den aday olan ve Tayvan'ın mevcut Başbakanı Lai Ching-te (William Lai) yapılan anketlerde diğer rakiplerinin önünde görünüyor. 

William Lai, aynı zamanda, Çin-Tayvan krizinde, Çin karşıtı söylemleriyle tanınıyor. Lai, 24 Aralık günü yaptığı açıklamada, Çin ile Tayvan'ın "birbirine bağlı olmadığını" söylemişti.

ÇİN-TAYVAN KRİZİ NASIL BAŞLADI?

Tayvan Çin'in Güneydoğu sahillerinden 200 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu ada ülkesinde 20 milyon kişi yaşıyor. 

Ada, 1624-1661 yılları arasında Hollanda sömürgesiyken, 1683 yılında Çin Hanedanı, adayı kontrolüne aldı. Tayvan ardından, 1895 yılında Çin-Japon savaşında Japonların kontrolüne geçti. 

1927 yılında Çin'de hükümette olan Çan Kay-Şek liderliğindeki Milliyetçi Parti (Kuomintang) güçleri ile Mao Zedong'un liderliğindeki Çin Komünist Partisi arasında bir iç savaş çıktı. 

Savaş, Milliyetçi Parti lideri Çan Kay-Şek'in komünistlere karşı sefer başlatmasıyla patlak verdi. 

İkinci Dünya savaşı'nda Japonya'nın Çin'i işgal etmesiyle birlikte iç savaş durdu. 

Japonya'nın ikinci dünya savaşını kaybetmesi ve Çin'den çekilmesiyle birlikte Kuomintang güçleri ile Çin Komünist Partisi arasındakı savaş yeniden başladı. 

Komünistler 1949'da kazandılar ve Pekin'de kontrolü ele geçirdiler. 

Çan Kay-şek ve Kuomintang olarak bilinen milliyetçi partiden geriye kalanlar Tayvan'a kaçtı. Çan Kay Sek buradan Çin Cumhuriyeti'nin (1911-1949) Taipe'ye taşındığını ilan etti. 

Pekin Hükümeti'nin savaştan sonra da saldırıları durmadı. Taraflar arasındaki savaş  1975 yılında Milliyetçi lider Çan Kay-sek ve 1976 yılında ise Mao Zedong'un ölümüyle azaldı. 

"TEK ÇİN" PROJESİ VE ABD'NİN ROLÜ

Kendini bağımsız bir devlet olarak tanımlayan Tayvan, BM tarafından tanınmıyor. 

Tayvan nüfusunun yüzde 95'inin Han Çinlisi olması, Pekin yönetiminin "Tek Çin" ilkesinin önemli dayanaklarından birisini oluşturuyor. 

Soğuk Savaş döneminde ABD'nin komünizme karşı mücadelesinde Tayvan’ın Çin, Kore ve Vietnam’a stratejik konumu nedeniyle önemli olan bir konum durumundaydı. 

1971 yılında ABD Başkanı Nixon, Çin ziyaretiyle "Tek Çin" politikasını tanıdı. Ancak Tayvan ile ilişkilerini sürdürmeye devam etti. Joe Biden'ın ABD Başkanı olmasıyla beraber tarihi gerilim tekrar arttı. 

Çin Tayvan karasularını ihlal edecek şekilde tatbikatlar yaptı. Pekin yönetiminin  29 Aralık 2023 tarihinde ilk defa bir Amiral savunma bakanı yapması herkesin aklına Tayvan işgal mi edilecek sorusunu getirdi. 

Pasifik'ten deniz trafiği Çin anakarası ve Tayvan adası arasında bulunan Tayvan Boğazı’ndan geçiyor. Ayrıca Uzak Doğu’ya Asya’ya giden enerji, ticaret ağları da bu boğazdan geçiyor. 

Tayvan ABD'nin Çin'e karşı ekonomik rekabeti ve Pasifik'teki hegemonyası için önemli bir nokta olarak görülüyor.

DÜNYA EKONOMİSİNDE TAYVAN'IN YERİ

Tayvan dünya ekonomileri arasında da ciddi bir konumda yer alıyor. Taipei yönetiminde kişi başına düşen milli gelir 33 bin 775 dolar seviyesindeyken ülke; özellikle dijital teknoloji alanında dünyanın en büyük bilgisayar ve telefon mikroçip üreticileri arasında bulunuyor.

TÜRKİYE'NİN POZİSYONU

Türkiye Tayvan'ı tanımayan ülkeler arasında bulunuyor. 

Ancak Türkiye'nin her iki ülkeyle de önemli ticari ilişkileri bulunuyor. Türkiye, Tayvanla ikili ticaret hacmi 1.5 milyar iken Çin ile  3,6 milyar doları buldu. 

Çin'in Tayvan'a saldırması durumunda uzmanlar tarafından dünyada çip krizi yaşanacağı düşünülüyor.