Çin'den ABD'ye karşılık verme kararı
Çin, ABD yönetiminin Ulusal Güvenlik Yasası kapsamındaki mahkumiyetler nedeniyle Hong Kong Özel İdari Bölgesi yetkililerine getirmeyi planladığı yeni vize kısıtlamalarına karşılık vereceğini bildirdi.
AA
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında, ABD'nin Hong Kong bağlantılı sorunları gerekçe göstererek bölge yetkililerine vize kısıtlaması uygulamasının Çin'in iç işlerine müdahale olduğunu, uluslararası hukuku ve uluslararası ilişkilerin temel normlarını ihlal ettiğini savundu.
Sözcü Mao, Çin yönetiminin, buna karşılık olarak Dış İlişkiler Yasası ve Yabancı Yaptırımlara Karşı Koyma Yasası kapsamında Hong Kong konusunda yanlış tavır sergileyen bazı ABD'li yetkililere yaptırım uygulama kararı aldığını belirtti.
"Hong Kong, Çin'in Hong Kong'udur, Hong Kong'un işleri Çin'in iç işleridir." ifadesini kullanan Mao, ABD'ye Çin'in egemenliğine ve Hong Kong'un hukuk düzenine saygı gösterme ve her ne gerekçeyle olursa olsun iç işlerine karışmama çağrısı yaptı.
Mao, yaptırım kararı alınan ABD'li yetkililerin kim olduğunu açıklamadı.
ABD 2020'DE YAPTIRIM UYGULAMIŞTI
Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Hong Kong'da "barışa, istikrara, güvenliğe ve özerkliğe zarar veren eylemleri" nedeniyle aralarında dönemin Baş Yöneticisi Carrie Lam Yuet-ngor ve dönemin Güven Bakanı olan bugünkü Baş Yönetici John Lee Ka-chiu'nun olduğu 11 yetkiliye ekonomik yaptırımlar uygulamıştı.
Washington yönetimi, söz konusu yetkilileri, bölgede özgürlüklerin kısıtlanmasının yolunu açan Ulusal Güvenlik Yasası'nın uygulamasından sorumlu olduğunu savunmuştu.
Pekin yönetimi, Haziran 2020'de çıkardığı Ulusal Güvenlik Yasası ile "hükümeti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri" suç haline getirmiş, yasa Hong Kong Meclisince onaylanarak bölgede yürürlüğe girmişti.
İçeriği itibarıyla aslen Hong Kong'daki demokrasi yanlısı protesto hareketini hedef alan yasanın yürürlüğe girmesiyle muhalif gazeteciler, siyasetçiler, iş insanları ve aktivistlerin "ulusal güvenlik" gerekçesiyle yargılanmalarının önü açılmıştı.
Yasa kapsamında 100'den fazla muhalif hakkında soruşturma başlatılırken, demokrasi yanlısı çok sayıda sivil toplum örgütü ve medya kuruluşu kapatılmıştı.