'Tazminatsız topraklar' geri alınıyor: Güney Afrika'da devlet 'beyazların' arazilerine el koyabilecek

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, devletin beyazlara ait bazı topraklara el koymasına olanak tanıyan bir yasa tasarısını imzaladı. Söz konusu yasa, beyazların 1975 yılına kadar süren 'apartheid rejimi' sırasında elde ettiği 'tazminatsız toprakları' kapsıyor.

12punto

Irkçı Apartheid rejiminin sona ermesinden 30 yıl sonra, siyahlar ülke genelinde tarım arazilerinin yalnızca küçük bir kısmına sahip durumda. Toprakların çoğu, hala beyaz azınlığın elinde bulunuyor. 30 yıllık süreçte beyaz toprak sahiplerinin önemli kısmı, arazileri için devlete tazminat ödedi. Ancak 'tazminatsız topraklar' olarak bilinen bazı tarım arazileri için hiçbir bedel ödenmemişti. Yeni yasayla devlet, bu topraklara gerekli gördüğü durumlarda el koyabilecek.

Ülkede çoğunluğu oluşturan siyahiler, toprak reformlarının yavaş ilerlemesi nedeniyle tepki gösteriyordu.

Ramaphosa'nın ANC partisi, yasayı ülkenin dönüşümünde 'önemli bir dönüm noktası' olarak nitelerken, ülkeyi yöneten koalisyon hükümetinin bazı üyeleri yasaya mahkemede itiraz edebileceklerini bildirdi.

Hükümet, yasanın 'kamulaştırmanın devlet tarafından nasıl ve hangi esaslara göre yapılabileceğini' belirlediğinin altını çizdi.

Yeni yasa, devlete topraklarını almak istediği arazi sahiplerine ödeme yapma yükümlülüğü getiren 1975 tarihli, demokrasi öncesi Kamulaştırma Yasası'nın yerini alıyor.

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa

'ADİL, HAKKANİYETLİ, KAMU YARARINA...'

Yasaya göre Güney Afrika devleti, tazminatsız kamulaştırma işlemini yalnızca 'adil, hakkaniyetli ve kamu yararına uygun olduğu durumlarda' gerçekleştirebilecek. Bu; mülkün kullanılmıyor olması, üzerinde geliştirme veya para kazanma amacının olmaması veya insanlara risk oluşturması durumlarını kapsıyor.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Vincent Magwenya, yasaya göre devletin 'kamu yararı dışında keyfi olarak veya başka bir amaçla mülklere el koyamayacağını' belirterek, şunu ifade etti:

'Kamulaştırma, kamulaştırmayı yapan makamın, mülk sahibiyle bir anlaşmaya varma çabaları başarısızlıkla sonuçlanmadıkça yapılamaz.'

Yasanın imzalanması, beş yıllık bir istişare sürecinin ve konuyu incelemek üzere kurulan cumhurbaşkanlığı panelinin bulgularını açıklamasının ardından gerçekleşti.

BBC'nin haberine göre, Ulusal Birlik Hükümeti'ndeki (GNU) ikinci büyük parti olan 'iş dünyası yanlısı' Demokratik İttifak (DA), yasaya 'şiddetle karşı çıktığını' kaydetti. Parti, arazi iadesini ele alan mevzuatı desteklerken, ülke parlamentosunun bu yasayı çıkarmak için izlediği sürece karşı çıktıklarını vurguladı.

Güney Afrika'daki Apartheid rejiminin yıkılmasına öncülük eden Nelson Mandela, devlet başkanı olduğu dönem boyunca toprak reformunu gerçekleştirmeye çalışmıştı. Mandela, insan hakları ve yurttaşların eşitliği konularında köklü reformlar gerçekleştirmiş; ancak tarım arazilerine yönelik reform çabaları, büyük oranda sonuçsuz kalmıştı.

YENİ YASAYA 'RADİKAL TEPKİLER'

Beyaz azınlığın haklarını savunan ve GNU'da da yer alan Özgürlük Cephesi Artı Partisi, yasayı inceleyeceklerini ve anayasaya aykırı bulmaları halinde değiştirilmesi için 'güçlerinin yettiği her şeyi' yapacaklarını bildirdi.

Partinin üzerinde durduğu konulardan biri de yasanın özel mülkiyete yönelik tehdit oluşturmasıydı.

Koalisyon hükümetinin dışında, kamulaştırma ve toprak dağıtımı konusunda radikal görüşleriyle bilinen Ekonomik Özgürlük Savaşçıları, bu adımı iktidar partisinin 'yasama yoluyla verdiği kaçamak cevabı' olarak niteledi.

'Savaşçılar' ayrıca, yasanın Güney Afrika'daki tartışmalı toprak iadesi sorununu çözmeye yardımcı olmayacağını vurguluyor. Ekonomik Özgürlük Savaşçıları, toprak reformunun hızlandırılması için daha 'radikal adımlar atılmasını' savunuyor.