Eğitimci Atalay Girgin fenomen öğretmen furyasını 12punto.com.tr’ye değerlendirdi: 'Fenomen öğretmenler, eğitimdeki sefaletin ve çürümenin nedeni değil sonuçlarından yalnızca biridir'
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni eğitim ve öğretim yılında öğretmenleri sınıflarına telefonla girmemeleri konusunda uyarmıştı. Buna rağmen sınıflarda öğrencilerinin video ve fotoğraflarını çekerek sosyal medyada popüler olan öğretmen sayısı hız kesmeden artmaya devam ediyor. Eğitimci, yazar ve gazeteci Atalay Girgin, fenomen öğretmen konusunu 12punto.com.tr’ye değerlendirdi.
Kübra Karasu
Kübra KARASU- 12punto.com.tr
Eğitimci yazar Atalay Girgin uzun süredir gündemdeki yerini koruyan fenomen öğretmen sorununu 12punto.com.tr'ye değerlendirdi.
Öğretmenlerin sınıflarında video ve fotoğraf çekerek sosyal medyada öğrencileri üzerinden fenomen olmalarını ve bu mecradan para kazanmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Fenomen öğretmen’ler, daha doğrusu sosyal medya fenomeni memur ‘öğretmen’ler yalnızca bir sonuçtur. Hem mevcut eğitimin hem de mevcut ‘öğretmen’ gerçekliğinin günümüzde ne hallere düştüğünün ve düşürüldüğünün en basit göstergelerinden yalnızca biridir. Ne yazık ki eğitim ve öğretim camiasının en tepesinden en altına dek birilerinin ne eğitim ne öğretmen etiği ne de ilke ve değerler umurundadır.
ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN RANT SAĞLAMALARI SORUNDUR
Sosyal medya fenomeni memur ‘öğretmen’lerin eğitim ve öğretmen etiğiyle bağdaşmayan, hatta çocuk istismarı olarak nitelenebilecek paylaşımları, bunlar üzerinden rant sağlamaları sorundur. Ancak küçücük bir düzenlemeyle, küçücük bir fiskeyle bertaraf edilebilecek bir sorun, elbette istenirse.
Ne var ki bu sorun, varolan eğitim ve memur ‘öğretmen’ sorunundan bağımsız ve onun dışında değildir. Neşterin vurulması gereken asıl yer burasıdır. Tek başına sosyal medya fenomenine dönüşen memur ‘öğretmen’lere ilişkin tedbir almak asıl sorunu ortadan kaldırmaz.
OKULLAR, ÖĞRENCİLER VE YÖNETİCİLER DE POPÜLERLİKTEN PAY ALMAKTADIRLAR
Öte yandan, eğitim ve öğretim camiasında fenomen memur ‘öğretmen’lere ilişkin sergilenen tavır ve yaklaşımlar da apayrı bir sorundur. Bazı okul yöneticileri için, okulunda “fenomen öğretmen” bulunması, veliler ve yerel kamuoyu nezdinde bir prestij, bir ayrıcalık olarak görülüp değerlendirilebilmektedir. Çünkü onların bulunduğu okullar, o okullardaki öğrenciler ve yöneticiler de “fenomen öğretmen”lerin popülerliğinden pay almaktadırlar.
“BU SÜREÇTEN PARSA KAPMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Keza bazıları da sanki eğitimdeki çöküşün, mevcut memur ‘öğretmen’ kitlesindeki hem nitelik hem de etik ve ahlaki değer erozyonunun nedeni yalnızca “fenomen öğretmen”lermiş gibi, onları günah keçisine dönüştürmektedir. Eğitim ve öğretmen gerçekliğine ilişkin temel ve köklü sorunların yakınından bile geçmeyen, efendi belledikleri amir ve üstlerine elpençe divan duran birileri de “fenomen öğretmen”leri günah keçisine dönüştürerek bu süreçten parsa kapmaya çalışmaktadır.
Oysa, sosyal medya fenomeni memur ‘öğretmen’ler, içerisinde yer aldıkları genel memur ‘öğretmen’ kitlesinin bir parçasıdır. O memur ‘öğretmen’lerin birçoğu, hiçbir etik ve ahlaki değer gözetmeksizin borsa, hisse senedi, döviz, altın-gümüş vb. peşinde koşar. Bazıları ellerindeki gelişmiş teknoloji ürünü akıllı cep telefonlarıyla derste bile forex piyasalarında al-satla uğraşır, halka arzları takip eder, hatta başkalarını da buna özendirir. Bazıları birkaç saatlik ek ders, kurs, vb için bile okul idarecilerinin karşısında taklalar atar. Başka birileri ise danışıklı bir biçimde, özel ders için birbirlerine öğrenci yönlendirir. Acaba neden? Elbette tamamen ‘duygusal’
“ÇÜRÜMENİN NEDENİ DEĞİL SONUÇLARINDAN YALNIZCA BİRİDİR”
Bu olup bitenlere ilişkin ağzını bile açmayanların, “fenomen öğretmen”lerin sosyal medya paylaşımları üzerinden para kazanmalarını, rant elde etmelerini dillerine dolamaları, eleştirmeleri, vurun abalıya anlayışıyla onları hedef göstermeleri ne kadar ciddiye alınabilir ki... Kaldı ki sosyal medya fenomeni memur ‘öğretmen’ler, eğitimdeki sefaletin, memur ‘öğretmen’ler camiasındaki çürümenin nedeni değil, sonuçlarından yalnızca biridir.