Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Türkiye, Özbekistan'ın en fazla ihracat yaptığı ülkelerde ilk üçte
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye-Özbekistan ticari ilişkilerinin gelişmeye devam ettiğini belirterek, "Ticaretimiz son beş yılda yaklaşık iki katına çıktı. Tercihli Ticaret Anlaşması'nın 1 Temmuz itibarıyla uygulanmaya başlamasından mutluyuz." dedi.
12punto
Türkiye-Özbekistan İş Forumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğinde TOBB İkiz Kuleler’de düzenlendi.
Forumun açılış konuşmaları, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Özbekistan Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve Maliye Bakanı Jamshid Kuchkarov, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, DEİK Başkanı Nail Olpak ve Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davron Vahabov tarafından yapıldı.
Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, Özbekistan'ın, Türk kültürü ve ilminin geliştiği topraklar olduğunu söyledi.
Biruni, Uluğ Bey, İbn-i Sina, Harezmi, Ali Kuşçu gibi dünyayı aydınlatan, insanlığın ufkunu genişleten bilim adamlarının Özbekistan'da yetiştiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, "İmam Buhari, İmam Maturidi, İmam Tirmizi gibi manevi önderlerimiz buranın, bu toprakların armağanıdır. Onların bıraktıkları miras, sadece Özbekistan’ı değil, Anadolu’yu da aydınlatmaya devam ediyor. Taşkent ile Ankara, Semerkant ile Konya, Buhara ile Bursa, Hiva ile Edirne asırlardır işte bu manevi havayı teneffüs ediyor. Bundan dolayı da Özbekistan ile Türkiye, iki devlet ve tek millettir." diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, Özbekistan Cumhurbaşkanlığına Şevket Mirziyoyev'in seçilmesinden sonraki süreçte ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişiminden mutlu olduğunu, liderler düzeyindeki iyi ilişkilerin iş ilişkilerine de doğrudan yansıdığını aktardı.
"Oda sisteminin güçlendirilmesi, reformların derinleştirilmesi ve uygulanmasına ciddi katkı sağlayacaktır"
Özbekistan’da gerçekleştirilen iktisadi reformların, burayı yatırım için cazip hale getirdiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Reformlarda, girişimciliğin ve özel sektörün önemli yeri olduğunu biliyorum. Bu açıdan oda sisteminin güçlendirilmesi, reformların derinleştirilmesi ve uygulanmasına ciddi katkı sağlayacaktır. Reform sürecinin önemli alanlarından biri de rekabet gücünün artırılması ve ihracat için uygun ortam oluşturulmasıdır. Bu açıdan ihracatçıya sağlanacak hizmetler önemlidir. İhracat yapmak isteyen firmalara eğitim dahil gerekli destek, oda sistemi tarafından sağlanmalıdır. Oda sisteminin bu yönden geliştirilmesi ve desteklenmesi de doğru ve faydalı bir adım olacaktır."
Hisarcıklıoğlu, Özbekistan ekonomisindeki ilerlemelerden gurur duyduğunu, 7 yıl içinde ülke ekonomisinin adeta ikiye katlandığını belirterek, "Türkiye-Özbekistan ilişkileri gelişmeye devam ediyor. Ticaretimiz son beş yılda yaklaşık iki katına çıktı. Tercihli ticaret anlaşmasının 1 Temmuz itibarıyla uygulanmaya başlamasından mutluyuz. Tercihli ticaret anlaşması ile ticaretimizin artmaya devam edeceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Türk müteahhitlerinin iş hacminin de son beş yılda iki kattan fazla artış gösterdiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"Yatırımlarımız da artmaya devam ediyor. Karşılıklı daha fazla ticaret ve yatırım yapmamız gerekiyor. Bunun farkındayız. Bunun için üyelerimizi bir araya getirecek platformlara önem vermeye devam edeceğiz. Türk-Özbek Ticaret ve Sanayi Odası Forumu’nu bu amaçla kurduk. Eş-Başkanlar Osman Doğan Şahlan ve İslam Casimov’a teşekkür ediyorum. Önümüzdeki dönem daha fazla çalışacaklar. Az sonra imzalayacağımız mutabakat zaptı ile TOBB ve Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası olarak sektörel önceliklerimizi belirlemiş olacağız. Bu sektörlere ağırlık vererek karşılıklı yatırımlarımızı ve işbirliğimizi artıracağız. Karşılıklı olarak deneyimlerimizi paylaşacağız."
Hisarcıklıoğlu, TOBB ETÜ Taşkent'in bu yıl ilk mezunlarını vereceğini, benzer ortaklıkların Türkiye ile Özbekistan arasında daha geniş alanlarda sürdüğünü ve bundan da gurur duyduğunu dile getirdi.
"SINIRLI SAYIDA ÜRÜNÜN GENİŞLETİLMESİ GEREK"
DEİK Başkanı Nail Olpak da Türkiye'nin Özbekistan'ı tanıyan ilk devlet olduğunu, bundan gurur duyduklarını söyledi.
İki ülke arasındaki dostluğun önemine dikkati çeken Olpak, iki ülke Cumhurbaşkanlarının koyduğu büyük hedefler için iş dünyası olarak kendilerine görev düştüğünün altını çizdi.
Olpak, bu yıl yürürlüğe giren tercihli ticaret anlaşmasına değinerek, "Ancak iş dünyası olarak baktığımızda çok kısıtlı sayıda ürün görüyoruz. Ben hem Cumhurbaşkanı Yardımcısı hem değerli Başbakan Yardımcısı buradayken sınırlı sayıda ürünün genişletilmesi gerektiği konusundaki dileğimizi sizlere arz etmek istiyorum. Aramızdaki işbirliğinin gelişmesi, yakınlaşmayla daha çok mümkün. Bunun için de karşılıklı uçak seferlerinin artırılmasının, buna son derece katkı sağlayacağına inanıyorum." dedi.
Özbekistan'ın potansiyellerinden birisinin de turizm olduğunu belirten Olpak, Türk firmalarının otel başta olmak üzere sektöre ilişkin alanlarda aktif olmasının önemli olduğunu aktardı.
Olpak, Özbekistan'ın yatırım ihtiyacına cevap vermenin çok önemli olduğunu, öne çıkan 6 sektöre ilişkin karşılıklı toplantı yapmak istediklerini kaydetti.
Toplantı, açılış konuşmalarının ardından imzalanan mutabakat zaptı sonrasında basına kapalı devam etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Türkiye, Özbekistan'ın en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında üçüncü, ithalatında ise beşinci sırada. Bu sıraları daha üst seviyelere özel sektörümüzün gayretiyle taşıyacağız." dedi.
Yılmaz, TOBB İkiz Kuleler'de düzenlenen Türkiye-Özbekistan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, kardeş iki ülkenin iş dünyasını buluşturan bu forumu, iş insanlarının birbirini tanıyacağı, dostluk halkalarının genişleyeceği ve iş bağlantıları kuracağı bir platform olmasından dolayı önemli bulduğunu, forumun geniş kapsamlı işbirliğinin yeni bir seviyeye yükselmesi açısından somut çıktılar sağlayacağına inandığını söyledi.
Forumun gerçekleşmesinde emeği geçen DEİK, TOBB ve Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odasına teşekkür eden Yılmaz, ortak dil, tarih ve kültürü paylaşan Özbekistan ile işbirliğinin her alanda güçlendiğini görmekten memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Yılmaz, ortak çabalarla iki ülke ilişkilerini "kapsamlı stratejik ortaklık" seviyesine yükselttiklerini, üst düzey toplantıların düzenli icra edilmesine ve kardeşliği pekiştiren karşılıklı temaslara önem verdiklerini anlatarak, bugün Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyonu 7. Dönem toplantısını icra edeceklerini, bu toplantının ardından gelecek yıl Türkiye'de düzenlenecek Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı için hazırlıklara başlayacaklarını kaydetti.
Türkiye ekonomisinin son 20 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüdüğünü belirten Yılmaz, bu yılın 9 aylık bölümünde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,7 büyüme yaşandığını kaydetti.
Yılmaz, Türkiye'nin, uluslararası tahminlere göre bu yılın sonunda 1 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklüğe ulaşacağını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Nominal dolar bazında 17. büyük ekonomi, Satın Alma Gücü Paritesine göre ise 11. büyük ekonomi olacağız. Öte yandan enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek için gayret göstermekteyiz, izlenen politikaların neticesinde gelecek yılın ortalarından itibaren enflasyonda belirgin şekilde düşüş görülecek."
Yılmaz, ihracatın 2002'den bu yana 7 kattan fazla artarak geçen yıl itibarıyla 254,2 milyar dolar seviyesine ulaştığını, bu yılı ise 255 milyar doların üstünde bir rakamla kapatacaklarını bildirdi.
"KARŞILIKLI YATIRIMLARI KAZAN-KAZAN İLKESIYLE ARTIRMAK DURUMUNDAYIZ"
"Türkiye, Özbekistan'ın en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında üçüncü, ithalatında ise beşinci sırada. Bu sıraları daha üst seviyelere inşallah özel sektörümüzün gayretiyle taşıyacağız." diyen Yılmaz, 2022'de Özbekistan ile ikili ticaretin 3,5 milyar dolara ulaştığını, Türkiye'nin Özbekistan'daki yatırımlarının 1,5 milyar dolar olduğunu ve 1700'ün üzerinde Türk firmasının Özbekistan'ın farklı bölgelerinde faaliyet gösterdiğini kaydetti.
Özbekistan'ın sadece 35 milyonluk bir pazar olarak görülmemesi gerektiğini, Bağımsız Devletler Topluluğu'nun, Gümrük Birliğine üye olduğunu, çok geniş bir coğrafyada stratejik bir konumda bulunduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Özbekistan'a yatırım yapanlar çok daha büyük bir pazarı aslında mal satma imkanına kavuşmuş oluyorlar. Aynı şey Türkiye için de geçerli. Türkiye sadece 86 milyona ulaşan bir iç pazara sahip değil Avrupa Birliği ile gümrük birliği olan, birçok uluslararası ilişkileri olan, ikili serbest ticaret anlaşmaları olan bir ülke. Türkiye'ye yatırım yapan Özbek firmalar da çok daha büyük bir pazara erişme imkanına sahipler. Dolayısıyla bu karşılıklı yatırımları kazan-kazan ilkesiyle arttırmak durumundayız."
Yılmaz, iş insanlarının katkılarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'ın belirledikleri 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine en yakın zamanda ulaşıp yeni hedefler belirleyecekleri, temmuz ayında yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması'nın bu kapsamda önemli bir adım olduğunu söyledi.
Türk müteahhitlerinin Tashkent City, Piramit Tower, Akay City başta olmak üzere 6,9 milyar dolar değerinde 262 proje üstlendiğini bildiren Yılmaz, bu değerin gelecek dönemde daha artacağına inandığını dile getirdi.
"İş dünyasının, Türkiye ve Özbekistan arasındaki ticaret ve yatırım fırsatlarını değerlendirmesi ve bu potansiyeli tam anlamıyla ortaya koyması büyük önem taşıyor." ifadesini kullanan Yılmaz, Türkiye olarak bölgede yalnızca ekonomik gerekçelerden öte bölge ekonomisine sağlayacağı katkının kendileri için daha öncelikli olduğunu, hep beraber kalkınma şiarıyla hareket ettiklerini dile getirdi.
Yılmaz, bu çerçevede, bir sonraki Karma Ekonomik Komisyon toplantısı ile eş zamanlı olarak Özbekistan'da Türk İhraç Ürünleri Fuarı yapmanın ikili ticari ilişkilere çok fayda sağlayacağına inandığını belirterek, Özbekistan’ın Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) tam üyeliği sürecine desteği her daim olduğu gibi gelecek dönemde de sürdüreceklerini söyledi.
"TÜRK FİRMALARIMIZIN ETKİSİNİN ARTACAĞINA İNANIYORUM"
Türk Devletleri Teşkilatı'nda Türkiye ve Özbekistan'ın çok önemli roller üstlendiğini ve yakın zamanda faaliyete geçecek olan Türk Yatırım Fonu'nun çok önemli fırsatlar sunacağına inandığını belirten Yılmaz, "Özellikle iş dünyamızın geliştirecekleri ortak projelere, bu fondan önemli katkılar geleceğine inanıyorum." dedi.
Yılmaz, Ulaştırma Eylem Planı'nın da iş dünyasına yeni fırsatlar getireceğini inancını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Siz değerli iş insanlarına buradan çağrıda bulunuyorum. Özbekistan'da enerji, elektronik, madencilik, tarım, sağlık, bilişim, inşaat sektörleri başta olmak üzere birçok alandaki yatırım fırsatlarını değerlendirerek Özbek firmalarıyla ortaklıklar kurun lütfen. Müteahhitlik firmalarımızın Özbekistan'a sunduğu kaliteli hizmetlerle birlikte yapı ve inşaat malzemeleri sektöründe de Türk firmalarımızın etkisinin artacağına inanıyorum. Bu çerçevede; tüm girişimcilerimizi Özbekistan'ın 2022-2026 Kalkınma Programı kapsamında hayata geçireceği projelerde aktif rol almaya davet ediyorum."
İklim sorunların en büyük tehdit haline geldiğini dile getiren Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Bu çerçevede özellikle yenilenebilir enerji, elektrik piyasasının düzenlenmesi, nükleer enerji, boru hattı yönetimi ve madencilik alanlarında işbirliğimiz ve tecrübe paylaşımımız çok değerli. Suyu çok verimli kullanmak durumundayız. Dünyada iklim değişikliğiyle yaşadığımız süreçlerle su çok kıymetli stratejik hale gelmiş durumda. Özbekistan için de Türkiye için de buradaki tecrübe paylaşımının ve ortak projelerin de ben çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Yağmurlama damlama sisteminden tutun, bitki desenini daha az su tüketen ürünlere dönüştürmeye varıncaya kadar tarım sektöründe su konusuna büyük kıymet vermeliyiz."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Yüzyılı'nda, Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin çok farklı bir seviyeye ulaşacağına yürekten inandığını, özel sektör ve kamu birlikte ilişkileri en üst düzeye taşıyacaklarını belirtti.
Konuşmaların ardından, Türkiye ile Özbekistan iş dünyası arasında, çeşitli alanlardaki işbirliğine ilişkin 8 mutabakat zaptı imzalandı.