Cumhuriyet ekonomisinin 100'ü

Cumhuriyet'in 100. yılında bulundukları sektörlerde Türkiye ekonomisine katkı sağlamış 100 kurum.

Bloomberg

ZİRAAT BANKASI

Türkiye'de faaliyet Gösteren altı kamu bankasından biri olan Ziraat Bankası A.Ş.,  1863 yılında Osmanlı Devleti döneminde Midhat Paşa tarafından kurulan Memleket Sandıkları'nın devamı niteliğinde.

I. Dünya Savaşı'ndan sonra ülkenin işgale uğraması üzerine işgal altındaki topraklarda bulunan şubeler, Yunanların İzmir'de kurdukları "Ziraat Bankası İdare Merkezi"ne bağlandı. 1920'de TBMM'nin açılmasından sonra TBMM kontrolünde bulunan yerlerdeki şubeler Ankara şubesine bağlandı. 

1922'de İzmir ve İstanbul teşkilatları da Ankara'ya tabi oldu ve banka tekrar bütünlüğe kavuştu. 1924 yılında çıkarılan kanunla banka, bir devlet kurumu olmaktan çıkarılıp bir anonim şirket haline geldi. 

1975'te Hamburg'da temsilcilik, Kıbrıs'ta 3 şube açıldı. 1977'de bölge müdürlükleri kuruldu ve yerinden yönetim anlayışına geçilmeye başladı. 1981'de Türkiye'nin ilk banka müzesi olan Ziraat Bankası Müzesi kuruldu. 

1988'de ilk kez tarımı desteklemede bir bölge tek başına ele alınarak Güneydoğu Anadolu Projesi bölgesi üreticilerine, bölgenin özelliklerine uygun kredi desteği verilmeye başlandı. 1989'da ilk kredi kartı verildi, ilk tüketici kredisi verildi, altın satışına (Ziraat Altın) başlandı; bankanın ilk yatırım fonu kuruldu. 2001 yılında Türkiye Emlak Bankası, Ziraat Bankası ile birleştirilerek kapatıldı. 

2001 Türkiye ekonomik krizinin ardından diğer kamu bankalarıyla ortak bir yönetim kurulu tarafından yönetilmeye başlandı, bu uygulama 2005 yılında sona erdi.

İŞ BANKASI

1924 yılının Temmuz ayında Bakanlar Kurulu'nu toplayan Mustafa Kemal, milli bir banka kurulması konusundaki arzusunu, “Vatanı kurtaracak ve yükseltecek tedbirlerin başında olarak, halkın doğrudan itibar ve itimadından doğup meydana gelen tam manasıyla modern ve milli bir banka kurulması..." sözleriyle dile getirmişti.

Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankası olan İş Bankası, Atatürk'ün direktifleriyle İzmir Birinci İktisat Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. 

İş Bankası ilk Genel Müdürü Celal Bayar'ın liderliğinde iki şube ve 37 personel ile hizmete başladı. Nominal sermayesi 1 milyon TL'ydi. Bu sermayenin fiilen ödenen 250 bin TL'lik bölümü ise bizzat Atatürk tarafından karşılandı.

9 Eylül 1924 günü, İstasyon Caddesi üzerindeki ilk binasında düzenlenen bir törenle Bankamızın açılışı yapıldı. Açılış törenine devlet erkânı, hükümet üyeleri, mebuslar, kordiplomatik ve Ankara eşraf ve tüccarı davetliydi. Davetli sayısı 150'yi bulduğundan, bu kadar kişiyi alacak salon bulunamamış, davetliler gruplar halinde ağırlanmıştı. Törende limonata ve pasta dağıtılmış, bu açılış için toplam 120 lira masraf yapıldı.

Türkiye'de tüm bankacılık işlemlerini gerçekleştirmek, sınai gelişmeyi başlatmak, ulusal tasarrufları harekete geçirmek, temel ekonomik atılımları finanse etmek ve kredi ihtiyaçlarını karşılamak, yeni kurulan bir ülke için yaşamsal önemde etkinliklerdi.

Finans sektörünün yanı sıra Türkiye'de sanayinin gelişmesine de büyük katkılar sağlayan işbankası, kurulduğu günden bu yana 300'e yakın şirkete iştirak ettti.

Portföy yapısı zamanla sadeleşmiş olan bankanın, Aralık 2022 itibariyle finans, cam, enerji,  teknoloji ile sağlık ve hizmet ana gruplarında faaliyet gösteren 29 şirkette doğrudan ortaklığı bulunurken, doğrudan ve dolaylı olarak kontrol ettiği şirket sayısı 113 olup, 136 şirkette doğrudan ve dolaylı ortaklığı söz konusu.

ANADOLU SİGORTA

Türkiye’de sigortacılığın köklü kurumu 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimiyle Türkiye İş Bankası'nın öncülüğünde kuruldu. Cumhuriyet’in ilk döneminde sigortacılık sektörünün en önemli temsilcisi olan şirket 1980’li yıllarda yeni sigorta kategorilerini Türkiye’ye sundu. 1983’te Türkiye'de paket sigorta sistemini başlatan, 17 ayrı güvenceyi bir arada sağlayan Mavi Sigorta poliçelerini ilk kez satışa sundu. 1984’te Türkiye koşullarına uygulanmış en kapsamlı hayat poliçesi olan "Geleceğin Sigortası’nı” uygulamaya koydu. 1991’de hayat branşı yasa gereği kurulan Anadolu Hayat Sigorta Şirketi’ne devredildi. 2007 yılında toplam prim üretiminde 1 milyar dolar eşiğini geçen Türkiye'deki ilk sigorta şirketi oldu.

İTÜ

1773 yılında kurulan Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn, III. Mustafa döneminde mühendislik eğitimi vermek için askeri bir okul olarak kuruldu. Amacı güverte subayı ve gemi inşa subayı yetiştirmek olan okul, Osmanlı İmparatorluğu'nun batı referanslı ilk eğitim kurumlarından biriydi.

1795 yılında ise topçu ve istihkam subayı yetiştirmek amacıyla Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn kuruldu ve daha sonra okulun sivil kanadı olan Hendese-i Mülkiye oluşturuldu. Mühendishane'nin askeri kanadı günümüzde Kara Harp Okulu ve Deniz Harp Okulu olarak devam ederken, sivil kanadı da İTÜ'yü oluşturdu.

İTÜ bugün İstanbul'un iş merkezi Maslak'ta bulunan ve ana kampüsü olan Ayazağa Yerleşkesi de dahil 4'ü İstanbul'un Avrupa, 1'i Anadolu yakasında, 1'i de Kıbrıs'ta olan toplam 6 yerleşkeye yayılan bir üniversite. Maçka, Taşkışla ve Gümüşsuyu yerleşkelerinde Osmanlı döneminden kalan binalarda hâlâ eğitim yapılıyor. İTÜ mezunları cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'nin büyümesinde ve gelişmesinde büyük rol oynamış, ülkedeki pek çok ilke ve pek çok mühendislik eserinin altına imza atttılar.

Türkiye'de ilk kez televizyon yayınlarının yapılması, ilk üniversite radyosunun kurulması, ilk kez bir üniversitede bilgisayar kullanılması, ilk defa bir Türk üniversitesinin uzaya uydu göndermesi; ilk yerli haberleşme uydusu, ilk yerli helikopter ve ilk yerli insansız otomobilin yapılması gibi mühendislik alanında Türkiye'deki birçok ilk, İTÜ tarafından gerçekleştirildi.

TEKEL

Kökleri Cumhuriyet öncesine uzanan TEKEL, Türkiye’de tütün ve alkollü içecekler sektörünün önde gelen aktörü oldu. Tütün için ilk tekel 1862 yılında oluşturuldu. 1883 yılına gelindiğinde tuz, tütün ve alkollü içkilerin tekel gelirleri "Düyunu Umumiye"ye bırakıldı. Daha sonra Tütün İnhisarı İşletilmesi imtiyazı, Memaliki Osmaniye Duhanları Müşterek Menfaa Reji Şirketi'ne devredildi. Reji şirketi 1884 yılında faaliyete başladı.

1923'te "Reji" şirketinin bütün mal varlığı, hak ve görevleri devlete geçti. 1925'te tütün ve tütünle ilgili hizmetlerin devlet tarafından yürütülmesi kararlaştırıldı. Cumhuriyet tarihi boyunca birçok fabrika faaliyete alınırken, TEKEL bünyesindeki çalışanların sayısı da yıllar içinde artış kaydetti. 1980’lere gelindiğinde ise TEKEL ile ilgili kritik gelişmeler yaşanmaya başladı. 1984’te TEKEL yabancı sigara ithalatına başladı. 1986’da ise TEKEL ile ortaklık şartıyla sigara üretim izni verildi.

1991’de sigara üretimi, ithalatı ve satışı belli şartlar altında serbest bırakıldı. 2001’de özelleştirme kapsamına olan kuruluş 2004’te 292 milyon dolara satıldı.  

İETT

Türkiye'de pek çok ilkin mimarı olan İETT'nin İstanbul yolculuğu, 1869 yılında Dersaadet Tramvay Şirketi 'nin kurulmasıyla başladı. 1871'de ilk atlı tramvaylar hizmete girdi. 1875'de Londra'dan sonra dünyanın en eski ikinci metrosu olan Tünel işletmeye alındı.

Öte yandan, 1914'te elektrikli tramvay işletmeciliğine geçildi. Bir süre muhtelif şirketlerce iletilen Elektrik Tramvay ve Tünel işletmesi, 1939’da millîleştirildi. Kurum, 3645 sayılı yasa ile İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel (İETT) İşletmeleri Umum Müdürlüğü adını aldı.

1945 yılında havagazı fabrikaları ve dağıtım sistemleri İETT'ye devredildi. Bu hizmet 1993 yılında sonlandırıldı. 

1930'da otobüs, 1961'de troleybüs hizmete girdi. 1982 yılında elektrik dağıtımı TEK'e devredildi. 1980 yılında Mavi Kart uygulamasına geçildi. 1985'de özel Halk Otobüsleri'nin yönetim, yürütüm ve denetimi İETT’ye devredildi. 

2013 yılında İETT filosuna 1705 yeni ve konforlu otobüs katıldı. 2014 yılında 965 yeni şoför göreve başlarken eğitim çalışmalarını yürütmek amacıyla İETT Akademi oluşturuldu 2015 yılında Akbil, yerini tamamen İstanbulkart’a bıraktı.

2018 yılında tamamı yerli üretim olan 375 adet otobüs İETT filosuna katıldı. 2019 yılında metrobüs hattında kadın güvenlik görevlileri işbaşı yaptı. 2020 yılında kadın şoförler göreve başladı.

KURU KAHVECİ MEHMET EFENDİ

1871 yılında Fatih, İstanbul’da Mehmet Efendi tarafından kuruldu.  Türkiye'nin en eski işletmelerinden  biri.  1857'de Fatih, İstanbul'da doğan Mehmet Efendi, Süleymaniye Medresesi'nde eğitim gördükten sonra babasının dükkânında çalışmaya başladı.

1871 yılında işin başına geçen Mehmet Efendi, çiğ kahveyi kavurup dibeklerde öğüterek müşterilerine hazır olarak satmaya başladı. Kahveyi öğüterek ilk kez hazır olarak kahveseverlere sunan Mehmet Efendi, bu yenilikle "Kurukahveci Mehmet Efendi" diye anılmaya başladı.

1931 yılında vefat eden Mehmet Efendi'nin ardından oğulları Hasan, Hulusi ve Ahmet Beyler baba mesleğini sürdürdüler. Aile 1934 yılında Soyadı Kanunu ile "Kurukahveci" soyadını da aldı. Ahmet Rıza Kurukahveci'nin de vefatından sonra yönetimi erkek kardeşlerden Hulusi Kurukahveci ve Mehmet Kurukahveci devraldı.

İTO

İstanbul Ticaret Odası (İTO) insanların ticari işlemlerini düzenlediği, kayıt altına aldığı ve işletmelere ait sicillerin tutulduğu bir ticari kurum olarak 1882 yılında Dersaadet Ticaret Odası olarak İstanbul’da kuruldu. 1910 yılı 13 Haziran'da yapılan bir nizamname ile Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ziraat Odaları yeniden ayrıldı. Aynı yıl İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası olarak kuruldu. 

1923 yılında İzmir İktisat Kongresi'ne katılım gerçekleştirilerek, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası millileştirildi. 

1924 yılında İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası, Osmanlıca ve Fransızca olmak üzere iki dilde yayınlanmaya başladı.

1925 yılında Ticaret ve Sanayi Odaları Nizamnamesi yürürlüğe girdi. Odalara tüzel kişilik hakkı sağlandı ve odalara üye olunması zorunlu hale geldi. Bu yıl İstanbul Ticaret Odası 4. Vakıf Han'a taşındı. İstanbul Ticaret Borsası kuruldu. 

İTO, 700 bin üyeye sahip ve dünyanın en köklü ve büyük ticaret odalarından biri olarak görülür. Bu organizasyonun misyonu, çağa ayak uydurarak ve uluslararası siyasi ve ekonomik durumları kendi yararına doğru yönlendirerek Türkiye’yi ve üyelerini geliştirmek olarak tanımlanıyor. 

PTT

Türkiye’nin haberleşme kuruluşu PTT’nin tarihi Cumhuriyet öncesine uzanıyor. İlk posta teşkilatı Tanzimat Fermanı ile yaşanan gelişmelerin sonucu olarak nezaret olarak 1840 tarihinde kuruldu. 1843 yılında telgrafın icadını takiben 11 yıl sonra Türkiye’de de telgraf hizmeti başlarken 1855 yılında ayrı bir Telgraf Müdürlüğü faaliyete geçti. 1871 yılında Posta Nazırlığı ile Telgraf Müdürlüğü birleştirilerek Posta ve Telgraf Nezaretine dönüştürüldü. 1876 yılında milletlerarası posta nakli şebekesi kurulurken, 1901 yılında ise koli ve havale işleminin kabulüne başlandı. 23 Mayıs 1909 tarihinde ilk manüel telefon santralının İstanbul'da hizmete verilmesinden sonra Posta ve Telgraf Nezareti, 1909 yılında Posta, Telgraf ve Telefon Nezareti haline dönüştürüldü. 1913 yılında da Posta, Telgraf ve Telefon Umum Müdürlüğü adını aldı. Cumhuriyetin ilk yıllarında İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapan PTT Genel Müdürlüğü 1933 yılında katma bütçeli bir idare olarak Bayındırlık Bakanlığı’na, 1939'da ise Ulaştırma Bakanlığı’na bağlanarak hizmetine devam etti. 1954 yılında PTT Genel Müdürlüğü kamu iktisadi teşebbüsü (KİT) oldu. 1995 tarihinden itibaren T.C. Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü müstakilen çalışmaya başladı. 2013’te kuruluşun görevleri yeniden düzenlendi ve "Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi" adı ile yeniden yapılandırıldı. 

SANTRAL İSTANBUL

Silahtarağa Elektrik Santralı, Osmanlı Devleti’nin kent ölçekli ilk elektrik santrali olarak İstanbul’un en eski endüstri bölgesi olan Haliç’te 1914 yılında kuruldu. Tesis 1983 yılına kadar kente elektrik sağladı. Benzersiz bir ulusal endüstriyel miras niteliği taşıyan Silahtarağa Elektrik Santralı’nın santralistanbul’a dönüştürülmesine yönelik çalışmalar, kamu, özel kesim ve sivil toplum kuruluşlarının da katkılarıyla yürütüldü.

Silahtarağa Elektrik Santrali’nin İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne tahsisi 1 Mayıs 2004 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde gerçekleşti.

Santralde 2004-2007 yılları arasında yoğun renovasyon çalışmaları yapılarak 8 Eylül 2007'de Santralistanbul adıyla açıldı.

Santralistanbul, açılışından bu yana onlarca ulusal ve uluslararası sergiye ev sahipliği yaptı. Ayrıca santralistanbul çeşitli festivallere, lansmanlara, konferanslara ve açık hava aktivitelerine de ev sahipliği yaparak uluslararası pek çok önemli sanatçı ve düşünürü de bünyesinde ağırladı.

PİYALE

Piyale, 1922'de İzmir'de Hasan Tahsin Piyale tarafından "Türk Makarna Fabrikası" adıyla kuruldu. 1930 yılında Alsancak'ta İtalya’dan getirilen yeni kalıpların kullanıldığı yeni bir fabrika faaliyete geçti. 1955’te Bayraklı'da inşa edilen fabrikada "Maktaş Makarnacılık ve Ticaret Anonim Şirketi" adıyla üretimini sürdürdü. 1970'ten itibaren makarna dışında ürünler de üretmeye başladı. 2001 yılındaki ekonomik krizde büyük darbe alan şirket, el değiştirdi ve "Gıdasa" adıyla Sabancı Holding'e geçti. Fabrikanın yer aldığı bölge turistik alan kapsamına alınması nedeniyle fabrika 2007 yılında kapatıldı. 2010 yılında Yıldız Holding'e geçti ve 2011 yılında Şok Marketin ürünü oldu.

TÜRK ŞEKER

Türkiye'de Şeker Fabrikaları kurulması amacıyla Osmanlı İmparatorluğu zamanında (1840-1899) ve ondan sonraki yıllarda bazı teşebbüsler olduysa da bu teşebbüsler uygulama alanına konulamamış ve bir istek olmaktan ileri gidememişti. Türkiye, gerek Birinci Dünya Savaşı, gerekse Kurtuluş Savaşı sırasında çok büyük şeker sıkıntısı çekti. 

Bu sıkıntıyı gidermek amacıyla Türkiye’de ulusal nitelikte şeker sanayiini kurma girişimleri Cumhuriyet döneminde oluştu.

Uşak'ta mahalli birçok müteşebbisin iştiraki ile 19 Nisan 1923 tarihinde kurulan Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş.  6 Kasım 1925 tarihinde ilk Şeker Fabrikasının temelini attı ve fabrika 17 Aralık 1926 tarihinde işletmeye açıldı.

1933 yılında Turhal ve Eskişehir Şeker Fabrikaları kuruldu. 

Şeker üretim faaliyetleri 1950 yılına kadar zaman zaman tevsi edilen dört şeker fabrikası ile yürütüldü . Her yıl artan şeker ihtiyacının tamamen yerli üretimle karşılanabilmesi için 1951 yılında hazırlanan "Şeker Sanayii'nin Tevsi Programı" ile yeni şeker fabrikaları kurulması dönemine girildi. Diğer taraftan da pancar ekicilerinin teşkilatlandırılması amacı ile tarım kesiminde toplumsal dayanışmanın bir örneği olan kooperatifleşme hareketi başlatıldı.

Sırasıyla Adapazarı (1953), Amasya (1954), Konya (1954), Kütahya (1954), Burdur (1955), Susurluk (1955), Kayseri (1955), Erzincan (1956), Erzurum (1956), Elazığ (1956) ve Malatya (1956) Şeker Fabrikaları kuruldu. 1956 yılına gelindiğinde 1950'de dört olan fabrika sayısı onbeşe yükselmişti. Ankara (1962) ve Kastamonu (1963) Şeker Fabrikalarının yüzde 65'i yerli imkanlarla (1 makina fabrikası ve 2 atölye) geliştirilerek işletmeye alındı. 

İlerleyen yıllarda artan şeker ihtiyacını karşılamak için Afyon (1977), Muş (1982), Ilgın (1982), Bor (1983), Ağrı (1984) ve Elbistan (1985) Şeker Fabrikalarının yüzde 95'e varan makina ve tesisleri mevcut beş makina fabrikasında üretilerek işletmeye alındı.

1989 ile 2001 yılları arasında sırasıyla Erciş (1989), Ereğli (1989), Çarşamba (1989), Çorum (1991), Kars (1993), Yozgat (1998), Kırşehir (2001) Şeker Fabrikaları işletmeye alındı. İlerleyen yıllarda faaliyete geçen Çumra, Boğazlıyan ve Aksaray şeker fabrikalarıyla Türkiye'de pancar şekeri üreten tesis sayısı 33'e yükseldi.

TCDD

Osmanlı İmparatorluğu döneminde daha çok yap-işlet modeli ile sermaye sahiplerince inşa edilen ve işletilen demiryolları, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, 24 Mayıs 1924 tarihinde yayımlanan 506 sayılı Kanun ile devletleştirilmeye başlandı ve Chemins de fer d'Anatolie Baghdad / Anadolu - Bağdat Demiryolları (CFAB) Şirketi adı ile bir devlet şirketi olarak yapılandırıldı.

Daha sonra demiryollarının yapımı ve işletilmesinin bir arada yürütülmesi ve daha geniş çalışma imkânları verilmesini sağlamak amacıyla 31 Mayıs 1927 tarihinde yayımlanan 1042 sayılı Kanun ile CFAB Şirketi, Havâlî-yi Şarkiye Demiryolları ve Demiryolu Yapım ve Yönetim İdaresi birleştirilerek bir devlet kurumu olan Devlet Demiryolları ve Limanları İdare-i Umumiyesi kuruldu.

30 Ocak 1929 tarihinde yayımlanan 1483 sayılı Kanun ile ise bu kurumun yerini Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğü aldı. 1953 yılına kadar katma bütçeli bir devlet idaresi şeklinde yönetilen bu kurum, 29 Temmuz 1953 tarihinde yayımlanan 6186 sayılı Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) İşletmesi adı altında İktisadî Devlet Teşekkülü (İDT) haline getirildi. Son olarak uygulamaya konulan 233 sayılı KHK ile ise kurum Kamu İktisadî Kuruluşu (KİK) kimliğini kazandı.

1 Mayıs 2013 tarihinde yayımlanan 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun gereğince 14 Haziran 2016 tarihinde TCDD'nin bağlı ortaklığı olarak TCDD Taşımacılık A.Ş. kuruldu. Bu yapılanma gereğince, TCDD, Türkiye'deki demiryolu altyapısını Demiryolu Altyapı İşletmecisi olarak yönetmeye devam ederken; TCDD Taşımacılık ise Demiryolu Tren İşletmecisi olarak demiryollarında yolcu ve yük taşımacılığı yapıyor.

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Vakıflar Genel Müdürlüğü, 2 Mayıs 1920'de, Şer'iyye ve Evkaf Vekaleti olarak kurulan, 3 Mart 1924'te şimdiki adını alan, Türkiye'deki vakıfları denetlemekle yükümlü müdürlüktür.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti döneminde de faaliyetlerine devam eden 41.500 Osmanlı vakfından kurucu ve mütevellisi ölen vakıfları yöneterek özel bir rol üstlenmiştir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü bahsedilen vakıflara ait 18.500 tarihi bina ve 67.000 emlakin restorasyonu, bakımı ve mülkiyet yönetimini de üstlenmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bir diğer önemli işlevi ise yönettiği vakıfların gelirleriyle binlerce fakir ve ihtiyaç sahibi kişiye sağladığı sosyal hizmetlerdir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanından sonra kurulan yaklaşık 4500 vakfın faaliyetlerini denetlemektedir.

THK

Türk Hava Kurumu veya kısaca THK, Türkiye'de havacılık sanayisini kurmak; askerî, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak için 16 Şubat 1925'te Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle kuruldu. Kurulduğunda Cevat Abbas Gürer kurucu ve başkan idi ve dernek "Türk Tayyare Cemiyeti" adını taşımaktaydı, 1935 yılında "Türk Hava Kurumu" adını aldı.

THK, Türkiye'nin "Havacılık Federasyonu" yetkisini taşıyor. 5 Ağustos 1925 tarihinden itibaren "kamu yararına çalışan dernek" statüsünde bulunuyor. Merkezi Ankara’da yer alıyor.

Türkiye’deki ilk motor fabrikası THK tarafından Gazi Orman Çiftliği'nde kuruldu. Fabrikanın çalışmaları 1951 yılına kadar sürdü ve dönemin getirdiği koşullar nedeniyle aynı yıl Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna devredildi. Bu fabrika 1952'de tamamen kapatıldı.

Türk Hava Kurumu, havacılık sektöründeki eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla 3 Mart 2011 tarihinde Ankara ilinde bir üniversite kurdu. 2011-2012 döneminde ilk öğrencilerini kabul eden üniversite 4 fakülte, 2 yüksekokul ve 3 enstitü ile eğitim faaliyetlerine başladı.

DYO

Türkiye’nin kimya sektöründe öne çıkan markalarından biri olan DYO’nun hikayesi 1920’li yıllara uzanıyor. 1927 yılında Yaşar ailesi İzmir’de boya ticaretine başlarken, 1941 yılında ilk yerli boya imalatı gerçekleştirildi. 1954 yılında DYO’nun boya fabrikası faaliyete geçti. 1958 yılında şirket reçine üretimi ve ihracatına başlayarak uluslararası pazarlara adım attı. 1971 yılına gelindiğinde ilk Ar-Ge labarotuvarını hizmete alan şirket 1980 yılına gelindiğinde bitmiş ürün ihracatına başladı.

1984’te Gebze fabrikası hizmete girerken 1986’da da şirketin Rusya operasyonları başladı. Yeni fabrika yatırımlarına 2014’te Manisa Turgutlu’daki toz boya fabrikası katıldı. 2018’de gerçekleşen yeni yatırım ile Çiğli Fabrika 124 bin metrekare toplam alana ulaşarak toz boya tesisi yeni yatırım alanına taşındı.

TCMB

Birinci Dünya Savaşı'nın ardından, dünyada ortaya çıkan emisyon sağlayacak merkez bankalarının oluşturularak ülkelerin kendi para politikalarını bağımsız olarak belirlemeleri yönündeki eğilimin etkisiyle ve Kurtuluş Savaşı ile kazanılan siyasi bağımsızlığı ekonomik bağımsızlıkla güçlendirmek amacıyla bir merkez bankası kurulması yönündeki tartışmalar ve çalışmalar hız kazandı.

Bu konunun ilk kez ele alındığı 1923 İzmir İktisat Kongresi'nde, özellikle "millî devlet bankası" kurulması fikri üzerinde durulmuştu.

1927 yılında Maliye Bakanı Abdülhalik Renda’nın merkez bankası kurulması hakkında sunduğu kanun taslağı kabul edildi.

Lozan Üniversitesinden Prof. Leon Morf'un katkılarıyla Merkez Bankası yasa tasarısı hazırlandı. Tasarı; Türkiye Büyük Millet Meclisince 11 Haziran 1930 tarihinde kabul edilerek, 1715 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu adı ile 30 Haziran 1930 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.

Merkez Bankası; farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen işlevlerin tek elde toplanmasının ardından, 3 Ekim 1931 tarihinde faaliyetlerine başladı.

Kuruluş Kanunu'na göre Merkez Bankasının temel amacı, ülkenin ekonomik kalkınmasını desteklemek olarak tanımlandı. Bu amaçla bankaya; Temel politika aracı olan reeskont oranlarını belirlemek, para piyasasını ve para dolaşımını düzenlemek, Hazine işlemlerini yerine getirmek, Türk parasının istikrarına yönelik önlemleri almak, banknot basımı tek elden yürütmek ve devletin haznedarlığını üstlenmek görevleri verildi.

Bu dönemde uygulanan sabit döviz kuru rejimi altında döviz kurlarını belirlemek ise, Hükûmete aitti.

2001’DE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER OLDU

Merkez Bankasının 1995-1999 yılları arasında izlediği politika, finansal piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelikti. Enflasyonun kontrol altına alınamaması nedeniyle, 2000 yılında döviz kuruna dayalı yeni bir istikrar programı yürürlüğe kondu. Ancak 2000 yılının sonlarına doğru ekonomide artış gösteren güven kaybı ve 2001 yılında ortaya çıkan kriz; programın sonlandırılmasına neden oldu.

Kriz sonrasında ekonomide yaşanan yapısal dönüşüm sonrası Merkez Bankası Kanunu'nda önemli değişiklikler yapıldı.

25 Nisan 2001 tarihinde yapılan bu değişikliklerle; fiyat istikrarını sağlamak, Merkez Bankasının temel amacı olarak açık bir şekilde tanımlandı.

Bankanın fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla, hükûmetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleyeceği hükme bağlandı.

Finansal istikrarı sağlamak, bankanın destekleyici amacı olarak tanımlandı.

Merkez Bankası’nın Hazine ile diğer kamu kurum ve kuruluşlara avans vermesi, kredi açması ve bu kuruluşların ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasadan satın alması yasaklandı. Para politikası stratejilerinin ve karar alma mekanizmalarının kurumsallaşması amacıyla, Para Politikası Kurulu oluşturuldu.

ENFLASYON HEDEFLEMESİNE GEÇİLDİ

2002 yılında enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamasına geçildi.

2005 yılından itibaren, politika kararları ile ilgili öngörülebilirliğin artırılması amacıyla; bir yıllık Para Politikası Kurulu toplantı tarihleri, bir takvim çerçevesinde önceden açıklandı. Tüm bu süreç sonunda, 2006 yılında açık enflasyon hedeflemesi rejimi uygulanmaya başlandı.

ULUDAĞ İÇECEK

Tarihi 1912’ye uzanan Uludağ İçecek’in faaliyetleri 1931'de kurulan Uludağ Maden Suları Türk Limited şirketi çatısı altında toplandı. 1932’de Uludağ gazozunun formülü yaratıldı. Bu tarihten itibaren maden suyu ve gazoz üretimi yapan Uludağ İçecek 1980’li yıllarda yurt dışı pazarlara açılmaya başladı. Üretim alanında yatırımlarına devam eden Uludağ İçecek 2007 yılında ilk ambalajlı limonatayı pazara sundu. 

SÜMERBANK

Sümerbank, 11 Temmuz 1933 yılında Birinci Kalkınma Planı doğrultusunda bir kalkınma modeli olarak kuruldu.

Sanayi fabrikalarının inşaatı ve Türkiye’ye kredi verilmesi konusundaki anlaşmanın hazırlanması için 12 Ağustos 1932’de Türkiye’ye Sovyet uzmanlar geldi. Sovyet uzmanların önerileri tekstil, demir-çelik, kağıt, çimento, cam ve kimya ürünleri üzerinde yoğunlaştı.

Hammaddesi yurt içinde üretilen pamukları işlemek üzere Sovyetler Birliği ile işbirliği yapılarak Kayseri'de tekstil fabrikasına karar verildi. Bu işbirliği çerçevesinde Sovyetler Birliği’nin Türkiye’ye yirmi yılda geri ödemeli 8 milyon dolarlık bir kredi açması için mutabakata varıldı. 11 Temmuz 1933 tarihinde Atatürk tarafından Sümer Bank ismi verilen endüstriden sorumlu banka halini aldı.

Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’na göre toplam yatırımların yüzde 95’inin Sümerbank, yüzde 5’ini İşbankası karşılayacaktı. Yatırımların dörtte biri Sovyetlerden gelecekti.

İlavelerle 100 milyon lirayı bulan toplam yatırımlarını yüzde 36’sı gibi büyük bir bölümü dokuma sanayisine, yüzde 23’sü ise demir sanayisine ayrıldı.

Sümerbank kuruluşundan yalnız iki yıl sonra 1935 yılında ulusal bankalar içinde yüzde 54,4’lük iştirak payı ile ilk sıraya yükseldi.

İlk beş yıllık kalkınma planı çerçevesinde üçü bez, bir kağıt, bir demir çelik, bir suni ipek, bir de merinos halı olmak üzere 7 fabrika kurdu. Bunların  yanı sıra İşbankası ortaklığıyla da Malatya Bez, Isparta gülyağı, Keçiborlu kükürt madeni, Zonguldak sömikok fabrikasını açtı.

Mart 1952 yılı itibariyle 17 müesese ve bunlara bağlı 35 fabrikaya sahipti.

Fabrikalar, işçi lojmanları, resim atölyeleri, okulları, işçi kooparetifleri, misafirhane, hamam ve yazları Kuşadası gibi yerlerde kamplar düzenleyen insan odaklı fabrikalardı.

Kayseri'deki fabrika beş yıllık kalkınma planına dahil edilerek, fabrikanın temeli 20 Mayıs 1934'te dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından atıldı.

Rus mimar Ivan Sergeevich Nikolaev tasarlandı. İlk büyük kompleksi Eylül 1935'de Kayseri'de açıldı. Fabrika sayesinde Türkiye ham pamuk üreticisi ve ihracatçısı oldu. Pamuk bağımlılığı ciddi derecede azaldı.

Adana Bez Fabrikası ve Lojmanları ise 1946 yılında Sümerbank tarafından satın alınarak bünyesine katıldı.

Sümerbank, Türkiye'de ilk modern tekstil kuruluşu olarak büyük bir üne kavuştu. Demir-çelik tesisleri, çimento fabrikaları, kâğıt ve selüloz tesisleri de Sümerbank bünyesinde kuruldu ve bunların daha sonra kendi bünyesinden ayrılarak ayrı birer kuruluş olmasını sağladı.

Kurum, memurlara, öğrencilere Sümerbank’tan giyim yardımı sağlarken, durumu iyi olmayan başarılı öğrencilere de burs vererek yurt dışında bile okumalarına olanak sağladı.

1987 yılında Sümerbank'ın özelleştirilmesi kararı alındı ve banka Kamu Ortaklığı İdaresi'ne devredildi. 1988'de Sümerbank Şirketler Topluluğu kuruldu. Holdingin bankacılık birimi 23 Ekim 1995'te Yüksek Planlama Kurulu kararıyla Sümerbank adı altında yeniden yapılandırıldı.

24 Ekim 1995'te Garipoğlu Şirketler Topluluğuna 103,4 milyon dolara satılarak özelleştirildi.

Hayyam Garipoğlu'nun Malki cinayeti ve Türkbank skandalına adının karışması, Sümerbank'ın elinden alınmasına neden oldu.

Sümerbank 21 Aralık 1999'da TMSF'ye devredildi. Ardından 9 Ağustos 2001 tarihinde Oyak Grubuna satıldı. Oyakbank A.Ş.'ye 11 Ocak 2002 tarihinde tescil edildi.

Sümerbank’a ait fabrikaların sonuncusuna da zarar ettiği gerekçesiyle 2002 yılında kilit vuruldu.

DMHİ

Türkiye sınırları içindeki havalimanlarının işletilmesi ve Türk hava sahasındaki trafiğin düzenlenmesi ve denetimiyle görevli kuruluş Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) kuruluşu 1930’lu yıllara gidiyor.

Kuruluş, 1933 yılından bu yana değişik isim ve statülerle hizmetlerini yürütürken 1984 yılından itibaren faaliyetlerini kamu iktisadi teşebbüsü olarak sürdürüyor. 2000’li yıllarda artan havalimanı sayısıyla kuruluşun faaliyet alanı da genişledi. 2022 yılında yeni açılan havalimanlarıyla birlikte sivil hava trafiğine açık aktif havalimanı sayımız 57’ye ulaştı. Türkiye’de 1960’lı yıllarda 1 milyonun altında olan yolcu sayısı, 1988’de 10 milyonu, 2005’te 50 milyonu, 2010’da ise 100 milyonu aştı. 

THY

Türkiye'nin ulusal bayrak taşıyıcı hava yolu şirketi olan Türk Hava Yolları şirketi 20 Mayıs 1933 tarihli 2186 sayılı kanunla kuruldu. 5 uçak ve 23 koltuk kapasitesi ile Ağustos 1933 tarihinde operasyona başladı.

İlk adı Havayolları Devlet İşletme İdaresi olan Türk Hava Yolları, 1935 yılına kadar Millî Savunma Bakanlığı'na bağlı kaldıktan sonra 1935 yılında 2744 sayılı kanunla, Bayındırlık Bakanlığı'na, 3 Haziran 1938 tarih ve 3424 sayılı kanunla da Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü'ne çevrilerek katma bütçeli bir idare olarak Ulaştırma Bakanlığı'na bağlandı.

İlk uluslararası sefer 12 Şubat 1947 tarihinde Atina'ya yapıldı. 

Türk Hava Yolları, 1984 yılında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 60 milyar TL sermaye ile Kamu İktisadi Teşebbüsü statüsüne geçti. 

12 Aralık 1990 yılında halka arz edildi. Mayıs 2006'da yapılan yeni bir halka arz ile yeniden değişmiş ve hisselerin yüzde 50,88'lik kısmı Borsa İstanbul'da işlem görür hale geldi. Geri kalan yüzde 49,12'lik pay T.C. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na aitken 24 Şubat 2017 yılında yayımlanan kararname ile devlete ait yüzde 49,12 oranındaki hissenin Türkiye Varlık Fonu'na devredilmesi kararlaştırıldı.

Hisselerinin yüzde 50,88'i halka açık şirketin yüzde 0,01’den küçük bir payı da Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yetkisinde bulunuyor.

7 Nisan 2019'da Türk Hava Yolları, kuruluşundan itibaren merkez (hub) olarak kullandığı Atatürk Havalimanı'ndan İstanbul Havalimanı'na taşındı. Kargo uçuşları yaklaşık 3 sene daha Atatürk Havalimanı'ndan gerçekleştirildikten sonra 5 Şubat 2022'de İstanbul Havalimanı'ndan icra edilmeye başlandı.

Türk Hava Yolları, firma bünyesinde temizlik, güvenlik, tesis yönetimi, mali işler, uçuş ve yer hizmetleri, operasyonel ve organizasyonel işlerin yönetilmesi için 2023 yılı Mart ayında THY Destek Hizmetleri Anonim Şirketi kuruldu. Aynı ay içerisinde havayolu, 400. uçağını teslim aldı.

Ayrıca Türk Hava Yolları'nın, Antalya merkezli SunExpress hava yolunda Lufthansa ile yüzde 50-50 ortaklığı, Saraybosna merkezli B&H hava yollarında yüzde 49 ortaklığı ve Tiran merkezli Air Albania'da ise yüzde 49,12 ortaklığı var. Ankara merkezli AnadoluJet hava yolu markasının da sahibi durumunda.

ŞİŞECAM

1934 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Türk Cam Sanayii'ni kurma görevi Ulu Önder Atatürk tarafından Türkiye İş Bankası'na verildi.

Şişecam,  Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle Türkiye'nin cam ihtiyacını karşılamak amacıyla İş Bankası’nın iştiraki olarak  İstanbul'un Paşabahçe semtinde 4 Temmuz 1935'te kuruldu. Aynı yıl Paşabahçe Fabrikası, 400 çalışanıyla üretime başladı.

Paşabahçe Fabrikası, günde 25 bin adet şişe üretmek üzere "Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Sosyetesi" adı ile resmen tescil edildi.

1936 yılında Paşabahçe Fabrikası, ilk işletme yılının sonunda ülkenin tüm şişe ve cam eşyası talebini 3 bin ton ile karşılar hale geldi.

1957 yılında Paşabahçe ürünlerinin perakende satışını gerçekleştirmek, yurt içi fiyat istikrarını sağlamak ve cam eşya kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla ilk olarak İstanbul'da 2 ve Ankara'da 1 mağaza ile Paşabahçe Ticaret Ltd. Şti. kuruldu.

1966 yılında Türk-Alman (Schott) işbirliği ile nötr cam boru ve laboratuvar makinesi üretmek üzere TACAM (Türk-Alman Cam Sanayii) Fabrikası kuruldu. İlk otomotiv camı üretimine Çayırova İşlenmiş Cam Fabrikası'nda başlandı.

1973 yılında Anadolu Cam Sanayii A.Ş. tarafından düzcam ve şişe üretimine başlandı.

Şişecam bünyesinde holdingleşme süreci başlatıldı. Üretim ile pazarlama ve satış fonksiyonları birbirinden ayrılırken, üretici kuruluşlar "A.Ş." hüviyeti kazandı. Şişecam bünyesindeki pazarlama ve toptan satış faaliyetleri Paşabahçe Ticaret Ltd. Şti. bünyesinde toplandı.

1984 yılında otomatik makinelerle soda camından cam ev eşyası üretimi yapmak üzere Paşabahçe Kırklareli Fabrikası üretime geçti.

Şişecam’ın uluslararası faaliyetlerinde köprü görevini yürütmek üzere Caminter Şişecam Internationale Handelsgesellschaft mBH kuruldu.

Cam Pazarlama A.Ş., “Dış Ticaret Sermaye Şirketi” statüsünü kazandı.

1993 yılında Paşabahçe El İmalatı Fabrikası’nda üretime son verildi. İlk modern otocam fabrikası kuruldu ve ilk lamine ön cam üretimi gerçekleştirildi.

Bilgisayar destekli ve yüksek kaliteli tezgâh üretimi yapan Tezsan Takım Tezgâhları Sanayii ve Ticaret A.Ş. ile Tezsan Pazarlama A.Ş., Şişecam Topluluğu’na katıldı.

İşlenmiş cam alanında dünyanın en büyük kuruluşlarından biri olan Alman Interpane firması ve Şişecam ortaklığı ile güneş kontrol ve iklim kontrol kaplamalı camları üretmek üzere Intercam Kaplamalı Camlar Sanayii ve Ticaret A.Ş. kuruldu.

1995 yılında ilk kurşun geçirmez otomobil camı üretildi.

2005 yılında Paşabahçe Mağazaları A.Ş.’nin ilk yurt dışı prestij mağazası Moskova’da açıldı.

2006 yılında Ruscam UFA fabrikası, 2008 Bulgaristan fabrikası açıldı.

2019 yılında Şişecam SELSAN'la savunma sanayine yönelik projelerinde kullanılacak standartlarda malzemelerin temininin yanı sıra ürün kompozisyonları ve optimizasyonu konularında çözümler geliştirmek üzere iş birliği protokolü imzaladı.

Şişecam, 55 Milyon Euro'yu aşan yatırımıyla İtalya’da ikinci düzcam tesisini devreye aldı.

2020 yılında şirket Türkiye sermaye piyasalarında bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük birleşme işlemine imza atma başarısını gösterdi. Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş.’nin ana iştirakleri konumundaki Anadolu Cam Sanayii A.Ş., Denizli Cam Sanayii ve Ticaret A.Ş., Paşabahçe Cam Sanayii ve Ticaret A.Ş., Soda Sanayii A.Ş. ve Trakya Cam Sanayii A.Ş.’yi devralmak suretiyle birleşmesine ilişkin çalışmalar 30 Ocak 2020 tarihinde başlatıldı. İlgili mevzuat hükümleri çerçevesinde birleşme işlemine ilişkin tescil işlemleri ise 30 Eylül 2020 tarihinde tamamlandı.

5 Ekim 2020 tarihinde birleşme işlemininin tamamlanmasının ardından Borsa İstanbul'da Şişecam Gong Töreni gerçekleştirildi.

2021 yılında Şişecam ABD’de Ciner Grubu ile ortaklığının yapısını değiştirecek bir yatırıma imza attı. Bu yatırımla Şişecam, dünyanın en büyük 3 soda üreticisinden biri haline geldi.

SEKA

Türkiye Cumhuriyet tarihin öncü ve en büyük kağıt üretim kuruluşu SEKA’nın temelleri 1934 yılında atıldı. 1934’te yürürlüğe konan Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı kapsamında İzmit Kâğıt Fabrikası’nın da kurulması kararlaştırıldı.

Fabrikanın temel atma töreni Başbakan İsmet İnönü’nün katılımıyla 14 Ağustos 1934’te yapıldı. İlk kâğıt ise 1936’da üretildi. Fabrikada 1940 itibariyle tam kapasite üretime başlandı. Geniş bir arazi üzerinde kurulu fabrika, Türkiye’nin kağıt ihtiyacının önemli kısmını karşılarken, geniş bir kitleye de istihdam sağladı. 1980’lerde yatırımların etkisiyle üretimi artıran kuruluş bu yıllarda 1 milyon tonluk üretim kapasitesine ulaştı. Kuruluş 1997’de özelleştirme kapsamına alındı. 1998 tarihinde ise kuruluşun kapatılmasına karar verildi.

2004 yılında Kocaeli Belediyesi, Selüloz-İş Sendikası ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında imzalanmış olan protokol dikkate alınarak işletmenin tüm makine, teçhizat, arazi ve çalışanlarıyla birlikte Belediye’ye devri kararlaştırıldı ve devir işlemleri 2005 itibariyle gerçekleştirildi. 

ETİBANK

14 Haziran 1935 tarihinde, Atatürk'ün direktifi ile Türkiye'nin yer altı kaynaklarını işletmek ve değerlendirmek üzere, sanayinin ihtiyacı olan madenleri, endüstriyel hammaddeleri, enerjiyi üretmek ve bu işlerin yapılması için gerekli sermayenin toplanacağı her türlü bankacılık işlemini yapması için kuruldu.

Demir madenciliği ve demir-çelik üretimi 1955'te Türkiye Demir Çelik İşletmeleri'ne, kömür madenciliği de 1957'de Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'na devredildi. Etibank 2 Mart 1998'de özelleştirildi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) 2000 tarihinde aldığı kararı ile Etibank'ın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi TMSF'ye devredildi. Etimaden adıyla faaliyetlerine devam eden kurum ise Türkiye’deki bor üretiminde öncü rolünde.

KELEBEK MOBİLYA

Türkiye'nin ilk panel mobilya ve mutfak üreticisi olan Kelebek 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla, ilk yerli uçakların kanatları için kontrplak üretmek amacıyla İstanbul Haliç’te kuruldu. Kelebek, Türkiye’nin ilk modüler mobilya markasıdır.

1978 yılında Düzce’de kurduğu modüler mobilya fabrikası ile panel mobilya üretimine başlayan şirket 1979 yılında son kullanıcıya yönelik ilk satış noktasını açtı ve 4 sene içinde ülke genelinde 100 satış noktasına ulaştı.

1990 yılında halka arz olan firma 1991 yılında Dortmund’da ilk yurtdışı mağazasını açtı. 

Enka Holding iştiraki olan Kelebek Mobilya’nın hisselerinin yüzde 67’si Göknar ve Özbıyık aileleri tarafından satın alındı. 2012 yılına gelindiğinde tekrar el değiştiren şirketin hisseleri Doğtaş Mobilya tarafından satın alındı.

2023 2. Çeyreği itibarıyla 216’sı yurt içi, 17’si yurt dışı olmak üzere toplam 233 satış noktasına ve 55 bin m2 üretim alanına sahip şirket Doğanlar Holding bünyesinde faaliyetlerini sürdürüyor. 

KARDEMİR

Türkiye’nin ilk   ağır sanayi ve entegre demir çelik fabrikası olan Kardemir’in temelleri Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusal sanayileşme hamlelerinden birisi olarak dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından 3 Nisan 1937 tarihinde atıldı. 

İlk yüksek fırın 9 Eylül 1939’da ateşlendi. Ve bir gün sonra 10 Eylül 1939’da İlk Türk Demiri üretildi. 

3 Nisan 1937 tarihinden 13 Mayıs 1955 tarihine kadar Sümerbank'a bağlı Demir-Çelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğü adı altında çalıştı. 

Ülkenin endüstriyel atılımlarına öncülük ederek çok sayıdaki büyük endüstriyel tesisin proje, imalat ve montajı Kademir tarafından gerçekleştirildi. Bu nedenle Türkiye’de "fabrikalar kuran fabrika" olarak tanındı, bu ünvanla anıldı.

Karabük Demir Çelik Fabrikaları 1955 yılında Sümerbank’tan ayrılıp “Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü” adıyla bağımsız bir devlet teşekkülü haline getirildi.

21 Haziran 1955 tarihinde Etibank'ın bir müessesesi olan Divriği Demir Madenlerini de bünyesine alan ve Genel Müdürlük olarak faaliyet gösteren Karabük Demir-Çelik Fabrikaları bünyesinde deneyimli montaj elemanları da yetiştirerek Türkiye'de ağır sanayiinin, Erdemir ve İsdemir'in kurulmasına öncülük etti. 

1995 yılında özelleştirilerek Karabük Demir-Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ adını aldı.

Demiryolu rayı üretiminde Türkiye’nin tek milli markası olan Kardemir’in hisseleri 1998 yılında İMKB’de işlem görmeye başladı. 

BİST 30 endeksinde yer alan şirketin hisselerinin tamamı halka açık.

FİSKOBİRLİK

Türkiye’nin en stratejik tarım ürünlerinden biri olan fındıkta en köklü kurum olan Fiskobirlik’in tarihi 1930’lu yıllara uzanıyor. Fiskobirlik’ten önce 1930 yılında kurulan İş Limitet Şirketi 1931 yılında fındık ticaretine başladı.

1936 yılında ise Giresun'da Fındık İstasyonu kuruldu. Mustafa Kemal Atatürk 1937 tarihinde TBMM'nin açış konuşmasında; "Önümüzdeki yıl içinde, fındık başta olmak üzere diğer belli başlı ürünlerimizi de ilgilendiren birlikler kurulmalıdır." direktifini verdi. 1938 tarihine gelindiğinde Giresun' da Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) kuruldu.

1940 tarihinde merkezi Giresun' da olmak üzere Karadeniz Bölgesi Fındık İhracatçılar Birliği kuruldu. 1965 yılında Fındık İstasyonu, Fındık Araştırma Enstitüsü adını aldı. 1983 yılında fındık ile ilgili yasa çıktı. 1996 yılında Fındık Tanıtım Grubu kuruldu. Fiskobirlik kurulduğu tarihten bu yana fındık piyasasının en etkili aktörlerinden biri oldu.

TMO

Cumhuriyet tarihinin hububat piyasası aktörü olarak önemli görevler üstlenmiş kurumu Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 1938 yılında kuruldu.

Cumhuriyetin ilk yıllarında küresel ekonomik buhranın etkisiyle tarım üretiminde korumacılık duvarları yükselirken, yurt içinde hububat piyasasını dengede tutmak için 1932 tarihinde Ziraat Bankası görevlendirildi ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ‘Buğday Alım Şefliği’ adı altında alım merkezleri açıldı.

Bununla birlikte bu görevi ifa edecek yeni bir kurum zorunluluğu ortaya çıkmıştı. Bu doğrultuda 1938 yılında TMO kuruldu. Ofis buğday fiyatlarının üreticiler bakımından normalin altına düşmesinin ve tüketici halk aleyhine yükselmesinin engellenmesi amaçlarıyla kurulurken, İkinci Dünya Savaşı yıllarında benzin, otomobil lastiği, et kavurması, margarin ve hatta kahve gibi maddelerin de tedarik ve dağıtımında görev üstlendi. TMO, Cumhuriyet tarihi boyunca depolama alanında yatırımlarına devam etti. Kurulduğunda 100 bin ton civarında olan depo kapasitesi Cumhuriyet’in 100. Yılında 4 milyon ton seviyesine çıktı.  

ÇUKOBİRLİK

Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim alanlarından biri olan Çukurova’da, stratejik ürünlerden biri olan pamuk üretimi için yola çıkmış Çukobirlik 1940 yılında kuruldu. Birlik Adana, Ceyhan ve Tarsus Tarım Satış Kooperatifleri’nin bir araya gelerek, 275 ortakla oluşturdukları bir kooperatifler birliği statüsündeydi.

Çukobirlik 1985 tarihinde yürürlüğe giren yasaya göre yeniden yapılandı. Merkezi Mersin’de bulunan ve kısa adı “Yerfiskobirlik” olan Yerfıstığı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği, 1989 tarihinde Çukobirlik ile birleştirildi. Kurum; faaliyet alanına kütlü pamuğun yanı sıra yer fıstığı ve soya fasulyesinin de dahil edilmesiyle “Çukurova Pamuk, Yerfıstığı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği” ünvanını aldı.

16 Haziran 2000 tarihinde ise; Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “4572 Sayılı yeni Tarım Satış Kooperatifi ve Birlikleri” Kanunu ile özerk yapıya kavuştu. Çukobirlik günümüzde 10 ili kapsayan bir alanda 36 kooperatifi ile 36 bini aşan üretici ortağına hizmet ediyor.

PETROL OFİSİ

Petrol Ofisi, 18 Şubat 1941'de petrol ürünlerinin ithalat, depolama, arıtma ve dağıtımı amacıyla bir kamu iktisadi teşekkülü olarak kuruldu. 1983 yılına kadar TÜPRAŞ ve BOTAŞ ile aynı çatı altında yer alan şirket, bu tarihten sonra anonim şirkete dönüştü. 1990 yılında ise özelleştirme kapsamına alındı. 24 Temmuz 2000'de şirket özelleştirildi ve ilk aşamada hisselerinin yüzde 51'i İŞ-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.’ye devredildi. Doğan Holding Ağustos 2005'te Türkiye İş Bankası hisselerini devraldı. 2010’da şirket Avusturyalı OMV gruba devredildi. 2017 tarihinde ise İsviçreli şirket Vitol tarafından devralındı. 

ECZACIBAŞI

1942 yılında Nejat Eczacıbaşı tarafından ilaç laboratuvarı kuruldu. 1952'de de ilk ilaç fabrikası kuruldu. 1973 yılında iki kurum tek çatı altında birleştirilerek Eczacıbaşı Holding olarak yapılandı.

Şirket; insan sağlığıyla ilgili ilaçlar, veteriner ilaçları, temizlik kâğıtları, kolonya, cilt bakım, bebek bakım, kişisel bakım, ev bakım ve ev dışı temizlik ürünleri alanında faaliyet gösteriyor.

Markaları arasında; Artema, Defans, Detan, Egos, Essence, Frosch, OK, Selin, Servis, Selpak, Silen, Solo, Uni Baby, Uni Care, Uni Wipes, VitrA, VitrA Fix, VitrA Therm bulunuyor.

ÜLKER

Ülker’i de bünyesinde bulunduran Yıldız Holding’in temeli 1944 yılında, Sabri Ülker ve Asım Ülker kardeşler tarafından Eminönü Nohutçu Han’da atıldı. 

Başlangıç yıllarında sadece bisküviyle anılan Ülker, 1970 yılından itibaren çikolata, çikolatalı ürünler, gofret, 1990’dan itibaren kek, süt, yağ ve 2000’li yıllarda ise mutfak ürünleri, içecek gibi farklı alanlardaki ürünlerle tüketicisiyle buluştu.

Grup  1989 yılında Yıldız Holding'i kurdu. Ülker, Yıldız Holding bünyesinde yer alan bir şirket olarak faaileyetlerini sürdürdü.

Şirket, kuruluşundan bu yana dünyanın lider premium çikolata ve çikolatalı ürünler markasına sahip Godiva, 2007 yılı sonunda, Ülker’i bünyesinde bulunduran Yıldız Holding'in bünyesine katıldı.

Ülker'i de bünyesinde barındıran Yıldız Holding, dünyanın 6. büyük bisküvi üreticisi United Biscuits’i 3 Kasım 2014 tarihinde satın aldı. Yıldız Holding bu işlemle, dünyanın 3 numaralı bisküvi şirketi konumuna yükseldi.

Ülker bugün, Türkiye, Kazakistan, Mısır, Suudi Arabistan olmak üzere 4 ülkedeki 10 fabrikasıyla üretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Grup ardından Merkezi Londra'da bulunan Yıldız Holding'in bir iştiraki olarak Ocak 2016'da bünyesinde United Biscuits, Ülker, Godiva Chocolatier ve DeMet's Candy Company'yi kapsayan bir İngiliz şekerleme ve atıştırmalık yiyecek şirketi Pladis Global’i kurdu. 

YAPI KREDİ

1944 yılında İstanbul’da Kazım Taşkent tarafından Türkiye’nin  ilk özel sermayeli bankası olarak kuruldu.

1964 yılında  bankacılık alanında ilk toplu sözleşme imzalandı. Banka 1980 yılında Çukorava Holding bünyesine katıldı.

1988 yılında ülkede ilk biresel kredi kartı verildi. Bir yıl sonra da ilk otomobil kredisi verildi. 

2005 yılında bağlı bulunduğu Çukurova Holding'in TMSF'ye olan borçları nedeniyle holding tarafından yüzde 51'lik hissesi Koç Holding bünyesindeki Koç Finansal Hizmetler'e satıldı. 

2006 yılında,  ülkenin en büyük 8. bankası olan Koçbank (Koç Holding ve Unicredit’in yüzde 50 -50 iştariki olan Koç Finansal Hizmetler’in iştiraki) ile en büyü 7. banka olan Yapı Kredi’nin birleşmesiyle oluşan yeni Yapı Kerdi en büyük 4. özel banka konumuna ulaştı.

Yapı ve Kredi Bankası'nın 4 farklı alanda faaliyet gösteren 11 iştiraki var.

Banka bugün ülke çapında 789 şube ile hizmet veriyor.

SSK

Türkiye Cumhuriyet Sosyal Sigortalar Kurumu ilk olarak 4792 sayılı İşçi Sigortaları Kurumu Kanunu’nun bir tasarı olarak 12 Haziran 1945 tarihinde TBMM’ye sunulması ile resmiyet kazanarak İşçi Sigortaları Kurumu ismiyle 1 Ocak 1946 tarihinde kuruldu. 

İşçi Sigortaları Kurumu; iş kazası, meslek hastalığı ve analık hâllerinde 4772 sayılı kanunun 4. maddesinde sayılmış hükümleri yerine getirmekle sorumlu tutulmuş, yardım niteliğinde yerine getirmekle mükellef olduğu bu alanlardaki faaliyetlerin masraflarının ise işçi adına biriktirilen sigorta primleri ile karşılanacağı belirtilmiştir.

Türkiye’de çalışanların sigortalanması konusundaki bir diğer gelişme; Ocak 1949’da yürürlüğe giren 5434 sayılı kanun ile Emekli Sandığının kurularak memurlara da sosyal güvenlik alanında güvence verilmesi oldu. Emeklilik Kanunu’nun uygulanmasında görülen aksaklıkları ortadan kaldırmak amacıyla yapılan incelemeler sonucu ayrı kurumlar hâlinde faaliyette bulunan İşçi Sigortaları Kurumu’nun Emekli Sandığı ile birleştirilmesi uygun görüldü. 

1961 Anayasası’nda yer alan “sosyal devlet” ilkesi ile, İşçi Sigortaları Kurumunun kapsam ve görev alanı genişletildi ve 1964’te kurumun adı Sosyal Sigortalar Kurumu olarak değiştirildi.

Çalışma Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Sosyal Sigortalar Kurumu, 18 Aralık 1974’de Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ardından ise 184 sayılı kanunla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına devredildi. 10 Temmuz 1976 tarih ve 2022 sayılı kanunla 65 yaş aylığı uygulamasına geçildi. Kurumun kapsam bakımından genişlediği bir diğer gelişme 1983 yılında 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortaları Kanunu ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu’nun kabul edilmesi oldu. 

Bunların dışında 1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kanunu ile muhtaç kimselere hizmet verilmeye; 19886 tarih ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu ile yoksul kimselere ayni ve nakdi yardım yapılmaya ve 1992 tarih ve 3816 sayılı Yeşil Kart Kanunu ile yoksul vatandaşlara sağlık hizmetlere verilmeye başlandı. 

Son olarak 16 Mayıs 2006 tarih ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurum Kanunu ve 31 Mayıs 2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çerçevesindeki politikalar, Sosyal Sigortalar, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’nın tek çatı altında birleştirilmesiyle yürütülmeye devam etti.

GARANTİ 

1946 yılında Ankara’da kurulan Garanti Bankası, 2010 yılından bu yana ana hissedarı BBVA ile faaliyet gösteriyor. Banka, Haziran 2019 tarihinden itibaren faaliyetlerini “Garanti BBVA” markasıyla sürdürüyor.

Kurumsal, ticari, KOBİ, bireysel, özel ve yatırım bankacılığı, ödeme sistemleri dahil olmak üzere bankacılık sektörünün tüm iş kollarında faaliyet gösteren Garanti BBVA, Hollanda ve Romanya’daki uluslararası iştiraklerinin yanı sıra bireysel emeklilik ve hayat sigortası, finansal kiralama, faktoring, yatırım ve portföy yönetimi alanlarındaki finansal iştirakleri ile entegre bir finansal hizmetler grubu olarak hizmet veriyor.

Banka bugün ülke içinde 817 şube ile faaliyetlerini sürüdüyor.

TARİŞ

1910'ların ilk yarısında başlayan İncir, Üzüm, Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri'nin, (kısa adıyla Tariş) oluşumu, incir üreticilerinin, tekelleşmiş tefecilere karşı örgütlenmeleriyle şekillenmeye başladı.

Egeli incir üreticileri 29 Ocak 1912’de Germencik’te, 4 Şubat 1912’de de Aydın’da gerçekleştirdikleri kongreler sonucunda Ege bölgesini kapsayacak bir tarım satış kooperatifinin temelini attılar.

1913 yılı sonunda Nazmi Topçuoğlu, Kazım Nuri Çörüş, Ahmet Sarı ve kendilerine destek verenlerle aldıkları kararı, 21 Ağustos 1915 tarihinde hayata geçirerek, Milli Aydın Bankası'nın da desteğiyle "Kooperatif Aydın İncir Müstahsilleri Anonim Şirketi" adı altında hayata geçirdiler. 

9 Ekim 1935 tarihinde çıkartılan 2834 sayılı yasa ile “Tarım Satış Kooperatifleri” ve bunların Birliklerinin kurulmasının önü açılmış oldu.

1949 yılında "İzmir, İncir, Üzüm, Pamuk ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri" adını alan birlik, 1987'de kuruluşunda destek olan Türkiye İş Bankası ve Tarım Bankası'ndan esinlenilerek, güncel adı olan Tariş, İncir, Üzüm, Pamuk, Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri haline gelmesinin ardından 2005 yılında Pamuk Birliği'nin yapmış olduğu unvan değişikliğiyle; son hali olarak "Tariş İncir, Üzüm, Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri" unvanını kazandı.

Tarih, bugün merkezi İzmir'de bulunan, 75  binden fazla üretici ortağı ve 73 üye kuruluşu bulunan Ege bölgesinde oldukça bilinen bir kooperatif olarak faaliyet gösteriyor.

MKE

Türkiye’de savunma sanayiinin kökleri Cumhuriyet öncesine uzanırken, Kurtuluş Savaşı’nın ihtiyaçları doğrultusunda farklı ölçeklerde başlayan modern üretim zamanla kurumsal bir yapıya kavuştu. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki İmalat-ı Harbiye Müdüriyeti Umumiyesi İmparatorluğun işgali ile İstanbul’dan kaçırılan bir kısım tezgâh, teçhizat, malzeme ve ustalarla 1921 yılından itibaren Türk Kurtuluş Savaşında ulusal bağımsızlık hareketinin içerisinde yer aldı.

Kurum 1921 yılında Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü adı altında yeniden teşkilatlandırıldı. 1921-1924’de Ankara’da Hafif Silah ve Top Tamir Atölyeleri, Fişek ve Marangoz Fabrikaları, 1928’de Kırıkkale’de Pirinç Fabrikası ile Elektrik Makinaları Fabrikası, 1929’da Kırıkkale’de Mühimmat Fabrikası kuruldu.

Diğer fabrika kurulum çalışmaları devam ederken 1950 tarihinde yasal bir düzenlemeyle Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu kuruldu. MKE 1950 yılından beri ilgili bakanlık olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinden çıkarılarak 2000 yılında Millî Savunma Bakanlığının (MSB) ilgili kuruluşu haline getirildi. 

TOBB

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile odalar ve borsalar, 15/3/1950 tarihli ve 7457 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5590 sayılı Kanun ile kuruldu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, odalar ve borsalar arasındaki birlik ve dayanışmayı temin etmek, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, oda ve borsa mensuplarının meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, bunların birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere, meslek disiplinini ve ahlâkını korumak, ülkenin kalkınması, ekonominin gelişmesi için gerekli çalışmaları yapmak ve bu kanunda belirtilen hizmetleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek üst kuruluşu olarak tanımlanıyor, 

TOBB, özel sektörün Türkiye’de mesleki üst kuruluşu ve yasal temsilcisi. TOBB 81 il 160 ilçeye yayılmış 365 oda ve borsanın (Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odası ve Ticaret Borsası) üst kuruluşu durumunda. 

Kısa adı TOBB olan kurumun merkezi Ankara’da yer alıyor.

ANADOLU EFES

Anadolu Grubu, 1950'lerin başında Özilhan ve Yazıcı aileleri tarafından kuruldu. Kuruluşundan bu yana hızlı ve sürdürülebilir bir büyüme sergileyen Anadolu Grubu, 1969 yılında bir holding şirketine dönüştü.

Anadolu Efes, Efes Pilsen biralarının üretimini de gerçekleştiren Anadolu Grubu'na bağlı şirket.  Şirket, Türkiye, Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu'dan oluşan, geniş bir coğrafi alanda bira, malt ve alkolsüz içecekler üretiyor ve pazarlıyor. 

Türkiye'de faaliyetlerine 1969 yılında başlayan Anadolu Efes, 1980'lerden bu yana pazar lideri. 1990'lardan itibaren şirket faaliyetlerini yurt dışına genişletti. 

Anadolu Efes, SABMiller ile stratejik ortaklığa girerek dış pazarlardaki gücünü artırdı. Anadolu Efes, 2012 yılında imzalanan anlaşma ile SABMiller'in Rusya ve Ukrayna'daki operasyonlarını devraldı ve Rusya'nın en büyük ikinci bira üreticisi oldu.

Anadolu Efes, şu anda üretiminin dörtte üçünü ihraç eden global bir şirket olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Satış hacmi bakımından, Avrupa'nın en büyük 6. ve dünyanın en büyük 11. bira üreticisi. 80'den fazla ülkeye ürün ihraç eden Anadolu Efes, Türkiye'de 5, Rusya'da 8, Kazakistan'da 2, Moldova, Ukrayna ve Gürcistan'da birer bira fabrikası olmak üzere toplam 18 bira, 7 malt fabrikası ve 1 adet şerbetçi otu işleme tesisi ile faaliyet gösteriyor.

TÜRK-İŞ

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, kısaca Türk-İş, 1952 yılında kuruldu. Merkezi Ankara’da olan ve Türkiye'nin en büyük işçi konfederasyonu konumunda olan Türk -İş çatısı altında 34 üye sendikada örgütlü Türk-İş, 1 milyon 312 bin 986 işçiyi temsil ediyor.

GÜBRETAŞ

6 Kasım 1952 tarihinde Başbakan Adnan Menderes dönemindeki Bakanlar Kurulu kararıyla ülke tarımında kimyevi gübre kullanımı yoluyla verimliliğin artırılması amacıyla “Gübre Fabrikaları Türk Anonim Şirketi” (GÜBRETAŞ) kuruldu.

Ziraat Bankası’nın öncülüğünde Zirai Donatım Kurumu, Şeker Fabrikaları, Sümerbank, Etibank, Makine Kimya Endüstrisi ve Fertilizer Corporation Of America A.G. şirketlerinin ortaklığıyla kurulan GÜBRETAŞ, resmi olarak 1953 yılında faaliyete geçti.

1954 yılında İskenderun Sarıseki’de Türkiye’nin ilk kimyevi gübre fabrikası GÜBRETAŞ tarafından kuruldu. 100 bin ton kapasiteli fabrikada NSP (Normal Süper Fosfat) gübresi üretilerek çiftçilere sunuldu.

1961'de Kocaeli Yarımca’da üretim kapasitesi yine yılda 100 bin ton olan ikinci fabrika faaliyete başladı. 3 sene sonra 1964'te Yarımca fabrikaya iskele inşa edilerek yurtdışından tedarik edilen hammaddelerin tahliyesi ile ürün sevkiyatı hızlandırıldı.

İSO

1950’lerden itibaren İstanbul’da emek yoğun ve küçük ölçekli imalat yatırımlarıyla birlikte, büyük özel yatırım şirketlerinin oluşturduğu yeni bir kuşak ortaya çıktı. Demokrat Parti'nin iktidara gelişinin ardından Türk iş-sanayi dünyası, getirilen yeni kanunlar ve kaldırılan birçok kısıtlamanın ardından daha özgür bir piyasada faaliyet göstermeye başladı. 

Yeni bir döneme giren Türk sanayi dünyasının, tek bir vücut haline gerek iş, siyaset ve benzeri alanlarda temsil edilme ihtiyacı bulunuyordu.

Bu ihtiyacı karşılamak için 750 sanayicinin imzalı isteğiyle, 1952 yılında, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası bölünerek İstanbul Sanayi Odası kuruldu.

30 Mayıs 1952 tarihinde gerçekleştirilen ilk meclis toplantısında ilk dönem meclisi, Kazım Arın başkanlığı ve Sırrı Enver Batur başkan vekilliği ile faaliyetlerine başladı.

Aynı dönem içerisinde Hüsnü Yaman yönetim kurulu başkan, Cahit Evrenos ile Hasan Derman ise başkan vekili seçildi.

Faaliyetlerine ilk olarak 4. Vakıf Han'da başlayan İSO, kuruluşundan birkaç yıl sonra Sirkeci'deki Kılavuz Han'a taşındı. Ardından, 1958 yılında Kruger Han'ı satın alp tamamen restore ederek 1963 yılında genel merkezlerini bu binaya taşıdı. 

1976 yılında Odakule'ye taşınan ve 2017 yılına dek bu binada faaliyet gösteren İstanbul Sanayi Odası, şu an Tepebaşı'ndaki genel merkezinde faaliyetlerine devam ediyor.

DSİ

DSİ Genel Müdürlüğü 1953 tarihinde kuruldu,1954 yılında örgtülendi. Bir kamu kuruluşu olarak kendine verilen; taşkın koruma, sulu ziraati yaygınlaştırma, hidroelektrik enerji üretme ve büyük şehirlere içme suyu temini yanısıra belediye teşkilâtı olan yerleşim yerlerinede içmesuyu temini gayelerini etkin bir şekilde yerine getirebilmesi bakımından, söz konusu dört maksadın ortak noktası olan baraj çalışmaları konusunda faaliyetlerini sürdürüyor. 

DSİ Genel Müdürlüğü ayrıca Türkiye’de barajlar yapan da bir kuruluş. Türkiye’deki su kaynaklarının çeşitli kullanım maksatlarının tahsisinde otorite olan kuruluş, 15 Temmuz 2018 tarihinden itibaren Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı olarak hizmetlerini yürütüyor.

DEMİRDÖKÜM

1954 yılında kurulan Demirdöküm 1955 yılında Koç Grubu’na katıldı. 1958 yılında döküm radyatör ve emaye kapkacak üretimine başlayan şirket Alman şirketlerle yapılan farklı lisans anlaşmalarıyla üretimine devam etti. İstanbul’da üretim tesisleri kuran şirket ilerleyen dönemlerde üretimini İstanbul dışındaki alanlara kaydırdı.

1979’da Eskişehir Bozüyük tesisinde panel radyatör ve şofben üretimi yapılırken, 1985 yılında Bolu’da termosifon tesisi devralındı. 1988’de de İnegöl tesislerinin resmi açılışı gerçekleştirildi. 1990’lı yıllarda modernizasyon yatırımları ve farklı ürün gamlarındaki üretimlerine devam eden Demirdöküm, yurt dışı faaliyetlerine de devam etti. Şirketin çoğunluk hisseleri 2007 yılında Vaillant Group’a devredildi. 

MİGROS

Türkiye’de modern gıda perakendeciliğinin öncü markası Migros 1954 yılında İstanbul Belediyesi’nin İsviçre Migros’a benzer bir organizasyon kurma kararıyla yola çıktı. İstanbul’da Migros satış kamyonları bu tarihten itibaren semt semt dolaşmaya başladı.

1975 yılında Koç Grubu Vehbi Koç’un isteğiyle Migros’un çoğunluk hisselerini devraldı ve İstanbul’dan başlayarak Türkiye genelinde mağazalaşma süreci başladı. 1991’de halka açılan Migros bu dönemde büyük mağazacılığa da başladı. İlk indirim markası Şok’u yaratan Migros, private label ürünleri, kredi kartlı alışveriş gibi konularda adım attı. 

VAKIFBANK

1954 yılında, vakıf kaynaklarını ekonomik kalkınmanın ihtiyaçları doğrultusunda en iyi biçimde değerlendirmek amacıyla kurulan VakıfBank, kurumsal, ticari, KOBİ ve tarım bankacılığının yanı sıra bireysel ve özel bankacılık alanlarında da çağdaş bankacılık ürün ve hizmetleri sunuyor. 

VakıfBank, bireysel ve kurumsal müşterilerine ülke çapına yayılan 938 şubesinin yanı sıra ileri teknolojiyle desteklenen alternatif dağıtım kanalları aracılığıyla hizmet sunuyor. 

Banka, operasyonlarını yurt içi-yurt dışı şubeleri ile 11 bağlı ortaklığı ve 15 iştiraki aracılığıyla sürdürüyor.

Bağlı ortaklık ve iştiraklerinin dördü bankacılık, sekizi diğer mali iştirakler olmak üzere 12'si finans sektöründe; biri enerji, ikisi turizm, biri imalat, 10'u diğer ticari işletmeler sektöründe olmak üzere 14'ü finans sektörü dışında yer alıyor.

TPAO

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), 1954 tarihinde, kamu adına hidrokarbon arama, sondaj, üretim, rafineri ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmak amacıyla kuruldu. 

Petrol Kanunu’nun kabul edildiği aynı gün 6327 sayılı kanun ile 150 bin lira sermayeli Türkiye Petrollerinin ilk büyük başarısı 1958 yılında keşfedilen Germik Sahası olur.

Germik Sahasının keşfi üzerine Türkiye Petrollerinin ilk Bölge Müdürlüğü 1959 yılında Batman’da kuruldu. O dönemde Siirt vilayetine bağlı 13 haneli İluh köyü, Batman Bölge Müdürlüğü’nün kazandırdığı dinamizm sayesinde kültür, sanat, spor ve eğitim alanında birçok yenilikle tanışarak bugün yaklaşık 550 bin nüfuslu Batman şehrine dönüştü.

Yaklaşık 400’e yakın istasyonu ile bütün yurt genelinde faaliyet gösteren Türkiye Petrolleri akaryakıt istasyonlarının ilki 1963 yılında Ankara Balgat’ta açıldı.

“Millî Petrol” sloganı ile hayata geçirilen akaryakıt istasyonlarının her biri farklı mimaride tasarlanır ve o günün şartlarında birçok istasyon için lüks sayılabilecek kafeterya, market, restoran gibi ek tesislerle de bütünlük sağlandı.

1960 yılına gelindiğinde ise üretilen ham petrolün işlenerek petrol türevlerine dönüştürülmesi amacıyla Amerikalı Caltex firması ile ortaklaşa kurulan İstanbul Petrol Rafinerisi A.Ş. (İPRAŞ) devreye alındı.

Batman Bölgesinde artan petrol üretimi nedeniyle Batman Rafinerisi yetersiz kalır ve çıkarılan petrolün İskenderun’a tankerlerle taşınarak oradan da gemilerle İPRAŞ’a gönderilmesi büyük problemleri de beraberinde getirdi. 

1963 yılında yapımına başlanan ve 4 Ocak 1967 tarihinde açılan 3,5 milyon ton taşıma kapasiteli Batman-Dörtyol Petrol Boru Hattı yabancı şirketlerin “yapılamaz” raporlarına rağmen Türk mühendis ve işçisinin üstün gayretleriyle tamamlandı.

60’lı yıllarda yıllık 200 milyon TL kazanç sağlayan boru hattı sayesinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretilen petrol en ekonomik yolla İskenderun’a, oradan da İzmir ve İzmit rafinelerine ulaştırılarak millî ekonomiye büyük bir katma değer sağladı.

1967 yılında sıra ham petrolü işleyerek hızla büyüyen ülkenin ihtiyaç duyduğu benzin, gaz, motorin, jet yakıtı, plastik ve daha pek çoklarını imal edecek bir rafineri kurmaya geldi. İzmir Aliağa’da 3 bin dönüm üzerine SSCB’den alınan 24,5 milyon dolar kredi ve tesis için gerekli bütün mühendislik hizmetleri ve makine donanımının satın alınarak temellerinin atıldığı İzmir Rafinerisi devreye alındı.

1983 yılına kadar entegre bir petrol şirketi olarak arama, üretim, rafinaj, pazarlama ve taşımacılık gibi sektörün pek çok alanında faaliyetlerde bulunurken; 1983 yılında yapılan yasal düzenlemeler sonunda, günümüzde sadece hidrokarbon arama ve üretim projeleri yürüten petrol şirketi olarak faaliyetlerine devam ediyor.

Türkiye Petrolleri, yurt içi ve yurt dışında 6 farklı noktada, hidrokarbon arama, sondaj, üretim ve dağıtım faaliyetleri sürdürüyor.

Ana faaliyet alanı petrol arama ve üretim işlerinin yanı sıra; derin deniz aramacılığı, an-konvansiyonel, doğal gaz depolama ve boru hatları ile taşımacılığı alanlarında da çalışmalarına devam ediyor.

TPAO, Tüpraş, Botaş, Petkim ve Petrol Ofisi gibi 19 şirketin kuruluşuna öncülük etti.

ARÇELİK-BEKO

Arçelik, 1955 yılında Vehbi Koç ve Lütfi Doruk tarafından Sütlüce'de kuruldu. Türk beyaz eşya sektöründe ilk kez 1959'da çamaşır makinesi, 1960'ta buzdolabı ve 1990'da bulaşık makinesi üretildi. 1968 yılında Çayırova tesislerine taşındı, 1970'li ve 80'li yıllarda ürün gamı genişletilerek 1975'te Eskişehir Buzdolabı, 1979'da İzmir Elektrikli Süpürge ve 1993 yılında Ankara Bulaşık Makinesi işletmeleri açıldı.

1999 büyüme ve yeniden yapılanma yılı olmuştur. Haziran ayında, pişirici cihazlar üretimi yapan Ardem şirketi ve aynı yıl Aralık ayında Türk Elektrik Endüstrisi A.Ş. ile Atılım ve Gelişim Pazarlama A.Ş. tek tüzel kişilik olarak Arçelik A.Ş. çatısı altında birleştirildi. 

Ocak 2001’den başlayarak, Beko Ticaret tarafından yürütülen Beko markalı ürünlerin yurt içinde pazarlanması ve satışı Arçelik A.Ş. tarafından yürütülmeye başlandı.

Üretim ve satış/pazarlama faaliyetlerinin tek elden yönetimini sağlayan yeni organizasyon modeli ile faaliyetlerin eşgüdümlü yürütülmesine ve verimlilik artışına imkân tanıyan bir yapı oluşturulmuştur.

Arçelik A.Ş., Arçelik, Beko, Altus, Elektra Bregenz, Blomberg, Arctic, Leisure, Flavel ve Tirolia markaları ile yerel ve uluslararası pazarlarda tüm tüketici segmentlerine hitap edecek bir ürün gamına sahip.

Toplam patent başvurusu 300’lü rakamlara ulaşan Arçelik A.Ş., Türkiye’de 1996 yılından bu yana yapılan tüm patent başvurularının yüzde 10’una sahip.

2004 yılında Avrupa Komisyonu'nun düzenlediği enerji verimliliği konulu yarışmada 900 katılımcı arasında büyük ödülü standart bir A enerji sınıfı modelden yüzde 58 daha az enerji harcayan bir buzdolabı ile kazandı.

2008 yılına gelindiğinde Beko Elektronik A.Ş.'nin ticari unvanı Grundig Elektronik A.Ş. olarak değiştirilmiş, bir yıl sonra da Arçelik A.Ş. ile Grundig Elektronik A.Ş. birleşmesi tamamladı.

Arçelik A.Ş., Temmuz 2011 tarihinde Güney Afrika'nın beyaz eşya üreticisi, Defy Appliances Limited ("Defy") şirketini Franke Holding AG'den satın almak üzere anlaşma imzaladı.

2020 yılı itibarıyla 7 ülkede (Türkiye, Romanya, Rusya, Çin, Güney Afrika, Tayland ve Pakistan) 18 üretim tesisi, 11 markasıyla ((Arçelik, Beko, Grundig, Blomberg, Elektrabregenz, Arctic, Leisure, Flavel, Defy, Altus ve Dawlance)) birlikte 145'ten fazla ülkede ürün ve hizmet ağına sahiptir.

Beko: konserveden beyaz eşyaya

Türkiye'nin yeni yeni sanayileşmeye başladığı 1950'li yıllarda, Koç Holding'in kurucusu Vehbi Koç, Türkiye'ye döviz kazandıracak bir ürün arayışındaydı. O yıllardaki ülke koşulları çerçevesinde, bir salça ve konserve fabrikası yatırımı için bu alanda tecrübe sahibi olan Bejerano ile ortaklık kurdu. 1954'te kurulan şirketin ismi, Bejerano'nun ve Koç'un ilk iki harflerinin birleşmesiyle Beko olarak tescil edildi. Ancak, ülkenin içinde bulunduğu durum nedeniyle, şirket faaliyete geçemedi.

O yıllarda, General Elektrik ampullerinin satış ve bayiliğini kurma fırsatı doğunca, konserve şirketinin ismi Beko Ticaret A.Ş. olarak değiştirildi. Böylece, Anadolu'da ilk kez bayilik sistemi kuran Vehbi Koç, Arçelik ürünlerini de bu sistemle tüketicinin evine kadar ulaştırdı.

1977 yılında Arçelik distribütörlüğünü Atılım'a devreden Beko Ticaret, 1983 yılından itibaren Beko markası adı altında Türkiye beyaz eşya sektöründe faaliyet göstermeye başladı.

Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu'nun 1990'lı yıllardan itibaren yurt dışı faaliyetlerine yönelmesiyle, Beko ihracat markası olarak belirlendi.

2000 yılına gelindiğinde ise Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu'nun yeniden yapılanması sonucu Beko, Beko Ticaret A.Ş. bünyesinden çıkarak, Arçelik markası ile birlikte Arçelik A.Ş. çatısı altına girdi.

Yurt dışına kendi markasıyla satış yapan ilk marka olma özelliğini taşıyan Beko, "Dünya Markası" olma hedefiyle yola çıktı. İlk başarısını Türkiye pazarında kazanan Beko, bu başarıyı yurt dışına da taşıyarak, bugün dünyanın 100'den fazla ülkesinde milyonlarca insanı markası ile tanıştırdı.

TÜRK TRAKTÖR

1955 yılında Gazi'de Atatürk tarafından kurulan uçak üretim ve bakım fabrikasının kapatılarak yerine Minneapolis-Moline firmasının traktörlerinin montajını yaparak traktör üretimine başladı.

1954 yılında Amerikan Minneapolis-Moline şirketi ile MKE, TZDK, Ziraat Bankası, Tariş ve Çukobirlik arasında imzalanan bir ön protokolle kuruldu. Ertesi yıl ilk yerli traktör üretildi ve seri üretime başlandı. Ancak 1958 Döviz krizi sırasında üretim düştü.

1963 yılında FIAT ile anlaşma imzalandı. 1973 Petrol Krizi sırasında da traktör arzı arttırılmadı.

1979 yılında ilk ihracatını Pakistan'a gerçekleştirdi.

12 Eylül 1992’de bütün kamu hisseleri Koç Topluluğu'na devredildi.

1998 yılında New Holland firmasıyla ortaklığa gidilmiştir. Ekim 2010'da her iki şirket de hisselerini yüzde 37,5'er oranda eşitledi ve geri kalan hisseleri halka açık.

Koç Holding ve dünyanın en büyük traktör ve zirai ekipman üreticilerinden CNH ortaklığı bulunuyor. 2004 yılında hisselerinin yüzde 24,93'ü BİST'de halka arz edildi.

Mart 2011'de Adapazarı'nda, Otokar ile iş birliği yaparak ikinci montaj tesisini devreye alarak, 16 Şubat 2012'de Türkiye'nin ikinci büyük traktör fabrikası olan bu montaj hattında 10 bininci TT modelini üretti.

ODTÜ

Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 15 Kasım 1956 tarihinde, Ankara’da bir devlet üniversitesi olarak kuruldu. Kurulduğu tarihte “Orta Doğu Yüksek Teknoloji Enstitüsü” adıyla eğitime başladı.

Ağustos 1960'ta Mütevelli Heyeti'nin görevine son veren 43 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte kısa bir süre sonra Mart 1959'da danışman rektör olarak atanan Prof. W.R. Woolrich'in[31] görevine son verilerek ODTÜ'nün ilk Türk rektörü olarak Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu atandı. Böylece Türkiye'deki hukuk sistemine uyum sağlayan üniversitenin açılış töreninde rektör Feyzioğlu "Orta Doğu Teknik Üniversitesi tamamıyla bir Türk üniversitesidir" diyerek Türk üniversitesi kimliğine vurgu yaptı.

Bu dönemde ODTÜ'nün iç yazışmaları Türkçe olarak yapılmaya başlandı ve ilk kez yönetmelikler çıkarıldı. 

Haziran 1960'ta ilk mezunlarını veren üniversiteden bu dönemde 11'i Makine Mühendisliği Bölümü'nden, 19'u Mimarlık Bölümü'nden olmak üzere toplam 30 kişi mezun olmuş ve ilk üniversite birincisi olan öğrenciye bin liralık ödül ile birlikte şilt verildi.

1967 yılında özellikle bilimsel projelere ağırlık verilen ODTÜ'de yıl içerisinde toplam 219 proje yürütüldü. Bu dönemde yapılan projelerle TÜBİTAK'tan en çok ödül alan üniversite unvanı ODTÜ'ye geldi.

Üniversite, 1966 yılında Türkiye'de merkezî bilgisayar sistemi kuran ilk üniversite oldu. 1968 yılında kampüs içi kazı bulgularını sergileyen arkeoloji müzesi açtı ve 1987'de Türkiye'de teknopark girişiminin başlatılması, 1993'te ilk kez Türkiye'nin İnternet bağlantısının yapılması gibi birçok yeniliği gerçekleştirdi. Türkiye'nin İnternet Ülke Alan Kodu olan .tr, 1991 yılından beri ODTÜ tarafından yönetilen nic.tr kurumunca veriliyor. tr alan adı işlemlerinin politika ve prosedürleri, 1991-1998 yılları arasında ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'nca oluşturuldu ve uygulandı.

ODTÜ “uluslararası düzeyde öncü, bölgesini ve dünyayı dönüştüren bir üniversite” olma  vizyonuyla kaliteli bir lisans ve lisansüstü eğitimi, akademik çalışmaları, projeleri, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik eden bir akademik anlayışla faaliyetlerini sürdürüyor. ODTÜ’de eğitim dili kuruluşundan itibaren İngilizce oldu.

KALE GRUBU

Ülkenin ilk sanayicilerinden İbrahim Bodur tarafından kurulan Türkiye’nin ilk seramik fabrikasının temeli, 27 Temmuz 1957 tarihinde dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından atıldı.

Altyapı imkânları nispeten daha iyi olan büyük kentlerin dışında, Çanakkale’nin Çan ilçesinde kurulan ilk sanayi tesisi Çanakkale Seramik, o günlerde nüfusu 1000 civarında olan Çan halkına kuşaklar içinde iş imkânı sunan bir tesis haline geldi.

31 Aralık 1958 tarihinde, aile fertlerinin, çalışanların, bayilerin ve bölge halkının iştirakleri ile Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş’ye dönüştürülen Çanakkale Seramik Fabrikaları Limited Şirketi, Türkiye’nin ilk halka açık şirketi. 1960 yılına gelindiğinde Çekoslovakya’dan ithal edilen makine ve teçhizat ile Türkiye’de ilk kez fayans üretimi gerçekleştiren Çanakkale Seramik’in kuruluşu, planlı sanayi döneminin başlaması ve Türkiye’de Sanayi Bakanlığı’nın kuruluşu ile aynı yıllara rastlıyor.

Türkiye’nin ilk seramik ihracatını 1962 yılında gerçekleştiren Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş. ülkenin sanayi ürünlerinden döviz kazandıran ilk ihracatçılarından oldu.

1972 yılında, Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş.’nin yanı sıra Türkiye’nin ilk yer karosu üreticisi Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş. kuruldu.

FORD OTOSAN

Ford Otosan, 1959 yılında Vehbi Koç tarafından Acıbadem, Üsküdar'da kuruldu.

1997 yılında Koç Holding ve Ford hisselerinin eşitlenmesiyle Ford Otosan kuruldu.  1966-1984 yılları arasında Anadol marka araçları üreten Otosan, ilerleyen yıllarda Ford'un Taunus, Escort, Transit, Connect ve Courier modellerini üretti.

Ford Otosan bünyesinde İhsaniye Merkez, Gölcük, Yeniköy Merkez, Başiskele, Kocaeli ve İnönü, Eskişehir Fabrikaları, Cevizli, Kartal Yedek parça Merkezi ve Akpınar, Sancaktepe AR-GE Merkezi'nde toplamda 10.000 üzerinde kişi çalışıyor.

Ford Otosan araç ihracatının yanı sıra 320 milyon doların üzerinde mühendislik ihracatı yaptı. 

2014 itibarıyla Sancaktepe'de araştırma ve geliştirme merkezi hizmete girdi. 

Ford Otosan, Ford'un ağır ticari araçlar için küresel tasarım ve mühendislik araştırma merkezi, hafif ticari araçlar için ise destek merkezi konumunda üretim yapıyor.

Günümüzde dünya pazarları için Transit, Custom, Connect, Courier, hafif ve orta ticari ve Cargo, F-MAX ağır ticari araçları ile Ecotorq ve Duratorq dizel motorları üretiyor. Mart 2021'de imzalanan protokolle şirketin on yıl içinde Kocaeli fabrikasına 2 milyar euroluk yatırım yapmasına karar verildi.

Şirket 2021 yılında Türkiye'nin İlk ve Tek Yerli Şanzımanını üretti.

DPT

Plan ve planlama kavramına Karl Marx’ın Das Kapital (1867-1894) adlı eserinde ilk defa rastlanılmış ve bu söz konusu eserde Marx, ekonominin düzenleyici ilkesinin iktisadi anlamda piyasalar değil, plan olması gerektiği ilkesini savunmuştu. Bu anlayışın dünya iktisadi sisteminde gündeme gelmesi ise 2. Dünya Savaşı ile birlikte gerçekleşmişti. 

Türkiye'de bu anlayışla cumhuriyetin ilk yıllarında sanayinin gelişmesi amacıyla Birinci ve İkinci Beş Yıllık Sanayi Planları hazırlandı. 

5 Ekim 1960 tarihinde devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kuruldu. Devletin ekonomik, sosyal ve kültürel amaçlarının belirlenmesinde hükümete danışmanlık yapmaktaydı. Hükûmetçe belirlenen amaçları gerçekleştirmek için kalkınma planları ve yıllık planlar hazırladı.

Teşkilatın ilk döneminde Yalçın Küçük, Hikmet Çetin, Güngör Uras gibi isimler görev almışken, Turgut Özal'ın müsteşarlığa getirilmesi sonrasında çoğunluğu kadrolar değişti ve Yusuf Bozkurt Özal, Nevzat Yalçıntaş, Beşir Atalay, Yaşar Yakış, Hasan Celal Güzel, Temel Karamollaoğlu gibi isimler DPT'de çeşitli görevlere getirildi.

Teşkilat 2011 yılında Kalkınma Bakanlığı olarak yeniden organize edildi.

2018 yılında Kalkınma Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü birleştirilerek Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Strateji ve Bütçe Başkanlığı oluşturuldu.

AYGAZ

1961 yılında kurulan Aygaz, Sıvılaştırılmış petrol gazının (LPG) temini, stoklanması, dolumu ve LPG’li cihaz üretimi ile satışını kapsayan süreçleri gerçekleştiren entegre bir LPG şirketi olarak faaliyet yürütüyor. 

LPG sektöründe faaliyet gösteren halka açık ilk şirket olan Aygaz, 1967 yılından bu yana deniz taşımacılığı faaliyetlerini kendi gemileriyle sürdürüyor.

Beykoz, Beylerbeyi ve Kuzguncuk adlı üç gemiden oluşan  filo Aygaz’ın yüzde 100 iştiraki olan Anadoluhisarı Tankercilik A.Ş. tarafından yönetiliyor. Gemiler, ithalat-ihracat faaliyetlerinin yanı sıra Aygaz’ın deniz terminalleri arasında LPG ikmalinin de önemli bir kısmını karşılıyor.

Türkiye’nin LPG ithalatının yüzde 51'ini gerçekleştiren Aygaz, aynı zamanda ülkenin en büyük LPG deniz lojistik operasyonunu yürütüyor.

Aygaz, iç piyasada kullandığı tüp, valf, küçük dökme tankı ve dedantör gibi ürünleri Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan 52 bin metrekare açık ve 25 bin metrekare kapalı alana sahip işletmesinde üretiyor.

Bugün Aygaz, LPG sektöründe faaliyet gösteren halka açık ilk ve tek şirket konumunda.

OYAK

OYAK, üyelerinin karşılaşabilecekleri sosyal ve fiziksel risklere karşı ek bir sosyal güvenlik oluşturmak amacıyla, 1 Mart 1961'de yaklaşık 65 bin daimi üyenin katılımıyla kuruldu.

OYAK, Türkiye’de tamamlayıcı mesleki emeklilik sisteminin en başarılı örneği

OYAK, gelişmiş ekonomilerde örneklerine sık rastlanan, üyelerine; emeklilik, ölüm ve maluliyet alanlarında ek yardımlar sağlamak üzere kurulmuş, tamamlayıcı bir mesleki emeklilik fonudur. A.B.D, Kanada, Hollanda gibi tamamlayıcı mesleki emeklilik fonu anlamında başarılı ülkeler ile kıyaslandığında, üyelerine sunduğu katkı ve hizmetler bakımından bu ülkeler ile aynı seviyede yer almaktadır.

OYAK, Türkiye’de en çok üye sayısına sahip olması, üyelerine sağlamakta olduğu katkı ve hizmetler ile Türkiye’deki diğer tamamlayıcı mesleki emeklilik fonlarının gelişimi için örnek oluşturmakta ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan bağımsız olarak üyelerine ek katkı sağlamaktadır.

OYAK 205 sayılı Kanuna tabidir

OYAK, 205 sayılı Kanun çerçevesinde, özel hukuk hükümlerine tabi, mali ve idari bakımdan özerk, tüzel kişiliği bulunan bir kuruluştur.

OYAK’ın üyeleri;

Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı mensupları ve Kanun’da belirtildiği şekliyle siviller dahil kendi isteğiyle katılan çalışanlarından oluşmaktadır.

OYAK, üye birikimlerini kârlılık ve verimlilik hedefiyle yönetir.

OYAK, üyelerinin tüm birikimlerini kârlılık, verimlilik ve kurumsal yatırım ilkelerine göre yönetir.

OYAK, dolaylı ve dolaysız vergiler ödeyen bir kuruluştur. Kurum, grup şirketleriyle birlikte 2022 yılında 54,2 milyar TL vergi ödemiştir.

OYAK ve OYAK Grup Şirketleri, maden metalürji, çimento beton kâğıt, otomotiv lojistik, finans, kimya, gıda tarım hayvancılık, inşaat ve enerji sektörlerinde Türkiye’nin her bölgesinde, yurt dışında ise 25 ülkede faaliyet gösteren 140’tan fazla Grup Şirketinden oluşmaktadır.

ERDEMİR

Erdemir’in üretime başlaması, kalkınma planı doğrultusunda ekonomisini geliştirmeye çalışan Türkiye için dönüm noktalarından biri oldu. 1950’li yılların sonu 1960’ların başında sanayi alanında ciddi hamleler başlatılan Türkiye’de, mevcut sanayinin gelişebilmesi ve yeni sanayi kollarının üretime başlayabilmesi için yassı çelik ihtiyacı giderek artıyor; bu ihtiyacın bütünüyle ithalat yoluyla karşılanması mümkün görünmüyordu. İşte bu noktada Türkiye ekonomisi ve sanayisinin gelişimi için en önemli stratejik adımlardan biri atıldı ve Türkiye’nin en değerli sanayi varlıklarından Erdemir, yerli sanayinin ihtiyaç duyduğu yassı çeliği Türkiye’de üretmek amacıyla 1960 yılında özel bir yasayla kuruldu. 11 Mayıs 1960’ta Erdemir’in kuruluşu tescil edildi. İnşaat çalışmaları 1961 yılında başlayan Erdemir, 1965’te yaklaşık 400 bin ton nihai ürün kapasitesi ile Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde faaliyetlerine başladı.

Erdemir, yıllar içinde Türk sanayisinin artan ihtiyaçları doğrultusunda Türkiye’nin en büyük yatırım projelerine imza atarak, üretim kapasitesini ve ürün çeşitliliğini artırdı. Yatırımları ile kapasitesini ve portföyünü geliştiren Erdemir, kurduğu ve satın aldığı şirketlerle büyümeye devam etti.

Erdemir ve bağlı şirketleri için 2006 yılı bir dönüm noktası oldu. OYAK bünyesine katılan Erdemir ve bağlı şirketleri, OYAK’ın finansal gücü ve deneyimiyle güçlü büyümesini sürdürdü.

İşletmeye alınışının 58’inci yılında Erdemir; Türkiye’nin ve Karadeniz Ereğli’nin geleceği için üretmeye devam ediyor, sayısız sektöre ham madde sağlıyor, sürdürülebilir büyüme adımlarıyla geleceğe güvenle ilerliyor.

OYAK’ın Maden Metalürji Şirketleri’nden Erdemir bugün yaklaşık 5 milyon ton nihai ürün kapasitesine sahip bulunuyor, yüksek katma değerli, yenilikçi ürünlerin imalatına ve verimliliğine odaklanıyor. Erdemir, Ar-Ge merkezinde talebe göre geliştirip iyileştirdiği ürünleriyle bölgesel ve küresel pazarda gücünü koruyor.

Otomotiv, beyaz eşya, boru profil, haddecilik, genel imalat, elektrik ve elektronik, makine, enerji, ısı gereçleri, gemi inşa, savunma, ambalaj, yenilenebilir enerji gibi pek çok sektöre ürün sağlayan Türkiye’nin yassı çelik sektörünün ilk üreticisi ve öncüsü olan Erdemir, Türkiye’nin en geniş tabanlı halka açık şirketleri arasında yer alıyor.

Türkiye’nin 2022 yılı en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında ilk 5’te bulunan Erdemir, kurulduğu günden bu yana faaliyet gösterdiği bölgenin vazgeçilmez değerleri arasında. Bugün sadece Ereğli’de 5 bini aşkın kişiye doğrudan istihdam sağlayan Erdemir, gerçekleştirdiği projelerle bölge ve Türkiye için toplumsal fayda üretiyor.

TİSK

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu 20 Aralık 1962 yılında kuruldu. TİSK, Türk işverenlerini yurt içi ve yurt dışında endüstriyel ilişkiler alanında temsil etme yetkisi olan tek üst kuruluşu olarak faailyet gösteriyor. Genel Merkezi Ankara’da olan TİSK’in çatısı altında kamu hizmeti dahil, ekonomi ve sanayinin çeşitli sektörlerinde faaliyet gösteren 21 üye işveren sendikası bulunuyor.

Üye işverenlere kayıtlı yaklaşık 10 bin işyerinde, 2 milyon çalışan istihdam ediliyor.

SEK

Süt Endüstrisi Kurumu, süt sanayisini geliştirmek, bu konuda özel kesime örnek ve öğretici olmak, sütçülük bölgelerinde gerekli süt işleme tesislerini kurmak, tarım kooperatifleriyle ilgili teşebbüslerde bulunmak üzere Tarım Bakanlığı'na bağlı olarak ve sermayesinin tamamı devlet tarafından karşılanarak 1963 yılında özel hukuk hükümlerine tabî iktisadi bir devlet teşekkülü olarak kuruldu.

1968 yılından itibaren kamu iktisadi teşebbüsü olarak faaliyetlerini sürdüren ve Adana, İstanbul, İzmir ve Kars'ta süt ve süt ürünleri fabrikaları bulunan Süt Endüstrisi Kurumu, Eylül 1995'te özelleştirildi. SEK İstanbul işletmesi, aynı sektörde faaliyet gösteren küçük ve orta büyüklükteki sanayici ve gıda toptancılarından oluşan 164 kişilik bir grup tarafından satın alındı. 

Koç Holding, 1997 yılında SEK hisselerinin yüzde 68'ini satın aldı.

Kurum, ocak 2021'de Koç Grubu’ndan Çallı Grubuna satıldı.

BMC

BMC, 1964 yılında İzmir'de kuruldu. İlk yıllarda Austin ve Morris markalı ticari araçları üretti. 1966 yılından itibaren kamyon, kamyonet, traktör ve motor üretmeye başladı. BMC'nin başlagıçta yüzde 74 olan yerli sermaye oranı 1989 yılında Türkiye'nin yüzde 100 yerli sermayeli tek ticari araç üreticisi konumuna yükseldi.

BMC, 1976 yılında, Türkiye'de ilk dizel motor üretimini ve benzinli motorların dizel adaptasyonunu gerçekleştirdi. Motorlu araçların yanı sıra, endüstriyel motorları, jeneratörleri, deniz motorlarını ve askeri amaçlı ürünleri de üretmeye başladı. Yine bu yıllarda, Leyland serisine ait ilk hafif ticari araç olan Leyland 30 kamyoneti piyasaya sundu. 

1983 yılında Volvo Truck Corporation ile ortaklık kuran BMC, Türkiye'nin ilk turbo motorlu ticari araçları olan Yavuz serisini üretti. 1985 yılında anlaşma yaptığı Cummins Engine Company ile Cummins motorlu Fatih serisi kamyonları üretmeye başladı.

1989 yılında şirketin bütün hisseleri Çukurova Holding tarafından satın alındı. 1990 yılında ünlü İtalyan tasarım kuruluşu Pininfarina ile iş birliği anlaşması imzalayarak, altı yıl süren çalışma ve 120 milyon ABD doları aşan yatırımın sonucunda, 1996 yılının Haziran ayında sınai ve ticari mülkiyeti BMC'ye ait olan Profesyonel'i piyasaya sundu.

BMC 2,8 tondan 40 tona kadar yük ve yolcu taşımacılığının tüm sınıflarında özel araç üretimi yapan Türkiye'nin tek dünyanın dört üreticisinden biri konumunda bulunuyor.

KÜTAHYA PORSELEN

16 Mart 1965 yılında temelleri atılan Kütahya Porselen, porselen sofra ve süs eşyası üretimi ve satışı alanlarında faaliyetlere sahip. 1984 yılında hisselerinin yüzde 75’i Güral ailesine geçen ve 19 Eylül 1990’da halka arz olan şirketin yüzde 25 hissesi halka açık olarak işlem görüyor. 

2,3 milyar TL’lik piyasa değerine sahip firmanın 791 çalışanı bulunuyor.

KEBAN BARAJI

Enerji açısından Türkiye'nin ilk büyük yatırımlarından olan barajın 1965 yılında yapımına başlanıldı. 

1974 yılında ilk 4 büyük türbini, 1981 yılında da diğer dört türbini devreye girdi. Kurulduğunda Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 20 sini tek başına karşılayan santral 2020 yılı itibarıyla tüketilen toplam elektriğin yüzde 1,8’ini karşılıyor. 

Baraj mevkii Elazığ'ın 45 km kuzeybatısında, Malatya'nın 65 km kuzeydoğusunda yer alıyor. Karasu ve Murat nehrinin bireleşerek oluştuduğu Fırat nehrindeki en uygun noktada yapıldı.

PETKİM

Petkim, Türkiye Petrolleri tarafından 1965 yılında İzmir'de kurulan ve 2008'de özelleştirilerek SOCAR'a devredilen petrokimya şirketi. Etilen, benzen, polipropilen gibi petrokimya türevlerini üretiyor.

Kısa adı Petkim olan Petrokimya Holding A.Ş.'nin kuruluşu; 1962 yılında 1. Beş Yıllık Kalkınma Planı sürecinde benimsenen Türkiye’de sanayinin kurulması düşüncesinin 3 Nisan 1965 yılında TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) öncülüğünde gerçekleştirilmesi geçmişine dayanıyor.

Petkim ilk yatırım faaliyetlerine İzmit, Yarımca’daki Kauçuk ve daha sonra da Etilen, Polietilen, Klor Alkali, VCM ve PVC tesislerinde başladı.

Aliağa tesislerinin kurulmasından sonra, 1971 yılında Çanakkale'de plastik işleme fabrikası açılarak üretime başladı. Türkiye'de otomotiv sanayiinin gelişmesine paralel olarak 1976 yılı Ağustos ayında Petlas Lastik Sanayi A.Ş. kurularak yerli otomobil lastiği üretimine başlandı. 

1984 yılında İzmir, Aliağa'daki işletmelerinin yapımını bitiren Petkim Aliağa Tesisleri işletmeye açıldı. 1985 yılında ALPET A.Ş. ve YARPET A.Ş. adıyla Petkim'e bağlı ortaklık haline getirilen Aliağa ve Yarımca işletmeleri 1986 yılında özelleştirme kapsamına alınıp, 1989 yılında TOKİ’ye bağlandı.

30 Mayıs 2008 tarihinde özelleştirilmesi tamamlanan şirkette kalan yüzde 10 oranında kamu hissesi  de daha sonra SOCAR Türkiye tarafından 168 milyon 500 bin dolar bedelle satın aldı.

TOFAŞ

TOFAŞ (Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.) 1968 yılında Koç Topluluğu’nun kurucusu Vehbi Koç tarafından kuruldu. 

1969 yılında Demirtaş, Osmangazi üretim fabrikasının temelleri atıldı.

İlk Tofaş modeli 1971 yılında Fiat 124 (yerel adıyla Murat 124, daha sonraki versiyonu Serçe), Fiat lisansı altında üretildi.  Aynı yıl ilk motorsporları takımı kuruldu.

1975 yılında Tofaş 124 modeliyle Mısır’a ihracat başladı.

Murat 124 modeli ile seri üretime başlayan Tofaş, daha sonra 1977'de Murat 131'i Kuş Serisi olarak adlandırılan (Fiat Regata bazlı Şahin, Doğan, Kartal, 1983'te Murat 124'ün devamı olan Serçe) ve daha sonra Fiat ile aynı anda olmak üzere 1990'da Tempra üretimine geçti. Bu modelleri sırasıyla Tipo, Uno, Siena, Palio, Marea, Brava, Albea, Doblò, ve Linea modelleri izledi. 2007 yılı sonunda Fiorino modelinin üretimine başlandı.  Tofaş 2009'da yeni Doblo'nun, 2012'de ise yeni Linea'nın üretimine başladı. 2015 yılında binek araç olan Fiat Egea üretimine başlandı.

1995 yılında Tempra modelinin ihracatına başlandı. Aynı yıl Tüketiciye finansman sağlayan Koç Finans kuruldu.

2000 yılında Doblo modelinin üretimine başlandı. 2001 yılında Tofaş Fabrika ve Tofaş Oto Ticaret birleşti. Aynı yıl Alfa Romeo markası Tofaş çatısı altına girdi.

2012 yılında Fiat ve Chrysler şirketlerinini global birleşmesi sonrasında Jeep markasının satış ve satış sonrası operasyonları Tofaş’a katıldı.

2013 yılında Amerika ve Kanada’ya ihraç edilecek Doblo Amerika ile Doblo FL yatırımları açıklandı.

2020 - FCA (Fiat, Chrsyler, Alfa Romeo, Lancia, Maserati, Jeep, Dodge, Ram) ile PSA (Peugeot, Citroen, DS, Opel, Vauxhall) birleşmesi gerçekleşerek Stellantis markası doğdu.

Koç Holding ve Stellantis'in eşit hissedar olduğu kuruluş, bugün yüzüde 37,8 Stellantis, yüzde 37,8 Koç Holding ve yüzde 24,3 diğer ortaklara ait ortaklık yapısıyla faaliyetlerine devam ediyor. 

OYAK-RENAULT

Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş., 1969 yılında Oyak Holding ve Renault Group arasında Türkiye’de Renault marka otomobiller üretmek amacıyla bir ortak girişim olarak kuruldu ve 1971 yılında üretime başladı.

Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, 1971 yılında üretime başladığından beri Türkiye’nin ilk station wagonlu (Renault 12 SW), ilk klimalı (Renault 12 GTS), ilk dizel motorlu (Renault 9 GTD), ilk otomatik vitesli (Renault 9), ilk yol bilgisayarlı (Renault 21 Concorde) otomobilini ve ilk dizel otomobil motoru üretimini gerçekleştirerek pek çok ilke imza attı. 1998’de Megane Wagon, sadece Oyak Renault’da üretilmeye başlandı. Bu model Türk Otomotiv Sanayisi’nin gelişmiş pazarlara yüksek miktarlarda ihracata başlamasında öncülük yaparak sanayi tarihine geçti.

Bursa’da yaklaşık 600 bin metrekarelik bir alana kurulu olan ve bugüne kadar 7 Milyondan fazla otomobil üreten Oyak Renault, araç fabrikası, uluslararası lojistik merkezi ve AR-GE merkezinden oluşuyor.

Bursa fabrikasında Yeni Renault Clio ve Yeni Renault Clio E-Tech Full Hybrid modellerini üreten Oyak Renault, yıllık 390 bin araç üretim kapasitesi ile üretim ve performans açısından Renault Group’un en verimli fabrikalarından biridir ve üretiminin yaklaşık yüzde 80’ini ihraç ediyor.

Türk otomotiv endüstrisinin uluslararası rekabet gücüne önemli katkılarda bulunan şirket yaklaşık 5500 çalışanı ile Türkiye’nin otomobil ihracatının üçte birini karşılıyor.

Türk otomotiv sektöründe otomobil ile birlikte motor, vites kutusu, ön/arka takım, motor beşiği ve yürüyen aksamların üretimini gerçekleştiren tek kuruluşun merkezi İstanbul'da yer alıyor. Sermayesinin yüzde 51'i Fransız Renault SA grubuna, yüzde 49'u da Türk Oyak grubuna ait bulunuyor.

İSDEMİR

Sanayi ve kalkınmanın ana unsurlarından olan demir-çelik sektörünün önde gelen şirketlerinden İsdemir kuruluşunun 53’üncü yılında faaliyetleriyle Türkiye'de sektöre yön veriyor.

Halen Türkiye’nin yassı ve uzun çelik üretebilen tek entegre tesisi olan OYAK Maden Metalürji şirketlerinden İsdemir, sosyal tesisleri ile birlikte toplam 14,442 milyon metrekarelik alan üzerinde faaliyet gösteriyor. 3 Ekim 1970 tarihinde Hatay’ın Payas ilçesinde temelleri atılan İsdemir, Türkiye’nin en büyük sıvı çelik üretim kapasitesine sahip entegre demir çelik fabrikası olma özelliğini taşıyor.

Yapılan modernizasyon ve dönüşüm yatırımlarının ardından yassı ürün üretimine de başlayan İsdemir, OYAK'ın uluslararası piyasalardaki tecrübesi, finansal gücü ve çağdaş yönetim ilkelerinin ışığında hızlı büyüme göstererek sektörde öncü rolünü koruyor.

Yarım asrı aşkın süredir Türk sanayisinin itici güçlerinden biri olan İsdemir; 5,8 milyon ton/yıl sıvı çelik, 3,5 milyon ton/yıl yassı ürün, 0,6 milyon ton/yıl kangal ve 2,5 milyon ton/yıl kütük nihai ürün üretim kapasitesi ile dünyanın en önemli çelik üreticileri arasında bulunuyor.

Çelik sektörü için büyük önem taşıyan yassı ürün üretim kapasitesinin artırılmasında önemli bir rol üstlenen İsdemir’in, uzun ürünlerde 323, yassı ürünlerde ise 248 ürün kalitesi bulunuyor. Kendisini devamlı yenileyen            üretim bantlarından çıkan son teknolojiye sahip İsdemir’in ürünleri, boru imalatı, gemi yapımı, inşaat ve imalat gibi birçok sektöre temel girdi sağlıyor.

Bu yıl tüm Türkiye’yi derinden sarsan 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından İsdemir üretime ara vermek zorunda kaldı. Depremi derinden yaşayan, fabrikasından çalışanına, tedarikçisinden üretim süreçlerine kadar etkilenen sanayi devi tüm gücüyle kısa zaman içinde yeniden tam kapasite ile çalışmaya başladı. 

2022 yılı Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında 6’ncı sırada yer alan İsdemir, yarattığı ekosistem ile İskenderun’un yanı sıra ülke sanayisinin gelişmesine katkı sağlıyor. Ürünlerini dünyanın dört yanına gönderen İsdemir, sahip olduğu iş kültürü, üretim kalitesi ve yüksek katma değerli ürünleri ile dünyanın en iyi çelik üreticileri ile küresel ölçekte rekabet ediyor. Türkiye’nin önde gelen ihracatçı şirketlerinden İsdemir, uluslararası alanda başarı ile temsil ettiği Türkiye’nin dış ticaretinde ciddi bir paya sahip.

2022 yıl sonu itibarıyla 96 milyar 570 milyon TL piyasa değerine ulaşan İsdemir, BIST Kurumsal Yönetim Endeksi’nde ve BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde de yer alıyor.

Sürekli gelişme, çevreye duyarlı üretim, ürün ve hizmetlerde fark yaratma ana ilkeleri ile faaliyetlerini sürdüren İsdemir, Cumhuriyet’in markalarından biri olarak Türkiye ile birlikte büyümeye ve güçlenmeye devam edecek.

TEK

Türkiye Elektrik Kurumu, 1970 ve 1994 yılları arasında Türkiye'de elektriğin üretim, iletim ve dağıtımından sorumlu devlet kurumu olarak görev  yaptı.

1994 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile mülga edilerek yeniden yapılandırılması sonucu, iki ayrı iktisadi devlet teşekkülü halinde Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) ve Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş. (TEAŞ) kuruldu. 2001 yılında, Bakanlar Kurulu kararıyla TEAŞ mülga edilerek yeniden yapılandırılması sonucu TEİAŞ, EÜAŞ ve TETAŞ genel müdürlükleri kuruldu.

ÇAYKUR

Türkiye’de çay tarımı Cumhuriyet öncesine kadar uzanırken, Cumhuriyet’in kurulmasıyla yaşanan kurumsal atılımla çay Türkiye’nin en önemli tarımsal ürünlerinden biri haline geldi.

1924 yılından 1937 yılına kadar yapılan çalışmaların olumlu netice vermesi ile Batum’dan çay tohumu ithal edilerek çay bahçesi tesisi çalışmalarına başlandı. İlk çay fabrikası, 1947 yılında, 60 ton/gün kapasiteyle Rize’de açıldı.

1963 yılına kadar ithalat ile karşılanan iç tüketim talebi 1963 yılından sonra yurt içi üretim ile karşılanmaya başlandı. 1971 tarihinde Çay Kurumu Kanunu yürürlüğe konuldu. Bu Kanun ile tarım, üretim ve pazarlama dahil tüm faaliyetler Çay Kurumu Genel Müdürlüğüne devredildi. 

TÜSİAD

Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Türkiye’nin önde gelen girişimcilerinin ve iş dünyası yöneticilerinin oluşturduğu gönüllü bir iş dünyası kuruluşu olarak 1971 yılında faaliyetlerine başladı.

Üyelerinin temsil ettiği kuruluşlar itibariyle Türkiye ekonomisinde üretim, katma değer, kayıtlı istihdam ve dış ticaret gibi alanlarda temsil yeteneğine sahip olan TÜSİAD, çalışmaları ile rekabetçi piyasa ekonomisi ve sürdürülebilir kalkınmayı amaçlayan bir kuruluş.

Genel Merkezi İstanbul’da olan TÜSİAD’ın Ankara, Brüksel, Washington D.C., Berlin, Londra, Paris, Çin, Silikon Vadisi’nde temsilcilikleri bulunuyor. 

Öte yandan TÜSİAD, Avrupa özel sektörünün temsilcisi olarak kabul edilen şemsiye örgüt Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu’nun da 1987 yılından bu yana üyesi konumunda bulunuyor. 

ETİ BAKIR

1935 yılında MTA (Maden Tetkik Arama) tarafından işletmeye açınan Murgul Maden Sahaları, 1937 yılında Etibank'a devir edildi.

1971 yılında Etibank maden sahasını bağlı ortaklığı Karadeniz Bakır İşletmeleri,  Samsun’da kuruldu. 1973 yılında ve 1975 yılında iki ayrı ünitesi faaliyete başlayan Samsun tesisleri özelleştirildi.

2004 yılındaki özelleştirme kapsamında Cengiz Holding bu¨nyesine dahil olan Eti Bakır A.Ş. Ku¨re işletmeleri ve Eti Bakır A.Ş. Samsun tesislerini 2006’da Murgul işletmesi, 2007 yılında ise Halıköy tesisleri takip etti.

Cengiz Holding bünyesinde, Eti Bakır A.Ş., yılda 100 bin metreden fazla derinliğe ulaşan sondaj çalışmalarına devam ediyor.

YÜNSA

Bugün dünyadaki beş büyük üst-segment yünlü kumaş üreticisinden biri olan Yünsa 1973 yılında Sabancı Holding tarafından kuruldu.  Avrupa’daki en büyük ikinci yün fabrikası olarak konumlanan ve erkek kumaşı üreten şirket 1998 yılında portföyüne kadın giyimi de dahil etti.

1990 yılında halka açılarak yüzde 40’tan fazla hissesinin sattı. 

24 Ekim 2019 tarihinde Rekabet Kurulu tarafından yapılan satış onayı ile, Yünsa hisselerinin tamamı niteliğindeki yüzde 58’ya yakın hisse Mustafa Sürmegöz ve Ziraat Katılım Ortaklığı olan Sürmegöz Tekstil Yatırım tarafından Sabancı Holding'ten satın alındı. 

Kalan hisseler halka açık olarak Borsa İstanbul’da işlem görüyor.

50’den fazla ülkeye ihracat yapan Yünsa, Almanya’da en büyük pazara sahip olmasıyla birlikte aynı zamanda uluslararası büyük moda markalarının kumaş tedarikçisi olarak faailyet yürütüyor.

Yünsa'nın İtalya ve Türkiye’de tasarım ofisleri. İngiltere, Almanya ve İtalya’da satış ofisleri. İspanya, İtalya, Fransa, Japonya, Kore, ABD, Çin ve Rusya’da ise acenteleri bulunuyor.

KORDSA

Temelleri, 1973 senesinde Sabancı Holding'in lastik kord bezi imalatı için İzmit'te yaptığı fabrika yatırımıyla atıldı.

Seneler içinde Türkiye'de pazar lideri olan Kordsa, güçlendirme malzemeleri ve süreçlerinde oluşturduğu büyük bilgi birikimi, pazardaki lider konumu ve lastik güçlendirme sektöründeki stratejik yaklaşımıyla dünya pazarlarında da liderliğe ulaştı.

Şirketin temel hedefi "katma değerli ve yenilikçi teknolojilerle ilerlemek" şeklinde ortaya kondu. Bu hedef için müşterilerine, hissedarlarına ve çalışanlarına sürekli yatırım yapıyor.

Şirket yıllar içinde, yeni iş alanlarına girmeye başladı ve 1973 senesinden beri biriktirdiği lastik güçlendirme bilgisini inşaat ve kompozit endüstrilerine yönlendirdi.

Kordsa dünyanın önde gelen endüstriyel naylon ve polyester iplik, lastik kord bezi ve tek kord üreticisi konumunda.

TUSAŞ

Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ), 28 Haziran 1973 tarihinde Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kuruldu.

Türk Hava Kuvvetleri'nin savaş uçağı ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak F-16 uçaklarının kullanılması kararı ile birlikte; F-16 uçağının üretimi, uçak üzerindeki sistemlerin entegrasyonu ve uçuş testlerini yaparak Hava Kuvvetlerine teslim etmek üzere TUSAŞ tarafından 1984 yılında TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAİ), Türk-ABD ortak yatırım şirketi olarak 25 yıllığına kuruldu.

25 yıllık süreç tamamlanmadan, 2005 yılında TAI'nin yabancı hisseleri Türk hissedarlar tarafından satın alınarak şirket yeniden yapılandırıldı. Bu kapsamda TAI ve TUSAŞ birleşerek, TUSAŞ – Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. çatısı altında faaliyetlerini genişletip, havacılık ve uzay sanayi sistemlerinin geliştirilmesi, modernizasyonu, üretimi, sistem entegrasyonu ve yaşam döngüsü destek süreçlerinde Türkiye'nin teknoloji merkezi konumuna geldi.

Havacılık ve uzay sanayisinde küresel ilk yüz oyuncu arasında yer alan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, proje konularına bağlı olarak; Havacılık yapısalları grubu, uçak grubu, helikopter grubu insansız hava aracı (İHA) sistemleri grubu, uzay sistemleri grubu, Milli muharip uçak grubu vemühendislik grubu olmak üzere altı stratejik iş merkezi bünyesinde örgütlendi. Ayrıca, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından tasarlanan/üretilen tüm ürünlerle ilgili olarak entegre lojistik destek hizmeti sağlanıyor.

BOTAŞ

BOTAŞ, Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Hükümetleri arasında 27 Ağustos 1973 tarihinde imzalanan Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması çerçevesinde Irak ham petrolünün İskenderun Körfezi’ne taşınmasını gerçekleştirmek üzere 15 Ağustos 1974 tarihinde kuruldu. 

Başlangıçta sadece boru hatları ile petrol taşımacılığı yapan BOTAŞ, Türkiye'nin artan enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla 1986 yılından itibaren doğalgazın ticareti ve taşımacılığı ile ilgili faaliyetlerine de başladı.

Genel Müdürlüğü Ankara Bilkent'te bulunan BOTAŞ, yıllık yaklaşık 20 Milyar TL cirosu ile Türkiye'nin en büyük kuruluşları arasında yer alıyor. 2008 Fortune 500 listesinde net satış rakamlarına göre 2. sırada yer aldı.

Bakanlar Kurulu'nun 8 Şubat 1995 tarih ve 96/6526 sayılı kararıyla 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye tabi karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdüren bir Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) olarak yapılandırıldı.

Günümüzde doğalgaz piyasasında tanımlanmış olan gaz ithalat, ihracat, depolama, iletim, toptan satış, LNG ticareti, petrol iletimi faaliyetlerini yürütüyor.

ASELSAN

Askeri Elektronik Sanayi ya da kısaca Aselsan, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri'nin askerî haberleşme ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 1975 yılında kurulan Ankara merkezli savunma sanayisi şirketi olarak varlığını sürdürüyor.

Kuruluş yıllarından bu yana ileri teknolojiye dayalı olarak, programlı bir şekilde müşteri ve ürün yelpazesini genişleten kurum, bugün modern elektronik cihaz ve sistemler geliştiren, üreten, tesis eden, pazarlayan ve satış sonrası hizmetlerini yürüten entegre bir elektronik sanayii kuruluşu hâline geldi. Aselsan, farklı yatırım ve üretim yapısı gerektiren proje konularına bağlı olarak Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Grup Başkanlığı (HBT), Savunma Sistem Teknolojileri Grup Başkanlığı (SST), Radar Elektronik Harp İstihbarat Grup Başkanlığı (REHİS), Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grup Başkanlığı (MGEO) olmak üzere dört ayrı grup başkanlığını yapısında bulunduruyor. 

Ankara'da Macunköy, Akyurt, Gölbaşı ve Teknokent'te yerleşik dört ayrı tesiste üretim ve mühendislik faaliyetlerini sürdüren ASELSAN'ın Genel Müdürlüğü Ankara, Macunköy'de bulunuyor.

Ukrayna ve Bakü'de uydu kurumları da bulunuyor.

YATAŞ

Bugünkü Yataş adını almadan önce, firmanın temelini oluşturan Süntaş A.Ş. 1976 yılında kurulmuş ve Anadolu’nun ilk sünger fabrikası oldu. 

1979 yılında tesis yatırımlarını büyüten firma, süngerin yanı sıra süngerli yatak üretimine başlamış; 1981 yılında yaylı yatak üretimi, 1987 yılında ev tekstili ürünleri, 1993 yılında sofabed (yataklı kanepe) ve koltuk takımları üretimine başlayarak ürün gamını genişletti.

1988 yılında Türkiye’de perakende mağazacılık sistemini başlatan firma 1996 yılında kendi sektöründe halka açılan ilk şirket oldu. 

45’i aşkın ülkeye ihracat yapabilen bir konuma gelen Yataş, toplamda 92 bin m2 kapalı, 160 bin m2 açık alana sahip, Kayseri’de 2 ve Ankara’da 1 fabrikası, 1.400’ü aşkın çalışanı ve 400’ün üzerinde satış noktasıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

YASED

YASED Uluslararası Yatırımcılar Derneği, 1980 yılında kuruldu.

Dernek, yaklaşık 210 üyesiyle Türkiye'deki uluslararası doğrudan yatırımcıların temsilcisi olup, üyeleri ile Türkiye’de daha iyi bir yatırım ortamı oluşturmak amacıyla çalışıyor.

YASED, Türkiye’de faaliyet göstermekte olan yatırımcılar, yeni ve potansiyel yatırımcılar arasında bilgi paylaşımını ve özellikle de bu yatırımcıların dernek üyeleriyle daha iyi iletişim sağlamalarına imkân verecek şekilde işbirliğini ve iletişimi teşvik etmektedir. 

DÜNYA GAZETESİ

Türkiye ekonomisi 1980’lerde farklı bir ekonomi modeline geçerken, ekonomiyi odağına alan bir habercilik ihtiyacı da ortaya çıktı. Bu ihtiyaca karşılık olarak 1981 yılında Dünya gazetesi gazeteci Nezih Demirkent tarafından kuruldu. 1982 yılında sektörel dergicilik kuruluşu Dünya Yayıncılık faaliyete geçti. 1986 yılında İMKB’nin açılmasıyla Dünya gazetesinde borsa haberleri de hazırlanmaya başlandı. Gazeteciliğin Cağaloğlu’ndan plazalara taşındığı dönemde Dünya gazetesi de 1993 yılında İstanbul, Bağcılar’daki binanın temelini attı. 1994 yılında da gazete bu binaya taşındı. 1995 yılında gazete ilk kez renkli fotoğraf ve grafik basmaya başladı. 2000 yılına gelindiğinde gazete online yayıncılığa başladı. Sonraki dönemde gazete ekonomi haberciliği açısından önemli aktörlerden biri olurken, dağıtım ve erişim ağını genişletti. 

İMKB-BİST

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) 6 Ekim 1983 tarih ve 18183 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Menkul Kıymetler Borsaları Hakkında 91 sayılı KHK" ile Türkiye'nin sermaye piyasalarını daha etkin hale getirmek perspektifi ile oluşturuldu.

Türkiye'de menkul kıymet alım satım işlemlerinin gerçekleştirilmesine elverişli ortam yaratmak amacıyla Türkiye'deki borsaların kuruluş esas ve şartlarını düzenlemek olan görevi ile 6 Ekim 1984 tarih ve 18637 sayılı Resmî Gazete ile yayımlanan "Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik" ile  kuruldu.

Yönetmelikle Türkiye'de menkul kıymetler borsalarının kuruluş, çalışma, denetlenme ve borsada alım satım esasları ile borsa üyelerinin kuruluş, çalışma ve yükümlülükleri düzenlendi.

İlk işlemler 3 Ocak 1986 tarihinde 19 hisse senedi ile başladı.

İsmi Borsa İstanbul  oldu

30 Aralık 2012 tarihinde 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanun’un 138. maddesi uyarınca Borsa İstanbul A.Ş., borsacılık faaliyetleri yapmak üzere Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte kuruldu.

Sermaye piyasasında borsaları tek çatı altında toplayan Borsa İstanbul, esas sözleşmesinin Sermaye Piyasası Kurulu’nca hazırlanıp ilgili Bakanın onayı sonrasında 3 Nisan 2013 tarihinde doğrudan tescil ve ilan edilmesiyle faaliyet izni aldı.

Borsa İstanbul ya da kısaca BİST, Türkiye'de sermaye piyasasında faaliyet gösteren Türk ve yabancı kaynaklı bankalara, aracı kurumlara saklama ile takas hizmeti veriyor. 

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası olan adı 5 Nisan 2013 tarihinde "Borsa İstanbul" olarak değiştirildi.

TÜRKİYE TAŞ KÖMÜRÜ KURUMU

Türkiye sanayi ve emek tarihinde önemli bir yeri olan kömür üretimi de Osmanlı dönemine uzanan bir tarihe sahip. Zonguldak Kömür havzasında maden kömürü üretimine 1848 yılında başlandı.

1854 yılında kömürde iki yıllık geçici İngiliz idaresi uygulanırken, 1884 yılında taşkömürünün ihracına izin verilmesiyle kumpanyalar dönemi başladı. Bu dönem Meşrutiyet’e kadar devam etti.

Birinci Dünya Savaşı’nda Havza Almanların nüfusu altına girdi. Milli Mücadelenin zaferle sonuçlanmasının ardından her alanda olduğu gibi bu alanda da modern kurumsallaşma çalışmaları başladı.

Yeni yasalarla 1926’da Türk Kömür Madenleri TAŞ’nin kurulmasıyla bu dönemde maden kuruluşları birbirini izledi. İşletmecilik dönemi 1983 yılına kadar sürerken, bu yılda Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Taşkömürü Kurumu kurulmasına karar verildi. 2001 tarihinde havza sınırları içindeki taşkömürünün yanı sıra diğer madenleri üretme ve ürettirme hakkıyla kurumun faaliyet alanımız genişledi.

TÜPRAŞ

1955 yılında kurulan Türkiye’nin ilk petrol rafinerisi Batman Rafineri, 1961 yılında devreye alınan 1 milyon ton/yıl kapasiteli İzmit Rafinerisi, 1972 yılında kurulan 3 milyon ton/yıl kapasiteli İzmir Rafinerisi ve İpraş 1983 yılında Tüpraş çatısı altında birleştirildi.

20 Mayıs 1983 tarihinde yayınlanan kamu iktisadî teşebbüsleri hakkındaki 60 sayılı KHK ile Türkiye Petrol Kurumu (Petkur) kuruldu. Aynı KHK ile Tüpraş'ın da kurulmasına karar verildi. Böylece Tüpraş, Petkur'un bağlı ortaklığında bir kamu iktisadî teşebbüsü olarak faaliyetine başladı.

1990'da Tüpraş Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredildi. Böylece özelleştirmesi yolunda ilk adım atıldı.1991 yılında Tüpraş'ın yüzde 2,5 hissesinin ilk halka arzı gerçekleşti ve İMKB'de işlem yapılmaya başlandı.

1998 yılında Otomatik Fiyatlandırma Mekanizması yürürlüğe girdi. 2000 yılında İkinci halka arzla birlikte şirket hisselerinin yüzde 34'ü İstanbul ve Londra Menkul Kıymetler borsalarında işlem görmeye başladı.

13 Ocak 2004'te yapılan özelleştirme ihalesini Tatneft - Zorlu Grubu 1,3 milyar dolarla kazandı, ancak Petrol-İş Sendikası'nın açtığı iptal davası Danıştay'ca onaylandı ve satış iptal edildi. 12 Eylül 2005'te yapılan ikinci ihalede 4,14 milyar Dolar ile en yüksek teklifi veren Koç-Shell Grubu, ihaleyi kazandı. 26 Ocak 2006'da Tüpraş yönetimi Koç-Shell ortaklığına devredildi.

Kasım 2005'te, özelleştirme tamamlanmadan önce Shell'in payının yüzde10'dan yüzde 2'ye düşeceği açıklandı.Koç Holding, Aralık 2013'te Shell'in geri kalan yüzde 2 hissesini de satın alarak halka kapalı kısmının tek başına sahibi hâline geldi.

Şirketin genel merkezi 2021 yılında Kocaeli'den İstanbul'a taşındı.

TOKİ

1984 yılında Genel İdare dışında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı kuruldu. Sonraki yıllarda hem ismi hem de faaliyet alanlarında değişiklikler yapıldı. Kurumun belirtilen  amacı dar ve orta gelirli vatandaşların nitelikli konut ihtiyacını karşılamak olarak belirlendi.

9 Temmuz 2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlandı.

DEİK 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye’nin yabancı ülkeler ve uluslararası topluluklarla olan ekonomik, ticari, sınai ve mali ilişkilerini izleyerek bu ilişkilere yardımcı olmak amacıyla kurulmuş ekonomik örgüttür. DEİK 1986 yılında kurulmuş, 23 Haziran 2008'de ise 5174 sayılı kanunun 58. maddesine dayanan yönetmelikle yeniden yapılanmıştır.

11 Eylül 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı'nın uygun görüşü ile Ekonomi Bakanlığı’na bağlanmıştır. DEİK “Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini yürütme” görevini tamamıyla üstlenmiş olup, Kurucu Kuruluşları, üyeleri ve iş konseyleri ile birlikte, Türkiye’nin önde gelen girişimcilerinin ve iş dünyası temsilcilerinin oluşturduğu gönüllü bir ‘iş diplomasi’ örgütüdür.

GALLERIA

Ataköy Galleria Alışveriş Merkezi, İstanbul'un Bakırköy ilçesi Ataköy mahallesinde bulunan bir alışveriş merkezi olarak faailyete başladı. Bu alışveriş merkezi o dönemin Başbakanı olan Turgut Özal’ın girişimleriyle 1 Ekim 1988 tarihinde açıldı. Ataköy Galleria Alışveriş Merkezi, hem adını hem de tasarımını Houston, Texas’taki The Galleria adlı Alışveriş Merkezinden esinlenerek aldı. Bu alışveriş merkezi, İnşaat Mühendisler Odası kurumunun 50 Yılda 50 Eser projeleri arasında yer alıyor. 1989 yılında açılan buz pisti o merkezin bir simgesi olarak görülür.

PEGASUS

1990 yılında Aer Lingus, Silkar Yatırım ve Net Holding'in ortak girişimiyle İstanbul'da kurularak charter uçuşlarla (bir koltuk yerine tüm uçağın kiralanması)  havacılık sektörüne giriş yaptı. Uyguladığı low cost (düşük maliyetli) ücret modeli ile kısa ve orta menzilli uçuşlarda faaliyet gösteren bir havayolu oldu.

1994 yılında Çukurova Holding yönetiminde bulunan Yapı Kredi Bankası tarafından satın alınsa da, 2005 yılında Yapı Kredi Bankası'na ait hisselerin tamamı Şevket Sabancı ve ailesine ait olan Esas Holding A.Ş. tarafından satın alındı. Ve aynı yıl Aralık ayında tarifeli iç hat seferlerine başlayarak Türkiye’de faaliyet gösteren 4. tarifeli havayolu oldu.

Yerli hava yolları içerisinde en genç filolardan birine sahip olarak, 21 Ağustos 2023 itibarıyla 15 tanesi Boeing 737-800, 9 tanesi Airbus A320ceo, 46 tanesi Airbus A320neo ve 33 tanesi Airbus A321neo’dan oluşan, yaş ortalaması 4,8 olan toplam 103 uçaklık filosuyla operasyonlarını sürdürüyor.

TOYOTA

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş., merkezi Türkiye'nin Sakarya- Adapazarı’nda Toyota Türkiye, Temmuz 1990'da Toyotasa adıyla kuruldu. Temeli Mayıs 1992'de atılan Sakarya'daki fabrika, Eylül 1994'te faaliyete başladı.

2000'de şirketin üretim ile satış/pazarlama birimleri ayrıldı, satış/pazarlama faaliyetleri Toyotasa Toyota Sabancı Pazarlama ve Satış A.Ş. adlı şirkete bırakıldı. Ekim 2001'de Sabancı Holding'in hisselerini devretmesiyle şirketin bugünkü ortaklık yapısı ortaya çıktı.

Toyota Türkiye hisselerinin yüzde 90'ı Toyota Motor Europe NV/SA (TME) şirketine, yüzde 10'u ise Mitsui & Co., Ltd. şirketine ait.

Toplamda 2,12 milyar euronun üzerinde bir yatırıma sahip olan Toyota Türkiye, 5 bin kişinin üzerinde bir istihdama da sahip.

Toyota Türkiye, günümüzde yıllık 280 bin araçlık üretim kapasitesiyle, Toyota'nın Japonya dışındaki en büyük 10 fabrikasından biri. Üretimin büyük bir kısmı Avrupa'ya olmak üzere  onlarca ülkeleye ihraç ediliyor.

SHOW TV

Türkiye’nin ilk özel televizyon kanallarından Show TV, 1991 yılında kuruldu. 

Kanalın ilk genel müdürü Güneri Cıvaoğlu'ydu. Show Haber'i kanalın ilk dönemlerinde Gülgûn Feyman, 1996 ile 2002 yılları arasında da Reha Muhtar sundu.

Kanal, 1993 yılında Erol Aksoy ve Dinç Bilgin ile ortak girişimi, 1994 yılında Erol Aksoy, Dinç Bilgin ve Aydın Doğan ile ortak girişimi, 1995 yılında tekrar Erol Aksoy ve Dinç Bilgin ile ortak girişimi oldu. 1997 yılında Erol Aksoy'a geçti. 1999 yılında Mehmet Emin Karamehmet tarafından satın alındı.

18 Mayıs 2013 tarihinde kanalın sahibi olan Mehmet Emin Karamehmet'in, İnterbank ile ilgili kredi ilişkilerinden kaynaklanan 455 milyon dolar nedeniyle Show TV'nin de aralarında bulunduğu varlıklarına el konuldu. TMSF gözetiminde olmak üzere Show TV ve kardeş kanalları Ciner Yayın Holding’e satıldı.

Show TV yayınlarını ve özel içerikli yapımlarını Avrupa’daki Türklere ulaştıran Show Türk ve alternatif içeriği ile Show Max, Show TV ile birlikte Ciner Medya Grubu altında yayınlarını sürdürüyor.

ETİ MADEN

1935 yılında Türk doğal kaynaklarının çıkarılmasını finanse etmek için kurulan bir banka olan Etibank olarak kuruldu.

1993 yılında şirketin bankacılık işleri özelleştirildi ve madencilik etkinlikleri Eti Holding A.Ş. çatısında birleştirildi.

2004 yılında şirket yeniden yapılandırıldı ve Eti Maden İşletmeleri adını aldı. Bağlı kuruluşları arasında, Finlandiya'da kurulu olan ve İskandinavya, Doğu Avrupa, Rusya, Orta Asya ve Afrika'da Eti Maden İşletmeleri ürünlerini dağıtan Ab Etiproducts Oy bulunuyor.

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Türkiye'de başta bor mineralleri ve türevlerini çıkaran, kamuya ait bir madencilik ve kimya devlet kurumu. Dünyanın bilinen bor kaynaklarının yüzde 72'sine sahip olan Türkiye'de, bor mineralleri madenciliği devlet elinde bulunuyor.

24 Şubat 2017 yılında yayımlanan kararname ile bütün hisselerinin Türkiye Varlık Fonuna devredilmesi kararlaştırıldı.

TURKCELL

Turkcell 1993 yılında anonim şirket olarak kuruldu, faaliyete Şubat 1994 yılında geçti..

Temmuz 2000'den bu yana hisseleri Borsa İstanbul'da ve New York  işlem görüyor.

2011'in Aralık ayında Sonera Holding ve Çukurova Grubu doğrudan ve dolaylı olarak sırasıyla Turkcell'in hisse senedinin yaklaşık yüzde 37.1 ve yüzde 13.8'ini sahiplendiler. 

2009 yılının Ağustos ayında Uluslararası Ticaret Odası Çukurova'nın Turkcell Holding içindeki kalan tüm hisselerini TeliaSonera‘ya dağıtmasının gerektiği durumunda bir hüküm yayınladı ancak gerçekleşmedi. 

2016 yılında Çukurova Holding Turkcell'deki dolaylı hisselerini borçlarına istinaden Ziraat Bankası'na 1,6 Milyar dolar bedele karşılık rehin verdi.

Haziran 2020'de Turkcell'in dolaylı en büyük ortağı konumunda olan Telia Company, yüzde 24,02 oranındaki dolaylı hissesini 530 Milyon dolara Türkiye Varlık Fonu'na ve LetterOne'ın kurdugu IMTIS Holdings'e sattı. 

Çukurova Holding ise yüzde 13,76 dolaylı rehinli hissesini 1,61 Milyar dolara Türkiye Varlık Fonu'na sattı.

Türkiye Varlık Fonu Ekim 2020'de yüzde 26,2 imtiyazlı hisse ile Turkcell'in kontrolünü elde etti.

IMTIS Holdings ise 334 Milyon dolar yatırım ile yüzde 24,8 hisse sahibi olarak en büyük azınlık ortak haline geldi.

Karmaşık hissedarlık yapısı ve ortaklar arasındaki tüm ihtilaflar çözülmüş oldu. 

Zamanla şirketin hisse sahipliğinde, Türkiye Varlık Fonu yüzde 26,2, Alfa Group yüzde 19,8 ve halka açık yüzde 54'lik bir durum ortaya çıktı.

Şirket Çin merkezli ZTE ve Huawei firmalarının telefonlarını kendi markası altında satışa sunuyor. Türkiye'de operatör markasıyla çıkan ilk telefonlardan olan T10 yerini her yıl çıkan yeni cihazlara bıraktı. 

Özelleştirme idaresi

Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı kamu tüzel kişiliğine sahip, özel bütçeli Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 27 Kasım 1994 tarih, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'la kuruldu.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığının görevleri 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 353. maddesinde düzenlendi ve genel olarak özelleştirme ile ilgili iş ve işlemleri yürütüyor.

Türkiye'de 1983 yılından sonra gündeme gelen özelleştirmeye yönelik ilk düzenleme, 1984 yılında çıkarılan ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ile bunlara ait tesislere, hisse senedi ihracı yoluyla gerçek ve tüzel kişilerin ortak edilebilmesine veya bu tesislerin işletme hakkının belli sürelerle devrine imkan sağlayan 2983 sayılı Kanun ile yapıldı ve aynı Kanun ile belirtilen görevleri yapmak üzere “Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi” görevlendirildi.

İdare, özelleştirme programının yanı sıra, toplu konut uygulamalarının yürütülmesi, Kamu Ortaklığı Fonu’nun yönetimi ve Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabı’nda biriken paraların nemalandırılması gibi görevler de üstlendi.

27 Kasım 1994 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun (Kanun) ile özelleştirme işlemleri ile ilgili her konuda yetkili olmak üzere Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kuruldu. Başbakana bağlı olarak kurulan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, özelleştirmeye ilişkin işlemleri yapmakla görevlendirildi. 

Başbakan’ın Kanundan kaynaklanan yetkilerini görevlendireceği bir bakan vasıtasıyla kullanmasına imkan tanındı. Kanun ile özelleştirmenin kapsamı genişletildi, amacı yeniden belirlendi, iktisadi devlet teşekkülleri ile bunlara ait kurum ve payların yanı sıra, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ve hazineye ait payların özelleştirilebilmesini imkan tanıyan düzenlemeler yapıldı.

2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nın 85 inci maddesi ile; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın kuruluşu, görevleri ve hizmet birimleri ile personeline ilişkin 4046 sayılı Kanunda yer alan hükümlerin bazıları değiştirildi bazıları ise yürürlükten kaldırıldı. Ayrıca anılan KHK ile 4046 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinde yer alan ve 4046 sayılı Kanuna eklenen Geçici 29. madde ile; Özelleştirme Yüksek Kurulunca görülmekte olan işlerin Cumhurbaşkanı veya yetkilendireceği makam tarafından sonuçlandırılacağı düzenlendi.

Bilahare 15/07/2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 352-357 nci maddelerinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığının kuruluşu, görevleri, hizmet birimleri ve personeline ilişkin düzenlemeler yapıldı ve bu düzenlemeler uyarınca da İdare Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlandı. Bu düzenlemelere ek olarak Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan 1 Ağustos 2018 tarihli ve 2018/3 sayılı Genelge ile Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun görev ve yetkilerinin Cumhurbaşkanı’na tevdi edildiği belirtildi.

TAV

TAV'ın tarihi, 1997'de “Yap-İşlet-Devret” modeliyle gerçekleştirilen projelerin ilk örneklerinden olan İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali ihalesiyle başladı. 

2006 yılında yeniden yapılanan TAV Havalimanları, 2007 yılının Şubat ayında halka arz edildi. Mayıs 2012’de Groupe ADP, TAV Havalimanları’nın çoğunluk hissedarı haline geldi. 

TAV Havalimanları, Türkiye’de Antalya, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas Bodrum ve Gazipaşa Alanya havalimanlarını işletirken, yurt dışında ise Kazakistan’ın Almatı, Gürcistan’ın Tiflis ve Batum, Tunus’un Monastır ve Enfidha-Hammamet, Makedonya’nın Üsküp ile Ohrid, Suudi Arabistan’ın Medine ve Hırvatistan’ın Zagreb Havalimanı’nda faaliyet gösteriyor.

BDDK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), finansal piyasalardaki denetim ve gözetim sisteminin etkinliğinin arttırılması ve bağımsız karar mekanizmalarına kavuşturulması yönündeki politikalar uyarınca, 23 Haziran 1999 tarihli Bankalar Kanunu ile kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip bir otorite olarak kuruldu.

1 Kasım 2005 tarihli 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile de bağımsızlık, etkinlik ve kapasite açısından güçlendirildi.

Kurum, Türkiye'de tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak, bankalar ve özel finans kurumlarının piyasa disiplini içerisinde sağlıklı, etkin ve dünya ölçeğinde rekabet edebilir bir yapıda işleyişi için uygun ortamı yaratmak bu sayede ülkenin uzun vadeli büyümesine ve istikrarına katkıda bulunmak amacıyla faailyette bulunuyor.

Kurul; biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere yedi üyeden oluşuyor. Kurul Başkanı Kurumun da başkanı aynı zamanda. Başkan ve üyeler Cumhurbaşkanınca atanıyor. Cumhurbaşkanı üyelerden birini ikinci başkan olarak görevlendiriyor.

 EİAŞ

2001 tarihinde faaliyetlerine başlaya TEİAŞ, 2003 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (EPDK'dan) aldığı "İletim Lisansı" çerçevesinde yeni piyasa yapısına uygun olarak merkez birimleri ve yurt sathına yayılmış tasarı, tesis, denetimlik, işletme, bakım ve yük dağıtım birimleriyle faaliyetlerine devam ediyor. 

SİMİT SARAYI

2002 yılında Haluk Okutur, Mehmet Tarakçı ve Abdullah Kavukçu tarafından kuruldu. 2004 yılında 18 şubeye ulaşan firma 2005 yılında dünyanın ilk simit fabrikasını açtı. 

2007 yılında franchise sistemine geçerek küresel pazara genişlemeyi hedefleyen Simit Sarayı, 2010 yılında Hollanda’da ilk yurt dışı şubesini açtı.

2012 yılında pasta fabrikasını açan şirket 2014’te New York’ta 2015’te ise Londra’da ilk şubesini açtı.

Simit Sarayı 2017 yılında 25 ülkede açtığı şubeleriyle 11 bin 250 çalışana ulaştı.

Şirket aynı yıl Suudi Arabistan merkezli perakende devi Fawaz Alhokair Group ile ortaklık yoluna giderek hisselerinin yüzde 10’unu bu gruba sattı.

2023 yılı Eylül ayında halka arz olan firmanın toplam halka arz büyüklüğü 768 milyon TL oldu.

TÜRKSAT

Türkiye’nin uydu operasyonlarının tarihi 1990’lı yılların başına uzanıyor. 1990 yılında Fransız Aerospatiale firması ile "Türksat Milli Haberleşme Uyduları" sözleşmesi imzalandı. Türkiye'nin ilk uydusu Türksat 1A, 24 Ocak 1994 tarihinde fırlatıldı ve kalkışından 12 dakika sonra infilak etti. İlk başarısız denemenin ardından Türksat 1B uydusu da aynı yıl içinde gönderildi ve yörüngeye başarılı bir şekilde yerleştirildi. Şirketin üçüncü uydusu Türksat 1C, 1996 yılında hizmete alındı. Türksat 2A (Eurasiasat 1) uydusu ise 10 Ocak 2001 tarihinde fırlatıldı. Türksat 1C ile aynı konumda görev yaptı.

Türkiye’nin uydu operatörü Türksat AŞ. Türk Telekom’un özelleştirilmesi sürecinde ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının hakları, yönetimi ve işletilmesi konularında sorumlu kuruluş olarak 2004’te kuruldu. 2000’li yıllarda uydu filosu genişletildi. Cumhuriyetin 100. yılı itibariyle aktif uydu sayısı 5 olurken Türksat 6A’nın 2024 yılında fırlatılması planlanıyor. 

PEAK GAMES

Cumhuriyet ile Türkiye ekonomisi küresel ekonomiye ve çağın gereklerine uyum sağlayan bir yapıya kavuşurken teknoloji alanında da dikkat çekici girişimler ortaya çıkardı. Bunlardan biri de oyun şirketi Peak Games oldu. 2010 yılında kurulan mobil oyun şirketi birçok popüler oyun tasarladı.

2020 yılına gelindiğinde şirket 900 milyonluk doları nakit, kalan kısmı hisse satışı ile olmak üzere toplam 1,8 milyar dolara Amerikan video oyunu şirketi Zynga'ya satıldı. Bu satış ile Peak Games, Türkiye'nin ilk milyar dolarlık girişimi (Unicorn girişim) oldu.  

STAR RAFİNERİ

2010’dan sonra en büyük yatırımlardan biri olan STAR Rafineri’nin temelleri 2011 yılında atıldı. 10 milyon ton ham petrol işleme kapasitesiyle 6,3 milyar dolarlık yatırıma sahip rafineri 2018 yılında açıldı.

STAR Rafineri projesinde SOCAR’ın payı yüzde 60 ve Azerbaycan Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı’nın ise yüzde 40 olmuştu. 2019’da STAR Rafineri’nin ürettiği ilk nafta Petkim’e teslim edildi. 2022 yılına gelindiğinde rafineri İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu” sıralamasında 3. sıraya kadar yükseldi.

GETİR 

Şirket 9 Temmuz 2015 yılında Türk girişimci Nazım Salur tarafından kuruldu.

2019'un ikinci yarısında Getir, siparişlerini ikiye katlayarak o yılın Aralık ayında neredeyse 1,5 milyon siparişe ulaştı. Şirket 2019 yılında satışlardan 120 milyon dolar gelir elde etti.

Ocak 2021'de Getir, Londra'da hizmet vermeye başladı. Aynı yılın Mayıs ayında Amsterdam, Haziran ayında ise Berlin ve Paris'te hizmet vermeye başladı. Temmuz 2021'de şirket, İspanya ve İtalya'da hizmet veren hızlı market teslimatı uygulaması BLOK'un tamamını satın aldı. BLOK artık Getir adı ile devam edip, Lisbon'da da hizmet vermeye başladı.

Getir, Anadolu Grubu bünyesinde hizmet veren araç paylaşım uygulaması MOOV'un yüzde 75 hisse payını Rekabet Kurumu'nun 23 Eylül 2021 tarihli onayıyla devraldı. Gerçekleşen bu satın alım sonrasında Getir araç hizmete başladı. 

9 Aralık 2022 tarihinde Alman rakibi Gorillas'ı 1,2 Milyar dolara satın aldı. Getir, 27 Temmuz 2023 tarihinde Portekiz, İspanya ve Fransa'dan çekildiğini “Yerel makamların dayattığı kompleks yasal ortam ve düzenlemeler şirketin başarısını oldukça zorlaştırdı” açıklamasıyla duyurdu.

TÜRKAKIM

Rusya'dan başlayıp Karadeniz üzerinden Türkiye'ye gaz aktaran proje TürkAkım projesinin önerisi 2014’te Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapıldı.

Daha önce planlanan "Güney Akım Projesi"nin yerini alan proje 2016 tarihinde imzalanan anlaşma ile resmiyet kazandı. TürkAkım Projesi, 31 Aralık 2019 itibarıyla gaz akışına hazır hale getirilirken hattın resmi açılışı ise 8 Ocak 2020'de yapıldı.

İki hattının her birinde 15,75 milyar metreküp olmak üzere toplam 31,50 milyar metreküp gaz taşıma kapasitesine sahip bulunan TürkAkım'ın ilk hattı Türkiye'ye gaz akışı sağlarken, ikinci hat Avrupa'ya gaz aktarıyor. 

TOGG

Türkiye'de yerli otomobil üretebilmek için birlikte çalışma kararı alan ‘babayiğit’ler Kasım 2017'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

Bu amaçla Anadolu Grubu, BMC, Kök Grubu, Turkcell, Zorlu Holding ve TOBB tarafından 25 Haziran 2018'de Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş. kuruldu. Bursa'nın Gemlik ilçesinde yer alan fabrikanın yapımına ilk olarak 18 Temmuz 2020'de başlandı.

Sahası yaklaşık 1 milyon 200 bin metrekare olan fabrika, 29 Ekim 2022 tarihinde Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı. 2022 Yılı Ekim ayının ortasında fabrika inşaatı tamamlandı ve 29 Ekim 2022 tarihinde ilk TOGG üretim bandından "Anadolu Kırmızısı" rengiyle indi. Togg’da siparişler Mart 2023’te başlarken, Cumhuriyet’in 100. yılında yollara birçok Togg çıktı.