Duran Bülbül: Açıklanan asgari ücret bir kişinin dahi yaşamını sürdüremeyeceği bir ücret düzeyi
Asgari ücret maratonu sonuçlandı ve milyonları etkileyecek ücret 17 bin 2 lira olarak açıklandı. Yeni asgari ücretin açıklanmasının ardından gözler, 17 bin 2 lira sonrası değişecek rakamlara döndü. Kamu İktisatçısı ve Maliyeci Prof. Dr. Duran Bülbül bu konuya ilişkin değerlendirmelerini 12punto.com.tr'ye açıkladı.
Gizem Yaralı
Gizem Yaralı-12punto
Kamu İktisatçısı ve Maliyeci Prof. Dr. Duran Bülbül milyonları etkileyecek asgari ücretin 17 bin 2 lira olarak açıklanması sonrası bu konuya ilişkin değerlendirmelerini 12punto.com.tr'ye açıkladı.
Bülbül'ün değerlendirmeleri şöyle:
Aslında 17.002 lirayı nasıl bulduklarına ilişkin nasıl bulduklarına ilişkin ve hangi ekonomik, hangi sosyal, hangi enflasyonu, hangi bütçeyi hangi açlık, hangi yoksulluk sınırlarını baz aldıkları bir muamma. Nereden baksan 17.002 liranın olması asla söz konusu değil . Sanıyorum siyasi iktidar ve asgari ücretin pazarlığına katılan sendikalar anladığım kadarıyla bu ülkede yaşamıyorlar. Açlık ve yoksulluk kavramına ilişkin onların dünya görüşüne göre yeni bir tanımlama yapmak gerekiyor. Yeni bir anlayış oluşturmak ya da yeni bir bilimsel bakış açısı oluşturmak gerekiyor. Şimdi şöyle bakmak gerekir, bütçedeki artışa baksam asgari ücret bu düzeyde olmamalı. Enflasyon oranlarına baksam asgari ücret yine bu düzeyde olmamalı. Personel harcamalarının bütçedeki artışına baksam yine bu olmamalı. Sırayla söylemek istiyorum, eğer gerçekten bütçedeki global artışa bakarsak, bütçe 4 buçuk trilyondan 11 trilyona çıkmıştır. O zaman asgari ücretin minimum %100 artması gerekir. O zaman asgari ücretin en az 22.800 TL civarında olması gerekiyor. Eğer biz asgari ücreti 2024 bütçesindeki artışla yapmamız gerekirse, 2023 bütçesinde 960 milyar lira olan personel harcaması 2 milyon 800 milyara çıkmış. O zaman asgari ücretin minimal 3 kat artması gerekir ki o zaman 34.200 TL olması gerekir. İşverenler için de işveren sigorta pirimi payı için iktidarın teşvik ve destek sağlaması gerekir.
Asgari ücret demek şudur, bir ailenin geçimini sağlayacak kadar gelirinin vergi dışı bırakılması ve tespit edilmesi olayıdır. Evet o zaman şunu söylemek istiyorum, sanıyorum sendikalar ailede bir kişiyi anlıyor. Siyasi iktidar da aile dediğimizde bir kişi anlıyor ama bu kişi de anladığım kadarıyla evli değil, bekar bir kişi.
Şu anki asgari ücret anladığım kadarıyla ve yaptığım tüm hesaplamalara göre sadece bir kişi baz alınarak hesaplanmış. Yani bir bekar kişinin geçimini sağlaması baz alınarak hazırlanmış. Bu açıdan şunu söylemek gerekir, son yirmili yıllarda AKP iktidarı maalesef Türk ailesinin büyüklüğünü küçülttü ve yoksullaşmayla birlikte aileler küçüldü ve daha da yoksullaştı işte bu nedenle baktığımızda bizim 4-4 buçuk civarında olan aile sayımız Türk ailesinin sayısı üçler düzeyine düştü. O zaman yapılması gereken işlem gayet net, şu anki asgari ücretin 51.006 TL olması gerekir.
2024 bütçesindeki personel harcamasının artışına göre de asgari ücretin 34.006 TL olması gerekir. Zaten ocak ayında şu anki asgari ücret yeniden açlık sınırı hesaplaması yapıldığında asgari ücretin bir kez daha açlık sınırının altında kaldığını göreceğiz. Bu açıdan üstelik de daha önce televizyonlarda daha önce gazetelerde açıklamıştım siyasi iktidar artık asgari ücretleri yılda bir kez yapmaya, hatta dondurmaya doğru giden bir düşüncenin içinde demiştim. 2024 bütçesinde bunun sinyalini verdi ve asgari ücret artışını bir yılla sınırlandırdı.
2024 yılında enflasyonun %100'ün üzerinde olacağını hesapladığımızda bu asgari ücret insanca bir yaşam için bir kişinin dahi yaşamını sürdüremeyeceği bir ücret düzeyidir ve sürdürülemez.
Hükümetin kendi rakamlarına göre şu anki açıklamalara göre enflasyonun 2023 için hiçbir şekilde hesaplamaları ay olarak baz olarak hesapladığımızda %110'un altına düşmüyor. 2024 içinde ise bu genişletici maliye genişletici iktisat politikası açısından baktığımızda da zaten öyle yaklaşık olarak enflasyonun %150'liler civarında olacağı gözüküyor ki bunun karşılığı bugün %49 asgari ücret arttı yani önümüzdeki dönem 2024 yılında fiyatların %150 alanında artacağı anlamına geliyor ki bu Türkiye'deki sosyal barış için vahim sonuçlar doğuracaktır.
Açıklanan 17.002 TL'yi tek kişi için bile olsa bir şekilde anlamlandıramadım fakat sanırım 2 TL'yi anladım. Onun sebebi de sanırım iktidar ve pazarlığa oturan sendikaların vatandaşlara uygun gördükleri refah payı olarak düşünüyorum.