Ekonomistler Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendirdi: 'Enflasyon lobisi kazandı'

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 250 baz puanlık faiz artışı kararını değerlendirdi.

12punto

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 2024 yılının ilk faiz kararını açıkladı.

TCMB, politika faizini beklentilere paralel olarak yüzde 42,2’ten yüzde 45’e yükseltti.

2023 Mayıs seçimlerinin ardından TCMB, haziranda 650 baz puan, temmuzda 250 baz puan, ağustosta 750 baz puan, eylül, ekim ve kasımda 500'er baz puan ve aralık ayında 250 baz puan olmak üzere 7 toplantıda toplam 3 bin 400 baz puan faiz artırmıştı.

Ekonomistler, Merkez Bankası’nın açıkladığı 2024’ün ilk faiz kararını değerlendirdi.

'MERKEZ NEOLİBERAL DURUŞ SERGİLİYOR'

PPK metnini paylaşan İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, metinde istihdam ve büyümeye yer vermediğini belirterek Merkez'in neoliberal bir duruş sergilediğini söyledi.

Kozanoğlu paylaşımında şunları kaydetti:

"TCMB politika faizini yüzde 45’e çıkardı. Burada duracağım diyor. Enflasyon düşürülemezse tekrar faiz artırabileceğini ima ediyor. Faizi indirmekten hiç söz etmiyor. Büyüme ve istihdam konularına hiç girmeyen tam bir “neoliberal” duruş sergiliyor."

'ENFLASYON LOBİSİ KAZANDI'

Ekonomist Tunç Şatıroğlu ise Merkez Bankası'nı faiz kararını paylaşarak "Geçmiş olsun. Enflasyon lobisi kazandı" ifadelerine yer verdi.

'ZİRVEYE ULAŞILDI, EN AZ 6 AY KORUNMALI'

Ekonomist Murat Kubilay bugünkü faiz kararıyla politika faizinde zirveye ulaşıldığını ve bu seviyenin en az 6 ay tavizsiz götürülmesinin gerektiğini kaydetti.

Kubilay paylaşımının tamamında şu ifadelere yer verdi:

"Politika faizi zirve noktasına ulaştı. Bileşik getiriyle yüzde 57'ye kadar çıkıyor. Swaplarda da aynı düzeye çekilir ve piyasa likiditesi az daha sıkıştırılırsa yapılabileceğin azamisi yapılmış olur. Bunlar iyi haberler.

Kötü haberlerse bu düzeyi en az 6 ay tavizsiz götürülmesinin gerekmesi. Hatta sınırlı gevşetmelerle asgari 24 ay diyelim. Faiz oranlarının reel ekonomiye olan asıl etkisini seçimlerden sonraki 6 aydan itibaren göreceğiz. İşte o zaman uçuruma ramak kala faiz artırmanın işin kolayı olduğunu, o faizle uzun süre yaşama gerçeğiyle yüzleşmeninse asıl mesele olduğunu hep beraber göreceğiz.

Artık herkesin bildiği üzere, sadece faiz oranlarıyla ekonomiler düzelmiyor ama burada hata yapıldığında büyük sarsıntılar yaşanıyor. Hikayenin geri kalanını birlikte izleyeceğiz. Ama birçoğumuz az çok ne olacağını şimdiden biliyoruz. Özellikle döviz kuru ve faiz oranı arasında sıkışıp ekonomi iyice yavaşlayıp batık kredilerle işsizlik ana gündem olunca; işte o zaman şu andaki ekonomi yönetiminin yetki ve hünerini göreceğiz. Seçimler henüz ufukta görünmezken ve kutuplaşmanın sınırına vardığımızda ekonomiye dair yazılacak çok şey olacak."

'SÜRECİN TEHLİKEYE GİRMESİNE NEDEN OLABİLİR'

Ekonomist Özlem Derici Şengül ise PPK metnini paylaşarak "TCMB 'gerekli sıkılık düzeyine ulaşıldı' dedi" ifadelerine yer verdi.

Şengül karardan önce yaptığı paylaşımda ise "Bugün Merkez Bankası'nın "en kısa zamanda" sözlü yönlendirmesini koruyup korumayacağı veya ne şekilde değiştireceği, 2,5 puan artış yapması durumunda, karardan daha önemli olacak" demişti.

Şengül paylaşımının devamında şunları kaydetmişti:

"Enflasyon yüksek seyrederken, talebi henüz düşürememişken, bol likidite ortamı sürerken, tasarrufları artıracak şekilde parasal aktarım mekanizmasını çalıştıramamışken, kısaca politika adımlarının etkili olduğuna dair beklentilerdeki minik iyileşme dışında hiçbir sinyal almamışken parasal sıkılaştırmayı sonlandırıp sadece miktarsal sıkılaştırma üzerinden enflasyonla mücadele beklentilerin bozulmasına ve sürecin tehlikeye girmesine neden olabilir"