Emlak vergisindeki fahiş artış sonrası bakanlık inceleme başlattı
2026-2029 yıllarını kapsayan yeni emlak vergisi dönemi için belirlenen takdir değerleri büyük tepki çekti. Bazı bölgelerde artış oranlarının yüzde 1400’e ulaşmasının ardından Maliye Bakanlığı devreye girdi, üst sınır düzenlemesi yeniden gündeme geldi.
12punto
2026-2029 yıllarını kapsayan emlak vergisi dönemi için belirlenen yeni takdir değerleri 30 Haziran’da açıklandı. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde yapılan artış oranları, birçok mülk sahibinin tepkisine neden oldu. Bazı bölgelerde emlak değerlerinde yüzde 1400’e varan artışlar tespit edildi.
BAKANLIK HAREKETE GEÇTİ
Vergi yükündeki ani artış nedeniyle çok sayıda vatandaşın yargıya başvurduğu öğrenildi. Açılan davaların art arda gelmesi üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı devreye girdi. Edinilen bilgilere göre, yüksek oranlı artışların gerekçeleri ve orantılı olup olmadıkları, resmi kurumlar tarafından detaylı şekilde inceleniyor.
YASAL DÜZENLEME MASADA
Yargı süreçleri devam ederken, Maliye Bakanlığı’nın konuyla ilgili yeni bir yasal düzenleme hazırlığı yaptığı bildirildi. Uzmanlar, geçmişte yaşanan benzer bir krizin ardından “üst sınır” uygulamasının getirildiğini hatırlatarak, bu adımın yeniden gündeme alınabileceğini belirtti.
2017 yılında bazı bölgelerde emlak değerlerinin yüzde 3000’e kadar artması kamuoyunda büyük tepki çekmiş, bu süreçte “Dört yıl önceki oranın yüzde 50’sini geçemez” kuralı getirilmişti. Bu düzenlemenin ardından açılan davaların çoğu geçersiz hale gelmişti.
Emlak vergisi hesaplamasında belirleyici bir görevi bulunan takdir komisyonları, dört yılda bir arsa ve arazilerin metrekare birim değerini belirliyor. Komisyonlar, illerde defterdarın, ilçelerde ise malmüdürü veya vergi dairesi müdürünün başkanlığında toplanıyor.
İki memur ve iki seçilmiş üyeden oluşan heyet, vergiye esas değerleri belirlemekten sorumlu. Takdir komisyonlarının görevleri arasında “yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak” ve “vergi kanunlarında yer alan kıymetleri belirlemek” bulunuyor.
Ancak komisyonlar, “takdir sebeplerini” inceleme yetkisine sahip değil. Sadece hatalı işlemler tespit edilirse, ilgili vergi dairesini yazılı olarak uyarmakla yükümlü bulunuyor.