Mahfi Eğilmez'den yerel seçimlere ilişkin dikkat çeken yorum! 'Özetle söylemem gerekirse...'
31 Mart Yerel Seçimleri'nin kesin olmayan sonuçlarını değerlendiren Ekonomist Mahfi Eğilmez, "Bu sonuçlar üzerindeki en önemli etken AKP’nin yanlış ekonomi politikasıyla çığırından çıkardığı enflasyon ve özellikle de hayat pahalılığı oldu" yorumunu yaptı.
12punto
Türkiye, 31 Mart Yerel Seçimleri’ni geride bıraktı.
Kesin olmayan sonuçlara göre yüzde 37,74 oy oranına ulaşan CHP, yerel seçimlerde birinci parti olurken seçim sonuçları iktidar partisi AKP’de şok etkisi yarattı.
Ekonomist Mahfi Eğilmez, yerel seçimlere ilişkin dikkat çeken bir analiz yayınladı.
Mayıs seçimlerindeki sonuçları hatırlatan Eğilmez, "Hemen her yerde “seçmen mesaj verdi” yorumlarını görüyorum ama anlayamadığım bir şey var: Daha bir yıl önce yapılan genel seçimlerde mesaj vermeyen seçmen ne oldu da bir yıl içinde mesaj vermeye niyetlendi?" diye soran Eğilmez şu ifadeleri kullandı;
"Türkiye’de 61,5 milyona yakın seçmen var. Bu seçimde oy kullanma oranı yüzde 78 dolayında gerçekleşmiş. Demek ki 61,5 milyon seçmenin kabaca 48 milyona yakını oy kullanmış.
16 milyona yakın tamamı seçmen konumunda emekli, bir o kadar da yine seçmen konumunda ücretli çalışan var. Bu seçmenlerin de genel eğilime uygun olarak yüzde 78’inin oy kullandığını varsayarsak emekli ve ücret geliri elde eden 25 milyon dolayında seçmenin bu seçimde oy verdiğini düşünebiliriz.
Demek ki seçimde oy kullananların yarısından biraz fazlası emekli ve ücret geliri elde eden kişilerden oluşuyor. Aktif çalışan 16 milyon dolayındaki kişinin kabaca 7 milyona yakını asgari ücretle çalışıyor.
YÜKSEK ENFLASYON VE HAYAT PAHALILIĞI
Emekliler, asgari ücretliler ve üst düzeyde ücret alanlar dışındaki ücretliler yaşanan yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı karşısında aldıkları ücretle geçinemez durumdalar.
İktidar, özellikle son bir yılda giderek artan hayat pahalılığı karşısında durumu hızla bozulan bu kesimin sorunlarına çözüm getiremiyor. Ne enflasyonu düşürebiliyor ne de hayat pahalılığını giderecek kadar ücret artışı yapabiliyor. Çünkü artan kamu kesimi israfı ve çeşitli yanlış politikalar sonucu bütçe artık yönetilemez duruma gelmiş bulunuyor.
"BİR KEZ DAHA ÜCRET ARTIŞI VERSEYDİ SONUÇ FARKLI OLABİLİRDİ"
Özetle söylemem gerekirse kanımca bu sonuçlar üzerindeki en önemli etken AKP’nin yanlış ekonomi politikasıyla çığırından çıkardığı enflasyon ve özellikle de hayat pahalılığı oldu.
Bunların etkisiyle alt üst olan gelir dağılımı ve tamamen bozulmuş olan ücret düzeninin yarattığı ortam, emeklisi, asgari ücretlisi başta olmak üzere ücret geliri elde edenlerin büyük çoğunluğunun AKP’ye ret oyu vermesine yol açtı.
Eğer AKP seçimlerden önce emeklilere, asgari ücretlilere ve genel olarak ücretlilere bir kez daha ücret artışı verseydi sonuç farklı olabilirdi. Ne var ki o zaman da yılın geri kalanını tamamlayacak bir bütçe kalmayacaktı.
Paranız rezerv para olmadığı halde enflasyonun yükseldiği ortamda faizi düşürürseniz, kuru tutarak TL’nin gerçek dış değerini bulmasını önlemeye çalışır, döviz rezervlerinizi bu uğurda harcarsanız, kamu kesiminde inanılmaz boyutta bir israf yaşanırken tasarruf meselesini hafife alır, tüketimi desteklerseniz ücret artışlarını yapamazsınız ve sonuç da bu olur.
Yıllardır söyledik, anlatamadık: Bilimden ayrılanı kurt kapar. Bu bazen biraz geç olur ama önünde sonunda olur."