Prof. Dr. Çağrı Erhan: Türkiye'nin şu anda üzerinde durduğu en önemli konu insani koridor

Prof. Dr. Çağrı Erhan, 10. Gününde İsrail-Filistin Savaşını değerlendirdi.

12punto

10. gününe giren İsrail Filistin Savaşıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Çağrı Erhan, İsrail - Filistin sorununda hiçbir zaman bu kadar büyük, travmatik bir tabloyla karşı karşıya kalınmadığını dile getirdi. İsrail- Filistin ilişkileri konusunda en uzman akademisyenlerden biri olan Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Türkiye’nin her şeyden evvel insan ölümlerini durdurmakla uğraştığını belirtti.

İsrail’in “Hastaneyi boşaltın iki saat içerisinde vuracağım” açıklamasının tüyleri diken diken bir durum olduğunu, öncelikle bunun üzerine odaklanmak gerektiğini söyledi. “İnsanlığın öldüğü nokta bu değil mi?” sorusunu yönelten Erhan’a göre, evvela bu kötülükleri uzaklaştırmalısınız. Ondan sonra diğer süreçleri tartışmaya başlayabilirsiniz. “İki gün daha gecikirseniz, belki de Gazze’de nüfusun yüzde 10'u ölecek. Tehdit, sadece İsrail bombası da değil. İnsanlar açlık, susuzluk veya ilaç bulamama tehditi altında. Ancak karşı karşıya kaldığımız tablonun vahametini henüz idrak edebilmiş değiliz. İki milyona yakın insan ölüm tehlikesi altında” değerlendirmelerini yaptı. Bu şartlar altında bile bir hafta sonra İran'a vurulur mu, üç hafta sonra Lübnan'da savaş çıkar mı? diye tartışıldığını söyleyen Erhan, “Türkiye her iki taraf arasında gerilimin daha da büyümemesi için çabalıyor. İsrail ile Hamas arasında rehine, esir değiş tokuşuna ara buluculuk edilebilir mi? gibi başlıkları değerlendiriyor. Fakat görünen o ki ne Türkiye'nin tek başına ne de başka ülkelerle beraber bugün İsrail'e söz geçirebilme ihtimali yok.” diyerek durum tespitinde bulundu. 

“UZUN VADEDE HEDEF, İSRAİL’İN FİLİSTİNLİLERDEN ARINDIRILMASI”

Kara harekatının olası sonuçlarının da insani açıdan, akıllara gelmeyecek noktalara varabileceği uyarısında bulunan Erhan, İsrail’in aklında üç hedefi olduğunu ifade etti. “Bir tanesi, Gazze'nin tamamen Hamas'tan arındırılması. Arkasından bu bölgenin bir daha Hamas tarafından kullanılamayacak hale getirilmesi. Üçüncü hedef de aslında Gazze'nin tamamen Filistinlilerden arındırılması.” şeklinde konuştu. Uzun vadedeki hedefin ise bugün İsrail hükümeti kabinesindeki bazı bakanların açıkça, hiç sorumluluk duymadan ifade ettikleri gibi, Filistinlilerin kamyonlarla Ürdün'e, Suriye'ye, Mısır'a veya Sina'ya taşınması ve böylece Filistin sorunun bitmesi olduğunu belirtti.

“İSRAİL-İRAN GERGİNLİĞİ 1979’A KADAR UZANIYOR”

Erhan yaptığı değerlendirmede, İran konusunun da ısıtıldığına değinerek, İsrail ile İran arasındaki gerginliğin 1979'dan, İran-İslam devriminden beri devam ettiğine dikkat çekti. Hamas saldırısından iki gün sonra Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan bir habere atıfta bulunarak, Hamas saldırısının aslında Ağustos ayında Beyrut'ta İranlı yetkililerle, İran devrim muhafızlarıyla ve Hamas yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde kararlaştırıldığının ifade edildiğini söyledi. “Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'nin donanma göndermelerinin, İran'ın muhtemel bu önümüzdeki süreçte Hizbullah üzerinden veya Suriye'deki kendisine bağlı silahlı gruplar üzerinden bir İsrail saldırısını engellemek ya da püskürtmek için yapıldığını söyleyenler de var. Ama unutmayalım ki bu gerilimin bir de konvansiyonel boyutu var. O da nükleer boyutu. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ” gibi açıklamaları unutulmamalı.” diyerek önemli hatırlatmalarda bulundu.

“BU ÇATIŞMA, İRAN’A TOP YEKÛN MÜDAHALEYE DÖNÜŞEBİLİR”

ABD'nin hem Trump döneminde hem önceki başkanlar döneminde İran'a müdahale çağrısı yaptığını kaydeden Erhan, İran'ın bölgede kendisine bağlı bir takım silahlı gruplar üzerinden, vekalet savaşı üzerinden, geçmişte olduğu gibi İsrail'e saldırılar düzenleme ihtimalinin olduğunu söyledi. Diğer taraftan birdenbire tırmanan bu çatışmanın, hiç beklenmedik bir anda İran'a top yekûn bir müdahaleye dönüşme riski olduğunu kaydetti.  Erhan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Netanyahu'nun da yıllardır arzu ettiği zaten, ABD destekli bir İran müdehalesi. Özellikle de nükleer tesislerinin yok edileceği bir müdahale. Şu anda da, bu ortamı yaratmaya çalışıyor.” açıklamasını yaptı.