Şimşek'ten itiraf gibi açıklama: IMF'nin arzuladığı seviyeye neredeyse geldik
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, FATF'ın gri liste kararından sonra "IMF nezdinde arzulanan seviyeye neredeyse vardık" açıklamasını yaptı.
12punto
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Habertürk TV canlı yayınında soruları yanıtladı.
AKP'nin seçim kampanyalarında sürekli üzerinden prim yaptığı "IMF'ye bağlı değiliz" şeklindeki görüşünün aksine Şimşek, "IMF nezdinde arzulanan seviyeye neredeyse vardık" dedi.
Öte yandan Şimşek, Türkiye'de asgari ücretin düşük olmadığını savunarak "Avrupa’da Bulgaristan, Macaristan, ile karşılaştırın. Polonya hariç, gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye’de asgari ücret düşük değildir" diye konuştu.
Türkiye'nin FATF'ın gri listesinden çıkarılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Gri listeden çıkışta en önemli konu uygulamada etkinlikti. Gri listeye girmek kolay, çıkmak zor. Daha yeni Monako'yu bu listeye aldılar. Avrupa Birliği üyesi olup da bu listeden çıkamayan ülkeler de var Bulgaristan gibi... Bu bir ekip çalışması" ifadelerini kullandı.
Şimşek'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Batının önde gelen bütün Maliye bakanlarıyla bu konuyu konuştum. Hatta OECD'ye bir mektup dahi yazdık.
Bizi listede tutan ana faktör uygulamada etkinlikti. Bunu ekip çalışması ile başardık. Tabii ki yurt dışında faaliyet gösteren vatandaşlarımız bu listede olmanın sonuçlarını çok iyi bilirler. Türkiye’nin bu listeden çıkması hem ülkemizin itibarı, hem de finansal sisteme olan güven açısından çok önemli.
"SON AYLARDA KAYNAK GİRİŞİ ÇOK GÜÇLÜ"
Son aylarda kaynak girişi çok güçlü oldu. Şu anda bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz. Giren kaynak karşılığında TL basıyoruz. O da dezenflasyon sürecini tehdit ediyordu. 78 milyar dolar civarına ulaştı. Türkiye finans tarihinde eşi benzeri görülmemiş. Bunun önemli bir kısmı yurtiçindeki mevduat sahibi vatandaşlarımızın TL tercihi. Bir kısmı da dış kaynak.
IMF nezdinde arzulanan seviyeye neredeyse vardık.
Esas olan, biz yurtiçi bankalarla olan swapları ciddi bir şekilde azalttık. Bankalardan aldığımız swapları vadeleri doldukça kapatıyoruz.
Mart sonunda -60 milyar dolar civarına inmişken rezervimiz şu anda 12 milyar dolar civarına çıkmış durumda.
Türkiye’de hâla enflasyon nispeten yüksek. Biz enflasyonu düşürdükçe kurda nominal bazda oynama azaldı. Bizim esas hedefimiz enflasyonu kalıcı şekilde düşürerek enflasyonda nominal bazda istikrar sağlamak ancak bunun için henüz erken.
"YUNANİSTAN BİZİ DESTEKLİYOR"
Fon akışı dediğim gibi son derece güçlü. Bu olumlu yansır. İkincil olarak finansal sisteme olan güven çok önemli.
Birçok temsilcinin yerinde inceleme için Türkiye’ye geldiği bir süreç yaşadık. Ben kendilerine dedim. Türkiye listeden çıksa da çıkmasa da biz terörün finansmanı ile mücadeleyi öncelik haline getireceğiz. Onunla en güçlü şekilde mücadele edeceğiz. Nitekim oybirliği ile Türkiye listeden çıkartıldı. Tek bir ülkenin itirazı olmadı. Komşumuz Yunanistan’ın temsilcisi bile geldi "Biz sizi güçlü bir şekilde destekliyoruz.
Programı yurt içi ve yurt dışında birçok kesime anlatıyoruz. Bunu yaparken basit bir şema yaptık.
Başlangıç uluslararası normlara uygun kurala dayalı rasyonen politikalar. Bu beraberinde yatırımcı güvenini getiriyor. Türk Lirası fonlara güveni artırıyor yurt içinden ve yurt dışından.
Bu da beraberinde reel kurda denge ve istikrarı getiriyor. Bu da beraberinde dezenflasyonu getiriyor. Bu programın özünde dengesizliklerin giderilmesi var. Geçen sene bu dönemde Türkiye’nin şu veya bu sebeplerle biriktirdiği dengesizlikler vardı. 12 aylık cari açık 57 milyar dolardı
Milli gelire oranı yüzde 6 civarındaydı. Bu sene yüzde 2 – 2,5’a inmiş olacak.
"EYT'NİN MALİYETİ 724 MİLYAR TL"
Küçümsemeyin, geçen sene muhalefetin popülist iteklemesi ile seçim sürecinde EYT hayata geçirildi. Bu sene yıllık maliyeti 724 milyar TL. Milli gelirin yüzde 2’sine yakın bir rakamdan bahsediyoruz.
AK Parti hükümetlerinde ortalama açık yüzde 4 olmuş. Biz bunu bu sene bunun altına çekmek istiyoruz. Önümüzdeki süreçte de yüzde 3’ün altına çekmek istiyoruz.
Gelecek sene bütçe açığını milli gelire oranla yüzde 3’ün altına çekeceğiz. Ancak daha kat edeceğimiz yol var.
"VATANDAŞ ENFLASYONUN DÜŞÜŞÜNÜ HİSSEDİYOR"
Vatandaşımız enflasyon düşüşünü hissetmeye başlayacak. Aslında hissediyor. Her sene ortalama 690 bin vatandaşımıza istihdam sağlamışız. Bu olmadan ekonomide refah olmaz. Mayıs ayında baktığınız zaman enflasyon yükseldi diyebilirsiniz Yüzde 75,5’luk bir enflasyon. Fakat o 12 aylık enflasyon. Piyasa 24 ay içerisinde enflasyon yüzde 20’ye düşecek diyor. Biz ise bu sene sonunda en kötü ihtimalle Merkez Bankası 38 olur ancak 42’ye kadar yolu var diyor. Önemli olan bu sene sonunda 40 civarına düşmesidir.
"MUHALEFETİN POPÜLİST SÖYLEMİNE İTİBAR ETMEYECEĞİZ"
Muhalefetin popülist söylemi olabilir ama biz bütün dengelere bakıyoruz. Muhalefetin popülist söylemine itibar etmeyeceğiz. Bizim tek bir amacımız var refah artışı ve refah artışının adaletli paylaşımı. Gelecek sene bütçe açısından daha farklı bir noktada olacağız. Kazandığı halde vergi vermekten imtina eden kesimlerle mücadele edeceğiz.
"TÜRKİYE'DE ASGARİ ÜCRET DÜŞÜK DEĞİL"
Son 20 yılda Türkiye’de asgari ücreti reel olarak yüzde 5,5 artırmışız. Türkiye’nin reel büyümesi ise yüzde 5,4. 90'lı yıllarda 100 dolar civarında kalan asgari ücrette AK Parti döneminde dolar bazında ciddi bir artış var.
Asgari ücret artışı yüzde 49. İlk 6 aydaki enflasyon yüzde 20’lerde olacak. Yıl sonunda da MB’nin üst bandı yüzde 42. Böyle dahi kalsa büyümeden daha fazla bir asgari ücret karşılığına tekabül ediyor.
Asya’daki ülkelere, Endonezya, Filipinler, Tayland’a bakın, bir de Latin Amerika, Brezilya, Şili, Kolombiya, Avrupa’da Bulgaristan, Macaristan, ile karşılaştırın. Polonya hariç, gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye’de asgari ücret düşük değildir