Son Dakika: Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı
Yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklayan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 25 ile yüzde 29 aralığında olacağını tahmin ediyoruz. 2026 sonu için ise tahminlerimiz, enflasyonun yüzde 13 ile yüzde 19 aralığına gerileyeceğine işaret ediyor" dedi.
12punto
Yılın üçüncü Enflasyon Raporu toplantısı, İstanbul Finans Merkezi’nde bulunan TCMB Yerleşkesi’nde yapıldı.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, toplantıda ekonomi ile enflasyon hedefleri başta olmak üzere kritik konulara dair açıklamalarda bulundu.
Başkanımız Dr. Fatih Karahan Enflasyon Raporu 2025-III’ü tanıtıyor: https://t.co/fK6d1hvkyh
— Merkez Bankası (@Merkez_Bankasi) August 14, 2025
22 Mayıs’ta düzenlenen bir önceki Enflasyon Raporu toplantısında Başkan Karahan, "Enflasyon beklentileri, sıkı para politikasındaki duruşumuzu sürdürmemiz gerektiğini gösteriyor" ifadelerini kullanmıştı.
HEDEFLER ÖNCEKİ TOPLANTIDA SABİT TUTULMUŞTU
Geçtiğimiz toplantıda yıl sonu enflasyon tahminleri değişmeden bırakılmış ve öngörüler şöyle açıklanmıştı:
2025 Yılı Sonu Enflasyon Tahmini: %25
2026 Yılı Sonu Enflasyon Tahmini: %12
2027 Yılı Sonu Enflasyon Tahmini: %8
FATİH KARAHAN'IN AÇIKLAMALARI
Merkez Bankası 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 24'te sabit bıraktı.
Fatih Karahan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Sıkı para politikamızın sonuçlarını sıkı bir şekilde almaya devam ediyoruz. Sıkı para politikasıyla talep koşullarının dezenflasyonist etkisi arttı. Önümüzdeki dönemde tüm para politikası araçlarını kullanmaya devam edeceğiz. Fiyat istikrarının sağlanması yolunda aldığımız mesafeyi önemsiyoruz.
Küresel ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik riskler yüksek seyretmeye devam ediyor. Küresel büyüme görünümü yılbaşına kıyasla halen zayıf seyrediyor.
Enerji emtia fiyatları geçtiğimiz rapor dönemine göre bir miktar arttı. Endüstriyel metal fiyatlarında tarife etkileriyle artışlar gösterdi. Faiz indirim süreçleri Nisan ayından sonra da ülkeler genelinde devam etti.
Yüksek borçluluk nedeniyle tahvillerle ilgili risk algısı göreli olarak arttı. Portföy tercihlerinin hisse senetlerine yöneldiğini görmekteyiz.
Türkiye'de talep kompozisyonundaki dengeli seyir devam ediyor. Özel tüketimin büyümeye katkısı geriledi. Kompozisyondaki normalleşme büyüme verileri çeyreklik bazda incelendiğinde de görülüyor.
İkinci çeyrekte üretim göstergeleri genel olarak ılımlı seyretti. Manşet işsizlik oranı ikinci çeyrekte bir miktar artmakla birlikte tarihsel ortalamalarının altında.
2025 yılının ilk çeyreğinde özel tüketimin büyümesi yavaşladı. Özel tüketimin büyümeye katkısının belirli olarak gerilediğini görüyoruz. Sıkı para politikası sonucunda talep kompozisyonu daha dengeli hale geldi. Özel tüketimin büyümeye katkısının belirli olarak gerilediği görülüyor.
Temmuz ayına ilişkin geçici veriler dış ticaret dengesinde iyileşmeye işaret ediyor. Bu görünüm altında cari açığın milli gelire oranının ikinci çeyrekte %1,3 civarında seyredeceğini tahmin ediyoruz.
İkinci çeyrekte üretim göstergelerinin büyümesi yavaşladı. Anket bazlı göstergeler sanayide zayıflayan bir görünüme işaret ediyor. 2024 haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci, finansal piyasalardaki oynaklıklara ve jeopolitik gelişmelere karşın kesintisiz bir şekilde devam ediyor.
ENFLASYON
2024 Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Son Rapor döneminden bu yana enflasyon, tahmin ettiğimiz orta noktanın üzerinde olmakla birlikte, öngördüğümüz tahmin aralığında gerçekleşti. Ağustos öncü verileri bunun devamına işaret ediyor. Enflasyon ana eğilimin üç aylık hareketli ortalamalarını incelediğimizde kademeli yavaşlama eğiliminin sürdüğünü görüyoruz.
Tüketici enflasyonu temmuzda, 2024 Mayıs zirvesine kıyasla 42 puan düşük kaydetti; Ağustos öncü verileri eğilimin devamına işaret ediyor. Enflasyon son üç ayda piyasa beklentilerinden düşük gelse de, hizmetteki atalet tahminlerimizin üzerinde risk oluşturmaya devam ediyor.
Son 3 ayda enflasyon öngördüğümüz tahmin aralığında gerçekleşti.
Zirai dona rağmen gıda enflasyonunda yavaşlama görüyoruz. Diğer gıda gruplarında yavaşlama da destekleyici oldu. Olumsuz hava koşulları gıda fiyatlarında riski artırıyor.Kuraklık gıda enflasyonunda riskleri artırıyor.
Geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek kalemler dezenflasyonu yavaşlatıyor. Önümüzdeki iki ayda özel üniversitelerin ücretlerindeki gelişmelerin etkisini takip edeceğiz. Kira enflasyonu öngörülenden daha dirençli bir seyir izliyor. Kira enflasyonunun gerilemeye devam edeceği öngörülüyor.
İlk 7 ayda eğitim ve kira kalemleri enflasyonda öne çıkıyor. Kira artış oranları ise aşağı yönlü görünümü teyit ediyor.
Enflasyon beklentileri tüm sektörlerde geriledi. Net bir mesaj var: Sıkı para politikasını sürdürmeye ve dezenflasyon sürecinde olmaya devam ediyoruz.
Politika faiz indiriminin mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentilerimizle uyumlu şekilde yansıdığını söyleyebilirim. Bireysel kredi büyümesi kredi kartları kaynaklı bir miktar hızlandı. TL ticari kredi büyümesinin yarısı istisna tutulan alanlardan geliyor.
Orta vadeli tahminlerin sunulmasına ilişkin bir değişikliğe gitme kararı aldık. Veri akışına bağlı olarak revize edebileceğimiz “enflasyon tahminlerimizin” yanı sıra, rapor dönemleri arasında olağanüstü gelişmeler olmadığı sürece değiştirmeyeceğimiz “ara hedeflerimizle” karşınıza çıkacağız. Şu an için kontrol ufkunu 12 ile 24 ay arasında olacağını tanımlayabiliriz.
Olağanüstü gelişmeler olmadığı müddetçe ara hedefler değiştirilmeyecek.
YIL SONU ENFLASYON HEDEFİNDE YENİ ARALIKLAR
2025: Yüzde 25 - Yüzde 29
2026: Yüzde 13- Yüzde19
Önceki raporlarda 2025 yıl sonu enflasyon tahminimiz olan yüzde 24 değerini, 2025 yılı ara hedefimiz olarak koruyoruz. 2026 ve 2027 yılları için ise enflasyon ara hedeflerimizi sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 9 olarak belirledik.
Enflasyonun 2027 yılında yüzde 9’a geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını öngörüyoruz.
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Politika faizine ilişkin atılacak adımları ve bunların büyüklüğünü, enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla aldığımızın altını bu vesileyle çizmek isterim.
Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörmemiz durumunda, tüm para politikası araçlarını etkili bir şekilde kullanacağız.
Bu toplantımızda da yeniden vurgulamak isterim ki; fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur"