Şükrü Durmuş: Hırsıza hırsız dedik şimdi bizi yargılamak istiyorlar

Özel kanunla korunan Patara’dan binlerce kamyon kum çalındığı iddia edildi. Olay yargıya taşındı. Dava sürerken el konulan kumlar değerinin çok altında ve yasalara aykırı şekilde satıldı. Alan kişi, kum hırsızlığı ile suçlanan şirket sahibinin damadı çıktı. Tarım Orman-İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş hırsızlık olayını uluslararası boyuta taşıdı. Durmuş şimdi yargılanmak isteniyor. Tuncay Mollaveisoğlu haberi ile skandalı ortaya çıkarmıştı.

Gizem Yaralı

Gizem Yaralı-12punto

Akdeniz’de, Likya bölgesinin en uzun akarsuyu Eşen Çayı Deltası’nın ortasında bir cennet: Patara kumulları... Patara Antik Kenti’nin yükseldiği, nesli tehlike altındaki caretta carettaların üreme alanı olan, endemik bitki türlerine ev sahipliği yapan, Özel Çevre Koruma Kanunu ile korunan Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara’dan geçen yıl 2 bin 186 kamyon kum çalınmıştı.

YASAYA GÖRE SATIŞI YASAK

Bölgenin alüvyonlu toprağı ile harmanlanıp seralarda kullanılan bu özel kumun kamyonu 20 bin TL’ye satılıyor. Çalınan kumun piyasa değeri 110 milyon TL’yi buluyor. AKP’li bazı ilçe başkanları ve meclis üyelerinin dahil olduğu kum hırsızlığı ile ilgili açılan dava sürerken bu kumlar adrese teslim ihale ile satıldı.

Kaş Orman İşletme Müdürlüğü, kum hırsızlığı ile suçlanan Faybahar şirketinin sahibi Mustafa Bahar’ın damadına 400 kamyon kumu, kamyonu 320 TL’den sattı. El konulan kumların yasalara göre satışı mümkün değil. Bu satışı gizlemek için faturaya kum yerine “humuslu toprak” yazıldı. Peki el konulan ve geride kalan 1786 kamyon kuma ne oldu?

‘VURGUNU GİZLEMEYE ÇALIŞTILAR’

Bölgede inceleme yapan Tarım-Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, “Satılan kumu faturada ‘humuslu toprak’ olarak göstermeleri de büyük bir skandal. Ormancılık tarihimizde ‘humuslu toprak’ diye bir satış yoktur. Orman idaresi yetkilileri, Kaş Belediye Başkanlığı, AKP iktidarına yaslanarak vurgunu gizlemeye çalışıyor. AKP Antalya Milletvekili İbrahim Aydın bölgede bu şebekenin korumacılığına soyundu. Biz hırsıza hırsız dediğimiz için şikayet edildik ve şimdi yargılanmamız isteniyor. Davamızda haklıyız o yüzden mücadelemize devam edeceğiz. Onların güç anlayışı ile bizim güç anlayışımız aynı değil. Biz haklıyız. Haklı insan güçlü insandır. Ben yıllardır görevimi şerefimle sürdürmekteyim bir ağaç dalını bile kendim için kullanmadım, kullanamam. Bu doğa, ormanlar Devlete aittir çalınamaz satılamaz. Biz bu doğayı babamızdan miras almadık, çocuklarımızdan miras aldık. Çünkü emanate iyi bakılması gerekir. Biz de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Buradaki mesele malesef sadece kum hırsızlığı ile sınırlı değildir. Patara, Akdeniz’de, Likya bölgesinin en uzun akarsuyu Eşen Çayı Deltası’nın ortasında bir cennet ve bu bölgede çok büyük rant dönüyor. Geleceğimiz için buna dur denilmeli” dedi.

(Bölgeye giden Tarım Orman-İş Sendikası üyeleri bölgede inceleme yaparak rapor hazırladı)

GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN HASAR VERDİLER

AKP ile birlikte bölgede artan kum hırsızlığı ekosistemde geri dönüşü olmayan hasara neden oldu. Orman Muhafaza Memuru Umut Utku’nun mücadelesi sonucu el konulan 2 bin 186 kamyon kumu çalan şirketin ortakları arasında AKP Kaş İlçe Başkan Yardımcısı Osman Deniz Karataç var. Aynı davada AKP’li meclis üyeleri Tevfik Taner ve Nihat Uçar ile Kalkan Orman İşletme Şefi Aydın Ersoy da yargılanıyor.

Kum hırsızlığını tespit eden Utku’yu, AKP’nin devlet gücünü kullanan şebeke memuriyetten attırmış, sendikanın ve kamuoyunun büyük tepkisi ve hukuk mücadelesi sonucu genç memur görevine geri dönebilmişti.

ATATÜRK’ÜN TALİMATIYLA KORUNMUŞTU

Patara kumunun rüzgâr erozyonu ile yok olmaması ve iç kısımdaki tarım alanlarına da zarar vermemesi için 1930’lu yıllarda ulu önder Atatürk talimat vermiş, kumul hareketini önlemek için getirilen özel bitkilerle perdeleme yapılmış, arkalarına okaliptüs ve Kıbrıs akasyaları dikilerek bölgedeki ekosistem günümüze kadar yaşatılmıştı.