Yılın son faiz kararını Ekonomist Prof. Dr. Duran Bülbül değerlendirdi: 'Dolar tırmanacak, fiyatlar yükselecek, vergiler artacak...'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını gerçekleştirmek için bugün bir araya geldi. Merkez Bankası, mart ayında politika faizini yüzde 50'ye yükseltmiş ve sonraki 9 toplantıda sabit tutulmasına karar vermişti. Merkez Bankası 8 ay aradan sonra politika faizini ilk kez indirerek 250 baz puan düşürdü ve yüzde 47,50'ye çekti. Ekonomist Prof. Dr. Duran Bülbül, faiz kararının etkilerini 12punto’ya anlattı.  

“PİYASA FAİZİ 45’LER OLACAK” 

Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz kararı ile piyasaların uyguladığı faiz politikasının farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bülbül, “İktidar sürekli enflasyonun düştüğünü söylüyor ancak faizi sabit tutuyordu. Bu hem Merkez Bankası hem de Maliye Bakanlığı’nın açıklamalarıyla çelişen bir durumdu. Buradaki temel sorun, siyasi iktidar 2025 yılına sıkı para politikasının devam edeceği mesajını vermesi. Eğer bankalar bunu fırsat bilip 2.5 daha alta çekmiş olurlarsa piyasa faizi 45’ler olacak. Dikkat ederseniz ters işleyen bir durum da söz konusu. Aslında piyasa faizi politika faizinden sürekli olarak yüksek olması gerekir ama çelişkili bir durum var. Bunun temel nedeni de siyasi iktidarın mali oligarşi dediğimiz bankalar üzerinde hala egemenliğinin olmaması. Yani bankalar MB politikası dışında ayrı bir faiz politikası yürütüyor” açıklamasında bulundu. 

"3’LÜ BİR DÖVİZ KURU HAKİM” 

Döviz kurunun seyrine değinen Prof. Dr. Bülbül, “Son bir haftadır zaten dolar yukarı doğru tırmanmaya başlamıştı. Dolar ve Euro ilerleyen dönemde yukarı doğru tırmanacak, bunu siyasi iktidar da kaçınılmaz bir şekilde istiyor. Çünkü artık baskılamaktan da vazgeçtiğini görüyoruz. Zaten piyasanın dolar veya Euro kurları açısından fiyatlandırması, şu anda serbest piyasadaki dolar ve eoru kurundan daha yüksek. Aslında diğer sorun da serbest piyasanın, bankaların dolar satış-alış kurundan daha düşük aldığını görüyoruz. Piyasa da bankalar da siyasi iktidar yani MB da kendine özgü bir kur belirlemiş, üçlü bir döviz kuru ile gidiyoruz. İktidarın bu üçlü yapıdan bir an önce kurtulması gerekir. Çünkü döviz alış kuru ile satış kuru arasında 1 lira değerinde ciddi farklar var. Bu yeni bir sermaye transferi oluşturmuş durumda. Ekonomi güven işidir, siz güven vermezseniz, faiz politikasını ne kadar baskılarsanız baskılayın piyasa kendine özgü bir yol bulur, kendine özgü bir politika oluşturur” diyerek iktidarı uyardı.  

“FİYATLAR YÜKSELECEK, VERGİLER ARTACAK” 

İlerleyen süreçte vatandaşın ekonomik açıdan sıkılacağını belirten Prof. Dr. Bülbül, “Siyasi iktidar halkı sıkı maliye politikası ile ciddi bir şekilde sıkacak. Siyasi iktidar bu politika ile, fiyatları yükselteceğini, vergileri artıracağını söylüyor.  Fakirlerin daha da yoksullaşacağı, emeklilerin açlık sınırının çok altında derin bir açlığa gittiği süreç ile karşı karşıya kalacağız. 2025 yılı 2024 yılını arattıracaktır. Sıkı maliye politikasının sonucunda ekonomide ciddi bir daralmaya doğru evrildiğimizden, ciddi bir ekonomik durgunluk ile karşılaşacağımız bir tehlikeye doğru evrileceğiz. İşsizlik başlayacak, fabrikalar işletmelerin iflaslarının olduğu bir sürece gideceğiz” dedi.