MHP'nin gazetesinden İmamoğlu mesajı: 'Hem İmamoğlu hem Özdağ serbest kalabilir'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’ye yönelik sert eleştirilerde bulunduğu açıklamasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki yargı sürecine dair dikkat çeken bir çıkış yaptı. Bahçeli, “Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı; zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzsa beraatı, değilse cezalandırılması vicdanlara uygun şekilde mutlaka sağlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Bu sözler, MHP cephesinden İmamoğlu’nun suçsuz olabileceği ihtimalinin ilk kez açıkça dillendirilmesi olarak yorumlandı.

TÜRKGÜN GAZETESİ MANŞETE TAŞIDI

MHP’ye yakınlığıyla bilinen Türkgün gazetesi, Bahçeli’nin açıklamasını manşetlerine taşıdı. “CHP Kaos Peşinde” başlığı atılsa da, Ekrem İmamoğlu hakkında sarf edilen “kovuşturma tamamlanmalı” sözleri özellikle ara başlıklarda vurgulandı. Bahçeli'nin adli süreç vurgusunu öne çıkaran haber, parti içindeki yaklaşımın da değişmekte olduğuna dair işaret olarak yorumlandı.

HATİPOĞLU’NDAN TAHMİN: “YAZIN TAHLİYE GELEBİLİR”

Hukukçu ve siyaset yorumcusu Afşin Hatipoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Bahçeli’nin sözlerinin önemli bir mesaj içerdiğini savundu. Hatipoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bahçeli, İmamoğlu ceza alsın diye açıklama yapmaz. Adamın diplomasını ve özgürlüğünü zaten aldılar. Bahçeli bir şey söylüyorsa genelde zıttı olur. Özdağ’ın duruşmasını Haziran ayına ertelediler. Bu açıklamanın aynı güne denk gelmesi, yazın hem Özdağ’ın hem de İmamoğlu’nun tahliyesine işaret olabilir.”

BAHÇELİ NEDEN BU ÇIKIŞI YAPTI?  

Paylaşımlarına devam eden Afşin Hatipoğlu Devlet Bahçeli'nin Ekrem İmamoğlu'nun derhal yargılanması ve suçsuzsa serbest bırakılması yönündeki çıkışını neden yaptığına dair değerlendirmelerini de maddeler halinde paylaştı.

Hatipoğlu'nun paylaşımı şu şekilde:

8 madde de, Bahçeli neden “İmamoğlu’nu ivedi yargılayın” dedi?

İmamoğlu içerdeyken, Apo/PKK süreci gölgede kalıyor, ilerlemiyor.

İmamoğlu’nun içerde olması, Bahçeli’nin amaçlarına hizmet etmiyor. İmamoğlu operasyonunun tamamen Ak Parti merkezli olduğunu biliyor.

AKP’nin ekonomiyi tutamadığını, ekonomi yönetilemeden, ülkeyi yönetemeyeceklerinin farkında.

Halkın her şeyi protesto malzemesi haline getirdiğini ve bu protestoların sokakta karşılığının olduğunu görüyor.

Bahçeli’den genel af bekleyen büyük bir kesim var. Ve şu zamanlar vakit kaybı.

Bahçeli, yargıda en az Erdoğan kadar güçlü, dosyanın boş olduğu bilgisinin Bahçeli’ye de verilmiş olması muhtemel.

2028 deseler de, ülkeyi seçime götürmek istiyorlar, İmamoğlu içerdeyken seçim sürecinin başlayamayacağını kendisi biliyor. 

Mansur Yavaş’ın bu süreçte, oyun dışında kaldığını düşünüyor. Bu durum Bahçeli’nin isteyeceği bir durum değil. Zira muhalefet bir olur ve tek kutup şeklinde, İmamoğlu üzerinden okunur.  İmamoğlu çıkmadan da, Mansur Yavaş tekrar oyuna girmeyeceği için, Bahçeli bu kozu da oynamak istiyor. Çünkü bağımsız bir Mansur Yavaş adaylığının seçimi ikinci tura taşıyacağını, bunun da Erdoğan’a yarayacağını biliyor.

ÇOK DAHA İLGİNÇ OLAN NE BİLİYOR MUSUNUZ?

Gazeteci Murat Yetkin de Bahçeli'nin çıkışını bugünkü köşesine taşıdı. Yetkin Bahçeli'nin sözlerinin 'AKP'ye dostça uyarı niteliğinde' olarak değerlendirdi. Öte yandan Yetkin çok daha farklı bir noktaya dikkat çekerek " En az Bahçeli’nin çıkışı kadar ilginç olan ve gelişmelerin AK Parti’deki rahatsızlığı gösterdiğinin bir işareti de ne biliyor musunuz? Bahçeli’nin bu çıkışının AK Parti çizgisindeki Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Türkiye’nin ilk sayfalarında hiç yer almaması. Milliyet -gazeteci lisanıyla- “etekten tek sütun” da olsa vermiş. Akit ve Akşam da MHP çizgisindeki Türkgün gibi “CHP kaos peşinde” kısmından görmüş. Ankara’da kapalı kapılar ardında yoğun hareketlilik var."  İfadelerini kullandı. 

Yetkin'in yazısının ilgili bölümleri şu şekilde:

Cümlelerdeki iki ifade ise AK Partiye iki dostça uyarı niteliğinde.

Birincisi “sarih ve sahici deliller” ifadesi, diğeri de “suçsuzsa beratı” şartıdır.

MHP lideri ilk defa İmamoğlu’nun suçsuz da olabileceği ihtimalini dile getiriyor.

Bu nedenle, İmamoğlu suçluysa da suçsuzsa da bir an önce gereğinin yapılmasını talep ediyor.

Peki, kimden talep ediyor? Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un her gün bağımsız olduğunu tekrarladığı Türk yargısından mı? Öyleyse, bu yüzden Bahçeli’nin aleyhine yargının işleyişine müdahale suçlamasıyla soruşturma açılıp fezleke hazırlanacağını sanmıyorum. Yoksa Bahçeli bunu Cumhur ittifakı müttefiki Erdoğan’dan mı talep ediyor, onun yargı sürecine müdahalesini mi istiyor? 

Bahçeli, ister Erdoğan’dan isterse yargıdan, İmamoğlu’nun suçsuz olup olmadığının bir an önce saptanmasını istiyor. Artık liselerin önüne daha fazla polis aracı çekilmeden, üniversitelerde gelecek kaygısındaki gençlerin sol yumrukları daha fazla bozkurt işaretleriyle birlikte havalanmadan, CHP kendisi dışındaki muhalif seslere de daha fazla tercüman olmaya, önlerine geçmeye başlamadan ve dikkatler Bahçeli’nin müellifi olduğu Öcalan Açılımından demokrasi ve adalet taleplerine daha fazla kaymadan…

İşte Türkgün gazetesinin bugünkü manşeti...