Silahları gömün çağrısının ardından AKP'ye yakın isimden yeni iddia: 'Etkisi çok büyük'
Siyasette yapılan Öcalan çağrılarının ardından AKP'ye yakın isimlerden yeni sürece dair açıklamalar gelmeye devam ediyor. Eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner yeni açılım sürecine dair bilgi verdi.
12punto
MHP Genel Başkanı Devlet Behçeli'nin PKK elebaşı Öcalan'a yöenlik yaptığı çağrı siyasetteki güncelliğini korumaya devam ediyor.
MHP lideri daha önce yaptığı açıklamada, Öcalan'a yöenlik olarak Meclis'e gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun. PKK'yı lağvettiğini açıklasın. Bunun sonucunda da umut hakkından yararlansın' şeklinde çağrılarda bulunmuştu.
Bahçeli daha sonrasında yaptığı açıklamalarda bu çağrının arkasında olduğnu kaydetmişti. Bu çağrıların ardından Cumhur İttifakı'nda derin bir çatlak meydana geldiği iddia edilmişti.
Fakat Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan son grup toplantısında Bahçeli'nin yapmış olduğu açıklamalara destek verdiğini ve Cumhur İttifakının bir mutabakat içinde olduğunu söylemişti.
Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından yandaş Yeni Şafak yazarı ve Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner yeni açılım sürecine dair bir yazı kaleme aldı.
Eski AKP Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısındaki "Silahları gömeceksiniz. Silahları gömdüğünüz anda, bizim için her şey sizlerin önünü açmaktır" sözlerini ele aldığı yazısında DEM Parti ile Abdullah Öcalan görüşmesine dair görüşlerine yer verdi. "DEM bugün-yarın Öcalan'la görüşecek," diyen Metiner, "Öcalan'ın şayet bir çağrısı olacaksa bu çağrışım içeride arkasında duracak siyasi aktörlere de ihtiyaç var. Selahaddin Demirtaş ve Ahmet Türk gibi isimler bu açıdan önemli," değerlendirmesinde bulundu.
Metiner'in yazısından öne çıkanlar şu şekilde:
"DEM bugün-yarın Öcalan'la görüşecek.
Şayet bu görüşme sağlanırsa Öcalan'la yapılan müzakereler olgunlaşmış demektir.
Aksi takdirde DEM-Öcalan görüşmesinin faydasından çok zararı olur.
Öcalan bu görüşmede silahları gömme-siyasette karar kılma çağrısında bulunursa bu hemen ertesi gün silahların bırakılacağı anlamına gelmez ama demokratik siyaset için yeni bir fırsat kapısı aralar.
Öcalan'ın manevi gücü var.
Öcalancılık hem Kandil'de hem Kandil'in konsolide ettiği kitleler üzerinde güçlü bir eğilim.
DEM tabanı üzerinde de etkisi büyük.
Son zamanlarda yeni nesil Kürt siyasetçiler üzerinde Öcalan'la birlikte Demirtaş'ın da etkisi gözle görülür biçimde artmış durumda.
Demirtaş bu yeni nesil Kürtlerin siyasi idolü.
Hatta birçoğunun gözünde Öcalan'dan da daha önemli.
Demirtaş'ın bu konumu Kandil'i de Öcalan'ı da DEM'i de rahatsız ediyor.
Ama gerçek örtülemez.
Öcalan'ın şayet bir çağrısı olacaksa bu çağrışım içeride arkasında duracak siyasi aktörlere de ihtiyaç var.
Selahaddin Demirtaş ve Ahmet Türk gibi isimler bu açıdan önemli.
Kandil Öcalan'ı karşısına almak istemez.
Ama ipe un serer.
DEM tercihini Öcalan'dan yana yapar ama Kandil'i de karşısına almaya cesaret edemez. Çünkü dışarıda DEM üzerinde asıl belirleyici olan güç, maddi ve fiziki yapısıyla, dahası yaptırım gücüyle Kandil'dir.
Kandil DEM'in ipini çekerse DEM siyaseten etkisiz-yetkisiz hale gelir.
Öcalan çıkar çağrıda bulunur mu?
Bulunduğunda Kandil ve DEM sözünü dinler mi?
Öcalan kararlı bir duruş sergilerse ve devlet de dediğim çerçevede bir pratik ortaya koyarsa Öcalan'a direnen çizgi kaybetmeye mahkûm olur.
Derin bir siyasi ve toplumsal yarılma ortaya çıkar.
Kandil'i siyaseten yendiğinizde ve en önemlisi Kürtleri kazanan bir pratik ortaya koyduğunuzda silahların varlığı süreç içinde tehdit unsuru olmaktan ebediyen çıkar.
O yüzden ikna ve güven verici bir pratik şart."