Spor yazarları Türk takımlarının Avrupa maçlarını değerlendirdi: 'Yazık oluyor'
Spor yazarları, geçtiğimiz akşam oynanan FK Rıgas- Galatasaray, Twente- Fenerbahçe ve Beşiktaş- Eintracht Frankfurt karşılaşmalarını değerlendirdi.
12punto
UEFA Avrupa Ligi'nde ülkemizi temsil eden Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ligin 2.haftasında oynanan mücadelelerde istediği sonucu alamadı.
Günün ilk maçında sahneye çıkan Galatasaray, 2-0 öne geçtiği maçta Rıgas ile deplasmanda 2-2 berabere kaldı. Bir diğer temsilcimiz Fenerbahçe Twente ile 1-1 berabere kalırken Beşiktaş sahasında Frankfurt'a 3-1 mağlup oldu.
Spor yazarları temsilcilerimizin oynadığı bu karşılaşmaları değerlendirdi.
İki kulvar için eksik - Ali Ece
Giovanni hoca, Amsterdam deplasmanındaki deneme-yanılma fiyaskosundan sonra 2024-25 model Beşiktaş’ı fabrika ayarlarına döndürünce Süper Lig’deki son maçta Beşiktaş’ın oyunu hem etkili hem de skor tabelasına net şekilde yansıyan cinsten efektifti. Dün de ilk yarıda Gedson-Ndour iç orta sahaları önünde sarkık oyun kurucu-2. forvet karışımı Rafa Silva ile Beşiktaş maça etkili başladı.
Giovanni hoca 62’deki değişiklikleriyle kadrosundaki hem hızlı ve hem de kolay rakip eksilten tek oyuncuyu yani Rafa Silva’yı mecburen sağa aldı. Beşiktaş yüklenmeye devam etse de golü atan maalesef yine Frankfurt oldu. Bu oyun Süper Lig’de başarılı olmaya yeter ama bu kadro iki kulvarda başarı için maalesef eksik! (FANATİK)
Bu seviyede kaliteye ihtiyaç var - Ali Gültiken |
Avrupa seviyesi farklı disiplinler istiyor. Yıllardır bu tür maçlar oynanırken aynı durumlarla birçok defa karşılaştık. Beşiktaş adına dün akşam bunun bir tekrarı yaşandı. Avrupa sahnesine çıktığınızda takım savunmasında daha üst seviye kalitelere ihtiyaç duyuluyor. Bu maçlarda savunmayı yalnızca top rakipte değil, top sizdeyken de doğru mantıkla yapmak gerekiyor. Topa sahip olup, rakibinin üzerine çıkarken kaptırılan toplarda savunma geçişindeki hatalar kalenizde gol olarak geri dönüyor.
Maçın içerisinde mutlaka alınacak dersler var. Beşiktaş'ın bu sezonki kadrosunun hâlâ gelişim sürecinde olduğunu düşünürsek bu yaşananları belki makul bir yere oturtabiliriz. Skor olarak geri düşmüş olsa da takım oynama isteğini ve geri dönme arzusunu kaybetmedi. Avrupa süreci Beşiktaş açısından sonuç olarak çok istediği ölçüde yürümüyor ama takımın enerjisi skordan bağımsız doğru yönde ilerliyor. (SABAH)
Kartal’ın gerçekleri - Attila Gökçe |
Önlenemeyen iki gol… Kaçan penaltı. Gidiyorum diyen maç.Yine de akışı değişti maçın. O durağan, etkisiz ve verimsiz Beşiktaş inanılmaz bir tepkiyle oyunu yeniden kurmaya, maçı sahiplenmeye, pozisyonlarını çoğaltmaya çalıştı. Aralarında yardımlaşmayı çoğalttılar. Ortadan, kanatlardan yüklendiler. En azından taraftarlarının gönlünü aldılar.. Devre arasında gelen tribün desteği bunun işaretiydi. Şu üçüncü golü yemeseler daha umutlu olabilirlerdi. Hele kullandıkları en az dokuz kornerden bir gol çıkaramamaları...
Yine de Rafa Silva, Gedson, Immobile, Rashica, sonradan giren Semih ve Onur’un çabalarına saygı duymak, tek golün sahibi Masuaku’yu takdir etmek gerekir. Golü son dakikalarda, maç biterken atmaları yine de teselliye yetmedi.. Kanımca Semih ve Onur’u alırken, Salih’i oyuna sürerken, hele Mustafa Hekimoğlu’na 85’te görev verirken geç kaldı Bronchorst. (MİLLİYET)
Ersin ile Santos değişse Beşiktaş 3 puan alabilirdi - Güntekin Onay |
Beşiktaş kötü mü oynadı, hayır. Maç 2-0’ken defalarca tekrar oyuna ortak olacak fırsatları yakaladılar. Ancak Frankfurt’un kalecisi Santos olağanüstü bir maç çıkardı. Beşiktaş girdiği bütün pozisyonlarda karşısında Frankfurt’un kalecisi Santos’u buldu. Penaltı başta olmak üzere Frankfurt kalecisi sanki gol yememeye ant içmiş gibiydi. Beşiktaş skoru 2-1’e getirebilse o moral-motivasyonla ve seyirci desteği ile maçı çevirebilecek bir futbol oynadı. Ancak siyah beyazlı takımda kaleci Ersin ne yazık ki dün hiç güven vermedi. Kalesine gelen her top maalesef golle sonuçlandı. (HÜRRİYET)
Beraberliği küçümseme - Faik Çetiner |
Szymanski ve Fred’in oyuna katkı yapamayışı, kanatların çalışmayışı, ofansif futbolu sıkıntıya soktu. Kanatlardan orta gelmeyince En Nesyri de çaresiz kalıyordu.
Son bölümde golü kovalayan Fenerbahçe oldu ama bunu başaramayınca 1 puanla yetindi. Avrupa Ligi’nde deplasmanda alınan 1 puan küçümsenmez. Şimdilik hedefe yürüyüş devam ediyor. Bu yürüyüşün sonu nereye varır derseniz, onun cevabını da yine Mourinho verir derim. (FANATİK)
Fizik, kimya, geometri karışımı - Halil Özer |
İsmail ve Maximin’in oyuna girmesi bir anda her şeyin şeklini değiştirdi. Ama şu var sadece bu maçın değil bu gecenin konuşulması gereken en önemli olayı bu maçta gerçekleşti. Ambramat’ın asisti...
Fizik, geometri ve kimya karışımı bir formülle öyle bir pas verdi ki inanılır gibi değil. Eğer Tadic bu asisti gole çevirmeseydi muhtemelen bu futbolcudan bütün sezon özür dilemek zorunda kalacaktı. Tabii Tadic başka bir oyuncu. Öyle güzel bir dokunuş yaptı ki tam usta işi. Bir de Tadic kardeşim o topun oraya geleceğini nasıl hissettin? (MİLLİYET)
Defansa ‘helal olsun’ diyorum - Gürcan Bilgiç |
Neresinden tutsan, elinde kalacak bir maç izledik. Mourinho'nun Fenerbahçe'sini sahadan sildi Twente takımı. İki tarafta da üstündüler; taktik olarak da istediklerini alıyorlardı, fizik olarak da. Baskıyı kurdular ve hiç bırakmadılar. Nefes aldırmadan topun ve pozisyonların peşinde ördüler sahayı.
Mourinho'nun takımını yenmek için ekstra hırsla oynayan Twente'nin hafta sonu maçına dikkat. Amrabat ortaklığındaki Fenerbahçe defansı için "helal olsun" diyorum. Sonuç; kaybedilmemesi gereken maçtı, kaybedilmedi… (SABAH)
Doğrular... - Emre Bol |
Aslında sahaya çıkan kadro; ben hoca olsam ligde çıkaracağım kadroydu. Lakin oyunu bu kadar geride kabul edecek, bu kadar "sadece" savunacak bir oyuncu grubu olmadığını düşünüyorum. Mourinho lütfen takımını bir savunma takımı gibi düşünme.Bekleyip göreceğiz Hollanda'da Twente deplasmanında alınan puan Fenerbahçe'yi gruplardan çıkaran puan olacak. Köy takımına puan vermedik, ekol olan bir takıma verdik! Bundan sonra Kadıköy'de alınacak 6 puan Fenerbahçeyi UEFA Avrupa Ligi'nde bir üst tura taşır. Çoğu bitti, azı kaldı. (FOTOMAÇ)
Galatasaray’ın futbolu sıkıntılı - Osman Şenher |
Dün gece Rigas Skola takımı uzaktan yakından sana diklenebilecek bir takım değil. Bu kez iki farkla öne geçiyorsun, üçüncü golü ararken defans hatalarından bir golü kalende görüyorsun. Sonrasında bir gol daha yiyorsun ki, sarı-kırmızılıların defansının ne kadar lakayıt davrandığı bu golde ortaya çıkıyor. Rakip vuruyor, Günay kurtarıyor, top geriye geliyor, orada dört tane Galatasaraylı futbolcu var, Letonya takımı bir daha vurup fileleri havalandırıyor, bizim futbolcular müdahale etmiyorlar. Böyle disiplinsizlik olmaz. (MİLLİYET)
Hocam saplantılardan kurtul - Levent Tüzemen |
Okan Buruk maalesef oyunu okuma ve hangi oyuncunun oyundan çıkması konusunda hatalar yapıyor. Ya yardımcıları yardım etmiyor ya da Okan Hoca yardımcılarının uyarılarını dinlemiyor. Maçın başından itibaren Kaan sağ bekte tank gibi oynuyordu. 2. yarı Riga sağdan iki kez geldi ikisini de Abdülkerim önledi. Üçüncü atakta da gol geldi. Skor 2-2 olduktan sonra Okan Buruk Kaan'ı oyundan aldı. Hoca olarak bu değişikliği çok önceden yapman gerekirdi. Barış Alper formsuz, eski gücünde değil. G.Saray'a iki gol atan Rigas kalan 6 maçta bir takıma iki gol atabilecek mi? Okan Hocam; şimdi "Sorumluluk benim" gibi açıklama yapma çünkü sen de zihinsel olarak formda değilsin. Abdülkerim çıktığında Nelsson varken Berkan stoper olmaz. Torreria yerine Yusuf girmez. Kurtul artık saplantılarından.. Duygularınla değil aklınla hareket et.. (SABAH)
35’ten sonra kontak kapattı! - Bülent Timurlenk |
Dün akşam Galatasaray- Kasımpaşa maçında olduğu gibi 35. dakikadan sonra kontak kapattı. Barış Alper Yılmaz'ın, İcardi'nin, Mertens'in ve şaşırtıcı şekilde Torreira'nın ayakta duracak hali olmayan bu takımı Davinson, Sara ve Yunus üçlüsü de taşıyamadı maalesef. Okan Buruk'un değişiklik için zamanlaması da tercihleri de yine fazlasıyla tartışmaya açık. Fenerbahçe ve PAOK'a üçer gol atıp kazanan bu kadronun teknik direktörü dahil son iki maçın ikinci yarılarında oynadığı futbolun tarifi de yok izahı da. (SABAH)
Yazık oluyor Galatasaray'a! - Oğuz Dizer |
Yahu arkadaşlar; rakibin toplam maliyeti Galatasaray‘ın bir futbolcusu kadar bile etmiyor, biliyorsunuz di mi? Galatasaray takımında ciddi disiplinsizlik hali sırıtmakta, uyarıyorum. Aklınızı saçınıza değil, başınıza toplayın! Davinson, Yunus, Mertens, Torreira ve Günay emeklerini heba etme hakkınız yok!