13 yıllık adalet arayışı: ‘Her şey mahkemede çözülmez!’
2011 yılında Rixos otellerinde staj yapan 16 yaşındaki Burak Oğraş, otele ait pansiyonun boş havuzunda ölü bulunmuştu. 13 yıldır oğlunun katillerini adalet karşısına çıkarmaya çalışan baba Murat Oğraş; davaya ilişkin son gelişmeleri 12punto’ya anlattı.
12punto
Hikmet Eren Çelenk - 12punto.com.tr
2011 yılında İş insanı Fettah Tamince’ye ait Rixos otellerinin Antalya-Lara şubesinde staj yapan 16 yaşındaki Burak Oğraş, otel tarafından tahsis edilen lojman olarak kullanılan bir pansiyonun boş havuzunda ölü bulunmuştu. Baba Murat Oğraş, dava sürecinin üstünü kapatmaya yönelik girişimlere, kendisine gelen suskunluk tekliflerine ve davanın son durumuna ilişkin 12punto’ya konuştu.
‘KATİLLER BELLİ’
Davanın 2 şüpheliyle başlayıp, kendi çabaları sonucunda 6’ya çıktığını belirten Baba Oğraş dava sürecinin ilk safhalarına ilişkin şöyle konuştu:
“İlk günden itibaren mücadele ediyorum. Dosya şüpheli ölüm dosyası olarak açıldı fakat daha sonrasında verilen çelişkili ifadeler sonucunda bir ay dolmadan kasten öldürme olarak devam etti. Oğlumun öldüğüne dair kriminal raporu ve görgü tanığı var. Katiller belli aslında, başta çelişkili ifadelerden dolayı iki otel çalışanı şüpheliydi. Ben de bunun üzerine gidip araştırdım, 4 şüpheli daha tespit ettim ve ses kayıtlarını alıp savcıya teslim ettim. O kişiler de şüpheli olarak dosyaya girdi ve 6 cinayet şüphelisi oldu. Bir tane otel çalışanı tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi fakat mahkeme adli kontrolle serbest bıraktı.”
‘TWİTTER’DAN DİKKAT ÇEKTİM’
Görevde bulunan adli makamların görevi kötüye kullandıkları iddiasını gündeme getirme mücadelesini anlatan Murat Oğraş, “5 savcı değişti şu ana kadar soruşturmada. Benim şikayetlerim üzerine görevden alınan 2 savcı oldu, 6 ay açıkta kaldılar ve daha sonra hırsızlık masasına verildiler. Görevi kasten kötüye kullanmaktan şikayetçi oldum. Hem adliyeden elden, hem de twitter’da sürekli HSK ve Adalet Bakanlığı'nı etiketleyerek dikkat çekmeye çalıştım. Kurulun dikkatini çekmiş olacak ki beni Ankara’ya davet ettiler. Durumum yetersiz olduğu için gidemeyeceğimi belirttim ve görüntülü olarak ifademi aldılar” dedi.
13 YIL SONRA GELEN İFADE
Rixos Otelleri sahibi Fettah Tamince ve dönemin İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz’ın çelişkili ifadelerine değinen Murat Oğraş, “Dosyadaki gelişmeleri mevcut savcı paylaşmamam gerektiğini söyledi. Bunu süreci aksatmamak için istedi. Fettah Tamince ve Ali Yılmaz’ın 13 yıl aradan sonra ifadelerini aldı. İfadelerde büyük çelişkiler var. İl Emniyet Müdürü teklifi Menderes Türel’in yaptığını söylüyor fakat Fettah Tamince bizzat kendisi aradığını söylüyor” ifadelerini kullandı.
‘OTELİN ADINI KULLANMA 1 MİLYON LİRA VERECEKLER’
Murat Oğraş, cenaze sürecinde otelden gelen iki yetkilinin kendisine yaptığı teklifi şöyle anlattı:
“Oğlumun cenazesinin ikinci gününde beni bir iş arkadaşım aradı. Bakanlıktan gelen bir kadın bir erkeğin taziye ziyaretinde bulunmak için geldiklerini fakat evimi bulamadıklarını, iki kişiyi bana yönlendireceklerini söyledi. Meral Kütüklü ve Tacettin Ural olarak kendilerini tanıttılar. Ben kendilerini karşıladım, eve davet ettim ve tam eve girerken bana bakanlık yetkilisi olmadıklarını, otelden gönderildiklerini söylediler. ‘Murat bey otelin ismini basında duyurmasın 1 milyon lira para vereceğiz diyorlar’ dediler ve ben bunu duyar duymaz yaka paça evimden attım. Ev cenazeden dolayı çok kalabalıktı ve onları da şahit göstererek şikayetçi oldum. Antalya’ya gidip direkt dosya savcısına anlattım durumu ve dilekçe vermemi istedi. Daha sonra bu kişilerle ilgili 1 ayı geçmeden takipsizlik çıktı. TCK’da para teklif etmek suç değilmiş gibi saçma sapan şeyler çıktı.”
‘BİZİ POSTALADILAR’
ATV’de yayınlanan ve Müge Anlı’nın sunduğu programa davet edilen Murat Oğraş, eşiyle birlikte apar topar kovulduklarını ifade ederek stüdyoda yaşananları anlattı:
“Müge Anlı’da yayına çıkacaktık. Son 8-9 dakika kala bir hareketlilik oldu. Yönetmen ve bir kadın vardı ismini hatırlayamadığım, onlar iletişime geçmişti. Stüdyoya çıktık, mikrofonlar takıldı, evraklarımızı teslim ettik, oğlumun arkadaşlarının cep telefonlarını aldılar ve geri sayıma başlarken ‘Murat bey sizi eşinizle birlikte dışarı alalım’ dediler. Daha sonra o hanımefendiyle yönetmen tartışmaya başladı ve ‘Bakanlıktan aradılar, senin kafan almıyor mu çıkaramayız yayına’ dediğini duydum. Bize evraklarımızı geri teslim edip bizi postaladılar. Daha sonra Can Bursalı ekibi aramış ve doğrulamışlar. ‘Biz çözülen olayları programa alıyoruz’ gibi saçma sapan bir açıklama yapmışlar.”
‘HER ŞEY MAHKEMEDE ÇÖZÜLMEZ’
Fettah Tamince’nin kendisini yüz yüze görüşmek için çağırdığını ve kendisini parayla susturmak istediğini anlatan Murat Oğraş, daha sonra hakkında açılan ‘hakaret davası’ sürecine ilişkin şunları söyledi:
“Fettah Tamince ile bir görüşmemiz oldu. Yaklaşık 2 yıl önce beni davet etti ve yüz yüze görüşmek istediğini söyledi. O dönemki avukatımla İstanbul Şişli’de bulunan Sembol İnşaat’a ait bir ofiste görüştük. Toplantı diye çağırdı bizi ve direkt 'Benden ne istiyorsun?' diye sordu. Ben de kendisine bu ülkede ulaşamayacağı hiç kimse olmadığını ve oğlumun katillerinin adaletin karşısına çıkmasını istediğimi söyledim. Avukatlarına dönerek, ‘Duyuyor musunuz? Bir mağduriyet var. Murat bey öldürülen oğlu için adalet arıyor, benim de adım stajyer cinayetini örtbas etmekle anıyorlar’ dedi. Bu lafların üzerine alaksız şekilde ‘Murat bey buraya gelmişken bu işi halledelim. Her şey mahkemelerde çözülmüyor’ dedi. Bunu duyar duymaz toplantıyı terkettim. Beni susturmayı düşündü, hala parayla işim olmadığını anlamadı. Çevresindekileri parayla susturmaya alışmış bu şahıs. Kısa süre sonra bana ‘FETÖ bağlantıları araştırılsın’ dediğim için hakaret davası açmış ve üçüncü duruşmada beraat ettim. Avukatlarım FETÖ dosyalarını istedi, iyi ki bana dava açmış. Dosyaların her biri elime geçti.”
‘KATİLLER YARGILANANA KADAR DURMAYACAĞIM’
Oğlunun katillerini adalet karşısına çıkarmaktan vazgeçmeyeceğini belirten Murat Oğraş, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
"İlk başta ‘Bu çocuğu okulu bize teslim etmiş, biz sahip çıkmalıyız’ deseydi; ki o dönem validen daha çok yetkisi vardı, bunun tam tersine tüm gücünü örtbas etmek için kullandı. Asayiş Şube Müdürü FETÖ’den 19 yıl ceza aldı. Kendi tırnaklarıma kazıya kazıya bu davayı bu noktaya getirdim. Senin dosyan hiçbir zaman kapanmaz dediler bana. Ama mücadelemi asla bırakmayacağım, adalet geç de olsa sağlanacak.”