A'dan Z'ye Sinan Ateş dosyası: 18 ayda neler yaşandı?

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş 30 Aralık 2022'de Ankara'da öldürüldü. Cinayete ilişkin 22 kişi tutuklandı, 17 şüphelinin ise dosyası ayrıldı. 1 Temmuz'da görülecek olan Sinan Ateş suikastı davası için 12punto olarak ilk günden bugüne neler yaşandığını derledik.

12punto

Ersin Eroğlu/ 12punto ÖZEL

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesinin üzerinden 18 ay geçti. 22 şüphelinin tutuklandığı cinayete ilişkin 22 kişi tutuklanırken, 17 şüphelinin dosyası ayrıldı. 1 Temmuz'da Ankara'da görülecek olan Sinan Ateş davası öncesi ilk günden bugüne neler yaşandığını 12punto okurları için derledik.

SİNAN ATEŞ'İ ÖLÜME GÖTÜREN SÜREÇ

Sinan Ateş ile avukatı ve arkadaşı Ali Yücel ile onun döneminin Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel'in Mart 2022'de aynı anda takip edilmeye başlandığını ortaya ortaya çıktı.

T24'ten Asuman Aranca'nın ortaya çıkardığı bilirkişi raporuna göre, eski Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş, Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal'dan 10 Mart 2022'de Sinan Ateş'in adresini bulmasını istedi. Demirbaş, yazışmada bu adresi isteyenin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım olduğunu bildirdi.

Komiser Aykal, "Reis" diye hitap ettiği Demirbaş'a, "Reis önceki GB'ye çıkıyor bu numara" yanıtını verdi. Demirbaş ise "Aynen reis, onun ipini çekmişler" oldu. Bu yazışmadan 1,5 saat sonra Ateş'in adresi Demirbaş'ın telefonunun notlar bölümüne yazıldı.

Mersin'deki Çağrı Ünel'e saldırı girişiminden bir gün önce Tolgahan Demirbaş, 14 Mart 2022'de Aykal'dan Sinan Ateş'in yakın arkadaşı ve avukatı Ali Yücel'e ait araç plakasının sorgulanmasını istedi. Bu bilgilere erişen Demirbaş'tan, bu bilgileri isteyen kişi ise Ahmet Yiğit Yıldırım'ın özel kalem müdürü olan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel oldu.

FİTİL MERSİN'DE ATEŞLENDİ

Çağrı Ünel'in yargılandığı dava dosyasına göre, Ankara'da Sinan Ateş'i takip etme süreci başlarken, aynı zaman diliminde Mersin'de ise Sinan Ateş döneminin Mersin Ülkü Ocakları Başkanı olan Çağrı Ünel'e yönelik bir hazırlık yapılıyordu.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın aktardığına göre, Ülkü Ocakları mensubu 10 kişi, 14 Mart 2022'de Adana'da buluşarak Mersin'e geçti. Ünel'in evinin çevresinde keşif yaptı. 15 Mart'ta ise bir bankaya giden Çağrı Ünel'e saldırı girişimi yaşandı. Kendisine bıçakla saldırılması üzerine silahını çeken Ünel'in açtığı ateş sonucunda Kadirli Ülkü Ocakları Üyesi Emrullah Kaplan hayatını kaybetti. Mahkeme, Ünel'i yargılama sonucunda "haksız tahrik altında adam öldürme" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Saldırganlardan 8'i Adana Ülkü Ocakları üyesi, 2'si ise o dönem MHP tarafından yönetilen Etimesgut Belediyesi çalışanıydı.

Bu saldırıdan bir gün önce ise Adana Ülkü Ocakları Başkanı Cem Tutsoy, "Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Sn. Ahmet Yiğit Yıldırım'ın ve genel merkezimizin emrinde FETÖ'cü hainlerin başına 'YILDIRIM' gibi çakacağız" paylaşımı yaptı.

Çağrı Ünel'in Emrullah Kaplan'ı öldürmesinin ardından Ülkü Ocakları mensupları sosyal medyadan Sinan Ateş'i hedef almaya başladı. Aynı şekilde Sinan Ateş'i takip girişimleri daha da arttı. Tolgahan Demirbaş, 18 Mart 2022'de Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'a gönderdiği mesajda, "Hayırlı Cumalar Sayın Genel Başkanım. Her şartta yanınızda ve emrinizdeyiz efendim" diye yazdı.

SİNAN ATEŞ'İN ÖLDÜRÜLMESİ

Sinan Ateş 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'nın en merkezi noktalarından olan Çukurambar'da bir cuma namazı çıkışında beş kurşunla öldürüldü. Cinayeti ise motosikletli bir suikast timi gerçekleştirdi. Şüpheli Vedat Balkaya'nın kullandığı motosiklette olan Eray Özyağcı cinayeti işledi. Cinayetin işlendiği yer, AKP Genel Merkezi ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yakın olan ve güvenlik önlemlerinin üst düzeyde alındığı bir bölgeydi.

CİNAYET GÜLSUYU ÇETESİNE TAŞERE EDİLMİŞ

Cinayeti işleyen "Papi" lakaplı Eray Özyağcı geçmişte kapkaç, hırsızlık ve yağmadan 21 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası aldı. Özyağcı'yı "tetikçi" olarak bulan ve Ankara'ya getirilmesi işini organize eden kişi ise "Dodo" lakaplı Doğukan Çep oldu. Çep, Gülsuyu'nda Hasan Ferit Gedik'in öldürülmesine ilişkin davada cinayet ve uyuşturucu suçlarından toplam 62 yıl hapis cezası aldı. Bu cezanın 35 yılı kesinleşti. Çep, hakkında 2018'de yakalama kararı çıkarılmasına karşın Ateş cinayetine kadar yakalanamadı. Çep firardayken Özyağcı'nın Ankara'ya getirilmesi organize etti.

KURYE: ÖZEL HAREKATÇI POLİSLER

Eray Özyağcı, İstanbul'da 28 Aralık'ta özel harekât polisleri Muratcan Çolak ve Aşkın Mert Gelenbey'in eskortluğunda transporter araçla Ankara'ya getirildi. Cinayetten önce yol masrafları için Cep'e 97 bin TL para gönderen kişi ise o dönem MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi olan Ufuk Köktürk oldu. Köktürk de geçmişinde sabıkalı. 2013 yılında Kahraman Kaya adlı lise öğrencisini öldürmekten 20 yıl hapis cezası alan Köktürk'ün dosyası Yargıtay'daydı. Bu üç şüphelinin avukatı ise yine Ateş soruşturmasında tutuklanan MHP'li Avukat Serdar Öktem oldu. Öktem'in cinayetin İstanbul ayağı ile Ankara'daki şüpheliler arasındaki bağlantıyı kurduğu iddia ediliyor.

KONUM BİLGİLERİNİN TESPİTİ

Soruşturma kapsamında tutuklanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın telefonundan kurtarılan yazışmalardan, cinayetin hazırlık sürecine ilişkin çarpıcı bilgilere ulaşıldı. T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre, Sinan Ateş cinayetten dokuz ay öncesinden başlanarak adım adım takip edildi. Demirbaş, Ankara Emniyeti Cinayet Büro'da görevli olan ve bir dönem Ateş dosyasına da bakan komiser Mustafa Ensar Aykal'dan Ateş'in adres ve konum bilgilerini istedi. Demirbaş, eski MİT görevlisi Çağlar Zorlu'dan da benzer bir talepte bulundu. Tolgahan Demirbaş'ın talebi üzerine S.Y. adlı kişi de Ateş'in eşi Ayşe Ateş'e ait Ankara Yenimahalle'deki ev adresini gönderdi. S.Y, Demirbaş ile görüşmesinde, "Abi aramızda kalsın da Muhabbet Başkan Şakir ile konuşmuş. Ekibi kurduk kafasına sıkacaklar demiş" ifadelerini kullandı. Yine cinayetten önce şüphelilerin olay yerinde keşif yaptığı da belirlendi.

28 Mart 2022'de Tolgahan Demirbaş, eski MİT mensubu Çağlar Zorlu'dan Sinan Ateş'in anlık konum bilgilerini aldı. Ancak Demirbaş, "yer uygun" değil diyerek eylem yapmaktan vazgeçti. Demirbaş, Çağlar Zorlu'dan gelen bilgileri Ahmet Yiğit Yıldırım'a "Araştırmalarım devam ediyor efendim, az önce böyle bilgi aldım, arz ederim" diyerek iletti.

Aynı gün Yıldırım, Demirbaş'a, Sinan Ateş'in Türkiye'ye giriş yapıp yapmadığını sordu. Hemen baktıracağını söyleyen Demirbaş, bir gün sonra "Türkiye'ye dönmüş şu an ülkede" yanıtını verdi. Yazışmalar, Sinan Ateş'in yakından takip ettiren kişinin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım olduğunu ortaya koydu. Ancak Sinan Ateş iddianamesinde Yıldırım'ın adı geçmedi ve dosyası ayrıldı.

TETİKÇİYİ KİM KAÇIRDI?

Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde saat 13.40'ta cuma namazı dönüşünde Ankara'nın Çukurambar semtindeki ofisinin bulunduğu sokakta Eray Özyağci tarafından öldürüldü.

Cinayeti planlayanlar arasında olduğu iddia edilen Suat Kurt'un ifadesine göre, bu sırada Suat Kurt, telefonundan görüntülü aradığı Doğukan Çep'e olay anını izletiyordu.

Vedat Balkaya, motosiklet ile kaçırdığı Eray Özyağci'yi saat 13.53'te Tolgahan Demirbaş'ın beklediği Gölbaşı'ndaki konuma bıraktı. Demirbaş, Gölbaşı'ndan Haymana yoluna devam ederek Özyağci'yi kırsal bir alana bıraktı. Daha sonra şehir merkezine dönen Demirbaş, Emre Yüksel ile buluştu ve İstanbul'a doğru yola çıktılar. İstanbul'da bir otelde kalan ikili, daha sonra Ankara'ya döndü. 

Cinayette İstanbul ile Ankara ekibi arasındaki bağlantıyı sağladığı iddia edilen MHP'li Avukat Serdar Öktem ise iddianameye göre cinayet günü Bursa'dan Ankara'ya geldi ve buradan saat 00.41'de Bolu'ya dönüş yaptı. Bu saatlerde Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş, Bolu'da konaklamış ve yeniden İstanbul'a doğru yol almıştı. İkilinin, Eray Özyağci'yi buraya bırakıp bırakmadığı belirlenemedi.

Diğer yandan Bolu merkezde dolaşan Öktem'in kullandığı araç 31 Aralık saat 10.45 sıralarında Karacaağaç Yaylası'na giden yola döndü. Öktem, 2 Ocak günü saat 22.23'te ise Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'ne geldi ve buradan 11 dakika sonra ayrıldı. 1 Ocak 2023 tarihinde saat 15.17'de ise Serdar Öktem'in kullandığı araç, Eskişehir Yolu Armada Önü Çayyolu istikametinde Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel'in içinde bulunduğu Audi marka aracı takip ederken plaka tanıma sistemine (PTS) yakalandı. Öktem'in kullandığı aynı araç 3 ve 4 Ocak günlerinde de Audi marka aracı takip ettiği PTS'ye yakalandı.

DOSYAYA DOKUNAN SAVCI YANDI

Sinan Ateş cinayetine yönelik soruşturmayı ilk olarak o sırada nöbetçi olan Ankara Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay başlattı. Eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın gözaltına alınması talimatı vermesi ve bazı şüphelileri tutuklatması üzerine Ayhan Ay izne çıkarıldı, yerine Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer ve Cumhuriyet Savcısı Durmuş Ali Özcan görevlendirildi. Ay da üçüncü savcı olarak görünürde dosyada yer aldı. Temmuz 2023'te Adli Tatil'e girilmesi gerekçesiyle dosya, izne çıkan Durdu Özer ve diğer savcılardan alınarak Başsavcı Vekili Ahmet Altun'a devredildi. Adli Tatil'in sona ermesinin ardından Eylül 2023'te soruşturma tamamen Durdu Özer'den alındı. Soruşturma dosyası yeniden savcı Ayhan Ay'a verilirken Ahmet Altun da koordinatör başsavcı vekili sıfatını sürdürdü. Ayhan Ay'ın, ikinci kez görev aldığı soruşturmada Sinan Ateş'in konum bilgilerini ve adresini Tolgahan Demirbaş'a verdiği iddia edilen Cinayet Büro'da görevli Komiser Mustafa Ensar Aykal tutuklandı.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre, Savcı Ayhan Ay, 2023 yılının Aralık ayı sonunda sağlık gerekçesiyle rapor alarak izne çıktı. Adliye kulislerinde, bu durumun 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Yıldırım ve Şanlı'ya yönelik olası bir operasyonunun AKP ve MHP arasında kriz yaratma ihtimaline karşı savcının "zorunlu olarak" izne çıkarıldığı iddiaları gündeme geldi. Soruşturma dosyası, yeniden Başsavcı Vekili Ahmet Altun'a devredildi. Altun'un adı ise Eylül ayında soruşturmaya atandıktan sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ile yaptığı görüşme haberleriyle gündeme geldi. İddiaya göre, Yönter bu görüşmede bazı şüphelilerin serbest bırakılması karşılığında Altun'a Yargıtay üyeliği teklif etti. Yönter bu haberleri yalanlarken, Altun ise sessiz kalmayı tercih etti.

Sinan Ateş soruşturması, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde rafa kaldırıldı. İki aylık rapor aldığı belirtilen Ayhan Ay'ın geçen hafta izninin bitmesi üzerine adliyede mesaiye başladığı öğrenildi. Ancak DW Türkçe'nin ulaştığı bilgilere göre, Sinan Ateş dosyası yeniden Ayhan Ay'a verilmedi. Ay'ın UYAP'tan dosyayı görme yetkisi de kaldırıldı. Bu süreçte yeni Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse'nin soruşturma için yeni bir savcı görevlendirip görevlendirmeyeceği şimdilik belli değil. Dosyada şu an tek yetkili Ahmet Altun.

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Adli ve İdari Yargı 2024 Yılı Ana Kararnamesi'ne göre en dikkat çekici atama Sinan Ateş cinayeti soruşturmasını yürütürken geçen yıl Temmuz ayında görevden alınan Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer oldu.

Hakimler ve Savcılar Kurulu, yargıya ilişkin hazırladığı kararnameyle eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti soruşturmasını yürütürken görevden alınan Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer'i Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına atadı.

Bu atama, Özer için tenzilirütbe anlamına geliyor. Sinan Ateş cinayeti soruşturmasına Ocak 2023'te atanan Durdu Özer, cinayetin faillerinden Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve MHP'li Avukat Serdar Öktem gibi kritik şüphelilerin tutuklanmasını sağlamıştı. Özer, yine Tolgahan Demirbaş'ın telefonunda yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucunda olayla ilgili Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın bağlantısını tespit etmişti. Özer'in talebi üzerine dosyanın şüphesi olan Yıldırım hakkında yurt dışı çıkış yasağı kararı alınmıştı.

Özer'in görevden alınmasının ardından soruşturma, 31 Mart 2024 yerel seçimlerine kadar durmuştu. Mayıs ayında hazırlanan iddianamede ise 22 tutuklu şüpheli hakkında iddianame hazırlanırken, Ahmet Yiğit Yıldırım'ın arasında bulunduğu 17 tutuksuz şüphelinin dosyası ise ayrılmıştı.

Durdu Özer ile birlikte görevden alınan bir diğer savcı olarak Durmuş Ali Kaya ise Diyarbakır Çınar Savcılığı'na atandı.

İDDİANAMEDE NE VAR?

Sinan Ateş cinayeti iddianamesi 10 Mayıs'ta tamamlandı. Soruşturma kapsamında aralarında ‘tetikçi’ olduğu iddia edilen Eray Özyağcı, silahlı eylemi organize ettiği iddia edilen Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel, avukat Serdar Öktem ile üç polisin de aralarında bulunduğu 22 kişi tutuklanmıştı.

Doğukan Çep, 2014 yılında İstanbul’da Gülsuyu-Gülensu Mahallesi’nde öldürülen Hasan Ferit Gedik’le ilgili davada hapis cezası almış bir isim.

Serdar Öktem, Gedik cinayeti davasında Çep’in avukatıydı.

22 sanık, “tasarlayarak öldürme”, “öldürmeye teşebbüs”, “suça azmettirme” ve “suça yardım etme” suçlarından yargılanacak.

145 sayfalık iddianamede failler Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un ortak hareket ederek eylemi gerçekleştirdikleri, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın ise azmettirici oldukları öne sürülüyor.

Diğer şüpheliler Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın ise iştirak halinde işlenen suça yardım ettikleri iddia ediliyor.

Şüpheli Eray Özyağcı'nın olayda kullandığı tabancanın ele geçirilemediği; ancak olay yerinde tabancaya ait boş mermi kovanlarının bulunduğu belirtiliyor.

Olay tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde komiser olarak görev yapan şüpheli Mustafa Ensar Aykal'ın kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ederek şüpheli Demirbaş'a verdiği, bu yüzden "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma" suçunu işlediği iddia ediliyor.

AYŞE ATEŞ’TEN İDDİANAME TEPKİSİ

Bazı hukukçu, gazeteci ve uzmanlar ise iddianameye tepki gösterdi.

Meclisteki Cumhuriyet Halk Partisi'nden İYİ Parti'ye farklı muhalefet partilerinden de iddianameye eleştiriler geldi. Eleştirilerde şu unsurlar öne çıkıyor:

- İddianame bilirkişi raporunu yeterince değerlendirmiyor.

- Demirbaş ve Çep’in cinayeti azmettirme gerekçelerine yer verilmiyor.

- Cinayetin nedeni yeterince açıklanmıyor.

- Deliller yeterince değerlendirilmiyor.

- Demirbaş’ın MHP eski milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde yakalanmış olması iddianamede geçmiyor.

-Demirbaş’ın olası siyasi bağlantılarının üzerine gidilmiyor.

Ayrıca Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş'in savcılık ifadesinin iddianameye girmemesi de tepki gördü.

Ayşe Ateş, açıklamalarında iddianameyi “içi boş kağıt parçası” sözleriyle eleştirdi.

Ateş, “(…) bugün bir kez daha gördüm ki devletimiz ne sağımızda ne solumuzda ne önümüzde ne de arkamızda” sözlerini kullandı.

“Sanki basit bir alacak verecek kavgası gibi servis edilen bir iddianame var ortada. İddianame bile diyemeyeceğim. Var olan şeyleri bile eklememişler, koymamışlar” diye konuşan Ateş, “Peki, azmettiriciler nerede? Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz?” diye soruyor.

Ateş, savcılık ifadesinde kaybettiği eşinin cinayetten aylar önce tehdit edildiğini kendisine söylemeye başladığını vurguluyor.

Ateş'in iddianamede yer almayan savcılık ifadesinde “Rahmetli eşim; kendisine karşı medya üzerinden yapılan saldırıların, Mersin’de meydana gelen olay ve devam eden süreçlerde yaşananların ve kendisinin aleyhine gerçekleştirilen faaliyetlerin mevcut Ülkü Ocaklar Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan olan Ahmet Yiğit Yıldırım ve kendisinden önce Ülkü Ocaklar Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanlığı yapan halen de MHP Mersin Milletvekili olan Olcay Kılavuz’un birlikte hareket etmek suretiyle planlandığını defalarca kez bana ifade etmişti" sözleri yer aldı.

İfadesinde Ayşe Ateş, “10 Mart 2022 tarihinde, Ankara Ülkü Ocakları’nın kullanımında bulunan siyah bir araç ile eşinin kullandığı ofisin önüne dört kişinin geldiğini ve ofis binasının önünde beklediklerini eşinin kendisine söylediğini de” öne sürdü.

“Bu konuda arkadaşı Ömer Çağrı Özdemir'e 10 Mart 2022 tarihinde Whatsapp’tan ofis önünde bekleyen aracın resmini paylaşarak, 'Ankara Ocak, Silahlı 4 kişi göndermiş' seklinde mesaj göndermiş. Bu konuşmaya ilişkin ekran resmini de ifademin ekinde sunuyorum. Bu hususta Ömer Çağrı Özdemir'in de ifadesine başvurulmasını talep ediyorum” beyanında bulundu.

Aynı ifadede Ayşe Ateş savcılıktan ''Tolgahan Demirbaş ve dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un ilişkisinin aydınlatılmasını ve Sinan Ateş’e yönelik suikasta dahlinin araştırılmasını, Demirbaş ve Kılavuz’un HTS’lerinin incelenmesini, koruma tahsisli araçların araştırılması'' talebinde bulundu.

Bu arada T24 haber sitesinde Asuman Aranca imzasıyla yayımlanan haberde, iddianamede Audi marka olarak bahsedilen ve tetikçi Eray Özyağcı’nın Ankara’dan İstanbul’a kaçırıldığı araç olduğu öne sürülen aracın görüntüleri yayımlandı.

Habere göre aracı Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel kullanmış ve aracın çakarlı bir araç olarak görüldüğü öne sürülüyor.

Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz ise son günlerdeki tartışmalarla ilgili yeni bir açıklamada bulunmadı.

Yıldırım X hesabında, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin Meclis grubundaki konuşmasında iddianameyi eksik bulanları eleştirdiği sözlerini ayrı ayrı paylaştı.

Kılavuz da Bahçeli’nin son grup toplantısının linkini paylaştı.

17 KİŞİNİN DOSYASI AYRILDI: KİM BUNLAR?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin 22 tutuklu şüpheli hakkında açtığı davanın ardından gözler dosyası ayrılan 17 şüpheliye ilişkin soruşturma dosyasında. Cinayetin üzerinden 1,5 yıl geçmesine karşın halen bu kişiler hakkında dava açılmaması eleştiri konusu oluyor.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş de 17 kişinin dosyalarının ayrılmasını anormal bir durum olarak niteliyor ve "Bir vakanın iki dosyasının olmasına gerek olmadığını düşünüyorum. Burada bir şaibe var, bir baskı var. Bu siyasi cinayetin üzerindeki bu baskı, bu el bileğini tutuyor, yargının işlememesi için müdahale etmeye çalışıyorlar ancak böyle gitmeyecek" diyor.

Cinayetle ilgili açılan ilk davanın görülmesine 1 Temmuz'da başlanacak. Peki, halen soruşturması süren dosyada kimler neyle suçlanıyor?

AHMET YİĞİT YILDIRIM BİR NUMARA

Soruşturmanın bir numaralı şüphelisi eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım. Dosyadaki deliller, Ahmet Yiğit Yıldırım'ın Ateş'e karşı bir husumet beslediği tezini güçlendiriyor. Cinayete giden süreçte Ateş'in takip edilmesi talimatının da doğrudan Ahmet Yiğit Yıldırım'dan geldiğini ortaya koyuyor. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, savcılığa verdiği ifadede eşinin 4 Mart 2022'de Yıldırım'ın kontrolünde olduğunu söylediği Orhun Haber adlı internet sitesinde yayımlanan "Bir ihanet ateşi" başlıklı haberle hedef alınmaya başlandığını bildirdi. Bu haberin ardından Ülkü Ocakları mensupları sosyal medyada Ateş'i hedef almaya başladı.

Sinan Ateş cinayetini azmettirmekle suçlanan ve hakkında yurt dışı çıkış yasağı konulan Yıldırım hakkındaki en önemli delil ise eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın telefonundan çıkan yazışma kayıtları oldu. Dosyaya giren bilirkişi raporundaki yazışmalardan, Sinan Ateş'in adım adım takip edilmesi talimatının doğrudan Ahmet Yiğit Yıldırım'dan geldiği anlaşılıyor.

İlk takip talimatı ise Orhun Haber'de yayımlanan haberden 6 gün sonra 10 Mart 2022'de gerçekleşti. Tolgahan Demirbaş, Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal'dan 10 Mart 2022'de Sinan Ateş'in adresini bulmasını istedi. Demirbaş, yazışmada bu adresi isteyenin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım olduğunu bildirdi. Komiser Aykal, "Reis" diye hitap ettiği Demirbaş'a, "Reis önceki GB'ye çıkıyor bu numara" yanıtını verdi. Demirbaş'ın buna yanıtı ise "Aynen reis, onun ipini çekmişler" oldu. Aynı gün Sinan Ateş, Ankara'daki ofisinin önünde Ankara Ülkü Ocakları'na ait bir aracın fotoğrafını arkadaşına göndererek, "Ankara Ocak, silahlı dört kişi göndermiş" mesajını attı.

15 Mart 2022'de ise Sinan Ateş döneminin Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel'e Adana'da 10 kişi tarafından saldırı gerçekleşti. Bıçaklı saldırı sırasında Ünel'in silahından çıkan kurşunda Kadirli Ülkü Ocakları mensubu Emrullah Kaplan hayatını kaybetti.

28 Mart 2022'de Tolgahan Demirbaş, eski MİT mensubu Çağlar Zorlu'dan aldığı Sinan Ateş'in anlık konum bilgilerini Ahmet Yiğit Yıldırım'a "Araştırmalarım devam ediyor efendim, az önce böyle bilgi aldım, arz ederim" diyerek iletti. Aynı gün Yıldırım, Demirbaş'a, Sinan Ateş'in Türkiye'ye giriş yapıp yapmadığını sordu. Hemen baktıracağını söyleyen Demirbaş, bir gün sonra "Türkiye'ye dönmüş şu an ülkede" yanıtını verdi.

TETİKÇİ YILDIRIM'IN MAKAM ARACIYLA KAÇIRILDI

Cinayetle ilgili Ahmet Yiğit Yıldırım'ın irtibatını ortaya koyan bir diğer delil ise cinayet suçundan tutuklanan Emre Yüksel'in hem Ahmet Yiğit Yıldırım'ın özel kalem müdürü hem de Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı olması.

Cinayetin ardından tetikçi Eray Özyağcı'nın kaçırıldığı araç ise o dönem Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından makam aracı olarak kullanılıyordu. Yine tetikçinin geçici olarak bırakıldığı Bolu'ya gelen tutuklu şüpheli Serdar Öktem'in kullandığı Passat marka araç da yine Ülkü Ocakları'na tahsis edilen bir araçtı.

Diğer yandan 2021 tarihinde Tolgahan Demirbaş ile Ahmet Yiğit Yıldırım arasındaki yazışmalarda da o dönem saldırıya uğrayan eski Ülkü Ocakları Genel Başkanları Suat Başaran, Alişan Satılmış, eski MHP Milletvekili Ercüment Devlet Yahnici'ye yönelik eylem hazırlıkları da yer aldı. Demirbaş'ın yazışmalarda bu isimlerle ilgili topladığı bilgileri sürekli olarak Yıldırım'a aktardığı görülüyor. Yıldırım, Suat Başaran'ın takip edilmesi ve sağlam ekip kurulmasını istiyor. Başaran'ın, Esenboğa Havalimanı'nda saldırıya uğramasının ardından Demirbaş, olanlardan Yıldırım'ı bilgilendiriyor.

ANKARA İL BAŞKANI TETİKÇİNİN BIRAKILDIĞI YERDE

Sinan Ateş cinayetinde şüpheli olan ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulan Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı'nın adı ise 22 tutuklu hakkındaki iddianamede hiç geçmedi. Ancak soruşturma sürecinde Plaka Tanıma Sistemi kayıtlarında Ömer Şanlı'ya ilişkin bulgular elde edildi. Tetikçinin geçici olarak Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş tarafından Bolu'ya bırakılmasının ardından dosyanın tutuklu şüphelisi Serdar Öktem'in yanı sıra Ömer Şanlı da cinayetten bir gün sonra 31 Aralık 2022'de Bolu'ya geldi. Bolu'da kalan ikilinin kullandığı araçlar, peş peşe kameralara yakalandı.

EVİN FOTOĞRAFINI ÇEKEN ÜLKÜ OCAKLARI YÖNETİCİSİ

Cinayetin bir diğer şüphelisi ise Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç oldu. Bir dönem MHP tarafından yönetilen Etimesgut Belediyesi'nde işçi olarak kaydı bulunan Burak Kılıç, Tolgahan Demirbaş ile yazışmalarında Çağrı Ünel'e saldırı olayından yakından ilgilendi. Demirbaş'ın sorusu üzerine Kılıç, Çağrı Ünel'e saldırı olayına ilişkin aynı gün "Çocuk öldü, Kadirli ocaktan, Çağrı Ünel vurdu öldü" bilgisini verdi. Demirbaş da "Ne olacak şimdi" diye sordu. Kılıç, aynı gün akşam Demirbaş'a sosyal medyada E.G. isimli bir kişi tarafından paylaşılan, "Kılıçlar çekildi mi düşman seçilmezmiş, bu saatten sonra ha bir eksik hadi fazla. Fırtına olsanız bu kayadan ancak toz alırsınız. Ateş olsanız bir tutam ot yakamazsınız. Hainlerin tepesine YILDIRIM gibi çakacağız" mesajını iletti. Çağrı Ünel'e saldırıya karışan 10 kişiden 2'si Etimesgut Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Ülkü Ocakları üyeleriydi.

Kılıç, Ünel'in saldırıya uğradığı günün ertesinde Demirbaş tarafından gönderilen "S.A. (Sinan Ateş) ile alakalı bir hareketlilik var mı" sorusuna "yok" yanıtını verdi. Burak Kılıç, 8 Nisan 2022'de Sinan Ateş'in Ankara'nın Yenimahalle ilçesindeki evinin önünde keşif yapmaya gitti, buranın fotoğraf ve videolarını çekerek Tolgahan Demirbaş'a gönderdi. Kılıç, Sinan Ateş'in öldürüldüğü gün saat 15.16'da Tolgahan Demirbaş'a "Gel abi benim odaya" şeklinde mesaj attı. Demirbaş, saat 17.55 ve 17.57'de iki kez Demirbaş ile telefonda görüştü.

'EKİBİ KURDUK, KAFASINA SIKACAKLAR'

Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu da Sinan Ateş'e ilişkin bilgi toplama sürecinde rol aldı. Bilirkişi raporuna göre, Tolgahan Demirbaş, 7 Nisan 2022'de Yılmazzobu'ya Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in kimlik numarasının da bulunduğu bilgileri içeren bir ekran görüntüsü atarak Ateş'in adresini istedi. Yılmazzobu, bir gün sonra Ateş'e ait Yenimahalle'deki ev adresini, "Abi telefon numarası aktifmiş" diyerek Demirbaş'a gönderdi. 12 Nisan'da ise Demirbaş'a "numara ve adresten bir şey çıkıp çıkmadığını" soran Yılmazzobu, "Abi aramızda kalsın da Muhabbet Başkan Şakir (kardeşi) ile konuşmuş. Ekibi kurduk kafasına sıkacaklar demiş" dedi. Demirbaş da bu kişiye "Biz de merakla bekliyoruz" yanıtını verdi. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a saldırı olayında kullanılan araç, Yılmazzobu adına kiralanmıştı. Ancak bu isme dava açılmadı.

Tolgahan Demirbaş, Esenboğa Havalimanı'nda çalışan eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat'tan ise Sinan Ateş'in 16 Mart 2022 tarihli uçuş bilgilerini sorgulamasını istedi. Horat da Ateş'in uçuş bilgilerini şüpheli Tolgahan Demirbaş'a Çağrı Ünel'in saldırıya uğradığı gün gönderdi. Horat, bu mesajı gönderirken "Başkanım siz daha iyi bilirsiniz, Sinan silahla geliyordu limana, Haluk'un oradan da geçebilir" dedi. Demirbaş da "Bence de öyle olacak, ona göre yapacağız planı" karşılığını verdi.  

Sinan Ateş cinayeti soruşturmasının bir diğer şüphelisi ise Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olarak görev yapan Talha Atalay oldu. Atalay, cinayetin ardından Emniyette hazırlanan bir bilgi notunu Demirbaş'a gönderdi.

OLCAY KILAVUZ'UN DOSYASI PARLAMENTER SUÇLAR'DA

Sinan Ateş cinayetine ilişkin hakkında soruşturma yürütülen isimlerden eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz'un dosyası ise o dönem milletvekili olduğu için Parlamenter Suçlar Soruşturma Bürosu'nda bulunuyor. Kılavuz, cinayetin ardından kaçan Tolgahan Demirbaş'ı Bağlıca'daki evinde saklamak ve bu sırada gözaltına almaya gelen polislere direnmekle suçlanıyor. Olcay Kılavuz, cinayetten yarım saat sonra Tolgahan Demirbaş'ı iki kez aradı. Ayşe Ateş, savcıya verdiği ifadede eşinin öldürülmesinden dolayı Yıldırım'ın yanı sıra Kılavuz'u da suçlamıştı.

MHP MİLLETVEKİLİ HAKKINDA SORUŞTURMA VAR MI?

Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı'nın cinayetin hemen ardından geçici olarak bırakıldığı Bolu'daki bir yayla evinde saklanmasıyla ilgili de MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül'ün adı geçiyor. Cinayetten yaklaşık bir ay sonra MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül'ün Bolu'daki baba evinin polis tarafından arandığı, babasına ait aracın Ankara'ya getirilip parmak izi araştırması yapıldığı dosyadaki bilgilere yansımıştı. Tetikçi Eray Özyağcı, cinayetinin ardından Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel tarafından geçici olarak Bolu'ya bırakılmıştı. Aynı gece tutuklu Avukat Serdar Öktem de Bolu'daki Karaağaç Yaylası'na gelmişti. Bu yaylada MHP milletvekilinin babasının evi bulunuyor. Ancak soruşturma kapsamında İsmail Akgül hakkında herhangi bir soruşturma bulunup bulunmadığı açıklanmadı.

EK İDDİANAME HAZIRLANDI MI?

Peki, Ahmet Yiğit Yıldırım'ın arasında bulunduğu 17 şüpheli hakkındaki soruşturma ne zaman tamamlanacak? DW Türkçe'nin aldığı bilgilere göre, henüz bu şüpheliler yönünden bir ek iddianame hazırlanmadı. Bu soruşturmanın davanın başlayacağı 1 Temmuz'a yetişmesinin de zor olduğu dile getiriliyor. Özellikle Ülkü Ocakları'nın yönetiminin şüpheli olduğu bu soruşturmanın Cumhur İttifakı'nda kriz olmaması nedeniyle yakın tarihte dava açılması beklenmiyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Yıldırım ve ekibine sahip çıkmasının yargıya mesaj olarak değerlendirildiği ifade ediliyor.

BAHÇELİ: DAVAMIZI YARGILATMAYIZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 1 Temmuz'da görülecek Sinan Ateş davasına yalnızca avukatların katılacağını söyledi.

Davalarını yargılatmayacaklarını söyleyen Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:

“1 Temmuz'da başlayacak malum cinayet davası ile partimizi ilişkilendirmek için tek ayak üstünde 40 yalan söylerler. Kimin kimlerle iş tutuştuğunu, sağda solda neler konuşulduğunu çok iyi biliyoruz. Davamızı 3-5 çapulcunun keyfine göre yargılatamayız. Ortalıkta gezen kuklaların başlarının tahrikiyle MHP'yi ve Ülkü Ocakları'nı sorgulatamayız. Bizi sindirmeye çalıştıklarını görmedik mi sanılıyor? MHP ile aşık atılamaz. 1 Temmuz'daki davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında kimse ortalıkta bulunmayacaktır. Kim ne biliyorsa mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim.”

DAVA 1 TEMMUZ'DA BAŞLIYOR

Sinan Ateş cinayeti soruşturması, savcı değişiklikleriyle de dikkat çekmişti.

Soruşturma bir aşamasında ikiye bölünmüş, “yurtdışına çıkış yasağı” bulunan ve aralarında Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da olduğu 17 kişinin dosyası ayrılmıştı.

Dolayısıyla bu kişiler hakkındaki soruşturma ayrı bir dosya üzerinden yürüyor.

Dava kapsamında sanıkların yargılanmasına 1 Temmuz’da başlanacak.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu Sinan Ateş davasını izlemek üzere Sincan'da olacaklarını duyurdu. Öte yandan Ateş ailesinin davanın ilk duruşmasını izlemek üzere kamuoyuna çağrılar sürüyor.