AKP'li Birinci, kıyafet skandalında partisinden farklı bir görüş savundu

Kocaeli’nin Gebze ilçesine bağlı Kirazpınar Mahallesi’nde bulunan Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nde kız öğrenciler kıyafetleri uygun olmadığı gerekçesiyle okul bahçesine alınmamıştı. Milli Eğitim Bakanı Tekin, okul müdürünü savunurken AKP'li Mücahit Birinci'den farklı bir yorum geldi.

12punto

Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nde mezuniyet töreni için okula gelen bazı kız öğrenciler, yönetmeliğe aykırı kıyafetler giydikleri gerekçesiyle törene alınmadı. 

Öğrencilere kapı kapatılırken, bazı veliler ve öğrenciler, okul yönetimine tepki gösterdi. 

Veliler ve okul yönetimi arasında tartışma çıktı. Okul müdürü Ahmet Korkmaz da okul kapısına kadar gelip öğrencilerin içeri alınmamasını istedi. Yaşanan gerginlik üzerine yapılan ihbarla okula jandarma ekibi sevk edildi.

BAKAN TEKİN MÜDÜRÜ SAVUNDU

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin konuk olduğu Habertürk’te olaya ilişkin ilk değerlendirmesini yaptı ve  “Okul müdürümüz gayet mantıklı başlangıç yapmış” diyerek lisenin müdürü Ahmet Korkmaz'a destek verdi.

Bakan Tekin açıklamasının devamında ise kız öğrencilerin kıyafetleri üzerinden yapılan tartışmayı sanki yer sorunu varmış gibi göstererek “Velilere 'mezuniyet programı yapıyoruz, öğrencilerle beraber kimler katılacak?' diye sormuş.

Katılım listesi almış. Listede olmayan kişilere 'yer kalırsa sizi alırız' diye başlayan tartışma başka boyuta evriliyor. Ekranlara, sosyal medyaya düşen olumsuz görüntüler çıkıyor. Öğretmen arkadaşlarım adına üzüldüm. Zaten olay da kısa zamanda çözülmüştür” dedi. 

AKP'Lİ BİRİNCİ, BAKAN TEKİN'DEN FARKLI BİR AÇIKLAMADA BULUNDU

Sosyal medya hesabından gündemdeki kıyafet skandalını değerlendiren AKP'li Mücahit Birinci, yaşanan olayda okul müdürünün görevden alınması gerektiğini savundu. Birinci yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

"Balo konusunda okul idaresi ve valilik tarafından çok büyük yanlış yapıldığı kanaatindeyim.

Ak Partimiz özgürlüklerin ete kemiğe büründüğü yerdir. Olayın içeriğine bakacak olursak, öncelikle, zaten öğrenci kardeşlerimizin kıyafetinde bir sorun yok; kaldı ki, bu sorunu saptayacak bir makam da yok, zira balo salonu kamuya ait bir alan değil. İsteyen istediği gibi giyinir. 

Bizler, özgürlükler noktasında, başörtüsü ile üniversiteye alınmayan kardeşlerimiz için, 28 Şubat döneminde en ciddi muhalefeti yapan bireyleriz. Hiçbir hanımefendiyi örtüsü veya açıklığı üzerinden değerlendirmeyiz. 

Ayrıca, balo kıyafetinin nasıl olacağına, şahsın nasıl giyineceğine, bu öğrenci kardeşlerimizin annesi babası karar verebilir. İdare, özel bir alanda, kişilerin nasıl giyineceği kararını verememelidir, veremez. Kaldı ki, görüntülerden izlediğimiz kadarıyla kıyafetler, baloya uygun kıyafetlerdir.

Bunun yanı sıra, ters bir durum oluştuğunda, olayı bu hale getirmeden, kişi bazında tatlı ve gerekçeli ikazlarla bu durum idare edilebilirdi. Hadisenin bir kıyafet tartışmasına sebebiyet vermesi üzücüdür.

Fakat, hadise maalesef idare edilememiştir. 

Hiç lafı uzatmaya gerek yok, okul müdürünün ve bu işgüzarlığın içinde kim varsa hepsinin görevden alınması, öğrenci kardeşlerimin ailelerinden de, yetkili makamlarca özür dilenmesi gerekmektedir, gerisi lafı güzaftır."