Amasra Maden Katliamı Davası'nda tanıklar anlattı: 'Az işçiyle çok üretim isteniyordu'
Amasra'da 43 maden işçisinin hayatını kaybettiği maden katliamı davasının 4'üncü duruşması başladı. Duruşmada yaklaşık 130 tanığın dinlenmesine başlandı. Tanıklar arasında yer alan Kaan Kerman "Az işçiyle çok kömür üretimi isteniyordu. Acil durumlarda nasıl hareket edeceğimizle ilgili acil eylem planı bize gösterilmedi" dedi.
AA
Amasra'da 43 maden işçisinin hayatını kaybettiği 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin görülen davanın 4'üncü duruşması başladı.
7'si tutuklu 23 yargılanmasına devam edilen davanın dördüncü duruşmasında yaklaşık 130 tanığın dinlenmesine başlandı.
Tanıklardan Kaan Kerman, maden ocağında barutçu olarak çalıştığını ve patlama günü yıllık izinde olduğunu söyledi.
Mühendis, nezaretçi ve şef nezaretinde indikleri ocakta 32 santimetre çapındaki deliklere dinamitleri yerleştirdiklerini ve 300 metre uzaklaşarak patlatma yaptıklarını anlatan Kerman, "Genelde bu mesafeye uyuluyordu. Havanın temizlenmesi için yarım saat beklenir ve cihazlarla metan olup olmadığı kontrol edilir" dedi.
Müşteki avukatlarının çalışma şartlarına ilişkin sorusu üzerine Kerman, "Az işçiyle çok kömür üretimi isteniyordu. Bunu kollukta bütün arkadaşlarımız söylemiştir. Acil durumlarda nasıl hareket edeceğimizle ilgili acil eylem planı bize gösterilmedi" ifadelerini kullandı.
''ÜRETİM BASKISI VARDI''
Pano ayak üretim işçisi Murat Aşkın da yaklaşık 4,5 yıldır çalıştığı kurumda, patlama günü gündüz vardiyasında görev yaptığını aktardı.
Üretim alanında haddinden fazla metan gazı birikebildiğini ve bunu da fantüplerle çözmeye çalıştıklarını anlatan Aşkın, "-320 kotunda daha önce 1 olan fantüp sayısı gaz değerleri nedeniyle üçe çıkarıldı. Çalıştığımız yerde 3 fantüp vardı. İkisi üretimin yapıldığı yerde, biri de geride bulunurdu. Ben gündüz vardiyasındayken fantüplerde herhangi bir sorun yoktu, hepsi çalışıyordu. Üretim baskısı vardı. Biz bunu defalarca amirlerimize söylerdik ama söylediğimizle kalırdık. Keşke o baskıları dikkate almayıp çalışmasaydık" şeklinde konuştu.
''GAZ SIKINTISI BİLİNİYORDU''
Üretim işçisi Yusuf Yalçın ise "-320'de gaz sıkıntısı vardı ve cihazlar sürekli ötüyordu. Olması gerekenden fazla sıcak oluyordu. O yüzden fazladan fantüp yerleştirildi. Burada gaz sıkıntısı olduğunu amirlerimiz de biliyordu. Normalde 1 fantüp yeterli olacakken 4 tane vardı" ifadesini kullandı.
Nezaretçi olarak çalışan Arif Ergin, ocakta havalandırma sorunu yaşandığını ancak böylesi bir büyük olay meydana geleceğinin düşünülmediğine değinerek, patlamanın sebebinin "yönetimsel tedbirsizlik" olduğunu öne sürdü.
"ÜRETİM BASKISI ÜST SEVİYEDEYDİ"
Elektromekanik konver bakım servisinde çalışan işçi Ferhat Dönmez, son zamanlarda kendilerinden kömür üretimini arttırmalarını istediklerini savunarak, şunları kaydetti:
"Kazanın, iş güvenliği tedbirlerinin tam olarak alınmamasından kaynaklandığını söyleyebilirim. Kazadan önce ocakta havalandırmayla ilgili sorun vardı, ben de ocağa girdim. 15 yıllık madencilik hayatımda ilk kez gördüğüm durum oldu. Arıza için gittiğim yer çok ama çok sıcaktı. Ters vantüp yapılmıştı, ben böyle bir şeyi hiç görmemiştim. Çok şaşırdım. Üretim baskısı da üst seviyedeydi."
DAVA SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?
Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, bir işçi de 5 Nisan'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti.