Antik kente otel ve marina yapıldı, Danıştay planı iptal etti
Danıştay, Muğla'nın Bodrum ilçesindeki Anthaven-Aspat Projesi'ne ait planı iptal etti. Bu karar, antik kent üzerine inşa edilen projeye karşı 6 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından geldi. Çevreciler, antik kent üzerinde yer alan binaların yıkılmasını talep ediyor.
12punto
Muğla’nın Bodrum ilçesinde 4 bin yıllık Antik Thermera Kenti, Bizans ve Osmanlı kalıntılarının bulunduğu 1.Derece Doğal SİT Alanı’nda turistik tesis, lüks villalar ve marina yaptılar. 6 yıllık hukuk mücadelesinin ardından Danıştay STK ve çevrecileri haklı buldu, planı iptal etti. STK, siyasi parti ve odalar Aspat’daki Anthaven İnşaat'ın alanında eylemlerinde şirkete verilen ruhsatların iptal edilmesini ve binaların yıkılmasını istedi.
Sözcü gazetesinden Yaşar Anter'in haberine göre 2018 yılında başlayan ve yaklaşık 2 milyar dolara mal olduğu iddia edilen proje TMMOB Bodrum ilçe koordinasyon kurulunun açtığı ÇED iptal davalarına rağmen devam etti ve geçtiğimiz yıl sona erdi. Antik kentte otel, lüks villalar, marina, restoranlar yapıldı.
Danıştay'ın planları iptal etmesinin ardından TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu Akyarlar Mahallesi’ndeki tarihi Aspat Mevkii’nde eylem ve basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, mimarlar mühendisler, siyasi parti temsilcileri ve hukukçular destek verdi.
İnşaatın tüm hukuksal mücadeleye rağmen tamamlandığını belirten TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu Mustafa Erdoğan yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
Çıfıt Kalesinin eteğinde; Karya’nın Termera’sı, Bizans’ın Strobilos’u, Osmanlı’nın Sıravolos’u ve Halil’le Gülsüm’ün artık tarumar edilmiş Aspat’ındayız. Bu toprakların kadim kültürlerinden nasibini almayan, insan ve tabiatının birbiriyle nasıl sarmaşdolaş yaşadığını zerre kadar hissetmeyen bir anlayışın külliyen doğal ve kamusal zarara sebep olan yüksek rant hedefli projelerinden birinin gerçekleşmeye devam ettiği Aspat’tayız.
'BANKA MEVDUATINA DÖNÜŞMÜŞ ASPAT'
8-9 yıl öncesine kadar tarihi, toprağı, azmağı, ağaçları, kıyısı, mütevazi tesisi ve hatta heykelleri ile büyük ölçüde yaşayan fakat şimdi mevzuatı bile arkadan dolanan kitabına uydurulmuş karar ve onaylarla banka mevduatına dönüşmüş Aspat’tayız!
Ekte sunduğumuz TMMOB Bodrum İKK'nın açmış olduğu dava ile ilgili Danıştay 4.Dairesi’nin 2024/270 Esas No ve 2024/3548 sayılı ve, 2024/752 Esas No ve 2024/3549 sayılı 30.05.2024 tarihli kararlarıyla; Muğla ili Bodrum İlçesi Akyarlar Mahallesi Tuzla Aspat Mevkii 404 ada 1 parsel, 407 ada 2,4,6 parsellerdeki Anthaven projesi ile ilgili verilmiş tüm karar, onay, izin ve ruhsatların dayanağı olan ÇED gerekli değildir kararlarının Danıştay 4.dairesi tarafından kesin olarak iptal edilmiş olduğunu duyurmak, kamuoyu ile paylaşmak ve gereğinin acilen yapılmasını tüm ilgili, yetkili ve sorumlu kurumlardan talep etmek için Aspat’tayız.
'ÇED SÜRECİ GERÇEKLEŞMİŞ OLSA...'
İşletilen hukuk dışı ve toplumsal meşruiyeti olmayan süreç yerine söz konusu Danıştay kararlarında da açıkça belirtilmiş olduğu gibi mevzuata uygun davranılarak kümülatif ÇED süreci gerçekleştirilmiş olsa Aspat hala azmağı, ağaçları, toprağı, tarihi, kıyısı, rüzgarı ile yaşıyor olacaktı. Proje bütününü; Azmak ağzı dip taraması, Turizm Tesisi Kapasite Artışı, Taşkın Önleme ve Dere Islahı,Turizm Konaklama Tesisi ve Toplu Konut Proje Revizyonu, Yat Yanaşma Yeri ve Mahmuz projesi olarak birbirinden ayırarak düşük kapasiteli parçalar halinde gösterip ÇED gerekli değildir kararlarıyla yol alınmasının sorumlusu rant koalisyonudur.
İnşaat projesine ve iskanına onay veren Bodrum Belediyesi Danıştay kararları doğrultusunda acilen verilen ruhsatları iptal etmelidir.Yarımadamızda Cennetkoy, Usuluk, Tavşanburnu, Adalıyalı, Gökburun, Saplıburun, Firenkazmağı, Ali Hoca Burnu, Gerenkuyu örneklerinde olduğu gibi ülkemiz genelinde neredeyse birbirinin aynı şekilde yasa tanımaz, hukuk dışı yöntemlerle kamusal olanın ele geçirilme süreçlerine kamuoyunun dikkatini çekiyoruz.
'TOPRAĞIMIZA SUYUMUZA HAVAMIZA DOKUNMA'
Tarlalarımıza, ormanlarımıza sulak alanlarımıza, derelerimize, meralarımıza, dağlarımıza hatta şehir ve köylerimize nereden ve nasıl baktıklarını bildiğimizi, İmar ve Planlama süreçlerinin bilimsel ilkeler ve toplumsal yarar hedefli gerçekleşmesi için insanımız ve tabiatına hak, hukuk, adalet temelinde sahip çıkmaya devam edeceğimizi belirtiyor ve rant koalisyonunu bir kez daha uyarıyoruz, yaşam alanlarımızdan elini, gözünü, fikrini çek, toprağımıza, suyumuza, havamıza dokunma”
Eski Muğla Mimarlar Odası Başkanı Gamze Türk “6 yıl içerisinde her ÇED gerekli değildir raporu iptal edildikçe yenisini almayı başardılar. İlgili bakanlık 3 kez ÇED gerekli değildir raporu verdi, mahkemeler hepsini iptal etti. Belediye ÇED gerekli değildir raporu iptal edilen yere inşaat ruhsatı vermemeliydi verdi. Hukuğu ve yasayı başarı ile zekice dolaştılar ve antik kentin kalıntıları üzerinde doğal SİT alanlarını yok ettiler. Şimdi belediyeden verdiği ruhsatları iptal etmesini istiyoruz, hukuk mücadelemiz devam edecek” dedi.
'BİZANS'IN STROBİLOSU, OSMANLI'NIN SIRAVOLOS'U...'
Hukukçu Mehmet Çilsal da “Bu proje idarenin şirketlerle iş birliğini ortaya koyuyor. İdare hem işlemi tesis edendir hem hukuku uygulamayandır. Yani böyle trajikomik bir durum var. Artık günümüzde her yerde idare her zaman şirketlerle işbirliği durumundadır. Tüm şirketler le idare işbirliği içindedir ve birlikte hukuku uyulamıyorlar. Bir hukuk devletinde bu görüntü olmamalı. Çok geç gelen adalet, ne yazık ki tarih ve tabiat katliamını eski hale getirmiyor. Karya’nın antik Termerası, Bizans’ın Strobilosu, Osmanlı’nın Sıravolos’u olan günümüzün Aspatı’na çok yazık olmuştur” değerlendirmesini yaptı.