Atatürk düşmanına destek Ebu Hanzala lakaplı Bayancuk’tan geldi

Atatürklü vaaza tepki gösteren Ahmet Bostancı’ya Ebu Hanzala ünvanını kullanan Halis Bayancuk sahip çıktı. Bayancuk, El-Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin üyesi olmak ve onlara eleman kazandırmak suçlamasıyla yargılanmış, kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle toplam 11 yıl hapis yattıktan sonra tahliye edilmişti.

Ercan Küçük

Ercan KÜÇÜK - 12punto.com.tr

Mustafa Kemal Atatürk'ün vefat yıldönümünde Gayrettepe'de Cuma namazı sırasında, Atatürk'e dua edilmesine tepki göstererek camiden çıkan ve sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımla Atatürk'e ve ona dua eden imama hakaret eden Ahmet Bostancı hakkında 7 yıl 9 ay 15 güne kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Mahkeme Ahmet Bostancı'nın tutuklulukta geçirdiği süreyi ve delillerin toplanmış olmasını dikkate alarak tahliyesine karar verdi.

Ahmet Bostancı’nın tahliyesinin ardından duruşmanın görüldüğü İstanbul Anadolu Adliyesi’nde tekbirler eşliğinde “Yaşasın şeriat” sloganları atıldı

Bostancı, sosyal medya paylaşımlarında tarikatları öven paylaşımlarına devam ediyor. Bostancı’nın son günlerde Selefi gruplarla sosyal medyada tartışma yaşıyordu. Tarikatları savunduğu için tepki selefi gruplardan tepki gördüğünü vurgulayan Bostancı tutuklandığında kendisine Ebu Hanzala lakabını kullanan Halis Bayancuk’un avukatlar göndererek destek verdiğini açıkladı.

BAYANCUK AVUKAT GÖNDERDİ

Bostancı, kendisine tepki gösterilen bir tweeti alıntılayarak Bayancuk’un verdiği destekle ilgili şunları yazdı:

“Kendisi avukatını gönderdi bana 2 defa. İlk avukat görüşünde kendisine tarikatı tasavvufu sevdiğimi onların işlerini meşru gördüğümü söyledim. Zaten orada yollarımız tamamen ayrıldı. Kendisi bu konuda hiç üzerine düşmedim. ‘Biz yardım etmek için geldik. Maddi manevi elimizden gelen bir şey var mı sormaya geldik’ dediler. Ben nezaket ve güzel üslupla bunu  reddettim. Teşekkür ettim. Kendileri sammi şekilde geldiler samimi bir şekilde geri döndüler.

Daha sonra bu avukat benim tahliye olduğum mahkemeden bir gün önce tekrar görüşüme geliyor. Görüşmede ‘bak ben tarikatçıyım sizinle aynı şekilde düşünmüyoruz, aynı şekilde bakmıyoruz’ dememe rağmen, 2. defa geldiğinde bunu ispatlamış oldu aslında. ‘Biz samimi olarak sana destek vermek istiyoruz. tag çalışması yapacağız bunun için onayın müsaaden var mıdır, halini hatrını sormaya, elimizden geldiğince sana yardımcı olmak için geldik’ diye yenilediler. Ben de ‘az çok Müslümanlar destek oluyor, siz de onlarla beraber yapabilirsiniz’ demiştim.

Ben hiçbir zaman selefilere ‘gelin bana yardım edin’ demedim, kendileri geldiler.”

Ahmet Bostancı’ya destek veren Halis Bayancuk görüşleri ve faaliyetleriyle dikkat çekiyor. Selefi Tevhid Grubu’nun liderliğini yapan Bayancuk, “Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçlamasıyla 12 yıl altı ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Bayancuk hakkındaki tahliye kararı, grubun yayın organı ‘Tevhid Gündemi’ adlı internet sitesinde “11 yıllık hukuksuzluk son buldu” başlığı ile duyuruldu. Sitedeki yazıda, Bayancuk'un “kaçma şüphesinin olmadığı” gerekçesiyle tahliye edildiği öne sürüldü.

DİYANET RAPORUNDA DA YER ALDI

Bayancuk, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hazırladığı Tarikatlar ve Cemaatler Raporu’nda da yer aldı. Bayancuk’un babası, Hizbullah’ın Şura üyesi olan Hacı Bayancuk’un avukatlığını HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcoğlu yapmıştı. Raporda Bayancuk’un El-Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin üyesi olmak ve onlara eleman kazandırmaktan dolayı birçok kez gözaltına alındığı ve müebbet hapisle yargılandığı belirtiliyor.

Raporda Bayancuk’un öne çıkan görüşleri arasında din-devlet ilişkisini itikadi bir mesele olarak ele aldığı, halifeliği savunduğu, bunun dışındaki yönetimleri tağut ve şirk olarak gördüğü yer alıyor. Bayancuk’un faaliyetleri arasında mescitler ve sıbyan mektepleri açarak gruba eleman kazandırmak, internet ve dergi ortamında propaganda yapmak yer alıyor.

Raporda Bayancuk’la ilgili yapılan değerlendirmede Bayancuk’un selefi-tekfirci çizgide olduğu, dini-şeri bir yönetimi savunduğu bunun dışındaki yönetim biçimlerini küfür kabul ettiği yazıldı.