Ayhan Bora Kaplan nezarethanede davanın sanıklarından Fethi Koyuncu'yu tehdit etmiş: 'Anneni öldürürüm'
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi kampüsündeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü celsesi başladı. Mahkeme Başkanı, Bora Kaplan'ın Pazartesi günü nezarethanede sanıklardan Fethi Koyuncu'yu, "Anneni öldürürüm." diye tehdit ettiğine dair tutanak tutulduğunu açıkladı.
12punto
12punto yazarı ve gazeteci Müyesser Yıldız, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi kampüsündeki duruşmadan gelişmeleri anbean aktarıyor...
Mahkeme Başkanı, Bora Kaplan'ın Pazartesi günü nezarethanede sanıklardan Fethi Koyuncu'yu, "Anneni öldürürüm." diye tehdit ettiğine dair tutanak tutulduğunu açıkladı.
Bora Kaplan’ın tehdit ettiği bildirilen Fethi Koyuncu, dün etkin pişmanlıktan yararlanmak için dilekçe vermişti.
Duruşma tutuklu sanıklardan eski AKP Ankara İl Başkan Yardımcısı ve Çankaya Belediye Meclis Üyesi Barış Kurt’un taleplerinin alınmasıyla başladı. Daha önceki savunmalarını tekrarlayan Kurt, müşteki Erkan Doğan’ı kaçırtıp dişlerini söktürdüğü iddiasının gerçekdışı olduğunu, Doğan’ın yalan söylediğini anlatıp, “Ben size hiç yalan konuşmadım.” dedi.
HAYATIMDA UYUŞTURUCU KULLANMADIM
Kendisini, “Tek kötü alışkanlığım nargile oldu. Onu bırakalı da 3-4 sene oldu. Hayatımda uyuşturucu, alkol kullanmadım.” sözleriyle anlatan Barış Kurt, müşteki Erkan Doğan için ise şu ifadeleri kullandı:
“Erkan Doğan büyük yalancı. Sizi de yanılttı başkanım. Uyuşturucu kullanan biri.”
Barış Kurt, Erkan Doğan’ın kaçırıldığını iddia ettiği tarihte tutulan tutanaklarda imzası olan polislerin 2023’te savcıya verdiği ifadelerin, geçmişteki tutanaklardan farklı olduğunu, ancak mahkemede tanık olarak dinlendiklerinde doğruları söylediklerini, bu çelişkiye ise soruşturmayı yürüten polislerin yol açtığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Bu polislerin, müdürlerin, komiserlerin insafı yok. Çok beddua ettim. Benim hayatımı bitirdiler. Eğer o polisler tutuklanmasaydı, bunlar bizi diri diri gömeceklerdi ya. O polisler savcının huzurundaki bu ifadeleri nasıl imzaladılar, bunu sormayacak mıyız? Vallahi beni bırakmanız lazım. Vallahi ben boşuna yatıyorum.”
Savunmasının sonunda ağlayan Barış Kurt, “Bir şey diyeceğim, annem burada.” dedikten sonra cümlesini tamamlayamadan yerine geçti.
61 PLAKASI NERENİN?
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Barış Kurt’un avukatı Doç. Dr. Sinan Kocaoğlu savunma yaptı. Bu davanın siyasi bir dava olduğunu belirten Av. Kocaoğlu, sözlerine şöyle başladı:
“İddianame taslak aşamasında bir savcı arkadaşım, soruşturmanın 100 kişi hakkında başladığına, ama 61 kişi hakkında dava açıldığına dikkat çektikten sonra 61’in hangı ilin kodu olduğunu sordu. Bilmediğimi söyleyince ‘Trabzon’ deyip bu defa Trabzon’un kimin memleketi olduğunu sordu. Süleyman Soylu’nun… Komplo teorilerini umursamam; ama iddianame önüme gelince jargonunun, terminolojisinin ceza hukuku terminolojisi olmadığını gördüm.”
Av. Doç. Dr. Kocaoğlu, eski KOM Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın firari gizli tanık Serdar Sertçelik’le yaptığı görüşmelerde Mahkeme Başkanı hakkında söylediklerini okuduktan sonra da Başkan’a şu çağrıda bulundu:
“Sizi reddetmeyeceğiz. Çekilmeye davet ediyoruz. Hemen çekilmenize gerek yok; sanıkları tahliye edin, ondan sonra çekilin. Bizimle görüşemediğiniz gibi polislerle de görüşemezsiniz. Tutuklama kararlarınızda meşruiyet görmüyoruz. Koç gibi müvekkilim Medine fukarası gibi size yalvarıp duruyor. Siz devletin değil, adaletin hakimisiniz. Gerekirse devleti de yargılayacaksınız. Polislerle gôrüşemez, mesajlaşamazsınız. Kanunun üzerinde misiniz?”
Av. Kocağlu bu beyanları sırasında sesini yükseltince Mahkeme Başkanı, “Sesinizi yükseltmeyin. Bağırıp çağırmanıza gerek yok. Kendi kendinize yaparsınız.” uyarısında bulundu.
SÜLEYMAN’I ALACAKSANIZ ALIN
Av. Kocaoğlu, savunmasını şöyle sürdürdü:
“Suçu varsa, Süleyman’ı alacaksanız alın; benim müvekkilimle niye uğraşıyorsunuz? Ben polislerin tahliyesinin de siyasi olduğunu düşünüyorum. Tutuklu yargılamaya taraftar değilim, ama bunları da tahliye edip ev hapsinde tutsunlar. Bunlar devlet memuru olmadığı; vatan, millet, Sakarya edebiyatı yapmadıkları için mi tutuklu?”
Savunmasının sonunda Mahkeme Başkanı’nın uyarısına, “Senden de korkman başkanım. Beni tehdit etmeyin.” karşılığını veren Av. Kocaoğlu, polislerin davası ile bu davanın birleştirilmesini isteyip tahliye kararı verdikten sonra heyetin çekilmesi talebini tekrarladı.
Sanık yakınlarının Av. Kocaoğlu’nu alkışlamasına Başkan, “Ne oluyor, ne? Allah Allah.” diye tepki gösterdi.