AYM Başkanı’ndan çarpıcı açıklamalar: Bireysel başvurunun amacı…

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkına ilişkin, "Bireysel başvurunun amacı tek tek herkesin temel hak ve özgürlüklerle ilgili hak ihlali iddialarını ele alıp çözüm bulmak değildir. Olamaz da... Bireysel başvurunun amacı hukuk sisteminin, hukuk düzeninin, yargının işleyişini hak ihlali üretmeyecek, ortaya çıkarmayacak bir noktaya getirmektir." dedi.

AA

"Türk Anayasa Mahkemesinin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi" başlıklı Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi Ortak Projesi kapsamında İzmir'deki bir otelde, "Adli Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması Bölge Toplantısı" düzenlendi.

Açılışta Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Cumhuriyet'in 100. yılını geride bırakmış olmanın büyük bir tecrübeye sahip olmak anlamına geldiğini, bu tecrübeyle gelecek yüzyılları inşa etmek ve gelecek nesillere çok daha müreffeh, huzurlu, güzel bir ülke bırakmanın herkesin boynunun borcu olduğunu kaydetti.

Arslan, proje kapsamında 6. bölge toplantısının yapıldığını belirterek, bu toplantıların bireysel başvurunun daha iyi anlaşılması ve uygulanmasına çok önemli katkılar yaptığını ifade etti.

Cumhuriyet'in ve anayasal kimliğin banisi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'le ilgili çok farklı tanımlar yaptığını, bireysel başvuruyu en yakından ilgilendiren sözünün ise "Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" olduğunu aktaran Arslan, "Kimsesizlerin kimsesi olma görevi ve sorumluluğu en fazla yargıya düşmektedir. Ve bireysel başvurunun kabul edildiği 2010 yılından, uygulamaya geçtiği 2012 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi, Atatürk'ün gösterdiği gibi kimsesizlerin kimsesi olma yolunda çok önemli görevler icra etmektedir." değerlendirmesini yaptı.

Arslan, bireysel başvuruda Türkiye'nin hemen her kesiminden insanların bir şekilde temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine gelebildiğine dikkati çekerek, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurudaki kararları verirken temel meseleleri, temel anayasal meseleleri de ele aldığını, konuya ilişkin ilkeleri, standartları belirlediğini dile getirdi.

"BİREYSEL BAŞVURU HUKUK SİSTEMİNDE DEVRİM YAŞAMIŞTIR"

Zühtü Arslan, bireysel başvuruyla sadece Anayasa Mahkemesi'nin değil tüm hukuk sisteminin bir dönüşüm yaşadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Bireysel başvuru, hukuk sisteminde bir devrim yaratmıştır. Mesela hukukun anayasallaşması olarak ifade edilen bir süreç başlamıştır ve bu süreç çok önemli bir noktaya ulaşmıştır bugün itibarıyla. Ceza hukukundan iş hukukuna kadar, idare hukukundan aile hukukuna kadar her alanda anayasa artık çok daha fazla kullanılan bir üst norm haline gelmiştir. Bu hem doktrinde böyledir hem de yargı kararlarında böyledir. Bu, beraberinde Anayasa hükümlerinin yeknesak şekilde yorumlanması zorunluluğunu getirmiştir. Böyle bir ihtiyaç doğmuştur. Çünkü mahkemeler Anayasaya uygun karar vermek durumundadır. Bunu yaptıklarında da kaçınılmaz olarak Anayasayı, anayasal hükümleri yorumlamak zorundadır. Ve birden fazla yorumcunun olduğu yerde birden fazla yorum vardır. Bu yorum farklılığı, yorum çeşitliliği, demokratik hukuk devletleri bakımından bir zenginlik geliştirir. Demokratik hukuk devletlerinde buna yer vardır. Ama yorum kakofonisine yer yoktur."

Demokratik hukuk devletlerinde yorum karmaşasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Arslan, bu ortaya çıktığında artık farklı kişilere, farklı hukukun uygulanması gibi bir sorunla karşı karşıya kalınabileceğini söyledi.

Arslan, bu durumda hukukun yeknesaklaştırılması, daha da önemlisi Anayasa hükümlerinin yeknesak bir şekilde yorumlanması gerekliliğinin ortaya çıkacağını ifade ederek, bunu çözecek organın da Anayasayı yorumlamak ve uygulamakla görevli olan Anayasa Mahkemesi olduğunun altını çizdi.

Arslan, bireysel başvurunun henüz 11 yılını yeni tamamladığın