Boğaziçi rektöründen CHP talimatı: Üniversiteye girmek isteyen CHP heyetiyle güvenlikler arasında arbede

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş başkanlığındaki heyet, Boğaziçi Üniversitesi’ne alınmadı. Güvenlik görevlileri vekillere “İçeri alınmamanız rektör talimatı” dedi. Engellemeye rağmen içeriye giren milletvekilleri üniversitenin içinde çevik kuvvete takıldı.

12punto

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) milletvekilleri öğrencilere ve akademisyenlere destek olmak için Boğaziçi Üniversitesi'ne geldi.

Vekilleri, Boğaziçi Üniversitesi'nin kayyum rektörü Naci İnci'nin talimatıyla içeriye alınmadı.

Heyette bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Ben buradan geçerim. Bize fiziksel müdahalede bulunamazlar. Bu, kanunlarla korunan bir haktır. Biz milletvekiliyiz. Siz beni durdurursanız suç işleyeceksiniz" dedi.

"ENGELLENMEMİZ KANUNSUZ"

Heyette CHP'li Okan Konuralp, Yüksel Taşkın, Tahsin Ocaklı ve Suat Özçağdaş ile EMEP'li milletvekili İskender Bayhan da yer alıyor. 

CHP'li vekiller içeri girmek isterken güvenlik güçleri kol kola girerek vekillerin girişine engel oldu. Boğaziçi Üniversitesi'nin bir kamu kurumu olduğunu belirten milletvekilleri, engellemenin kanunsuz olduğunu belirttiler. 

"DENETİM HAKKIMIZ İÇİN GELDİK"

Yaşananlara tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın ise "Ben milletvekili olarak denetim görevi için geliyorum buraya. Cezaevi dışındaki her kuruma girebiliriz. Daha dün ODTÜ'ye gittik orada neden bir şey olmadı? Orada başka burada başka olur mu? Rektör neden rahatsız oluyor?" diye konuştu.

Vekiller, engellemeye rağmen üniversiteye girmek için yürümeye başladı.

Milletvekilleri engellemeye rağmen üniversiteye girerken, görevliler basın mensuplarının görüntü almasını istemedi.

Üniversiteye giren milletvekilleri, içeride çevik kuvvete takıldı. CHP heyeti ilerleyen dakikalarda açıklama yapacaklarını bildirdi.

ÖZÇAĞDAŞ’TAN AÇIKLAMA

Üniversitenin önüne gelen Özçağdaş, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Dokuz CHP milletvekili bir EMEP milletvekili ve İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile beraber Boğaziçi Üniveristesi’nin önündeyiz. Maalesef Türkiye için son derece kötü son derece olumsuz bir tablo yaşadık.

Boğaziçi Üniversitesi’nin mezuniyet töreni var. Bin 279 gündür Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, öğrencileri burada son derece barışçıl bir eylem yapıyorlar. Biz de milletvekilleri olarak hem güzel bir gün hem Meclis faaliyeti yok buraya geldik. Milletvekilleri millet adına denetleme görevi yaparlar. Bizim görevimiz budur. Dolaysıyla aklımızın ucundan geçmedi bir şey olacağı. Saat ikide de yine anlamsızca kapatılan Beşiktaş’taki bir teknik lise için açıklama yapmak için de sözleştik. Geldik buraya içeri gireceğiz. Girdik bir arbede yaşandı. Ömrünü bu üniversiteye vermiş olan ve kapıdan çeri giremeyen insanlar gördük. Neden buradasınız diye sordum. Dediler ki ‘yasaklı listesi var giremiyoruz. Biz bu üniversitemin öğretim üyeleriyiz ama yasaklıyız’.

Geldik içeriye gencecik çocuklar kol kola girmişler. Biz milletvekiliyiz yürürüz geçeriz. Geçersek o arkadaşlar aşırı bir müdahalede bulunursa bu onlar için yasal bir sorun. Ben ve arkadaşlarım konuşuyoruz onları düşüyoruz. Yani niye yargılansınlar? Yöneticisi bunu dert etmiyor ya. Buraya kayyım atandığı için hayatının fırsatını elde ettiğini zanneden zat ‘durdurun onları’ diyor. Sen kimsin? Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğünü işgal eden zata sesleniyorum ya, adını bile söylemiyorum. Sen kimsin? Sen istiyorsan Turkcell’i yönet sen kimsin? Ve eğer bu derece saçmalamasalardı bu yaşanmayacaktı. Özgür Çelik, Vali beyle görüştü, Emniyet Müdürü ile görüştü. Sonunda girdik. Çevik kuvvet polisleri arkadan yetişerek önümüzü kestiler. Gencecik kadın polisleri önümüz koydular. Onları da korumamız lazım. Dedik ki 70-80 metre bir şey kalmış bu saçmalığı sonlandırın. Ne yapabiliriz mezuniyette? En sonunda herhalde bütün bu olaylar bu hale gelince birileri dedi daha kötü olmasın. Girdik, yapacağımız şeyi yaptık geri geldik. Bu ziyaret 15 dakika planlanmıştı.”