Bora Kaplan davasında çok ilginç gelişmeler!
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile sonraki Bakan Ali Yerlikaya arasındaki çatışmanın bir yansıması olarak değerlendirilen Bora Kaplan davasında dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu, bu dava ile Kaplan'a operasyon yapan polislerin yargılandığı davanın birleştirmesi gerektiğine hükmetti.
Müyesser Yıldız
Müyesser Yıldız - 12punto.com.tr
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 3 Aralık 2024'te sonuçlanan 61 sanıklı “Bora Kaplan suç örgütü” davasında; Kaplan, “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek, 8 kişiye yönelik kasten yaralama, 2 kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, ağırlaşmış yaralamaya azmettirme ve suçluyu kayırmaya azmettirme” suçlarından toplam 68 yıl hapis cezasına çarptırılırken, sanıkların büyük bölümüne ise çeşitli cezalar verildi, bazıları da beraat etti. Bu kararlar geçtiğimiz 7 Temmuz'da Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından onandı.
Ancak Bölge Adliye Mahkemesi'nin üç savcısı 11 Temmuz'da kararın usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunduğundan tüm sanıklar yönünden bozulması için Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu nezdinde itiraz etti.
Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu da 21 Ekim'deki toplantısında; üyelerden 1. Ceza Dairesi Başkanının sözkonusu itirazın reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki karşı oyuna karşılık oy çokluğuyla, savcıların itirazlarının bir bölümünün kabul edilmesini kararlaştırdı.
Başkanlar Kurulu ilk olarak, hükümle birlikte dosyaları ayrılan, aralarında firari gizli tanık Serdar Sertçelik'in de bulunduğu, hem sanık hem müşteki konumundaki bazı kişilerle ilgili açılan davanın ve bağlantılı tüm davaların akıbetinin araştırılmasına, karar verilmediyse incelenmesine, karar verildiyse evrakların dosyaya kazandırılmasına hükmetti.
GİZLİ TANIK DAVASI SONUCA ETKİLİ OLACAK
Başkanlar Kurulu'nun verdiği en dikkat çekici karar ise; davanın gizli tanığı ve sanığı M7 kodlu Serdar Sertçelik'in firarında ihmalleri olduğu suçlamasıyla yargılanan, Bora Kaplan operasyonunu yapan polislerin davasına ilişkin oldu.
Öncelikle bu davanın konusunu hatırlatalım.
Serdar Sertçelik firar ettikten sonra yurtdışından yaptığı açıklamalarda; polislerin kendisini yönlendirdiğini iddia etti. Cumhur İttifakı ortağı MHP'nin Lideri Devlet Bahçeli'nin de bunu “iktidara darbe” olarak nitelendirmesinin ardından Bora Kaplan operasyonunu yapan, dönemin Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, KOM Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile komiserler Ufuk Gültekin, Metehan İlkyaz ve Gökhan Karaca önce açığa alındı, ardından Kerem Gökay Öner dışındaki tüm isimler tutuklandı.
Üç ila 4 aylık tutukluluktan sonra tahliye edilen bu polisler hakkında; “görevi kötüye kullanma, suçluyu kayırma, tanığı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla da Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Sözkonusu davada Savcı, “yetkisizlik” kararı verilmesini istedi, ancak Hakim reddetti. Hakim değişikliğinin ardından geçtiğimiz 17 Eylül'de görülen dördüncü celsede Savcı bir kez daha, dava konusu suçlarda görevli mahkemenin ağır ceza mahkemeleri olduğunu belirterek “görevsizlik” kararı verilmesi talebinde bulundu. Sanıklar ve avukatları, yargılamayı sürüncemede bırakacağını belirtip önceki hakimin talebi reddettiğini hatırlatsa da Hakim, “yetkisizlik” kararı verip dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi.
İşte Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu, bu konuda şu kararı aldı:
“Hükme dayanak olarak gösterilen ve sonradan deşifre olarak gizli tanık sıfatıyla verdikleri ifadelerden rücu eden tanıkların temin edilme şekli, bu tanıkların yöntemine uygun dinlenip dinlenilmedikleri, yönlendirilip yönlendirilmedikleri ile aynı zamanda suç faili olan tanıkların salıverilmelerinin hukuka uygun olup olmadığı konusunda yargılanan kamu görevlelileri hakkında yürütülen kovuşturmaya ilişkin Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyanın akıbetinin araştırılması, kamu görevlilerinin isnat edilen fiilleri işleyip işlemediklerinin tespitinin, gizli tanık olarak beyanları alınanların beyanının hükme esas alınıp alınmayacağı bakımından sonuca etkili olacağı anlaşıldığından, bu dosya karara çıkmış ise anılan dosyadaki evrakların huzurdaki dosyaya kazandırılması, çıkmamış ise birleştirilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldığından; bu kapsamda Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne...”
Başkanlar Kurulu son olarak; Başsavcılığın, başka suçlardan cezalandırılan eski AKP Ankara İl Başkan Yardımcısı ve Çankaya Belediye Meclis Üyesi Barış Kurt ile Cemil Kumaşçıoğlu ve Mümen Ali Beldek'in örgüt üyeliğinden de cezalandırılması talebi için, “failler ve fiilleri hakkında lehlerine ve aleyhlerine yapılan itiraz kabul edildiğinden karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde karar alıp kabul edilen itirazlarla ilgili işlemleri yapmak üzere dosyayı 1. Ceza Dairesi'ne gönderdi.
Kurul toplantısında çoğunluk kararına katılmayan 1. Ceza Dairesi Başkanı ise karşı oy yazısında; yargılamayı yapan Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, ayrıntılı tartışmalardan sonra olayların farklı olması nedeniyle birleştirmeye gerek görmediğini belirtti.
Müyesser YILDIZ
8 Kasım 2025