Bora Kaplan davasında yeni gelişme: O “başkan” mahkeme başkanı mı?

12punto yazarı Müyesser Yıldız, Ayhan Bora Kaplan Davası ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.

12punto

Bora Kaplan suç örgütü davasında, soruşturmayı yapan polis müdürlerinin tutuklanmasının ardından yeni bir gelişme daha yaşandı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yaşananlara dikkat çeken bir sanık avukatı, redd-i hakim talebinde bulunurken tutuklanan KOM Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan'ın, firari gizli tanık “M7” kod Serdar Sertçelik'le yaptığı telefon görüşmelerinde söz ettiği “Başkan”ın Mahkeme Başkanı olup olmadığını sordu.

Sanıklardan Mahmut Gökhan Çanga'nın avukatı Ela Leyla Umur, bugün verdiği redd-i hakim dilekçesinde, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerinin polisler hakkında yaptığı soruşturma sonucunda Serdar Sertçelik'in yayınladığı konuşmaların manipüle edilmediğinin ve konuşmaların olduğu gibi yansıtıldığının ortaya çıktığını, bu konuşmaları yapan KOM Şube Müdürü Şevket Demircan'ın da ifadesinde o konuşmaları inkâr etmediğini, ayrıca Serdar Sertçelik'in yurtdışından getirilmesi konusunda Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ile görüşmeler yaptığını anlattıktan sonra Sertçelik'in yayınladığı iki ses kaydına şöyle dikkat çekti:

“Yayınlanan ilk videodaki ses kaydında Serdar Sertçelik Organize Şube Müdür Yardımcısına hitaben; 'Tek çekincem işte şu, şimdi işin içine Akbank, bu Mücahit, Bekir mekir, girdiği zaman, Bekir Bozdağ falan nasıl işte hani, film bana döner mi diye korktum ben' demiş, Şevket Demircan Serdar Sertçelik'e hitaben; 'Tamam. Ben o konuları, o konularla ilgili, yani Başkanla da görüştüm... Bunu söylemem de söylüyorum, bize 'temiz eller operasyonunu sizin ellerinizle başlattığınız haberini verdiler, ordan pay biç sen.' demiştir. Açıkçası biz bu ses kaydını dinlediğimizde bahsi geçen 'başkanın' kim olduğunu anlayamamıştık. Fakat Serdar Sertçelik tarafından paylaşılan son videodaki ses kaydındaki anlatımdan bahsi geçen 'başkanın' kim olduğunu anlamış olduk. Bu son videoda Şevket Demircan, Serdar Sertçeliğe hitaben; 'yeniden farklı bir sürece girecez, ondan sonra yine aynı şekilde devam edeceksin, ama M7 olmayacaksın başka bi Z7 olacaksın veya başka bi anlam olacak yani tamam, sana yeni kimlik verilecek bak bu son şans Serdar, ben sana pazartesi günü haber veriyorum ne gün geleceğine. Diyecem ki sana Serdar salı günü çık çarşamba günü biz seni şeyden alacaz diyecem sınır kapısından, sınır kapısından alınca bi de haber yaptıracam orda, sahte kimlik, pasaportla, pasaportunu falan servis edecem, ondan sonra alıp getirecem mahkemeye, mahkemeye çıkacaksın gizlice, burda burda çıkmayacaksın direk duruşma salonunda çıkacaksın. Şeyde başkanın yanında ifaden alınacak. Orda normal Serdar Sertçelik olarak avukatın eşliğinde alınacak, bunların avukatı da olabilir... Sen ifadeni verirsin suçlamaları kabul etmezsin, ben ayıp dedim yapmadım ben zaten mağdurum zor durumdayım şudur budur dersen zaten ondan sonrası bende, ama ondan sonrası da bu olaylar gerçekleştirdikten sonra benim dediğimin bir kelime dışına çıkmayacaksın. Bak bu iş bitesiye kadar bu kurtaramayacak, onun kaçarı göçeri yok. Başkan t....k geçiyo bunlarla ya... Bak Serdar sabah 9'dan beri başkanla görüşmekten göbeğim çatladı...”

Bu konuşmaların dökümünün ardından, Mahkeme'nin 26 Nisan'daki duruşmada “M7”nin tanık olarak dinlenilmesinden vazgeçilmesi kararı aldığını hatırlatan Av. Umur, sözkonusu kararda geçen kimi ifadelerden de gizli tanığa, “‘Yeter ki gel, biz sana yeni kod adı verir yine dinleriz’ şeklinde çağrıda bulunulduğu ve KOM Şube Müdür Yardımcısı aracılığıyla, tanıkla resmen pazarlığa oturulduğu” sonucunun çıktığını öne sürdü.

Av. Umur devamında da Mahkeme Başkanı’na şu soruları yöneltti:

“O zaman sayın Başkan, madem bu ses kayıtlarında oynama yok ve delil niteliğinde, bizzat müfettiş raporu ile sabit, bu kayıtlar esas alınarak başlatılan soruşturma kapsamında rütbeli emniyet personelleri tutuklanıyor, görevlinin kendi ifadesinde sizinle görüşmekten göbeğinin çatladığı ortada... Siz nasıl bir kolluk kuvveti ile bizzat irtibat halinde olabiliyorsunuz? Siz bir hakimsiniz, bir mahkemenin başkanısınız, karar merciisiniz; neden aleyhe delil oluşturma ve toplama çabasına giriyorsunuz?”

Dilekçesinin sonunda ise KOM polislerinin duruşmaları izlemesi, sanık ile tanıkların işkence, baskı, kötü muamele yapıldığı iddialarının araştırılmaması, Mahkeme’nin tüm taleplerini reddetmesi, gizli tanık M7'nin ifadesini savcının değil polislerin alması ve Mahkeme Başkanı’nın, dinlenen müştekileri, “‘Hatırlamıyorum.’ de, ‘Bilmiyorum.’ de.” şeklinde cevaplar vermesi için yönlendirmesi gibi konulara yer verip Mahkeme’nin tarafsızlığına şüphe düştüğünü bildiren Av. Umur, “Mahkemeniz bizlerle dalga mı geçmektedir?” diyerek redd-i hakim talebinde bulundu.