Bülent Arınç'tan TBMM Başkanı Kurtulmuş'a 'Can Atalay' ikazı: 'Haklı gerekçesi yoktur'

AKP kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a 'Can Atalay' çağrısında bulundu. Arınç'ın bu çağrısına Beştepe'den sert bir yanıt geldi.

12punto

Eski TBMM Başkanı ve AKP kurucularından Bülent Arınç, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a Can Atalay için çağrıda bulunarak Can Atalay'ın tekrar milletvekili olabilmesi için önünde hiçbir engel kalmamıştır. Bana düşen sizi dostça ikaz ederek Sayın Can Atalay'ı meclise davet edip ant içmesini temin etmenizdir." ifadelerini kullandı.

Türkiye İşçi Partisi'nden milletvekili seçildikten sonra Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliyesi engellenen ve son olarak Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından verilen mahkumiyet kararının, TBMM'de okutulmasıyla birlikte milletvekilliği düşürülen Can Atalay hakkında 1 Ağustos'ta AYM'den yeni karar çıktı.

Yüksek Mahkeme, Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğuna karar verdi.

Karar üzerine muhalefet partileri, TBMM'yi olağanüstü toplanmaya çağırdı.

Eski TBMM Başkanı ve AKP'nin kurucularından Bülent Arınç da TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a konuya dair çağrıda bulundu.

"HiÇBİR HAKLI GEREKÇESİ YOKTUR"

AYM kararlarının uygulanması gerekliliğine dikkat çeken Arınç, "Can Atalay'ın tekrar milletvekili olabilmesi için önünde hiçbir engel kalmamıştır. Bana düşen sizi dostça ikaz ederek Sayın Can Atalay'ı meclise davet edip ant içmesini temin etmenizdir. Bu kişi seçildi, mazbatasını aldı. Meclise geldi, meclis komisyonlarına seçildi fakat ant içmesi mümkün olmadı. Şu anda yasama görevine katılamıyor. Anayasa Mahkemesi'nin bu kadar kesin ve kati kararlarına karşı direnmenin hiçbir haklı gerekçesi yoktur." ifadelerini kullandı.

Arınç'ın açıklamaları şu şekilde:

Anayasa hükümleri gayet açıktır ve bu anayasa bugün uygulanmak üzere yürürlüktedir. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarıyla ilgili bu kurumların verdikleri kararları uygulamak mecburiyeti de hemen hemen ilgili her maddesinde yazılıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımız 10 yıldan beri Cumhurbaşkanlığı görevinde. 2014 yılından bu yana bu anayasaya göre seçiliyor, bu anayasaya göre ant içiyor ve bu anayasaya göre YÖK ve HSK üyelerini atıyor, yargıtay başsavcısını ve Anayasa Mahkemesi üyelerini seçiyor.

Anayasada kendine tanınan bütün hak ve yetkileri kullanıyor. Birkaç yıl öncesine kadar biz hem 90. madde hem 148'den 153. maddelerine kadar Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına, AİHM kararlarına uymayı kendimize bir vecibe biliyorduk.

Şimdi Anayasa Mahkemesi'nin defaatle verdiği kararlar ortada; ki en son 10'a 4 bir karar vermiş görünüyor ve o 4 üyenin de esastan bir itirazları yok, usulden itirazları var. Durum böyle iken Can Atalay'ın tekrar milletvekili olabilmesi için önünde hiçbir engel kalmamıştır. Bunun uygulanması gerekir. Çünkü bu anayasaya göre bu kararlar uygulanmalıdır.

Geçmişte Enis Berberoğlu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu konularında mevcut olan düşüncelerim bugün de aynen devam ediyor. Bu yüzden Sayın TBMM başkanımıza seslenmek istiyorum. Sayın Numan Kurtulmuş, değerli meclis başkanımız; sizi geçmişten bu yana tanır, sever ve takdir ederim. Sizinle birlikte siyaset yaptık. Siz ayrıca iki siyasi partinin genel başkanlığı da yaptınız.

Aileniz, ilmî birikiminiz, taşıdığınız unvan, örnek bir aile olmanız ve meclisimizi de bugüne kadar onurlu bir şekilde temsil etmeniz konusunda sizleri her zaman takdir ettim. Bugün önemli bir kararla karşı karşıyasınız. Bana düşen sizi dostça ikaz ederek Sayın Can Atalay'ı meclise davet edip ant içmesini temin etmenizdir. Bu kişi seçildi, mazbatasını aldı. Meclise geldi, meclis komisyonlarına seçildi fakat ant içmesi mümkün olmadı.

Şu anda yasama görevine katılamıyor. Anayasa Mahkemesi'nin bu kadar kesin ve kati kararlarına karşı direnmenin hiçbir haklı gerekçesi yoktur.

Hatırlayacaksınız, 2013 yılında Başbakan Yardımcılığım döneminde Kemal Aktaş isimli HDP'li bir milletvekili 1 yıl 8 aylık mahkumiyetinin kesinleşmesi karşısında mecliste ceza hükmü okunacak ve milletvekilliği sona erecekti. Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesine göre Nevruz'da yaptığı bir konuşma vesilesi ile bu cezayı almıştı. Söz konusu konuşmada da AİHM kararlarına göre hiçbir suç unsuru yoktu.

Dolayısıyla Sayın Başbakanımızın görüş ve talimatlarını alarak kendi aramızda bu kanunun ilgili maddesini, "Terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi..." şeklinde AİHM kararlarına uygun olarak değiştirdik. Kemal Aktaş'ın kararının TBMM'de okunmasını da Sayın Cemil Çiçek'ten rica ederek 4-5 ay geciktirdik. Sayın Başbakanımızın çok doğru bir kararı ile bu madde değiştirildi ve o günden bugüne de yürürlükte kaldı.

Geçmişte bir milletvekilliğinin düşürülmesine bu şekilde karşı çıkmışken bugün neredeyse rutin bir olay gibi milletvekilliklerinin düşürülmesi vesilesiyle siyaset kurumunun zedelendiğini, siyasetçinin yıprandığını ve bu kurumun çok büyük yara aldığını düşünmekteyim.

Sayın TBMM Başkanım; lütfen kendi iradenizle, hukuk düşüncenizle, siyasî birikiminizle bu işi daha fazla uzatmadan çözüme kavuşturalım. Bu onurlu işi bir başkasına havale etmeyelim.

Unutmayalım ki sizin de çok değer verdiğinizi bildiğim Or. Prof. Ali Fuat Başgil'in şu sözlerini hatırlatmakta fayda görüyorum: "En iyi anayasa uygulanan anayasadır, en kötü anayasa uygulanmayan anayasadır."

BEŞTEPE'DEN ARINÇ'IN CAN ATALAY İKAZINA YANIT GELDİ

Cumhurbaşkanı danışmanı Ayhan Ogan, sosyal medya hesabından Bülent Arınç'ın Can Atalay'la ilgili ikazını alıntıladı ve Arınç'ın bu sözlerine şu yanıtı verdi:

Sayın Arınç 

Türkiye de AYM kararlarına uyulmuş, yeniden yargılama yapılmış, bahsi geçen şahıs milletvekili olmasına engel teşkil eden ceza almış ve hükümlüdür.

Türkiye sizi geçmişte gezicilerin mesajını alan yetkili olarak tanıyor.

Türkiye sizi geçmişte yaptığınız büyük hatalardan dolayı bana AHMAK diyebilirsiniz sözünüzle tanıyor.

Türkiye sizi FETÖ tutuklularını kurtarmak için bana cübbemi giydirmeyin çıkışınızla tanıyor.

Sizin değil TBMM başkanına kimseye tavsiye verecek durumunuz yoktur.